GENEL - 26 Nisan 2012 Perşembe 11:16

EVLİLİK KORKUSU YAŞAYANLAR DİKKAT

A
A
A
EVLİLİK KORKUSU YAŞAYANLAR DİKKAT

Evlilik sezonuna girdiğimiz bu aylarda Reem Nöroloji Merkezi`nden Uzman Nörolog Mehmet Yavuz, evlilik korkusu hakkında tüm merak edilenleri anlattı.
Yüzyıllardır `kutsal kurum` olarak adlandırılan evlilik, çoğu insanın hayallerini süslerken, kimileri için de ciddi bir korku kaynağı. Özellikle metropol hayatı ve uzun yıllar yalnız yaşamak evlilik korkusunu tetikliyor. Hatta bu konuda kaygı yaşayan çiftler mutlu beraberliklerini evlilik aşamasında sonlandırabiliyor. Reem Nöroloji Merkezi`nden Uzman Nörolog Mehmet Yavuz, evlilik korkusu hakkında tüm merak edilenleri anlattı.
Uzman Dr. Mehmet Yavuz, evlilik korkusunun, kişinin çevresinde ve ailesinde yaşadığı olumsuz evlilik örneklerinden edindiği bilgiler doğrultusunda yaşadığı psikolojik bir bağlanma korkusu olduğunu ifade ederek, "Farklı kültür ve farklı ailelerde yetişen kişiler karşı tarafa bağlanarak kendilerini bu zorlu kurumun içine sürüklemek istemez. Evlilikte çoğul düşünerek bu doğrultuda kararlar alması gereken bireyin yaşadığı olumsuz duygu evlilik korkusunu oluşturur" diye konuştu.
Evlilik korkusunun en büyük nedeninin çevresel ve ailesel faktörler olduğunu belirten Dr. Yavuz, "Kişinin ailesinde anne ve babanın mutsuz ve sürekli tartışıyor olması bu korkuyu doğurabilir. Ayrıca kişinin çevresinde yaşayan evli çiftlerin kavgalarına ya da tartışmalarına şahit olması da bu korkunun artmasına sebep olabilir. Kişi çelişkiler yaşar kendisinin de mutsuz bir birlikteliğinin olacağına inanır. Evlenmekten vazgeçer ve evlilik kurumuna olan ilgisi de zamanla yok olur. Ayrıca uzun süre yalnız
yaşayan bir insan başka biriyle birlikte yaşamayı kabul etmekte zorlanabilir ve evlilikten kaçabilir. Fakat bu durum mutlu bir ailede yaşamış çocuklarda da görülebilmektedir. Bunun nedeni ise mutlu bir ailede büyüyen çocuğun mükemmeliyetçi bir ruh halinde olması ve karşı taraftan da bunu beklemesidir. Kısacası, mükemmeliyetçi olmak da bu korkunun oluşmasına sebep olabilir" şeklinde konuştu.
BOŞANMA FİKRİ EVLİLİKTEN SOОUTUYOR
Ülkemizde ailevi ve çevresel baskılar nedeniyle boşanmanın zor olmasının da evliliği engellediğini belirten Dr. Yavuz, evlenen çiftlerin ne olursa olsun boşanamayacağını düşünmesi ve düğün, nişan gibi geleneksel uygulamaların getirdiği stresin de insanları evlilikten uzaklaştırdığını vurguladı. Daha iyi eş bulma düşüncesinin de, evliliği zorlaştıran nedenlerden biri olduğunu anlatan Uzman Dr. Mehmet Yavuz, şunları söyledi;
"Adayları, ekonomik, kültürel ve eğitim alanında sürekli başkalarıyla kıyaslamak bir süre sonra kişiyi kronik bekarlığa götürebilir. Evli bir erkek, bekar ama sevgilisi olan bir erkeğe göre her zaman daha sadık olmak zorundadır. Bekar erkeklerin kaçamakları affedilir olabilir ama konu evlilik olunca, aynı hoşgörüden söz edilemez. Evlenince ev işlerine katkı sağlamak, anne ve baba olmak, ileride çocuğa iyi bir yaşam sunmak ve özgürlüğün kısıtlanması (halı saha maçları, eğlence mekanları vs.) ihtimali de
kişileri evlilikten uzaklaştırabilir. Bu kişiler evlilik sürecinde hayatlarının giderek monotonlaşacağını düşünerek evlilikten uzak durur. Evlilikten korkan insanlar daha çok bekar ve yalnız yaşayan insanlarla görüşmek ister. Fazla mükemmeliyetçi düşünürler ve evlilikle ilgili sorulara çelişkili cevaplar verirler."
