GENEL - 25 Aralık 2020 Cuma 12:58

Serdar Ünsal, “Deprem fay hattında olan medsamor, ölüm bacaları Türkiye Azerbaycan ve İran’ı tehdit ediyor”

A
A
A
Serdar Ünsal, “Deprem fay hattında olan medsamor, ölüm bacaları Türkiye Azerbaycan ve İran’ı tehdit ediyor”

Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu Genel başkan yardımcısı Iğdır Azerbaycan evi derneği başkanı gazeteci Serdar Ünsal,” Ermenistan’da bulunan Medsamor nükleer santrali bir an önce kapatılmalıdır.

Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu Genel başkan yardımcısı Iğdır Azerbaycan evi derneği başkanı gazeteci Serdar Ünsal,” Ermenistan’da bulunan Medsamor nükleer santrali bir an önce kapatılmalıdır.Çünkü bölge için saatli bir bombadır."dedi.


Iğdır ve Ermenistan bölgesinin ikinci derece deprem fay hattında olduğunu ifade eden Serdar Ünsal, Ermenistan’da ki Ölüm bacalarının Türkiye Azerbaycan,Gürcistan ve İran’ı tehdit ettiğini ileri sürdü.


Iğdır Merkeze 15 km sınır köylere 100-200 metre uzaklıkta bulunan Ermenistan’da bulunan Medzomor nükleer santralini pimi çekilmiş saatli bombaya benzeten Ünsal, “Medzamor Nükleer santralı patlamaya hazır bir saatli bombadır fay hattında yapılmıştır bir depremde bölge yok olacaktır.1988 yılında Ermenistan da meydana gelen depremde nükleer santral zarar görmüştür. çatlayarak etrafa radyasyon yaymıştır.Şiddetli bir depremde insanlar enkaz altından kurtulma derdine mi düşsünler yoksa radyasyondan korunma mı bunun için hemen beton dökülerek kapatılmıştır. Avrupa birliği, insanlık ,çevreci örgütler bu konuya eğilmeli santral kapatılmalıdır. Azerbaycan’ı İran’ı ,Gürcistan’ı ve Türkiye’yi tehdit ediyor. Uranyum uçakla Rusya’dan getiriliyor.Uçak düştüğünde neler olur düşünemiyorum” dedi.


Ünsal,”Iğdır da kanserden ölümler artarken kanserli hasta sayısı artarken Ermenistan devlet başkanının 2040 yılına kadar medsamor nükleer santralını çalıştıralım demesi ölümlere ve 2. Çernobile davetiyedir. Avrupa birliği bu konuda gereken girişimi yaparak bölge için tehlike arz eden bu santrali kapatmalıdır. Ermenistan’da bulunan Medsamor nükleer santrali 1988 yılında yaşadığı 6.9 şiddetinde bir depremde hasar gördüğü için derhal kapatılıyor. 1990 yıllarında Iğdır’da kanser vakası 15-20, ilerleyen yıllarda hasar gören Medsamor 1995 yılında tekrar faaliyete sokulmuştur. 1970’li yıllarda Sovyetler Birliği döneminde ilkel teknolojiyle inşa edilen, Iğdır’a 16, Kars merkeze 60 ve Erivan’a 40 km mesafede bulunan Medsamor Nüklüer Santrali, Kafkas Bölgesini tehdit ediyor.”şeklinde konuştu.


