GENEL - 07 Mayıs 2015 Perşembe 09:58

Bülent Akarcalı: “Amerika Ve Avrupa'nın Zenginliğinin Faturasını Afrika Ödüyor”

A
A
A
Bülent Akarcalı: “Amerika Ve Avrupa'nın Zenginliğinin Faturasını Afrika Ödüyor”

Afrika’nın sorunları içim çözüm önerileri geliştirmek amacıyla düzenlenen 1. Uluslararası Afrika Konferansı’nda konuşan Bülent Akarcalı, Afrika’nın batı tarafından yıllarca sömürüldüğünü ve Amerika başta olmak üzere Avrupa’nın zenginliğinin faturasını Afrika’nın ödediğini söyledi.
Afrika’ya yönelik küresel ve bölgesel aktörlerin dış politikaları ile Afrika bölgelerindeki ekonomi, yönetim ve demokrasi sorunlarının ele alındığı ‘1. Uluslararası Afrika Konferansı’ çok sayıda uzman ve akademisyenin katılımıyla gerçekleşti. Konferans, İstanbul Aydın Üniversitesi Afrika Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Dışişleri Bakanlığı desteği ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu işbirliği ile gerçekleşti. İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Mustafa Aydın, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Yadigar İzmirli, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ali Kemal Aydın, DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Tosyalı, İstanbul Aydın Üniversitesi AFRİKAM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yüksel Yalova konferansta hazır bulundu.
Pek çok uzman ve akademisyenin katıldığı konferansta Eski Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı, Eski Turizm Bakanı, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Danışmanı Bülent Akarcalı, “Geçmişte iş dünyasının hiç ilgi duymadığı Afrika ülkeleri şu anda iş dünyasının en çok tercih edilen yerlerden biri. Yüzlerce değil binlerce işadamı yalnız sanayi ve ticarette değil tarımda da Afrika ülkelerindeki binlerce toprağa sınai kökenli ürünler ekmeye başladı. Afrika ile Türkiye arasındaki ilişkiler de son 10 yılda oldukça gelişti. Çok sayıda Türk iş adamı ve Türk sanayici Afrika bölgesine yerleşmiş durumda. Ben açıkçası 10-15 sene içinde her Türk’ün Afrika’ya rahatlıkla gidip orada bir Türkiye altyapısı bulacağına inanıyorum” dedi.
Afrika’nın batı ve Amerika tarafından yıllarca sömürüldüğüne de değinen Akarcalı, “Afrika, batının Amerika’nın dünyada en çok sömürmüş olduğu kıtadır ve bu durum günümüzde de devam etmektedir. Afrika, Amerika başta olmak üzere Avrupa’nın zenginliğinin faturasını ödemiştir. 30 milyona yakın insan köle olarak çalıştırılmıştır. Dolayısıyla Afrika, başta Amerika olmak üzere Avrupa’nın bugünkü ulaşmış olduğu refaha katkıda bulunmuş ama karşılığında hiçbir şey alamamıştır” diye konuştu.
Afrika ile ilgili katıldığı uluslararası bir toplantıdan edindiği izlenimleri de paylaşan Akarcalı, uluslararası çerçevede Afrika’ya yardım ve kredi amaçlı 100 verilip 150 geri alındığını ticari ve sınai amaçlı verilen 100’lerin ise 300-400 olarak geri alındığını belirtti. Akarcalı sözlerini Afrika’nın insan kaynağı olarak geçmişte, ham madde olarak geçmişte ve günümüzde, iktisadi adı altında verilen yardımlar ile de toplamda 3 kez sömürüldüğünü söyleyerek sonlandırdı.
“AFRİKA’DAKİ İNSANLARA ASLA MENFAAT OLARAK BAKMADIK”
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Aydın ev sahipliğini yaptıkları konferansta Afrika’yı; kültürü, ekonomisi, siyaseti ve değer yargılarıyla bir bütün olarak inceleyeceklerini söyledi. Hangi noktalarda ortak değerlere sahip olunduğu ve hangi alanlarda eşit işbirliği yapılabileceği sorularına bu etkinlik ile cevap arayacaklarına değinen Aydın, “Batı yıllarca Afrika’yı bir doğal zenginlik kaynağı olarak görmüş asla orayı insani olarak değerlendirmemiştir. O insanları renginden, kültüründen dolayı dışlamış eğitimsizliğinden istifade etmiştir. Bugün hala Afrika’daki birçok ülke batının egemenliği altında, batılıların başlarına tayin ettikleri insanlar tarafından yönetilmektedir. Oysa biz Afrika’daki insanlara asla bir maddi menfaat olarak bakmadık. Rengimiz, düşüncemiz, iktisadi, ekonomik, siyasi yapımız farklı olsa da kültürümüzün gereği olarak biz onlara sadece insan gibi baktık” dedi.
