SAĞLIK - 19 Kasım 2015 Perşembe 14:45

Saç Ekimi Kabus Olmasın

A
A
A
Saç Ekimi Kabus Olmasın

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, günümüzde saç dökülmesi artık eskisi kadar korkulacak bir dert olmaktan çıktığını söyledi. Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, “Saç ekimi sayesinde bu sorun ortadan kalkıyor.Yalnız saç ekimindeki kriterlere mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu yaptığı açıklamada, “Saç ektirme kararınızın hayal kırıklığına dönüşmemesi için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var, ve biraz bunlardan bahsetmek istiyorum. Türkiye, her ne kadar saç ekimi yaptırmak açısından bir cennet tabir edilse de bu bazen, yetersiz ve tecrübesiz bir ekiple sizin için bir cehenneme dönebilir” diye konuştu.
Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, saç ekiminde önemli noktaları ise şöyle sıraladı; “Saçınız neden dökülüyor araştırın: Kan ve sağlık testleri yaptırarak genetik saç dökülmenizin nedenini bulamazsınız; ancak demir, çinko eksikliği, hormonal dengesizlikler gibi saç kaybı nedenlerini ortaya koyabilirsiniz. Saç dökülmelerinin birçok nedeni vardır ve doğru nedeni bulmak, uygun terapi yöntemini seçmenize yardımcı olacaktır. Altta yatan sebep genetik dökülmeyse bunu tecrübeli birsaç ekim doktoru anlayabilir ve sizi ekime yönlendirebilir.
SAÇ EKİMİ OPERASYONUNA GERÇEKTEN UYGUN MUSUNUZ?
Saç ekimi öncesinde saç ekimi yapan cerrah tarafından muayene edilerek ve tıbbi hastalıklarınızı da doktorunuzla paylaşarak operasyonun sağlığınız açısından uygun olup olmadığını öğrenin. Her saç kaybı vakasında, saç ekimi yapılmalıdır diye bir kayıt yoktur. Erken dökülmelerin medikal tedaviyle önüne geçilebilir.
En fazla kaç greft (bir greft 1,2,3 ya da 4 saç kökü ihtiva eder) ektirme şansınız olduğunu bir uzman yardımıyla belirleyin .
Her insanın verici (donor) bölge denilen (saçın ense ve kulak üstü kısmında bulunan bölge) alanda kaç tane saç kökü var ya da operasyon sırasında kaç bin greft çıkarılabileceğini belirlemek önemli . Bu bölgeden cerrahların yaklaşık 3000-4000 greft arası alma şansı vardır. Dolayısıyla eğer saçlarım dökülürse ileride istediğim kadar seans yaptırabilirim düşüncesi yanlıştır. Ayrıca çoğu hastanın saç ekiminden sonra da mevcut olan kendi saçlarının dökülme olasılığı söz konusudur. Eğer ekilecek greft sayısı ve ekilecek alan konusunda yanlış kararlar verilirse, hasta hayal kırıklığına uğrayabilir.
Mevcut ve ekilen saçlarınızdaki “Şok Kayıp” riskini sorun; Saç ekimi operasyon sonucunda, deride yaşanan travmadan dolayı meydana gelebilecek kayıplar, ekilen saçlarda ilk zamanlarda görülebileceği gibi başarısız saç ekimleri sonrasında mevcut olan saçlarda da görülebilir. Genellikle erken yapılan saç ekimlerinde ya da hatalı yapılan ekimler sonrasında saç foliküllerine zarar verilebilir ve kişinin kendi saçları kayba uğrayabilir. Bunların tümünü önlemek için çok tecrübeli bir cerrahla ve ekiple çalışmak son derece önemlidir.
Kanama riskini artırabilecek ilaçlardan uzak durun; Kanı sulandırıcı olabilen, aspirin ihtiva eden ilaçlar, ginko biloba, ginseng, sarımsak hapları, E vitamini gibi bazı ilaçların operasyon öncesi kesilmesi gerekir. Doktorunuzla konuşarak bu ilaçlar konusunda bilgi alınılmalıdır.
