GENEL - 24 Aralık 2011 Cumartesi 15:51

"MÜSLÜMAN TOPLUMLARDA KADININ ROLÜ" KONFERANSI

A
A
A
"MÜSLÜMAN TOPLUMLARDA KADININ ROLÜ" KONFERANSI

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca düzenlenen "Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü" konferansı sona erdi. Konferansın sonuç bildirgesinde Müslüman ülkelerde kadınları güçlendirecek yasal reformların yapılmasının gerekliliği ifade edildi.
İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye devletlerden bakanlar, parlamenterler, sivil toplum kuruluşu mensupları ve akademisyenlerin katıldığı ve Başbakan Erdoğan’ın açılışını yaptığı "Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü Konferansı", Ceylan İntercontinental Otel’inde devam etti. Konferansın bugün yapılan 3. ve 4. oturumlarında, konuşmacılar İslam toplumlarında kadının rolünü tartıştı.
Sabah yapılan 3. oturumunun gündemi "İslam ve Demokrasi" olarak belirlendi. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yakın Ertürk’ün yönettiği oturumda konuşan Müslüman İlerlemesi için Amerikan Derneği İcra Direktörü Daisy Khan, 11 Eylül’den sonra yaşanan sürece dikkat çekti.
Kendisinin 16 yaşında Amerika’ya gittiğini anlatan Khan, "Ancak 11 Eylül’den sonra İslamiyet’e bakış çok değişti. İnsanlar korkmaya başladı. ’Temeli güzellik ve iyilik olan İslamiyet’te nasıl olur da futbol sahalarında kadınlar öldürülür?’ diye düşünmeye başladılar. Böyle bir şey aslında yok. Artık değişimin zamanı geldi" dedi.
İnsanlarda İslamiyet ile demokrasinin bir arada yürüyemeyeceği gibi yanlış bir düşünce hakim olduğunu savunan Khan, bu tür yanlış düşüncelerin insanların İslamiyet’e bakışı etkilediğini savundu.
Kuran-ı Kerim’de bütün erkek ve kadınların eşit olduğunun açıkça belirtildiğini ifade eden Khan, "Yaptığımız bir ankette, kadınların yüzde 84’ünün dini konuların çarpıtılmasından etkilendiği belirtiliyor. Aynı ankete katılan kadınların yüzde 90’ı ise kadınların ruhani liderlik konusunda da rol almaları gerektiğini söylüyor. Toplum içerisinde erkek ile iş birliği yapmalıyız. Buradan bir hedef koyalım 10 yıl sonrası için. 2022’de kızların eğitim konusunda, kadınları mağdur olmaması ve kadınları ilerlemesi
yolunda düşündüğümüz hedeflere ulaşalım" diye konuştu.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nden Doç. Dr. Metin Boşnak ise konuşmasında Kuran-ı Kerim ve İncil’den kadınlar ile ilgili ayetler okuyarak örnekler verdi.
Batıda kadınların erkeklerin egemenliği altında olduğunu iddia eden Boşnak, "Kilisenin söylemleri kadınları erkeklerin altıda gösteriyor. Hatta İngilizcede kadın anlamına gelen ’woman’ kelimesi, erkeğin karısı anlamına gelen ’wife of man’ cümlesinin kısaltılmışıdır. İslamiyet’te ise kadın ve erkeğin eşit olduğu açık şekilde belirtilmiştir" ifadelerini kullandı.
Boşnak, İslam medeniyetinin muazzam bir medeniyet olduğunu vurgulayarak, "Bu medeniyete yeniden yaklaşmamız gerekir. Demokrasi ise batılı bir söylemdir. Bunu İslam ile bir arada tartışamayız. Yoksa biz de, ’ABD ülkelerimize demokrasi getirsin’ diye bekleriz" şeklinde konuştu.
Boşnak’ın konuşması ardından kürsüye gelen yazar Nazife Şişman da "İslam ve kadın" konusunun Batılıların gözünde her zaman bir problem olarak görüldüğünü vurguladı.
Oturumun sonunda konuşan Hartum Üniversitesi’nden Mawada Sidding Youssif Abu-Agla ise İslamiyet öncesi dönemde kadınların durumu ile ilgili bilgi verdi.
"İslamiyet öncesi dönemde kadınlar birer mal gibi görülürdü" diyen Abu-Agla, şunları söyledi:
"O dönemde kadınlar istismar edilir ve hiçbir zaman mirastan yararlanamazdı. İslamiyet’in gelmesiyle bu ortadan kalktı. Kadını istismar suç olarak kabul edildi. İslamiyet’in ardından kadına eğitim, evlenme, eşini seçme, boşanma gibi haklar verildi. Hatta artık bazı İslam ülkelerinde kadınlar devlet başkanı bile olabiliyor. Uluslararası İnsan Hakları Beyannamesi de İslamiyet’in söylemlerini kabul etmiş durumda. Aslında İslamiyet’te bir sorun yok ama bazı İslami rejimlerin uygulamalarında sorunlar
gözüküyor. Tunus’ta ve daha birçok ülkede ayaklanmalar oldu. Buralarda temel haklar ve reformlar ihmal edilmişti. Bu ayaklanmalara kadınların katılımını da gördük. İslamiyet temel haklar anlamında bütün medeniyetlere örnek olur fakat asıl sıkıntı sosyal törelerde."