Türkiye İle Afrika arasındaki ilişkilerin önümüzdeki yıllarda da ilerleyeceğinden şüphesi olmadığını belirten Aydın özellikle Afrika’nın ihtiyaç duyduğu alanlara çare olunması konusunu vurguladı. Aydın, “Enerji, eğitim, sağlık, ulaşım, lojistik, altyapı gibi alanlarda Afrika’nın ihtiyaçlarına çare olunabiliyorsa işte o zaman hem batılı ülkelerle rekabet edebilir hem de Afrika’ya fayda sağlanmış olabiliriz” diyerek konuşmasını sürdürdü. Son olarak Afrika üzerinde batılı devletler ile Amerika’nın olduğu kadar Çin, Hindistan ve Japonya’nın da etkin olduğuna değinen Aydın Afrika’nın pek çok kaynağının hala sömürü düzeniyle dışarıya gittiğini söyledi.
Konferansa yurtiçi ve yurtdışından pek çok konuk katılırken İstanbul Aydın Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Aybar, Fransa BM Daimi Temsilciliği Askeri Misyon Şefi General Dominique Trinquand, Koç Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ariel Gonzalez Levaggi, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Catherine Long, Eski Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı, Eski Turizm Bakanı, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Danışmanı Bülent Akarcalı, Basel Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve CSEND Direktörü Prof. Raymond Saner, Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Arda, Londra Üniversitesi SOAS Öğretim Görevlisi Dr. Carlos Oya, Ruanda Ankara Büyükelçisi Caesar Kayizari, Güney Afrika Ankara Büyükelçisi Vika M. Khumalo, Uluslararası Ceza Mahkemeleri Rezidüel Mekanizması Yargıcı Büyükelçi Dr. Aydın Sefa Akay, Türkiye Eski Somali Büyükelçisi Cemalettin Kani Torun katılımcılar arasında yer aldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul CarrefourSA 60’ıncı Gurme mağazasını açtı CarrefourSA, 2025 yılının son günlerinde önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Marka, 60’ıncı Gurme CarrefourSA mağazasını İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete açtı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 2025 yılının son yatırım hamlesini gerçekleştirdi. CarrefourSA’nın premium gıda deneyimini merkezine alan Gurme CarrefourSA Mağazası, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve icra kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılışla İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete girdi. Yatırımlarına devam eden marka, 2025 sonu itibarıyla 77 ilde bayileri de dahil bin 250’den fazla mağazaya ulaşarak çok kanallı ve segment bazlı büyüme stratejisini istikrarlı biçimde güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, toplam 650 metrekarelik alan üzerine kurulan yeni mağaza, modern marketçilik mimarisiyle tasarlandı. Mağaza, geniş ürün yelpazesinin yanı sıra hızlı ve pratik alışveriş imkânı sunan "Hızlı Kasa" noktalarıyla müşteri deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Gurme konseptinin vazgeçilmezi olan taze ürün gruplarında; uzman kasapların hazırladığı et ve kasap reyonu, günlük balık, zengin şarküteri seçenekleri ile taze meyve-sebze bölümleri öne çıkıyor. Mağaza, tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşamı odağına alan, organik ve vegan beslenmeyi tercih eden tüketiciler için oluşturulan özel ürün seçkisiyle de fark olulturuyor. Mağaza içerisinde konumlanan kahve noktası ise dünya kahvelerinden yerel tatlara kadar uzanan geniş seçenekleri bir araya getiriyor. Markanın evcil hayvan odaklı yeni büyüme stratejisinin bir parçası olan "Petfood" alanı da mağazadaki yerini aldı. Gurme CarrefourSA; zengin içecek yelpazesi, kozmetik, deterjan ve kuru gıda reyonlarıyla bir evin tüm ihtiyaçlarını "gurme" kalitesiyle karşılıyor. "Katma değerli yatırımlara 2026 yılında da devam edeceğiz" Yılın son günlerine yaklaşırken premium segmentte önemli bir yatırıma imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Gurme CarrefourSA, stratejik büyüme yolculuğumuzda önemli bir yatırım adımı. Değişen tüketici beklentilerini yakından takip ederek, katma değer oluşturan konseptlere odaklanıyoruz. Seçkin ürün gamı, dünya mutfaklarından özel lezzetleri ve gastronomi odaklı alışveriş deneyimiyle öne çıkan mağaza, misafirlerimize fark oluşturan bir mağazacılık anlayışı sunuyor. Gurme mağazalarımızla hem premium segmentteki varlığımızı güçlendiriyor hem de kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi destekliyoruz. Bu noktada rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2025 yılı boyunca hayata geçirdiğimiz yatırımlar, uzun vadeli vizyonumuzun ve Türkiye perakende sektörüne duyduğumuz güvenin en somut göstergesi. Biz, 32 yıldır olduğu gibi ‘Ne Lazımsa CarrefourSA" anlayışını rehber kabul ederek 2026 yılında da müşteri deneyimini odağımıza alacak, markamızın farkını her noktaya taşımaya devam edeceğiz" dedi.