Doğru cerrahı, doktoru ve hastaneyi bulun; Saç ekimi, “saç ekim uzman”ları tarafından yapılamaz. Çünkü “saç ekim uzmanlığı” diye bir uzmanlık dalı yoktur. Saç ekiminde yardımcı personelin tecrübelendikten sonra kendisini bu şekilde sıfatlandırması gerçeği yansıtmaz. Saç ekimi, hemşireler ve diğer sağlık personeli tarafından hiçbir cerrah ya da doktor kontrolü olmaksızın yapılabilecek basit bir işlem değil, hayatınız boyu sizi etkileyecek bir operasyondur. Web sitelerinde doktor adı bulunmayan, bir hastane bünyesinde bir araya gelerek saç ekimi yapmaya çalışan tecrübesiz kişilerden uzak durun. Saç ekimi alanında Türkiye’nin önemli ülkelerden biri haline gelmesi, bu alana yönelen faaliyet ve kurumların sayısının da artmasına neden olmuştur. Seçtiğiniz cerrah ve kurumların yeterliği hakkında emin olun.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Menemen’e 400 yataklı devlet hastanesi geliyor Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, İzmir’e gelen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile görüştü. Başkan Pehlivan, güzel haberi Menemenli hemşehrileriyle paylaşırken, "Menemenimizin sağlık geleceğini ilgilendiren önemli bir adım attık. İlçemize 400 yataklı yeni devlet hastanemizi kazandırıyoruz. Proje, sadece bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde tasarlanıyor" ifadelerini kullandı. Gelişim ve büyüme hızıyla sadece İzmir’de değil, bölgede tüm dikkatleri üzerine çeken Menemen’de, tarihinin en büyük sağlık yatırımı için geri sayım başladı. Daha önce Menemen Belediyesi tarafından A2 seviyesindeki hastane yer tahsisinin ardından, beklenen müjdeli haber geldi. İzmir’e gelen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile görüşen Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, ilçeye 400 yataklı devlet hastanesi yapılacağını söyledi. Başkan Pehlivan: "Amacımız, Menemen’in sağlık altyapısını en üst seviyeye çıkarmak" Başkan Pehlivan, "Sağlık Bakanımız Prof. Dr. Sayın Kemal Memişoğlu ile AK Parti İzmir İl Başkanlığımızda yaptığımız görüşmede, Menemen’imizin sağlık geleceğini güçlendirecek önemli bir adım daha attık. İlçemiz için müjde niteliğindeki bu gelişmeyle yeni devlet hastanemizin yatak kapasitesi 400’e çıkarılıyor! Proje, sadece bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde tasarlanıyor. Hastanemiz, ileride yatak kapasitesinin daha da artırılmasına uygun olarak planlanıyor. Amacımız, Menemen’imizin sağlık altyapısını en üst seviyeye çıkararak vatandaşlarımıza hak ettiği modern ve güçlü sağlık hizmetlerini sunmak. Sağlıkta güçlü bir Menemen için gece gündüz çalışıyoruz! Çünkü Menemen her zaman, her şeyin en iyisini hak ediyor." ifadelerini kullandı. Başkan Pehlivan: "Hemşehrilerimizin sağlığı bizim için çok kıymetli" Menemen Belediyesi olarak sağlık yatırımlarına çok önem verdiklerini belirten Başkan Pehlivan, "Her biri birer komşumuz olan hemşehrilerimizin sağlığı bizim için çok kıymetli. Bu kapsamda Sağlık İşleri Müdürlüğümüz vasıtasıyla binlerce hastamıza pansuman, şeker takibi vb. hizmetleri veriyoruz. Ambulans hizmetimizle, hastaneye gidemeyecek durumda olan hastalarımızın hastaneye taşınmasını üstleniyoruz. Fizyoterapiden diyetisyene kadar birçok sağlık hizmetini Menemenlilere sunuyoruz. Bununla birlikte Asarlık ve Ulukent’te hemşehrilerimizin hastaneye gitmeden temel sağlık hizmetlerini alabilmeleri için aile sağlığı merkezi ve semt polikliniğimizi inşa edip, İzmir İl Sağlık Müdürlüğümüze teslim ettik. Asarlık Aile Sağlığı Merkezi hizmete girdi, Ulukent de yakın tarihte hizmet vermeye başlayacak" diye konuştu.