Konuşmaların ardından oturumlara ara verildi ve öğleden sonra 4. oturuma geçildi.
"Sivil Toplum ve Bölgesel İşbirliğinin Etkinleştirilmesi" ve "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü’nün Kurulması" başlıklı oturumun başkanlığını Prof. Dr. Selma Acuner yaptı.
Oturumda ilk konuşmayı İngiltere’de yayınlanan "Emel" dergisi başeditörü Sarah Joseph yaptı. İngiltere’yi "güzelliğin cinsiyet olarak sunulduğu ve kadınlar her zaman şiddet gördüğü bir ülke" olarak tanıtan Joseph, "Ben 1988’de Müslüman oldum. Bana Evangelist Hıristiyanlar Müslümanlığa geçtiğim için, ’İkinci sınıf insan olmayı niye tercih ettin?’ diye soruyorlar ancak tarihe baktığınızda bu tam tersi. İslamiyet’te eğitim bir zorunluluk. Çok sayıda kadın alim var. ’İslamiyet’te kadınlar ticarete
katılmıyor’ diyorlar ama Hz. Hatice bir iş kadınıydı" dedi.
"Hep benim rol modelim kim diye düşündüm?" diyen İnnova Danışmanlık Şirketi yöneticisi Zeina Nazer de, "İlham kaynağımın Allah’tan geldiğine inanıyorum. Allah’ın sayesinde var olduğumu düşündükçe daha da başarılı oluyorum. Benim rol modelim ilk olarak Hz. Ayşe idi. İslam dünyasında böyle birçok rol model var. Bu rol modelleri hepimizin alması gerekir" ifadelerini kullandı.
Filistin Al-Quds Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fadwa Allabadi de kadın erkek eşitliği ile ilgili hükümetler ile sivil toplum kuruluşları arasında diyalog kurulması gerektiğini savunarak bu konuda merkezi bir komisyonun kurulması gerektiğini kaydetti.
Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği Ankara Şube Başkanı Aslı Şahin de konuşmasında kadınların siyasette temsil oranından bahsederek, "Uluslararası alanda kadınları siyasette temsil oranı yüzde 19.4 iken, Müslüman ülkelerde bu temsil oranı yüzde 12.5. Bu oranın yükselmesi gerekir. Kadınların siyasi karar alma noktalarında da etkin olmaları gerekir. Kadınlar siyasete girmekte erkeklerden farklı zorluklar yaşıyor. Bu zorlukların kaldırılması için gerekenler yapılmalı" diye konuştu.
Konuşmasına, "Cennet annelerin ayakları altındadır" hadisi ile başlayan İslam İşbirliği Teşkilatı Kültür ve Sosyal İşler Genel Müdürü Hemayet Udin ise şunları söyledi:
"İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından kadın-erkek eşitliği konusunda birçok çalışma yapıldı. Maalesef İslam dünyasında kadının daha aşağıda olduğu düşünülüyor. Bu da İslam dünyasına bir gölge düşürüyor. Ama durum böyle değil. Tabii ki toplumda bir cinsiyet eşitsizliği yok diyemeyiz. Şiddet küresel bir fenomen ve insanoğlunun ilerlemesine engel teşkil ediyor. Kadın hakları ile ilgili cinsiyet ayrımına kaşı mücadelemiz devam ediyor. Bununla ilgili başarılı olmak için kadınlarla birlikte erkeklerin de
çalışması gerekiyor."
Toplantının sonunda konferans ile ilgili bir sonuç bildirgesi hazırlandı. Konuklara okunan sonuç bildirgesinde, konferansın hazırlanmasında emeği geçen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e ve katılan delegasyon üyelerine teşekkür edildi.
Son zamanlarda kendi toplumlarında değişim yapmak konusunda etkin rol oynayan Arap ülkelerinin kadınlarından övgü ile bahsedilen sonuç bildirgesinde, şu ifadelere yer verildi:
- Müslüman ülkelerde bulunan kurumlarda kadın hakları konusunda gereken birimlerin kurulması önerildi.
- Müslüman ülkelerde kadınları güçlendirecek yasal reformların yapılması kabul edildi. Ama aynı zamanda cinsiyet eşitliliği sağlamak ve kadınların güçlerini toplumsal olarak arttırmak için uygulanması gereken çok şeyin olduğu tekrarlandı.
