GENEL - 14 Kasım 2017 Salı 17:10

Ataşehir’de “Asbest”e dikkat çekildi

A
A
A
Ataşehir’de “Asbest”e dikkat çekildi

Ataşehir Belediyesi, asbest maddesinin zararlarıyla ilgili kamuoyunda farkındalık oluşturmak için “Asbest Risk Yönetimi Sempozyumu” düzenledi.

Ataşehir Belediyesi, asbest maddesinin zararlarıyla ilgili kamuoyunda farkındalık oluşturmak için “Asbest Risk Yönetimi Sempozyumu” düzenledi.


“Tehlikeli Atıkların Tahliyesinin Yönetilmesi” konusunda Ataşehir Belediye Meclisi tarafından alınan kararlar doğrultusunda, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından hazırlanan sempozyum, çevre ve insan sağlığının korunmasına yönelik anlamlı bir örnek oldu.


Eski binaların yıkımı sırasında oluşan asbest maddesinin zararlarına dikkat çekilen sempozyumda, asbestin çevreye ve insan sağlığına zararları, bina yıkım süreçlerinde asbest tespiti ve söküm işlemleri, asbest risk yönetimi gibi konular ele alındı. Düzenlenen sempozyuma; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Asbest Söküm Uzmanları Derneği’nden konusunda uzman akademisyenler katıldı.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan sempozyumun açılış konuşması Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Hışman tarafından yapıldı. Hışman konuşmasında, “Asbest maddesinin zararlarına dikkatleri çekmek için bu toplantıda bir araya geldik. İnsan ve çevre sağlığı hakkında alınması gereken tedbirleri ve toplumsal bilincin artırılması için gereken çalışmaları konuşacağız. Yüz yıllardan beri ısı yalıtımında kullanılan asbestin çok tehlikeli bir madde olduğu son yıllardaki teknolojiler sayesinde ortaya çıktı. Şimdi İstanbul’da kentsel dönüşüme giren binaların yıkılması sırasında bu maddenin denetimli biçimde sökülmesi ve imha edilmesi gerekiyor. Biz Ataşehir Belediyesi olarak asbestin zararlarını en aza indirmek için önlemlerimizi alıyoruz” dedi.


Ataşehir’de ’Asbest Risk Yönetimi’ni anlatan etkinliğin ev sahibi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Ayten Bağdatlıoğlu Kartal, Türkiye’de asbest kullanımına 2004 yılında kısıtlama getirilip, 2010 yılında yasaklandığını hatırlattı ve yasaklandığı zamana kadar 1 milyon 200 bin ton asbest maddesinin ithal edildiğini belirtti. Ataşehir Belediyesi’nin İstanbul’da asbest konusunda denetim yapan 6 belediyeden biri olduğunu vurgulayarak, alınan tedbirleri anlatan Kartal, Ataşehir Belediye Meclisi’nin 10 Şubat 2017 tarihinde “Tehlikeli Atıkların Tahliyesinin Yönetilmesi” konusunda aldığı kararın ardından yıkım yapılacak binalardan; Asbest Araştırması Raporu ve Tehlikeli-Tehlikesiz Atık Yönetim Planı hazırlatılmasının zorunlu hale getirildiğini ifade etti. Yaptıkları çalışmalarda 142 yapıdan numune aldıklarını ve 24 binada asbest içeren malzemeye rastlanıldığını belirten Kartal, 7 ton asbest içeren malzemenin bertarafının sağlandığını söyledi.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı’ndan Çevre Mühendisi Ahmet Serdar Sevinç ise, “Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik” konusu üzerine bilgiler paylaştı. Ahmet Serdar Sevinç konuşmasında asbestin kullanım yasağı, risk analizi ve binalarda asbest kullanımı hakkında bilgi verdi.


Programda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan “Asbest ve Sağlığımız”, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Sekreteri Çevre Mühendisi Cevahir Efe Akçelik ise “Bina Yıkım Süreçlerinde Asbest, Sağlık ve Güvenlik Önlemleri” konusu üzerine sunumlarını gerçekleştirdi.