İstanbul Sultanbeyli Belediyesi kışa hazır Sultanbeyli Belediyesi, kış hazırlıklarını tamamladı. Tüm önlemleri aldıklarını belirten Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, "60 araç, 309 personel ve 2 bin 500 ton tuz stokumuzla ekiplerimiz göreve hazır." dedi. Sultanbeyli Belediyesi, kış aylarında yaşanabilecek olumsuz hava şartlarına karşı hazırlıklarını tamamladı. Kış hazırlıklarını yerinde denetleyip saha personelleriyle bir araya gelen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, güçlü bir ekip ve tam teçhizatla sahada olacaklarını belirtti. " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız" Tüm olumsuz şartlara karşı ekipmanlarla bütün önlemlerin alındığını söyleyen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız. Meteorolojiden gelen bütün bilgilere göre de kendi planlarımızı yapıyoruz. Fen işlerimiz başta olmak üzere tüm belediye personelimiz, birim müdürlerimiz sahada hazır bir şekilde kışı ve karı karşılamaya hazırız. Sultanbeyli, 7/24 vatandaşlarımızın çağrılarına cevap verecek bir şekilde hazır. Vatandaşlarımızın herhangi bir olumsuzluğa karşı bize bilgi verdikleri anda her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini isteriz. 7 gün 24 saat vatandaşımızın hizmetindeyiz." dedi. "Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak" Kış şartlarında en önemli ayrıntılardan birinin buzlanma olduğunun altınız çizen Başkan Tombaş, "Buzlanmalara karşı da Sultanbeyli Belediyesi olarak 2 bin 500 ton tuzla ve depolardaki stok tuzlarımızla buzlanmaya karşı hazırız. Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak." ifadelerini kullandı.
Sakarya Annesinin yuvadan attığı leyleğe, mahalleli anne ve baba oldu Sakarya’nın Kocaali ilçesinde annesinin yuvadan attığı leylek, bir mahalle sakininin sahip çıkmasıyla hayata tutundu. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş ve mahalle sakinleri tarafından adeta bir bebek gibi büyütülüyor. Annesi tarafından iki kez yuvadan atılan ve sürtünmelere bağlı olarak kanatlarında oluşan yaralar sebebiyle uçamayan leylek, Bezirgan Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Topçu tarafından koruma altına alındı. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş tarafından adeta bir çocuk gibi büyütülerek hayata tutundu. 80 hanelik mahallenin yeni üyesi olarak görülen leylek, özgürce dolaştığı sokaklarda insanların sevgi ve ilgisini de topluyor. Yemekten zevk aldığı balık ile tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalarla beslenen ve göçmen bir kuş türü olan leylek, uçamadığı için kendisine sahip çıkan Mehmet Topçu tarafından kış ayında soğuktan zarar görmemesi için hazırlanan sobalı sıcak odasında kalıyor. "Kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım" Leyleğin kendisiyle buluşmasının hatırasını anlatan Mehmet Topçu, "Caminin üzerinde leylek yuvası vardı ve 3 yavruydu. Sebebini bilmiyoruz ama annesi bu hayvanı yuvadan attı. Muhtarımızın direktifleriyle sepetli araçla yuvaya koyduk ama ikinci gün annesi yuvadan tekrar attı ve bizim kapıya geldi. Sabah saatlerinde kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım. İlk bulduğumda zayıf ve bitkin durumdaydı, kanatlarında kırıklar vardı. Yuvadan düştüğü için sürtünmeden dolayı kanatlarında yaralar açılmıştı. Bu yaban hayvanı biz hangi besinlerden faydalanacağını bilemedik ve denemeye başladık. Balık, tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalara olan ilgisini anladık" dedi. "Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi" Leyleğin sağlığına kavuştuğunu fakat gitmediğini aktaran Topçu, "Bakım sonrasında leylek ayaklandı ve yürümeye başladı, bir iki metre havalanıp uçmaya başladı. Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi ve burada kaldı. Bunlar göç hayvanları anne ve kardeşleri gidince buda yalnız kaldı. Uçmaya bile hevesi yok yer bizimle beraber yaşamaya devam ediyor. Bakımını üstlendik, gerekli her türlü ihtiyacını karşılıyorum. Bunların sıcak ülkelere gittiği yerlerdeki havayı burada sağlamaya çalışıyorum" diye konuştu. "Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı" Leyleğe soğuktan zarar görmemesi için sobalı özel alan oluşturduğunu belirten Topçu, "Havaların soğuk gitmesiyle birlikte bizde önlemimizi aldık. Sobasını kurduk, hayvan bakım merkezleri gibi doğada barınması için her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Bu zamana kadar Kocaali İlçe Tarım Müdürlüğü’nden geldiler zabıta ekipleri eşliğinde hayvanın sağlık durumunu kontrol edip yeniden bana iade ettiler. Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı ve onu bırakmak istemiyoruz. Yaşaması için her türlü imkanı sağlıyorum, sağlayacağım. Adını ‘Ateş’ koyduk ilerde çocuklar değiştirir mi bilemem" şeklinde konuştu. "Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu" Kocaali ilçesi Bezirgan Mahalle Muhtarı Murat Ali Duman, "Şu anda mahallemiz 80 hane ve leyleğimizde bizim misafirimiz. Allah razı olsun Mehmet ağabeyimiz bu leyleğe sahip çıktı. Onun öncülüğünde misafirimize iyi bir şekilde bakıyoruz. Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu. Mahalledeki tüm vatandaşlar bu hayvanı seviyor, leylekte bizi sevdi. Mahalle halkı bu konuda çok duyarlı. Leylek mahalleyi bizden daha iyi biliyor, rahat bir şekilde geziyor ve kimse karışmıyor. Mahalle halkıda gereken ilgi ve bakımı gösteriyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul İstanbul Erkek Lisesi’ndeki kavga ile ilgili 20 öğrenciye disiplin cezası İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 25 Kasım 2025 tarihinde İstanbul Erkek Lisesi erkek pansiyonunda öğrenciler arasında çıkan kavga iddiaları üzerine başlatılan idari soruşturmanın tamamlandığını açıkladı. Açıklamada olaylara karışan 20 öğrenciye disiplin cezası verildiği belirtildi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul Erkek Lisesinde bazı öğrencilerin karıştığı ve kamuoyuna yansıyan olaylara ilişkin idari süreç tamamlanmış ve 29 Aralık 2025 tarihinde toplanan Fatih İlçe Öğrenci Disiplin Kurulunca rehberlik, psikososyal destek ve disiplin süreçleri birlikte ele alınarak konu titizlikle değerlendirilmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz koordinasyonundaki değerlendirme süreci boyunca öğrencilerin psikososyal durumları en üst seviyede gözetilmiş ve "mahremiyet korunması, masumiyet karinesi ve eğitim hakkının kesintisiz sürdürülmesi" hususları, temel ilke olarak benimsenmiştir. Disiplin işlemleri, fiil-ceza dengesi ve ölçülülük ilkeleri çerçevesinde "eğitsel, onarıcı ve sağaltıcı" bir yaklaşımla yürütülmüştür. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin "Disiplin Cezasını Gerektiren Davranış ve Fiiller" başlıklı 164. Madde çerçevesinde söz konusu olaylarla ilişkisi tespit edilen, sistematik şiddet uygulayan; 2 öğrenciye "Örgün Eğitim Dışına Çıkarma", 11 öğrenciye "Okul Değiştirme", 7 öğrenciye ise "Okuldan Kısa Süreli Uzaklaştırma" hükümleri içeren, sistematik şiddet olaylarına karışan toplamda 20 öğrenciye disiplin cezaları uygulanmasına karar verilmiştir. Adı geçen lisemizde rehberlik çalışmaları, güvenli okul ikliminin korunması amacıyla halen devam etmekte olup eğitim öğretim süreçlerinin tüm yönleriyle huzurlu ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesine dönük her türlü tedbir okul yönetimince kararlılıkla uygulanmaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur" ifadelerine yer verildi.