EĞİTİM - 17 Ekim 2024 Perşembe 16:59

Türk Eğitim Vakfı ve PwC Türkiye’den Hatay’a eğitimde büyük destek: İki yeni okul açıldı

A
A
A

Depremin vurduğu Hatay’da sürdürülebilir eğitim ortamı sağlamak amacıyla PwC Türkiye ve Türk Eğitim Vakfı iş birliğinde inşa edilen iki okuldan Çakı Köyü’ndeki okulun resmi açılışı düzenlenen törenle gerçekleşti. Hatay’ın Çakı ve Saylak köylerindeki okullar, toplam 16 sınıf ve yaklaşık 500 öğrenci kapasitesi ile bölgenin eğitimine önemli katkılar sunacak.

57 yıldır eğitimde fırsat eşitliği hedefiyle başarılı ve imkanları kısıtlı öğrencilere desteklerini sürdüren Türk Eğitim Vakfı (TEV) ile 43 yıldır Türkiye’de vergi, denetim, danışmanlık ve dijital hizmetler alanlarında iş dünyasına hizmet veren PwC Türkiye Hatay’da iki yeni okul projesine imza attı. Hatay’da yaşanan depremin ardından bölgede sürdürülebilir eğitim ortamı sağlamak amacıyla Çakı ve Saylak mahallelerinde yer alan iki yeni okul, depremden etkilenen öğrencilerin kendi ilçelerinde eğitimlerine devam edebilmelerini sağlayacak. Yayladağı ilçesi Çakı Mahallesi’nde, 4+1 dersliğiyle 150 öğrenciye ev sahipliği yapacak PwC TEV Çakı İlkokulu öğrencilerin hizmetine açıldı. Kırıkhan ilçesi Saylak Mahallesi’nde ise; modern eğitim altyapısı ve geniş imkanlarıyla ilk etapta 365 öğrenciye hizmet verecek olan PwC TEV Saylak İlkokulu ve PwC TEV Saylak Ortaokulu inşası devam ederken yakın zamanda faaliyete geçerek bölgedeki öğrencilere nitelikli eğitim imkanı sağlanacak.

Türk Eğitim Vakfı ve PwC Türkiye’den Hatay’a eğitimde büyük destek: İki yeni okul açıldı

“Bugün Çakı ve Saylak mahallelerinde yeni okullar hizmete girecek”

Yeni açılan okulların şehre hayırlı olması dileğinde bulunan Hatay Valisi Mustafa Masatlı, “Bütün bu işler yapılırken devlet ve millet el ele iş birliğinin yanı sıra yardımsever insanlarında çok fazla desteğini gördük. Bugün Çakı ve Saylak mahallelerinde yeni okullar hizmete girecek. Bu okulların açılmasında PwC Türkiye ve Türk Eğitim Vakfı’na teşekkür ederim. Bu eğitim kurumlarımızın başta Hatay olmak üzere ilçemize ve kırsal mahallelerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

Türk Eğitim Vakfı ve PwC Türkiye’den Hatay’a eğitimde büyük destek: İki yeni okul açıldı

“Eğitim her zaman önceliğimiz”

TEV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şükrü Tekbaş, Hatay’a kazandırılan iki okul ile ilgili yaptığı açıklamada, kentteki eğitim yatırımlarının bölgeye yönelik kıymetli projelerden biri olduğunu vurguladı. “Eğitimde fırsat eşitliği sağlama misyonumuz doğrultusunda bu ve diğer okul projelerimiz ile öğrencilerin eğitim yaşamlarına yaşadıkları ilçelerde ve elverişli şartlarda güvenle devam edebileceği, modern ve güvenli yapılar kazandırmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz. MEB ile koordineli olarak destekçilerimizle hayata geçirdiğimiz Adıyaman’da bir ilkokul, Malatya’da da bir anaokulumuz var. Bununla beraber hali hazırda çalışmalarına devam ettiğimiz 2 okul projemiz daha bulunuyor. Bugün burada PwC Türkiye’nin değerli destekleriyle hayata geçirdiğimiz bu okullar geleceğin temellerini atan, öğrencilerimizin umudunu ve hayallerini yeşerten mekânlar olacak. Eğitime yaptığımız bu önemli desteğin, bölgenin uzun vadeli toparlanma sürecine de katkı sağlayacağına inanıyorum. Kıymetli destekleri için PwC Türkiye’ye teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Türk Eğitim Vakfı ve PwC Türkiye’den Hatay’a eğitimde büyük destek: İki yeni okul açıldı

“Eğitimin hayatları değiştirme gücüne sahip olduğuna yürekten inanıyoruz, bu nedenle eğitime olan bağlılığımız sarsılmaz”