Bolu 78 kişinin öldüğü otel faciasında tutuklanan elektrikçinin ifadesi ortaya çıktı Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin tutuklanan otel elektrikçisi Hüseyin Özer’in ifadesi ortaya çıktı. Özer, olay saatinde otelde olmadığını ancak çalışma arkadaşlarının kendisini arayarak restoranda yangın çıktığını, kendisinin sorumlu olmadığını söyledi. Ayrıca Özer yangın alarm ve yangın koruma sistemi ile alakalı hiçbir teknik bilgisinin olmadığını ifade etti. Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 51 kişinin yaralandığı yangına ilişkin tutuklanan otel elektrikçisi Hüseyin Özer’in (52) ifadesi taya çıktı. Hüseyin Özer jandarmada verdiği ifadesinde, "Ben Grand Kartal Otel isimli işletmede elektrikçi olarak görev yapmaktayım. Grand Kartal Otel isimli işletmede 2 yıldan beridir sezonluk olarak çalışmaktayım. Birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarım çalışmaya başladığımız günden günümüze kadar geçen süre zarfında bu otelin tüm elektrik arızalarını ve önlemlerini almaktayız. Biz bu oteli her yıl düzenli olarak aralık ayında açarız, mart ayında kapatırız. Biz her sezon başlangıcında bu otelin tüm elektrik ve periyodik bakımları ile ilgili tüm tedbirleri alırız ve açılışımızı ondan sonra yaparız" diye konuştu. "Tesis içerisinde 2 merdiven bulunmaktadır ancak bu merdivenlerin yangın merdiveni olup olmadığını bilmiyorum" Otelde konuya ilişkin tedbir olup olmadığı konusuna Özer, "Tesis içerisinde 2 merdiven bulunmaktadır ancak bu merdivenlerin yangın merdiveni olup olmadığını bilmiyorum. Otelimizde yangın dedektörleri bulunmaktadır ancak olay esnasında ben olay yerinde olmadığım için alarm sisteminin çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Olay öncesinde 20 Ocak tarihinde saat 21.30 sıralarında otelden çıkış yaparak Bolu merkezde bulunan ikamet adresime geldim. Akabinde 21 Ocak günü saat 03.30 sıralarında otelde barmen olarak çalışan Hüseyin isimli şahıs beni arayarak, ’Otelde restoranda yangın çıktı’ dedi. Ben de kendisine otelde olmadığımı, diğer elektrikçi arkadaşları aramasını ve benim de yönlendireceğimi söyledim. Daha sonra otelde olan Murat D. isimli ekip arkadaşımı arayarak otelde yangın çıktığını, acil müdahale etmeleri gerektiğini söyledim" şeklinde konuştu. "Arkadaşlarımdan yangının restoran kısmından çıktığını duydum" Yine ekip arkadaşı Bahadır Ö.’nün de kendisini aradığını ve yangından bahsettiğini dile getiren Hüseyin Özer, "Ben de hemen bilgi işlem sorumlusu olan Altan T.’yi arayarak onunla birlikte saat 03.50 sıralarında otele gitmek maksadıyla yola çıktık. Aynı gün saat 04.30 sıralarında olay yenine ulaştık. Ben olay yerine gittiğimde otelin komple yandığını gördüm. İnsanlar kendi çabalarıyla merdivenden indirilmeye çalışılıyordu. Ben de dumandan etkilendiğim için içeriye giremedim, dışarıda arkadaşlarıma yardım ettim. Yangının nereden çıktığını bilmiyorum ancak öğrendiğim kadarıyla restoran kısmında çıktığını duydum. Restoran bölümünde kimin çalıştığını da bilmiyorum. Daha önce otelde hiç yangın çıkmadı. Yangın alarm ve yangın koruma sistemi ile alakalı hiçbir teknik bilgim yoktur" dedi. "Ben sadece verilen görevleri yerine getiririm. Olay ile ilgili olarak hiçbir suçum yoktur" Otelin yangın sistemlerini dışarıdan taşeron firma üstlendiğini söyleyen Özer, "Meydana gelen bu olay ile ilgili olarak neden ifade verdiğimi bilmiyorum. Benim olay ile hiçbir alakam yoktur. Olay esnasında görevli değildim ayrıca yukarıda da belirttiğim gibi olay esnasında Bolu merkezdeydim. Ben sadece elektrikçiyim, benim teknik müdürüm Tahsin P. elektrik alanında yetkilidir. Ben sadece verilen