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden Jeoloji Mühendisi Bahattin Murat Demir yaptığı sunumda “Ulusal Asbest Risk Yönetimi” hakkında bilgiler verdi.


Sempozyum, Halk Sağlığı ve Kamu Yönetimi Bilim Uzmanı Dr. Özkan Kaan Karadağ ile Asbest Söküm Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Fidan’ın sunumlarıyla son buldu.


Konuşmaların ardından, konuşmacılara teşekkür plaketi takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESTÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü, ENTAK’a akredite ilk 3 bölümden biri oldu Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Endüstriyel Tasarım Bölümü, Endüstriyel Tasarım Akreditasyon Kuruluna (ENTAK) 5 yıl süreyle akredite edildi. Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörlüğü’nde gerçekleştirilen akreditasyon belgesi teslim törenine, Rektör Prof. Dr. Adnan Özcan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Onur Kaya, Prof. Dr. Yunus Özdemir, ENTAK Başkanı Prof. Dr. Gülay Hasdoğan, ESTÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Tutal, Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Öztoprak ve ESTÜ Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Duysal Tütüncü Demirbaş katıldı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Özcan, akreditasyon sürecinin 4 Nisan’da tamamlandığını hatırlatarak, “ESTÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü, aldığı bu akreditasyon belgesi ile Türkiye’nin tam akreditasyon almış ilk üç endüstriyel tasarım lisans programından biri olmuştur” dedi. ESTÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Tutal da, yaptığı konuşmada ENTAK Akreditasyon Belgesi’nin ESTÜ’deki endüstriyel tasarım eğitiminin kalitesinin somutlaştırılmasına katkı sağlayacağına vurgu yaptı. Akreditasyon belgesini ENTAK Başkanı Prof. Dr. Gülay Hasdoğan’ın elinden alan Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Duysal Tütüncü Demirbaş ise, akreditasyondan dolayı ENTAK Başkanı Prof. Dr. Gülay Hasdoğan ve ETMK Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Öztoprak’a teşekkür etti.
İstanbul TFF Yönetim Kurulu: "18 Temmuz’a kadar görevimizin başında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz" Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), daha önce 18 Temmuz 2024 olarak açıklanan olağan seçimli genel kurul tarihinde herhangi bir değişiklik yapılmayacağını ve bu tarihe kadar mevcut yönetimin görevine devam edeceğini duyurdu. TFF’nin sitesinden konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu; görev süresinin dolmasına 3 yıl kalmasına rağmen 18 Temmuz’da yapılacak TFF Mali Genel Kurulu’nun Seçimli Genel Kurul olarak yapılmasına karar vermiş ve bu kararı kamuoyuna ilan etmiştir. Süreç içerisinde Süper Lig ve 1. Lig Yayın İhalesi kulüplerimize ciddi bir gelir getirecek şekilde tamamlanmış, harcama limitleri ve yabancı kuralı gibi düzenlemeler kulüp menfaatleri doğrultusunda yeniden belirlenmiştir. Mevcut durumda Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun yanı sıra kurulların da görev sürelerinin bitmesine üç yıl kala, 18 Temmuz’da yapılacak Seçimli Genel Kurul öncesinde yeni sezonla ilgili tüm hazırlıklar mevcut işleyişi aksatmayacak şekilde, eksiksiz hayata geçirilmiştir. Olmazsa olmazımız milli takımımız Buna rağmen, tarihinde ilk kez eleme grubunu lider tamamlayarak Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılma hakkı kazanan