PwC Avrupa Kıdemli Ortağı ve Başkanı Petra Justenhoven, eğitimin önemine değinerek, “PwC olarak, eğitim bizim için çok özel bir yere sahip. Eğitimin hayatları değiştirme gücüne sahip olduğuna yürekten inanıyoruz, bu nedenle eğitime olan bağlılığımız sarsılmaz. Özellikle kriz zamanlarında, eğitim, toplumun küllerinden yeniden doğmasını sağlayan yardımcı bir güç, bir umut ışığı olduğunu düşünüyorum. Eğitime yaptığımız yatırımlarla, felaketten etkilenen çocukların, ailelerin ve bölge halkının zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olarak, daha parlak, daha umut dolu bir geleceğin yolunu açtığımıza inanıyorum. PwC ağı olarak, eğitimin dönüştürücü gücüne yönelik dünya genelindeki destek ve katkıları yönlendirme sorumluluğunu üstlenerek, gerçekten olağanüstü bir başarıya imza attık” şeklinde konuştu.

Türk Eğitim Vakfı ve PwC Türkiye’den Hatay’a eğitimde büyük destek: İki yeni okul açıldı

“Bu okullarda öğrenim görecek çocukların eğitimle ilgili ihtiyaçlarının karşılanmasına da destek vermeye devam edeceğiz”

PwC Türkiye olarak eğitimin öneminin farkında olduklarını belirten PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, “Türk Eğitim Vakfı iş birliğiyle ve PwC küresel ağımızın yanı sıra PwC Avrupa bölgesinin ve PwC gönüllülerinin büyük desteği ile eğitim dünyasına kazandırmayı amaçladığımız iki okulumuz ile bölgedeki çocuklarımızın eğitimlerine destek olmaktan mutluluk duyuyoruz. 151 ülkede varlık gösteren küresel ağın bir parçası olarak, toplumda güven oluşturmak ve önemli sorunlara çözüm üretmek amacımız doğrultusunda, içinde yaşadığımız ve çalıştığımız topluma karşı taşıdığımız sorumlulukların bilincindeyiz. Amacımızın ve değerlerimizin aydınlattığı bu yolda eğitimi her zaman önceliklendirdik. PwC Türkiye olarak eğitimin öneminin farkındayız ve bu projedeki sorumluluğumuz okulların inşasıyla sınırlı kalmayacak, bu okullarda öğrenim görecek çocukların eğitimle ilgili ihtiyaçlarının karşılanmasına da destek vermeye devam edeceğiz. Okullarımızın öğrenciler, aileleri ve öğretmenleri başta olmak üzere tüm Hatay için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Yayladağı’ndaki PwC TEV Çakı İlkokulu’nun açılışına, Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın yanı sıra; İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri, TEV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şükrü Tekbaş, TEV Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Tekin, TEV Genel Müdürü Banu Taşkın, PwC Avrupa Kıdemli Ortağı ve Başkanı Petra Justenhoven, PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, PwC Türkiye Şirket Ortağı ve Müşteri ve Endüstri Grupları Lideri Cihan Harman, Yayladağı Kaymakamı Halil Yazıcı ile öğrenci ve velileri katıldı. Katılımcılar daha sonra Kırıkhan Belediye Başkanı Ömer Erdal Çelik ile Kasım ayında açılması planlanan Kırıkhan ilçesi Saylak Mahallesi’nde yapımı devam eden PwC TEV Saylak İlkokulu ve PwC TEV Saylak Ortaokullarının inşasını yerinde gözlemledi.

Türk Eğitim Vakfı ve PwC Türkiye’den Hatay’a eğitimde büyük destek: İki yeni okul açıldı