Olası bir depremde nükleer santralden sızıntı yaşanacağını belirten Serdar Ünsal, Santralin tehlike değerlendirmesini yapmak için coğrafi konumunu ve santralin işletildiği süredeki tarihini iyi araştırmak gerekiyor. Metsamor santrali açılışının yapıldığı 1977 Çernobil’le aynı teknoloji ile reaktör soğutması sağlayacak yeterli su bulunmadan ve nükleer yakıtını koruyacak bir havzası olmadan devreye sokuldu. Mimari tasarımının da hatalı olduğu da o dönemde rapor edilmiş olsa da, sonrasına bu raporlar ortadan kaybolmuştur. Bu santralin bir diğer özelliği de Ağrı Dağı Fay Hattı’nın üzerinde inşa edilmiş olmasıdır. 1980 yılında 2. ünitesi de devreye sokulan tesis, 1988 yılında Spitak-Gümrü Depremi’nde hasar gördüğünden dolayı 1989 yılında kapatılsa da; SSCB’nin dağılması sonrasında 1993 yılında Ermenistan’da yaşanan enerji krizi sonrası o dönemin hükümetince 1995 yılında yeniden devreye sokulmasına karar verildi. 2005 yılında teknik kullanım ömrünü tamamlayan santral, yine hükümet kararıyla önce 2016 yılına, daha sonra da 2026 yılına kadar kullanılması kararı alınarak bölgede tehlike saçmaya devam etmektedir.. 1986 yılında Çernobil’de meydana gelen kazanın ardıl etkilerinin 1400 kilometre uzaktaki Doğu Karadeniz illerini nasıl etkilediğini, bölgede kanserin artış hızını, doğum anomalilerindeki artışı hesap ettiğimizde; Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Kafkaslar’da birçok şehrin ilk etapta boşaltılmak zorunda kalacağını, daha sonra ise bu bölgelerde tüm tarım alanlarının, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının kontamine olarak kullanılmaz duruma geleceğini öngörmek mümkün oluyor.”dedi.