A Milli Takımımızın turnuva öncesi hazırlıklarını aksatma ihtimalini bile hiçe sayan bazı kulüp yöneticilerinin, tam da Avrupa Futbol Şampiyonası’nın başlayacağı tarihlerde Seçimli Genel Kurul yapma yönündeki ısrarlı çabalarını hayretle izliyoruz. Gönül verdiği renkler ne kadar farklı olsa da, geçmişte ay-yıldızlı forma söz konusu olduğunda ortak bir paydada buluşmayı görev bilen bir anlayışın aksine, kamuoyunca malum bazı isimlerin kişisel hırs ve menfaatlerini milli menfaatlerin bile üstünde tuttuğuna ibretle şahit oluyoruz. Avrupa Futbol Şampiyonası hazırlıkları kapsamında 4 Haziran’da İtalya, 10 Haziran’da Polonya ile deplasmanda özel maçlar yapacak A Milli Takımımız, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda 18 Haziran’da Gürcistan, 22 Haziran’da Portekiz, 26 Haziran’da Çekya ile karşılaşacak. 14 Temmuz’da da Avrupa Futbol Şampiyonası sona erecek. Seçimli Genel Kurul’un 18 Temmuz’da yapılması kararı, milli takımın yoğun maç takvimi göz önünde bulundurularak alınmıştır. Bir büyük milletin tek yürek olacağı bu tarihlerde kişisel çıkarları uğruna TFF kongresi yapılmasını talep etmek abesle iştigalden daha fazlası değildir. Turnuvanın başladığı tarihlerde seçim yapmak isteyenler unutmamalıdır ki; Türkiye Futbol Federasyonu olarak birincil önceliğimiz her koşulda ay-yıldızlı formadır. 85 milyonun gururla izleyeceği milli takımımızı Almanya’da yalnız bırakmak pahasına, oyuncularımızın ve teknik heyetimizin moral değerlerini aşağıya çekecek her türlü çabanın önüne geçmek, başlıca sorumluluğumuzdur. TFF Yönetimi olarak tüm mesaimizi ve enerjimizi A Milli Futbol Takımı’nın başarısı için harcayacak ve bazı kulüplerimizin yöneticilerinin düştüğü hatalara düşmeyeceğiz. Almanya’da çalınacak ilk düdükten itibaren oyuncularımızın yanında olmak yerine, seçimi Avrupa Futbol Şampiyonası ile eş zamanlı yapma ısrarı, en hafif tabirle bu ülkenin değerlerine uzak düşmektir. Milli değerlerimizden uzak bu beyhude çabayı yüce Türk milletinin takdirine bırakıyoruz. Çok adaylı; iyi hazırlanılmış; demokratik bir seçim için 18 Temmuz Unutulmamalıdır ki; adil, şeffaf ve demokratik bir seçim ortamının tesis edilmesi için tüm adaylara seçime hazırlık için yeterli bir süre tanınması bir zorunluluktur. Aksi durumda aceleye getirilmiş bir seçim ortamı altında yarışacak adayların Türk futbolunun menfaatlerini temsil edebilme çabaları sekteye uğrayacaktır. Bizim tüm gayemiz, TFF’de demokratik bir seçimin yapılabilmesi için gerekli şartların sağlanması adına adil ve rekabetçi bir zemin oluşturabilmektir. Seçim sürecini oldu bittiye getirmeye çalışan az sayıda kulüp yöneticisinin bu tutumu tüm kulüplerimizi endişeye sevk etmiş ve bu yaklaşım Türk futbolunu iyiye götürme çabasından çok kaosla beslenenlerin başarısızlıklarını Türk futboluna sıçratma çabası olarak görülmüştür. Görev süremizin 3 yıl daha devam ettiği bir ortamda bile seçim kararı alarak görev süremizi seçimle sınırlamamızın yegâne sebebi; Türk futbol ailesinin uzun vadeli çıkarlarını bizden daha doğru şekilde temsil edeceğine inanan adaylara bu iradelerini gösterebilme imkanını sağlamaktır. Açıkça ifade etmek isteriz ki; Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı ve Yönetim Kurulu, 18 Temmuz’da yapılacak seçimli genel kurul öncesinde TFF Genel Kurul Üyelerinin büyük bir çoğunluğunun takdirini ve teveccühünü kazanmıştır. Bu süreçte diyalog yolunu sürekli açık