görevleri yerine getiririm. Olay ile ilgili olarak hiçbir suçum yoktur. Üzerime atılı olan suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu. "Müvekkilim denetim yükümlüsü değildir" Özer’in avukatı ise "Müvekkilim elektronikçi değil elektrikçidir. Sadece elektrik, kablo tesisatı gibi basit işleri yapar. Müvekkilin çalıştığı aile şirketinde yaklaşık 500 kişi çalışmaktadır. Bu aile şirketinde bu işleri yapan toplamda 8 kişi vardır. Müvekkilim bu çalışanların arasında hiyerarşik sıralamada en alt basamakta yer almaktadır. Müvekkilimin başında müdür vardır. Müvekkilim buradaki kusurlu veya kusursuz sorumlulardan değildir. Denetim yükümlüsü değildir. Müvekkilim saat 08.00-17.00 arası çalışmaktayken olay esnasında müvekkilim evinde istirahatledir" şeklinde konuştu. "Gece vakti olay yerinde anlık tepki verebilecek bir gece bekçisi dahi yoktur" Yangının sebebinin belli olmadığını belirten Özer’in avukatı, "Belki mutfakta ocaktan, belki de doğal gaz kaynaklı yangın çıkmıştır. Müvekkil elektronik aksamdan, yangın sensörlerinden dahi sorumlu değilken bu kadar çalışanın arasından müvekkil ifadeye çağrılmıştır. Müvekkilin burada ifade vermesinin nedeni müdürünün komutana ifade ver diye yönlendirmesidir. Konuyla yakından uzaktan bir alakası yoktur. Müvekkilin vardiyasında olan bir olay değildir. Gece vakti olay yerinde anlık tepki verebilecek bir gece bekçisi dahi yoktur. Yangın merdivenleri dahi olmayan bir otelin asgari ücrete yakın bir maaş alan müdürlerinin talimatları dışında bir şey yapmayan, elektrikten kaynaklı olup olmadığı dahi belli olmayan bir yangından dolayı müvekkilim sorumlu tutulmamalıdır. Müvekkilim hacca, umreye dahi yurt dışına çıkmamıştır. Şehir dışına 3-4 yılda bir ancak Ankara’ya aile ziyaretine gitmiştir. Tek mal varlığı oturduğu evi ve bindiği arabasıdır. Bu sebeple kaçma şüphesi yoktur" ifadelerini kullandı.
İzmir Süt Kuzusu’nda yeni dönem 27 Ocak’ta başlıyor İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllardır sürdürdüğü Süt Kuzusu Projesi’nde yeni dönem 27 Ocak’ta başlayacak. Çocukların sağlıklı gelişimine katkı sağlamak ve ailelerin ekonomik yükünü hafifletmek için hayata geçirilen proje kapsamında 30 ilçenin 622 mahallesinde dağıtım yapılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile özdeşleşmiş ve Türkiye’ye örnek olarak yıllardır sürdürülen Süt Kuzusu Projesi’nde yeni dönem 27 Ocak’ta başlıyor. Büyükşehir Belediyesi, “Süt İçmeyen Çocuk Kalmasın” diyerek kentin dört bir yanındaki 2-5 yaş arası çocuklara süt ulaştırmaya devam edecek. 30 ilçe faydalanacak Belirli bir gelir seviyesine sahip ailelere yönelik yürütülen Süt Kuzusu Projesi’yle istenen kriterleri taşıyan ailelerin çocuklarına ücretsiz olarak aylık 8 litre süt dağıtımı yapılacak. Sosyal Hizmetler ve Yardımlar Şube Müdürlüğü’nün 20 kişilik ekibi düzenli olarak çocukların tüketimi için ailelere süt teslim edecek. Dağıtımlar İzmir’in 30 ilçesindeki 622 mahallede gerçekleştirilecek. Süt Kuzusu Projesi, İzmir’in merkez ilçeleri Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Konak ve Narlıdere’nin tamamında uygulanacak. Ayrıca Aliağa, Bayındır, Bergama, Beydağ, Çeşme, Dikili, Foça, Karaburun, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Menderes, Menemen, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbalı ve Urla ilçelerinin merkez mahalleleri de projeden yararlanacak. Başvurular online alınıyor Projeden faydalanmak isteyen aileler, başvurularını www.bizvariz.izmir.bel.tr internet adresi üzerinden online olarak yapabiliyor. Başvuruların değerlendirilmesinin ardından süt dağıtımları düzenli bir şekilde gerçekleştirilecek.