- Kadınların rolünü güçlendirmek için ülkeler arasında devam etmesi gereken işbirliği ve yardımın, çok disiplinli ve kapsamlı politikalarla formüle edilmesinin önemi vurgulandı.
- Kadınların resmi ekonomiye katılması, özellikle ekonomi hususunda kararlar vermesi,şimdiki ekonomik yapılarda cinsiyete dayalı olan ayrımın, kadınların ve erkeklerin eşit şekilde muamele görmesi, eşit ücret alması ve işlerin eşit şekilde paylaşılması yönünde değiştirilmesinin gerekliliği vurgulandı.
- Politik, ekonomik ve sosyal reformlarda kadın haklarının öneminin altı çizildi ve yenilikçi bir destek anlayışının, güç karşıtı programlardaki gerekliliğine vurgu yapıldı.
- Kadına karşı şiddet ve AIDS, yoksulluğa son verme, beslenme güvencesi, barış ve güvenlik, insani yardım, sağlık ve suç önlemi gibi meseleler arasındaki bağın tanınmasını içeren ve kadına karşı şiddete baştan sona değinen bir gereksinimin olduğu tasdik edildi.
- Kadınların haklarından, fırsatlardan ve liderliğe katılımdan sonuna kadar faydalanmalarının; bütçeleme, yasal politika ve kurumsal yapılar içeren kapsamlı ve cinsiyete duyarlı önlemler gerektirdiği bildirildi.
- Milli, bölgesel ve uluslararası cinsiyet eşitliği mekanizmalarının kurulmasında güvenilir bilgi toplanması ve yayılması, gözetim planlaması ve değerlendirme sistemlerinin, Müslüman ülkeler dahil, tüm ülkelerde cinsiyet eşitliğinin kurumsallaştırılması konusunda büyük önem taşıdığı vurgulandı.
- Temel cinsiyet perspektiflerinin yasal politika ve programlarda, her bölgede ve her seviyede duyarlı bütçelendirmeye katılımının desteklemesini ve cinsiyet eşitliğine ön ayak olmak için uluslararası iş birliğinin geliştirilmesinin gerekliliği hatırlatıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Sındırgı’da 19 Mayıs coşkusu Sındırgı ilçesinde tüm Türkiye’de olduğu gibi 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Cumhuriyet Meydanında Atatürk Anıtına çelenk sunma töreni ile başlayan etkinlikler Atatürk Stadyumunda devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Gençlik ve Spor Hizmetleri müdürü Rahmi Yörük günün önemini belirten konuşma yaptı. Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ı gençlere armağan ettiğine dikkat çeken Yörük, “Sizler, geleceğin lider ülkesi Türkiye’yi çok daha ileriye taşıyacaksınız. Gençlerimizin, çok çalışıp, ileride kendilerine verilecek vazifeleri en iyi şekilde yerine getireceklerinden şüphem yok” dedi. Şiirler, halk oyunları ve çeşitli etkinliklerle süslenen resmi kutlama töreni sonrasında 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Tören sonrası gerçekleştirilen yüzlerce vatandaşın katıldığı kortej, Sındırgı’nın sokaklarında renkli görüntülere sahne oldu. Gençlerin ve vatandaşların ellerinde taşıdıkları Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile yürüyüş, milli birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirdi. Yürüyüş, Cumhuriyet Meydanı’na kadar devam etti. Kortej ve kutlama programlarına İlçe Kaymakamı Didem Dinç Özay, Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak, Gençlik ve Spor Hizmetleri müdürü Rahmi Yörük, protokol üyeleri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, öğrenci ve vatandaşlar katıldı. Kortej yürüyüşünün ardından Cumhuriyet Meydanı’nda ilk olarak Sındırgı Halk Oyunları ekibi, yöresel danslarını sergileyerek izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Halk oyunları gösterisi, büyük beğeni toplarken, izleyenler ekibi coşkulu alkışlarla destekledi. Kutlamaların saat 21’de Cumhuriyet Meydanı’nda Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Sındırgı Belediyesi işbirliği ile gerçekleştirilecek yerel sanatçılar Beyaz İrtürk ve Osman Çiçek’in sahne alacağı “Gençlik Konseri” ile devam edeceği belirtildi.