BU KARAKTERDEKİ İNSANLARIN EVLENMESİ RİSKLİ
Uzman Dr. Mehmet Yavuz, narsist ve egoist kişilik bozukluğu olanların evliliklerinde büyük sorunlar yaşayabildiğini vurguladı. Sosyal uyum bozukluğu ya da asosyal kişilik bozukluğu olanların da evliliklerinin eğer eşlerden biri fedakâr değilse genellikle boşanma ile sonuçlandığını anlatan Yavuz, "Aileler kişilik bozukluğu olan çocuklarını evlenince normale döneceği düşüncesinden kurtularak evlilikten uzak tutmalıdır. Beynimizin accumbens bölgesindeki D1, D2, D3 reseptörlerinden D1`in yetersiz kaldığı ya
da D2`nin aşırı etkin olduğu bireyler de evliliğe yatkın değildir. Bu kişilerde hastalık derecesinde çapkınlık söz konusudur. Maalesef D1 ve D2`nin çalışma fonksiyonlarını gösteren pratik bir test henüz mevcut değildir" dedi.
EVLİLİK KORKUSUNU YENMEK İÇİN...
Evlilik korkusunu yenmek için kişinin özgüveni kadar başkalarına da güvenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Yavuz, bu korkuyu yaşayanların, paylaşmayı öğrenmeleri ve önyargısız olmaları gerektiğini belirtti. ``Evlilik korkusu yaşayanlar doğru bir ilişkiden neler beklediğini tam anlamıyla düşünmelidir`` diyen Dr. Yavuz sözlerini, "Düzgün, düzenli ve disiplinli yaşamak, kişisel başarının anahtarlarından biridir. Sağlıklı toplumlar, sağlıklı ailelerden oluşur. Sağlıklı evlilikler bir toplumun en sağlam
dinamikleridir. Bu nedenle düzenli, başarılı bir yaşam ve sağlıklı, uzun ilişkiler yaşayabilmek için gerekirse psikolojik destek alınmalıdır" şeklinde tamamladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “FETÖ’ye yönelik 62 ilde gerçekleştirilen ’Kıskaç-15’ Operasyonunda 544 şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 62 ilde FETÖ tarafından devletin farklı kademelerine yerleştirilmesi planlanan şahıslara yönelik düzenlenen “KISKAÇ-15” operasyonlarında 544 şüphelinin yakalandığını belirtti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, FETÖ’ye yönelik 62 ilde gerçekleştirilen Kıskaç-15 operasyonunun ayrıntılarını paylaştı. Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Yerlikaya, FETÖ’cülere göz açtırmayacaklarını, milletin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerinin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edeceklerini belirtti. Bakan Yerlikaya, açıklamasında şu bilgilere yer verdi: “Cumhuriyet Başsavcılıkları, MİT Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ve KOM Başkanlığı ile TEM Daire Başkanlığı koordinesinde ve İl Emniyet Müdürlüklerince yapılan operasyon çerçevesinde; Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bingöl, Bitlis, Bolu, Bursa, Çankırı, Çanakkale, Çorum, Denizli, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Isparta, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Niğde, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Sivas, Tokat, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Zonguldak, Aksaray, Karaman, Batman, Bartın, Ardahan, Iğdır, Yalova, Karabük, Düzce, Bilecik, Eskişehir, Giresun, Gaziantep, Tekirdağ, Sakarya ve Kırıkkale olmak üzere 62 ilde FETÖ’ye yönelik “KISKAÇ-15” adı verilen operasyonlar düzenlendi. Örgüt sorumlularının talimatıyla kamu kurumlarına giriş sınavlarına yönlendirildikleri, bu sınavlara başvuran örgüt üyelerinin, örgüte bağlılıkları çeşitli şekillerde kodlanarak, bu kodlamada bulunan şahısların sınavı kazanmalarının amaçlandığı, şüphelilerin bir kısmının örgütün kriptolu haberleşme programı olan ByLock kullanıcısı oldukları ve Bylock içeriklerinde isimlerinin geçtiği ve ankesörlü telefonlarla irtibat kurdukları tespit edildi.” Bakan Yerlikaya, operasyonlar çerçevesine Cumhuriyet Başsavcılıklarını, MİT Başkanlığını ve operasyonları gerçekleştiren polisleri tebrik ettiğini de belirtti.
