YEREL HABERLER - 24 Temmuz 2017 Pazartesi 11:09

15 Temmuz Şehitler Parkı’na yoğun ilgi

A
A
A
15 Temmuz Şehitler Parkı’na yoğun ilgi

Esenlerli ve İstanbullulara kapılarını açan Esenler 15 Temmuz Şehitler Parkı, hizmete girdiği ilk haftasında yoğun ilgi gördü.

Esenlerli ve İstanbullulara kapılarını açan Esenler 15 Temmuz Şehitler Parkı, hizmete girdiği ilk haftasında yoğun ilgi gördü. Park, 7’den 70’e tüm vatandaşların akınına uğradı.


Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki başarısız darbe teşebbüsünün ardından alınan karar gereği, şehir dışına taşınan birliklerin boşalttığı alanlar halkın hizmetine sunulmaya başladı. İlk şehir parkı Esenler’de yapıldı. Esenler-Atışalanı’nda bulunan ve burada yapılan atış talimlerinden dolayı bölgeye Atışalanı ismi verilmesini sağlayan Metris Kışlası 47. Motorlu Piyade Alay Komutanlığı ile Esenler Belediyesi arasında imzalanan protokol gereği, ilk etapta kışlanın 236 dönümlük kısmı (yaklaşık 26 futbol sahası büyüklüğünde) Esenler Belediyesi’ne devredilmişti. Esenler Belediyesi’nce yaklaşık bir yıldır sürdürülen çalışmalar tamamlandı ve 15 Temmuz Şehitler Parkı halkı hizmetine sunuldu.



Eğlenceli vakit geçirdiler


15 Temmuz Şehitler Parkı’nın hizmete girdiğini öğrenen vatandaşlar, parka yoğun ilgi gösterdiler. Parka gelen aileler, şehrin gürültü ve stresinden uzak bir şekilde kuş sesleri arasında piknik yaparak güzel bir hafta sonu geçirmenin mutluluğunu yaşadılar. Vatandaşlar, doğayla iç içe kamelyalarda piknik masalarını doldururken, çocuklar da; top oynayarak, bisiklete binerek, göl kenarında gezintiye çıkarak ve oyun gruplarında oynayarak doyasıya bir gün yaşadılar. Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan çeşitli etkinliklerle de anne ve babalar çocuklarıyla eğlenceli vakit geçirdiler.



Burada serinledik


İstanbul’un en önemli doğal yeşil alanlarından biri olan 15 Temmuz Şehitler Parkı’na gelen vatandaşlar; "Bu sıcak havalarda bu parktaki ağaçların gölgesinde serinledik. Çocuklarımız da yeşille ve doğayla iç içe, güvenli bir şekilde doyasıya eğlendiler. Bu parkı bizlere kazandıran Belediye Başkanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" diyerek düşüncelerini dile getirdiler.



Simülasyon merkezi de olacak


15 Temmuz darbe teşebbüsünde Esenler’in 10 şehit verdiğini ve 40’ın üzerinde de gazisinin bulunduğunu söyleyen Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, "Şehitlerimizin aziz hatıralarını Esenler’de ebediyyen yaşatmak istiyoruz. İlçemizde bir çok okul, meydan ve otobüs duraklarına şehitlerimizin isimlerini verdik. Askeriyemizin boşalttığı ilk alanlardan birisi olan bu arazide güzel bir şehir parkı yaptık ve 15 Temmuz Şehitler Parkı ismini verdik" dedi. Parkta şehitlerin anıtları ve kitabelerinin de bulunacağına işaret eden Göksu, "Bu parkta ayrıca 15 Temmuz Simülasyon Merkezi de yer alacak. Bu parkı ziyaret edenler 15 Temmuz’da Türkiye’de ne yaşandıysa bu merkezde izleyebilecek ve bu tarih hiç bir zaman unutulmayacak. Parkımız tüm Esenlerli ve İstanbullu kardeşlerimize hayırlı olsun" şeklinde konuştu.



