EĞİTİM - 14 Şubat 2024 Çarşamba 18:00

Iğdır Üniversitesi, Bölgesel Kalkınma ve Ar-Ge odaklı çalışmalarıyla göz dolduruyor

A
A
A
Iğdır Üniversitesi, Bölgesel Kalkınma ve Ar-Ge odaklı çalışmalarıyla göz dolduruyor

Iğdır Üniversitesi, son dönemde yürüttüğü bölgesel kalkınma odaklı projelerin yanı sıra Ar-Ge ve inovasyon alanında attığı önemli adımlarla adından övgüyle söz ettiriyor.


2021 yılında Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) tarafından “Katma Değeri Yüksek Tarımsal Ürünler’’ alanında ihtisas üniversitesi ilan edilen Iğdır Üniversitesi, Rektör Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma öncülüğünde bölgenin tarımsal kalkınmasına katkı sunmak adına pek çok önemli çalışmaya imza atıyor. Iğdır Üniversitesi bünyesinde yetiştirilen lavanta, gül, kayısı, çörek otu ve yer fıstığı gibi ürünler, Üniversitenin laboratuvarlarında çeşitli kozmetik, sağlık ve temizlik malzemelerine dönüştürülüyor. Seri üretimlere başlayan ve her geçen gün üretim kapasitesini artıran Üniversite, bölge ekonomisine yeni bir gelir kapısı kazandırırken yerel üreticilere de örnek teşkil ediyor. Vatandaşlar, Iğdır Üniversitesi bünyesinde üretilen gül suyu, lavanta yağı, çörek otu yağı, çamaşır suyu ve yüzey temizleyici gibi pek çok kozmetik, sağlık ve temizlik ürününü Üniversitenin online satış mağazasından temin edebiliyor.


“Alaca Vücut Kremi” ve “Tırnak ve Cilt Bakım Yağı”na artan talep


Üniversitenin son dönemde piyasaya sürdüğü “Alaca Vücut Kremi” ile “Tırnak ve Cilt Bakım Yağı” da en çok talep gören ürünler arasında yer alıyor. Hassas ciltler dahil tüm cilt tiplerini dış etkilere karşı koruyan, besleyen ve rahatlatan bir özelliğe sahip olan Alaca Vücut Kremi, 11 farklı tıbbi bitkinin ekstraktı ile 21 bileşenli kompleks bir bitkisel ürün olmasıyla dikkat çekiyor.


Tırnak ve Cilt Bakım Yağı ise içinde bulunan doğal aromatik yağlar aracılığıyla kurumuş, yıpranmış, kırılgan tırnakların doğal görünümüne kavuşmasına, sağlıklı uzamasına ve parmaklar arasında cildin korunmasına yardımcı oluyor. Yağ, aynı zamanda işlem görmüş veya görmemiş esnek tırnakların güçlenmesini sağlarken kenarları sararmış, soyulmuş mat görünümlü tırnaklara parlaklık ve güç kazandırıyor.


Serhat Teknopark’a Ar-Ge Firmalarından Yoğun İlgi


Iğdır Üniversitesi, tarımsal kalkınma odaklı çalışmalarının yanı sıra son dönemde kurduğu Serhat Teknoloji Gelişim Bölgesi’nde (Serhat Teknopark) yürüttüğü faaliyetlerle de dikkatleri üzerine çekiyor.


Yenilikçi fikirlere ve teknolojik girişimlere ev sahipliği yapan Serhat Teknopark, Üniversitenin Ar-Ge potansiyelini artırırken araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektör-lerinin iş birliğinin gelişmesi, bölge sanayinin uluslararası rekabet ede¬bilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulmasına da önemli katkılar sunuyor.


Kısa sürede büyük bir ivme yakalayan Serhat Teknopark, özellikle İran, Azerbaycan ve Nahçıvan’a açılmak isteyen firmaların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor.


Ses getiren Ar-Ge çalışmaları ve bölgesel kalkınma odaklı projeleriyle Iğdır Üniversitesi; yenilikçi, çağdaş, üretken ve geleceğe yön veren saygın bir üniversite olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.



Iğdır Üniversitesi, Bölgesel Kalkınma ve Ar-Ge odaklı çalışmalarıyla göz dolduruyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.