Tokat Tokat’ta 20 milyonluk mobil mutfak geri dönüşümle 1,5 milyona mal edildi Tokat Valiliği ve İl Özel İdaresi, 20 milyon TL’lik bütçeyle başlatılan mobil mutfak projesini geri dönüşüm ve ekonomik kullanım ilkeleriyle sadece 1.5 milyon TL’ye tamamlayarak önemli bir kamu tasarrufu sağladı. Tokat Valiliği ve İl Özel İdaresi, doğal afetlerde kullanılmak üzere 20 milyon TL’ye mal olacak bir mobil mutfak projesini geri dönüşümle sadece 1.5 milyon TL’ye mal etti. Bu başarılı geri dönüşüm projesi, yıkılan Tokat Valiliği mutfağından kalan eşyalar ve ihraç fazlası konteynerlerin kullanımıyla gerçekleştirildi. Yapılan mobil mutfak, kamu tasarrufuna büyük bir örnek teşkil ediyor. Geri dönüşüm ve ekonomik kullanım ilkeleriyle hazırlanan bu mutfak, Tokat Devlet Hastanesi önünde vatandaşlara sıcak çorba ikramında bulunarak kullanıma açıldı. Bu proje, hem çevresel sürdürülebilirliği destekliyor hem de kamu kaynaklarının verimli kullanımına örnek oluyor. “20 milyonluk mutfağı geri dönüşümle kendi imkanlarımızla 1,5 milyona mal ettik” Tokat İl Özel İdaresi tarafından gerçekleştirilen başarılı bir proje olan mobil mutfak aracını ilk kullanımda ziyaret eden Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, “Şu anda Tokat İl Özel İdaremizce yapılmış olan mobil mutfak aracını ilk kullanımda ziyaret ettik. Hastanemize gelmiş olan vatandaşlarımıza çorba ikramında bulunduk. 6 Şubat depreminin yıkıcı etkileri sürecinde biz Tokat olarak bilindiği üzere Adıyaman Gölbaşı’nda bulunuyorduk. O süreçte ihtiyaçlarımızın analizini ortaya koymaya çalışmıştık. Bu analizlerden ortaya çıkan sonuçlardan birisi de ilimizde muhakkak mobil mutfağın ve mobilize edinilebilecek fırınların da bulunması gerektiğiydi. Şu anda mobil mutfağımızı il özel idaremizin atölyelerinde tabirle geri dönüşümlü bir şekilde gerçekleştirmiş olduk. Yıkılacak olan hükümet konağımızdaki mutfak materyallerinden yine eski bir ihracat ithalat konteynerinden bu güzel eser ortaya çıktı. Anahtar teslim fiyatı yaklaşık olarak 20 milyon ve biz içerisindeki tüm dönüşümü 1 buçuk milyon liradan biraz daha az bir bedelle gerçekleştirmiş olduk. Burada atölyemizde çalışan özel idaremize bağlı olan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Tokat’ta depremlere hazırlıkla ilgili olarak koordinasyonu en üst düzeyde tutma anlamında da sürekli olarak bundan sonra da çalışmalarımız, tatbikatlarımız devam edecek. Arama kurtarma ekiplerimizle, yardımcı kuruluşlarımızla, gönüllülerimizle sürekli olarak hazırlık içerisinde olmaya, bundan sonra da devam edeceğiz” dedi. Vatandaşlar ise mobil mutfağı hizmete kazandıranlara teşekkür etti.