tutan, 18 Temmuz’da yapılacak seçimli genel kurulun Avrupa Şampiyonası sırasında yapılması için ısrarla çalışanlara imza vermeyen, bize teveccüh gösteren büyük Türk futbol ailesine teşekkür ederiz. Adalet değil ayrıcalık bekleyen azınlığın değil, Türk futbol ailesinin takdirini önceleyen ve görev süresinin tamamlanmasına 3 yıl varken seçimli kongre kararı alan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı ve Yönetim Kurulu, çalışmalarına ara vermeden devam edecektir. Hedef TFF Başkanı ve Yönetim Kurulu değil Yeni sezon öncesi Kulüpler Birliği Vakfı’nın talepleri ve kulüplerimizin menfaati doğrultusunda yayın ihalesi, harcama limitleri, yabancı kuralı gibi kritik tüm konularda hazırlıklarını tamamlamış, adayların sağlıklı hazırlanabilmesi için görev süresinin tamamlanmasına 3 yıl varken 18 Temmuz 2024 tarihinde yapılmak üzere seçimli genel kurul kararı almış ve A Milli Futbol Takımımıza tam konsantre olmuş Türkiye Futbol Federasyonu’na Avrupa Futbol Şampiyonası sırasında ısrarla acele seçim yaptırmaya çalışılmasının hedefinin TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Yönetim Kurulu olmadığını düşünüyoruz. Tüm Türkiye’nin A Milli Futbol Takımımızla birlikte Avrupa Futbol Şampiyonası’na konsantre olacağı bir dönemde ısrarla acele seçim yapılmasını isteyen azınlığın asıl hedefi ve amacı nedir? Tüm şartlar oluşsa dahi seçimli olağanüstü genel kurul 60 gün sonra yapılabilir Seçimli Genel Kurul’da oy hakkı olan 324 delegeye sahip ve özerk bir kurum olan Türkiye Futbol Federasyonu’nda, statü gereği olağanüstü kongre çağrısı yapılabilmesi için toplam delege sayısının yüzde 40’ına karşılık gelen 130 delegenin noter onaylı, resmi imzayla TFF’ye çağrı yapması gerekmektedir. Bu durumda olağanüstü kongre kararı alma yetkisi TFF Yönetim Kurulu’ndadır. TFF Yönetim Kurulu’nun olağanüstü kongre kararı alması durumunda karardan 30 gün sonra olağanüstü kongre toplanır. Toplanan kongrede seçim kararı alınması için delege sayısının yüzde 50’sinin 1 fazlası olan 163 delegenin onayı gerekir. 163 delege, seçimli olağanüstü genel kurul yapılması teklifini onaylarsa bu durumda özerk TFF statüsü gereği ancak 30 gün sonra bu kez seçimli olağanüstü genel kurul toplanmasına karar verilebilir. Özetle 1 ayı aşkın bir süredir olağanüstü kongre kararı için yeterli imzayı toplayamamış azınlığın yeterli imzaları toplayabilmesi durumunda dahi seçimli olağanüstü genel kurul için 60 gün süre geçmesi gerekir. Azınlık çoğunluğa tahakküm edemez Kongre için ilan edilen tarihin öne çekilmesi için TFF Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerine, yakınlarına, TFF Genel Kurul üyelerine, kulüplerin sponsorlarına tehdit mesajları gönderen, toplumsal huzura zarar verecek kavgacı bir tavır takınan bu azınlığın, çoğunluk üzerinde tahakküm kurma çabalarına asla izin verilmeyecektir. Görev süremiz boyunca futbol camiası içerisinde hakim kılmaya çalıştığımız diyalog ve iş birliği ortamına zarar vermeye çalışanların kötü niyetli eylem ve girişimleri, bir kez daha sonuçsuz kalacaktır. Günü değil geleceği kazanmak için çalışmalarını sürdüren, 2032’de ev sahipliği yapma hakkı kazandığımız Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Avrupa Şampiyonu olacak milli takımın temellerini atan TFF Yönetim Kurulu olarak, 18 Temmuz 2024 tarihine kadar görevimizin başında olduğumuzu bir kez daha Türk futbol kamuoyuna saygıyla ilan ediyoruz" denildi.