Ünsal,Türkiye Atom Enerjisi Kurumu bölgeye 14 adet Radyasyon Erken Uyarı Sistemi Ağı kurmuş bulunuyor. Ancak tabi ki olası bir felakette erken uyarı olsa dahi, insanların ne yapacağını bilmesi ve insanların toplanabileceği sığınakların olması da büyük önem arz ediyor. Gürcistan ve Ermenistan soğuk savaş döneminde hazırladığı nükleer santralleri revize ederken; Türkiye’de ilk etapta etkilenecek bölgelerde nükleer sığınak sayısının ne olduğu, bu sığınakların kullanılabilir durumda olup olmadığı ile ilgili yeterli bilgi bulunmamakta. Bunun dışında eğitim kurumlarında, köylerde, iş yerlerinde, mahallerde de olası bir nükleer kaza durumunda nasıl davranılacağı ile ilgili eğitim çalışmaları yapılıp yapılmadığı ile de bir bilgi yok. Öncelikli olarak etkilenecek bölgelerde her mahallede nükleere dayanıklı sığınak yapılması, sonrasında da yöre halkına bu sığınaklara nasıl ulaşması gerektiğinden başlayarak; olası bir kazada nasıl hareket edeceklerinin eğitimlerinin verilmesi mutlak önem arz ediyor. İstanbul’da deprem olacak mı olmayacak mı diye her gün tartışılırken,van ilinde son günlerde aralıklarla deprem meydana gelmesi bizleri kaygılandırıyor.Büyük Van depremi Iğdır da hissedilmiştir.Yanıbaşımızda yer alan Metsamor Saatli Bombası’nın unutulmaması ve acil önlemler alınması gerekmektedir.Çevre örgütleri Avrupa birliği Ermenistan’a baskı yaprak 2026 yılı beklemeden medsamor nükleer santralini kapattırmalıdır.”şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Ziya Akçeken: “Hedefimiz, haftaya Boluspor maçını kazanarak ligi üçüncü bitirmek” Çorum FK Teknik Sorumlusu Ziya Akçeken, Şanlıurfaspor maçının ardından, “Hedefimiz, haftaya Boluspor maçını kazanarak ligi üçüncü bitirmek” dedi. Trendyol 1. Lig’in 33. haftasında Çorum FK, sahasında Şanlıurfaspor ile 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Çorum FK Teknik Sorumlusu Ziya Çeken, bu tür maçların kolay olmadığını belirterek, “Rakibin düşme hattında olması, bizimde play-off için konumuzu koruyabilmemiz sonrasında da üçüncülük şansımızı devam ettirmek istiyorduk. Genel olarak baktığımızda başlangıcımız iyi, istekli ve arzulu bir oyunumuz vardı. Kazanılan penaltı değerlendirebilseydik maçta daha farklı bir senaryo olabilirdi. İkinci yarı daha istekli bir oyun oynadık. Rakibi hapsettiğimiz pozisyonlar aradığımız bir oyuna döndü. Kazanabilirdik ama 1 puanında kazanmak kadar önemli. Hafta biz kazanıp rakiplerimiz kaybettiğinde tekrardan kaybettiğimiz üçüncülük koltuğuna yenden oturabiliriz. Ama olmasa da önemli değil. İç saha avantajı olması nedeniyle 4 veya 5’cilikte önemli. İnşallah hedefimize ulaşırız” diye konuştu. Genel olarak oyundan memnun olduklarını anlatan Akçeken, “Sakat oyuncularımız vardı. Bu da bir etken oldu mu? Tabii ki birbirini tanıyan oyuncularla oynamak daha farklı. Ligin büyük bir yükünü o oyuncularımızla kaldırdık. Ama bugün o oyuncularımızın yerine oynayan futbolcularımızda iyi bir mücadele ortaya koydular. Seyircimizin önünde kazanmak istiyorduk. Bu olmadı. Bu hedefimize ulaşamadı. Ancak tek bir hedefimiz var. Haftaya Boluspor maçını kazanarak ligi üçüncü bitirmek. Olmazsa da en iyi yerde ligi tamamlayıp play-off’a hazırlanmak” ifadelerini kullandı.
Muğla Yeniden görevine başlayan Saylak, gazetecileri ağırladı Bodrum Gazeteciler Cemiyeti (BGC), Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü görevine yeniden başlayan Barış Saylak’ı makamında ziyaret etti. BGC heyeti Saylak’ı makamında ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerinde bulundu. Keyifli bir sohbet havasında geçen ziyarette Saylak, Bodrum’da görev yapan gazetecilerin bir arada olmasından oldukça mutluluk duyduğunu dile getirdi. Saylak, yeniden göreve geldiği için mutlu olduğunu ve daha iyi projelere imza atmak için var güçleriyle çalışacaklarını ifade etti. Muğla’yı çok sevdiğinği ve bölgeye hizmete devam edeceğini belirten Saylak; "Muğlamızın her bir köşesi bizim için ayrı bir öneme sahip. Biz bu güzelliklerin farkındayız. Muğla’da biliyorsunuz su sorunumuz var. Barajlarımızdaki su seviyemiz oldukça düşük. Bu nedenle daha az su kullanarak tarım yapma çalışmamız var. Bu kapsamda projeler geliştirerek daha az su kullanmayı planlıyoruz" dedi. BGC Başkanı Eren Ayhan da dernek üyeleri ile birlikte hayırlı olsun ziyaretinde bulunduklarını belirterek, "Yeniden görevinizde başarılar diliyorum. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü görevinizde çok aktif çalışmalar yürütüyorsunuz. Bizde bu projelerin özellikle Bodrum kısımlarını sık sık takip ediyoruz. Hem şahsım hem de BGC üyeleri adına Bodrum ve Muğla’da çalışmalarınızın devamını diliyorum. Ben birçok ziyarette şunu söylüyorum. Muğla’da gazetecilik yapmak zor bir görevdir. Özellikle kıyı kesimlerde basın mensubu olmak daha da zordur. Bu zorlukları yerel yönetimlerle yeneceğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu. Ziyaretin ardından Ayhan, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü anı defterini imzaladı. Ziyaret çekilen hatıra fotoğrafının ardından sona erdi. Ziyarete, BGC Başkanı Eren Ayhan, Başkan Yardımcısı Ali Ballı, Yönetim Kurulu Üyeleri Selim Turan, Fırat Akay, Baran Akcan ile dernek üyeleri Fikret Hıdır ve Hamdi Yörür katıldı.