Ramazan İlın - Ogün Aslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Olta yok, ağ yok: Karasu Çayı’nda çıplak elle yayın balığı avı Ağrı Dağı’nın doğu yamaçlarından doğup Aras Nehri’ne karışan Karasu Çayı’nda yaşanan ilginç bir olay, görenleri hayrete düşürdü. Bölgede "balık adam" olarak tanınan Suat Çetindere, hiçbir ekipman kullanmadan, balıkları çıplak eliyle yakalıyor. Iğdır’ın Aralık ilçesinde bulunan Aras Nehri ve Karasu Çayı, amatör balıkçıların en uğrak noktaları arasında yer alıyor. Balık tutmayı bir tutkuya dönüştüren yöre halkı, hafta sonlarını bu sularda geçirebilmek için sabırsızlıkla bekliyor. Özellikle Karasu Çayı’nda yaşayan ve halk arasında "Lakka" olarak adlandırılan yayın balığı, balıkçıların en çok peşine düştüğü türlerden biri. Ancak çayın yapısı nedeniyle olta ile balık tutmak neredeyse imkânsız. Bu durum karşısında Suat Çetindere, alışılmışın dışında bir yöntemle dikkat çekiyor. Nefesini tutarak suya dalan Çetindere, sazlıkların ve çalı diplerinin arasında saklanan balıkları eliyle yakalıyor. Onun bu sıra dışı avlanma yöntemi, kıyıda bekleyen arkadaşları tarafından hayret ve sevinçle izleniyor. Karasu Çayı’nda sergilediği bu cesur ve farklı balık avı, Suat Çetindere’yi bölgenin en dikkat çeken isimlerinden biri haline getiriyor. Suat Çetindere; " Ben bu balıkları hobi amaçlı, elimle suyun altında tutuyorum. Bende illegal yol ile balık tutma yoktur. Ben bu işe çocuk yaşta başladım. Bende bunu abimden öğrendim. Bunu geliştirdim. Herkes eli ile balık tutabilir ama ben suyun altına girerek bu balıkları tutuyorum. İnanmayan gelip görebilir" dedi.
Van Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Kayseri Avukatların ’IBAN’ oyunu Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı avukatların mahkemeden para cezası alan vatandaşlara bilerek IBAN’larını vermeyerek icra takibi başlattıklarını ve bu sistemle iki tane vekalet ücreti alarak haksız kazanç elde ettiklerini dile getirdi. Şahin, avukatların IBAN’larının dava dosyasına konulmasını talep ederek, "Bu olay basit bir olay değil" dedi. Kayseri’de yaşayan Yusuf Metin, bir trafik kazası sonrasında aleyhine sonuçlanan mahkeme ile mahrumiyet bedelini ödemek için karşı tarafında avukatına ulaştı. Parayı ödemek için aradığı avukatın kendisini oyalayarak IBAN’ını vermediğini kaydeden Metin, bir gün sonra adına açılan icra dosyasını görünce şok oldu. Bunun üzerine avukatı arayan Metin, yapılanın yanlış olduğunu kaydederek, vatandaşların da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti. Başından geçen olayı anlatan Yusuf Metin, "Yaşamış olduğum bir trafik kazası sonucu birkaç ay sonra, tarafıma araç mahrumiyet tazminat bedeli adı altında bir tazminat davası açıldı. Bu davada aleyhime 38 bin TL’lik hüküm oldu ve bunu ödemek için taraf avukatına ulaştım. Mesaj atarak bana bir IBAN göndermesini aleyhime hüküm olan bu 38 bin TL araç mahrumiyet bedeli tazminatını ödemek isteğimi bütün iyi niyetimle ilettim. Karşı tarafın avukatı bana bir IBAN göndermedi. Acele etmeyin, yarın bakarım, emin olalım, ona göre ödeme yaparsınız şeklinde yönlendirmelerde bulundu. Bu yaptığımız konuşmalar mesajlarda kayıtları mevcuttur. 11 karım 2025 tarihinde tarafıma İstanbul 4. İcra Dairesi tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını gördüm ve avukata ulaştım. Kendilerine bu olayın etik olmadığını, benden ekstra faiz ve masraf almak için beni oyalayıp ilamlı icra takibi yapmak suretiyle haksız bir kazanç elde ettiklerini kendilerine söyledim. Sonrasında yaptığım araştırmalarda sadece kendim değil bir çok insanın daha mağdur olduğunu gördüm" diye konuştu. "Bu olay basit bir olay değil" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, birçok vatandaşın bu ve farklı yöntemler ile kötü niyetli avukatlar tarafından mağdur edildiğinin altını çizerek, "Bu olay o kadar basit bir olay değil. Gayet hesaplanmış bilgi sahibi olarak, kamu kurumlarını kullanan bir çeteyle karşı karşıyayız. Bu olayla sınırlı kalmamak üzere, birçok işlem ve hatta yaralanma vakalarında dahi araya çeşitli aracılar sokularak; hastane çalışanlarından yedek parça satıcılarına kadar uzanan bir ağ üzerinden komisyonlar ödenmek suretiyle dolandırıcılık yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumla alakalı bakanlığın şöyle bir düzenleme yapmasını bekliyoruz; IBAN hesabı mutlaka dava dosyasına konmalı. Kaybeden kişi avukata ulaşmadan ödeyebilmeli. Birçok kötü niyetli avukat vatandaşa IBAN’ını vermeyerek ve ertesi gün icra takibi yaparak iki tane vekâlet ücreti alıyor yani haksız bir kazanç elde ediyor. Bu duruma da maalesef kamu kurumları da alet edilmiş oluyor. Bir an önce sonlandırılması lazım ve bu durumun cezalandırılmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.