Erzincan Erzincan’da “Gençlerin Gözüyle Kent Diplomasisi” projesi kapsamında panel düzenlendi İletişim Başkanlığı Erzincan Bölge Müdürlüğünün “Gençlerin Gözüyle Kent Diplomasisi” projesi kapsamında “Kent Vizyon Panelleri-Erzincan” adıyla bir panel düzenlendi. Kentteki bir otelin salonunda düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan İletişim Başkanlığı Erzincan Bölge Müdürü Metehan Akkaya, projenin amacı hakkında şöyle konuştu: “Nüfus artış oranının giderek yoğunlaştığı kent hayatında, gençlerin kentte nasıl konumlandırıldığı ve kentteki diğer aktörlerle olan diyaloğunun boyutları önem taşımaktadır. Kent diplomasisi, gençlerin kentsel aktörlerle olan diyaloğuna birkaç yeni eğilim sunar. Bu bağlamda, kent diplomasisinin kapsamı özellikle küçük kentlerde genellikle gençlik, spor veya kültürel alışveriş ve etkinliklerle bağlantılı olarak gerçekleşir ve toplantılardan iş birliğine kadar pek çok şekilde topluluk oluşturma girişimlerini teşvik eder. Bu doğrultuda proje, kent diplomasisinin gençlerin kent hayatına katılımı üzerindeki rolünü kentteki gençlerin ve diğer aktörlerin görüş ve önerileriyle birlikte değerlendirmeyi öneren bir platformun hayata geçirilmesini amaçlar. Platformun, gençlere kent diplomasisi hakkında bilgi vermesi, bu konuda gençler ve kentsel aktörler arasında farkındalık oluşturması, kent kültürünü geliştirmesi ve kent imajını güçlendirmesi beklenir.” Akkaya, projenin katkılarını da şöyle sıraladı: “Gençler için: Gençlerde kent diplomasisi hakkında farkındalık oluşturulması ve gençlerin bu konuda bilgilendirilmesi. Gençlerde kent kültürünün geliştirilmesi, desteklenmesi ve gençlerin kente aidiyet duygularının güçlendirilmesi. Gençlerin çeşitli yönetim düzeylerindeki karar vericilerle bir araya getirilmesi. Kentteki yerli ve yabancı gençlerin kentteki sosyal uyumlarını artırmaya yönelik duygu ve düşüncelerinin karşılıklı paylaşılmasına olanak tanınması. Gençlerin kent hayatında karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik alternatif görüşlerin tartışılması. Kent için: Kent değerlerinin öne çıkarılması yoluyla kent görünürlüğünün ve imajının artırılması. Kentin diplomatik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik çıktıların üretilmesi. Kentteki diğer aktörler için: Kentsel aktörler arasında eş güdüm sağlanması. Kentteki aktörlerin kentliler ve kent toplulukları ile bütünleşmesinin sağlanması. Kent yönetiminin (belediyelerin) uluslararası alanda (kardeş kent gibi) yeni iş birlikleri edinmesinin kolaylaştırılması.” Akkaya’nın açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Karadeniz Teknik Üniversitesinden Dr. Nisa Erdem’im Moderatörlüğünü yaptığı panelde; İstanbul Medeniyet Üniversitesinden Prof. Dr. Hamza Ateş ve Doç. Dr. Sezai Öztop ile Karadeniz Teknik Üniversitesinden Suna Ersavaş Kavanoz, gençlere kent diplomasisini anlatarak gelen soruları cevaplandırdılar.
Samsun Çarşamba’da 19 Mayıs coşkusu 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Çarşamba’da Adapark Suni Çim Sahada yapıldı. Öğrencilerin hazırladığı gösteriler stadı dolduran vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı töreni, Belediye Meydanındaki Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ile başladı. Törende, İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün çelengi Atatürk Anıtı’na sunuldu. Belediye Meydanında çelenk sunma töreni saygı duruşu ve okunan istiklal marşı sonrası sona erdi. Program Çarşamba Adapark Suni Çim Sahada düzenlenen etkinlikler ile devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinlikte, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Gençlik Merkezi Müdürü Ramazan Katoğlu, “Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ta milli duygular içerisinde Samsun’da attığı ilk adım. Türk milletinin bağımsızlığını kazanmada ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu yolunda atılmış en önemli adımdır. İşte bu yüzden, Türk milletinin, vatanı ve değerleri için verdiği onurlu mücadelenin adı olan 19 Mayıs’ın 105, yıldönümüne ulaşmanın mutluluk ve heyecanını yaşıyoruz" diye konuştu. Konuşmaların ardından öğrencilerin hazırlandığı çeşitli spor gösterileri, halk oyunları ve müzik dinletilerinin ardından ödül törenine geçildi. Çeşitli etkinliklerde dereceye giren öğrencilere madalyaları Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcısı Çağrı Gir tarafından verildi. Adapark Suni Çim Sahada düzenlenen etkinliklere Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Cumhuriyet Başsavcısı Çağrı Gir, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Emniyet Müdür Barik Çiçek, İlçe Jandarma Komutanı Bnb. Mustafa Kemal Çelik, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özdemir, kurum amirleri, siyasi parti temsilcileri, öğretmenler ve öğrenciler katılım sağladı. Program geçiş töreni sonrası sona erdi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, akşam saatlerinde fener alayı ve gençlik konseri ile devam edecek.