Aydın Aydınlı çiftçiler anız yakımına karşı uyarıldı Söke İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, hasadı yapılan tarım arazilerinde çiftçileri anız yakılmaması konusunda uyarılarda bulunarak, meydana gelebilecek zararlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Türkiye’nin en sıcak illerden olan Aydın’da hava sıcaklıklarının artması ile birlikte orman yangını ihtimalleri de yükselirken, Söke İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, birçok orman yangınlarına sebep olan anız yakımı konusunda çiftçileri uyardı. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından “Anız Yakmak, Geleceğimizi Yakmak Demek” sloganıyla uyarı ve bilgilendirmeler yapılırken, hasadı yapılan arazilerde anız yakanlara da cezai işlem uygulanacağı hatırlatıldı. Hasadı yapılan arazilerde yasak olmasına rağmen yakılan anızların birçok zararının olduğu hatırlatılan bilgilendirmede çiftçiler uyarılırken, anız yakmanın zararları anlatıldı. Anız yakılan toprakta yangın ihtimalinin yanı sıra topraktaki besin maddelerinin azaldığı ve zamanla toprağın verimliliğinin düştüğünün de hatırlatıldığı açıklamada “Anız yakarak toprağı fakirleştirirsiniz, toprakta yaşayan canlıları yok edersiniz. Ekosistemi bozar, geleceği yok edersiniz. Karayoluna yakın anız yangınları ile görüş mesafesine engel olarak kazaya sebebiyet verebilirsiniz. Anız yangını tarla, bahçe veya ormanlara sıçrayarak kontrolden çıkabilir, başkalarına zarar verebilir” ifadeleri yer aldı.
İstanbul Alibeyköy’deki tramvay kazasına ilişkin vatmana 6 yıl 9 aya kadar hapis talebi Alibeyköy’de tramvay ile halk otobüsünün karıştığı kaza sonucu 10’dan fazla kişinin yaralanmasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, tramvay sürücüsünün kırmızı ışık kuralına uymaması ile kazanın meydana geldiği belirtildi ve 6 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İstanbul’da 5 Aralık 2022’de Alibeyköy Cibali T5 hattına kayıtlı tramvay ile halk otobüsünün karıştığı kaza sonucu 10’dan fazla kişinin yaralanmasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 10 kişi ‘mağdur’ sıfatıyla yer alırken, Semi Özcan ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Vatmanın kırmızı ışık ihlali sonucu kazanın meydana geldiği belirtildi Hazırlanan iddianamede, şüpheli Özcan’ın kullandığı Alibeyköy Cibali T5 hattına kayıtlı tramvayın, Ünal K.’nın kullandığı halk otobüsüyle Namık Kemal Caddesi kesişiminde çarpıştığı ve şüpheli Özcan’ın kırmızı ışık kuralına uymaması ile kazanın meydana geldiği aktarıldı. Uzlaşma sağlanamadığı aktarıldı 3 mağdurun kırık olacak şekilde, 7 mağdurun ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının belirtildiği iddianamede, dosyanın Uzlaştırma Bürosu’na gönderildiği ancak uzlaştırma müzakereleri sonucunda uzlaşmanın sağlanamadığı kaydedildi. Ayrıca, şüpheli hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan takipsizlik kararı verildiği de öğrenildi. 6 yıl 9 aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Semi Özcan’ın ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 1 yıl 1 ay 15 günden 6 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.