Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek:

ISPARTA (İHA) – Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Kılıçdaroğlu’nun yeni sistemle ilgili açıklamasına ilişkin, “Aslında ana muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu bugünkü sistemin krizlere gebe olduğunu anlatmak istemiş. Fakat yeni gelecek sistemle bugünkü sistemi herhalde karıştırdı” dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, referandum çalışmaları kapsamında geldiği Isparta’da MHP’li Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ı makamında ziyaret etti. Başkan Günaydın, Başbakan Yardımcısı Şimşek’e belediyenin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “ Yeni düzenlemeyle ülkemizin önü açılacaktır. Bu konuda MHP’nin de ülke menfaatlerini önceliklendirmiş olması ve uzun vadeli bir perspektifle çözme konusunda yapıcı bir politika sergilemiş olması da takdire şayandır” dedi. Başkan Günaydın, Şimşek’e gül seti hediye etti.
Belediyeden sonra yaya olarak partisinin il teşkilatına gelen Şimşek, yolda gördüğü kadınların Kadınlar Gününü kutlayarak karanfil verdi, esnafla da sohbet etti. Şimşek, parti binasında Kılıçdaroğlu’nun başkanlık sistemiyle ilgili sözlerini de değerlendirdi. Şimşek, Kılıçdaroğlu’nun yeni sistemde iki ayrı partiden cumhurbaşkanı ve başbakan çıkması durumunda güçler ayrılığının yaşanacağına ve kavga çıkacağına dair açıklamasına ilişkin, “Aslında ana muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu bugünkü sistemin krizlere gebe olduğunu anlatmak istemiş. Fakat yeni gelecek sistemle bugünkü sistemi herhalde karıştırdı. Çünkü mevcut sistemde partili başbakan meclis içinden çıkıyor hatta ileride ayrı partilerden olabiliyor. Bugünkü sistem bugünkü anayasa ciddi krizlere gebedir. Sayın Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyoruz. Bunun altını çizmiştir. Milletimiz bunu daha iyi anlayacaktır” yorumunda bulundu

"Mevcut sistem krizlere gebedir"
Cumhuriyetin yüzüncü yılını doldurmamasına rağmen 65.inci hükümetin kabinesinde yer aldığına dikkat çeken Şimşek, “Halbuki 5 yılda bir iktidarlar hükümetler gelip gitseydi, en fazla 20. Hükümet olacaktı. Hadi 4 yıl olsa bu yıl itibariyle 22. Hükümet olurdu. Ortalama hükümet ömrünün, 17 buçuk ay olduğu bir sistem, Türkiye’ye yetmiyor. Bu gömlek dar geliyor. Koşmak istiyoruz. Sizlere daha verimli hizmetlerde bulunmak istiyoruz. Bunun için yönetimde istikrara olmazsa olmaz. Rahmetli Menderes tek başına iktidara geldiğinde büyük başarılar sağladı. Rahmetli Demirel’de tek başına geldiğinde Türkiye’de önemli işler yapıldı. Şimdi Cumhurbaşkanımızın önderliğinde en sıkıntılı dönemde bu ülke tüm iç ve dış şoklara rağmen en başarılı 14 yılı geride bıraktı. Güçlü ülkelerde olduğu gibi siz 5 yılda birilerini seçin o insanlar ekiplerini kursunlar. Hükümet krizleri olmasın. Millete hizmetkarlık yapsınlar. İşte Anayasa değişikliğinin özü bu. Mevcut Anayasa darbe sonrası yazılmış bir anayasa. Cumhurbaşkanlığı makamı ciddi yetkilerle donatılmış. Ama sorumluluk yok. Çünkü vesayet rejiminin en önemli unsuru olarak görülmüş. Geçmişte Cumhurbaşkanlarının halk tarafından seçilmediği dönemde bile bu vesayet sisteminin bir sonucu olarak Cumhurbaşkanı ile Başbakanlar arasında çok ciddi krizler yaşanmış. Bu sistem krizlere gebedir. Türkiye ilerlemez çift başlılık olmaz. Onun için bu sistem önümüzdeki yıllarda karşı karşıya kalabileceğimiz krizleri engellemeye yönelik bir çözümdür” dedi.

"Yargı bağımsız olacak"
Yeni sistemde yargının sadece tarafsız değil bağımsız olacağını belirten Şimşek, kanunların hemen hemen tamamı hükümetin gönderdiği tasarılardan oluştuğunun altını çizdi. Güçler ayrımı olmayacağının iddia edildiğini tam aksine çok daha iyi olacağını kaydeden Şimşek şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanını millet seçecek. Cumhurbaşkanı hemen ekibini kurup çalışmaya başlayacak. Müzakereler, krizler olamayacak. Cumhurbaşkanı yetkilerini milleten alacak. Meclis yetkisini milletten alacak. Milli idareden neden korkuyorsun. Yargıda da yasamada da icraatta da milli idare yansıyacak. İddia edildiği gibi güçler ayrımı kalmayacak idare tek kişiye bırakılacak bunlar tamamen siyasi propaganda. Cumhurbaşkanına bir şey olursa ülkeyi seçilmemiş biri mi yönetecek? Böyle bir şey yok. 45 gün seçime götürene kadar bir başkan vekalet edecek. Ama millet karara verecek. Burada da bir sorun yok. Bundan sonra uzlaşma olacak. Bundan sonra kim icranın başına gelirse gelsin milletten kaynağını alacak. Bu muhalefeti de dönüştürecek. Onların milletle yakınlaşmasını sağlayacak. Bu kutuplaşma getirmeyecek. Bürokrasi azalacak. Üst düzey bürokrasinin tamamı Cumhurbaşkanı tarafından şekillendirilebilecektir. Verimli olmayan kamu birimleri yeniden yapılandırılabilecektir.”