Metris’in dünü


Askeri çarpışma sırasında korunmak için yapılan toprak siper anlamına gelen metris Osmanlı’nın son döneminde 1912 yılında Esenler’de bir kışlaya isim olunca ayrı bir anlam kazandı. Kışla olarak Metris, 1912 ile 1953 yılları arasında eğitim, atış ve tatbikat alanı olarak kullanıldı. Kuruluş yıllarında bir dönem Topçu Mektebi de bölgede faaliyet gösterdi. Kışla, 1953 yılından itibaren Ulaştırma sınıfı birlikleri tarafından kullanılmaya başlandı. Bu tarihte, 1. Ordu Komutanlığı’nın ulaştırma faaliyetlerini icra etmek üzere 475. Ulaştırma Hafif Oto Tabur Komutanlığı teşkil edildi.


1981 yılında kışla içerisinde yer alan Metris Ceza ve Tutukevi, Adalet Bakanlığı’na devredildi. 1980 İhtilali sonrası siyasi tutukluların bu cezaevine konulmasıyla birlikte Metris’in ünü daha da arttı ve türkülere, şarkılara konu oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."
Kastamonu Binanın 14’üncü katından düşerek ölen kadının nişanlısı beraat etti Kastamonu’da apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybeden kadının nişanlısı, cinayet şüphesiyle hakkında açılan davada beraat etti. Olay, 27 Şubat 2025 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 30 yaşındaki Eser Mumcuoğlu, sitede oturduğu apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından aynı evde ikamet eden ve olay sırasında birlikte alkol aldıkları tespit edilen Eser Mumcuoğlu’nun nişanlısı S.Ö., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanan S.Ö. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kadına karşı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. Davanın görülen karar duruşmasında tutuksuz yargılanan S.Ö. ve avukatı hazır bulundu. "Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim" Duruşmada son kez savunma yapan S.Ö., "Mütalaayı kabul etmiyoruz. Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim. Önceki beyanlarını tekrar ediyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi. Sanık S.Ö.’nün avukatı ise, "Eser, olay günü not bırakmıştır, intihar edeceğini belirtmiştir. Sosyal medya platformları üzerinden de sürekli ölümden bahsetmiştir. Ayrıca telefonu incelendiğinde öldükten sonra dahi nereye gömüleceğini, organlarının bağışlanmasını istediği görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bu şahsın intihara meyilli olduğu, bugün değilse bile yarın bir gün intihar etmesinin beklendiği dosyadaki delillerle sabittir. Dosyada müvekkilimizin cinayet işlediğine dair tek bir delil dahi yoktur. Dolayısıyla müvekkilimizin ’kadına karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğine dair başından itibaren dosyada tek bir delil dahi yoktur. Bu yüzden müvekkilimiz hakkında daha fazla mağduriyete sebebiyet vermemesi açısından derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir" Eser Mumcuoğlu’nun ailesinin avukatı ise, "Bu dosya sanığın geçtiğimiz celsede bahsettiği gibi basit bir intihar dosyası değildir. Psikolojik şiddete sürüklendiği ağır bir travma geçirmiştir. Eser’in daha öncesinde intihar girişimi olmuştur. Bunu yapmış olması psikolojik hasta olduğunu göstermez. S.Ö. baştan itibaren tutarsız ifadelerde bulunmuştur. Her ne kadar bir önceki celsede taleplerimiz reddedilmişse de dosyadaki deliller manipüle edilemez. Olay günü sabah başlayan tartışma, akşama kadar devam etmiştir. Akşam da Eser’in hazırladığı yemeği S.Ö. yememiştir. Eser, bunun üzerine ilaç içmiş ve bunu da nişanlısı görmüştür, duymuştur. Bu kadar yaşanan olayın içerisinde S.Ö., temizlik yaparak evdeki delilleri karartmıştır. Eser, S.Ö. ile 1,5 ay kadar beraberken ölmüştür. Eser’in paylaştığı notta ’her şeyden S.Ö. sorumludur’ yazmaktadır. Eser, S.Ö.’nün evinde ölmüştür. Buna da sağlıklı bir ilişki olmadığı bellidir. Olay gününe ait sanığın beyanları çelişkilidir. Komşusu, ‘ölmek istemiyorum’ şeklinde söz duyduğunu demiştir. Keşif istedik reddedildi, tekrardan istiyoruz. Psikolojik rapor alınmasını istiyoruz. Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir. Bu nedenlerle sanığın en üst seviyeden cezalandırılarak tutuklanmasını talep ederiz" şeklinde konuştu. Savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti S.Ö.’nün beraatına karar verdi.