GENEL - 15 Kasım 2017 Çarşamba 12:01

5’inci gılead proje destek programı ödülleri sahiplerini buldu

A
A
A
5’inci gılead proje destek programı ödülleri sahiplerini buldu

Gilead Sciences Türkiye’nin 2013 yılından beri sürdürdüğü Proje Destek Programı’nda bu yıl destek almaya hak kazanan projeler belli oldu.

Gilead Sciences Türkiye’nin 2013 yılından beri sürdürdüğü Proje Destek Programı’nda bu yıl destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Gilead, bu yıl 6’sı bilimsel, 2’si sosyal bilimler olmak üzere toplam 8 projeyi destekleyecek. Bugüne kadar Gilead’ın HIV, viral hepatit, hematoloji ve sistemik mantar enfeksiyonu gibi hastalık alanlarında destek verdiği proje sayısı 30’u, sağlanan destek miktarı da 1.5 milyon lirayı aştı



Gilead Sciences Türkiye’nin ’Yenilikçi Fikirler Yenilenen Hayatlar’ mottosuyla başlattığı Proje Destek Programı kapsamında verilen ödüller bu yıl 5’inci kez sahiplerini buldu. Gilead Proje Destek Programı’nda bu yıl destek almaya hak kazanan projeler, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.



Başvuruların bağımsız jüri tarafından değerlendirildiği program çerçevesinde Gilead Sciences Türkiye, bu yıl 6 bilimsel projeye 200 bin lira, 2 sosyal projeye 100 bin lira olmak üzere toplam 300 bin liralık destek sağlayacak. Gilead Türkiye Proje Destek Programı, ilk oluşturulduğu 2013 yılından bugüne HIV, viral hepatit, hematoloji ve sistemik mantar enfeksiyonu gibi hastalıklar alanlarında toplam 30’un üzerinde projeye destek verdi. Böylece bugüne kadar verilen destek miktarı da 1.5 milyon lirayı aştı.



Gilead Türkiye Proje Destek Programı kapsamında bu yıl verilecek ödüllerin açıklandığı basın toplantısında konuşan Gilead Sciences Türkiye Medikal Direktörü Dr. Tahsin Gökçem Özçağlı, bu yıl 5’incisi verilen ödülleri kazanan proje sahiplerini kutladı. Dr. Özçağlı, şöyle konuştu: "Gilead Sciences, 30 yıldır HIV/AIDS, Hepatik B, Hepatit C, kardiyovasküler, hematoloji ve onkoloji alanları için yenilikçi tedaviler geliştirmeye odaklanarak bu hastalıkların ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıp, yönetilebilir hastalıklara dönüştürülmesi yolundaki çabalara yardımcı oluyor. Bu ödül programıyla da; HIV, Hepatit B, Hepatit C, sistemik mantar enfeksiyonları ve NASH tedavi alanlarında hastalıkların taranmasını, teşhis edilmesini ve uygun tedavilere ulaşılmasını iyileştirmeye yönelik en iyi uygulamaların ve yeni fikirlerin geliştirilmesini, keşfedilmesini ve yayılmasını sağlayacak bilimsel veya sosyal sorumluluk projelerine destek olmayı amaçlıyoruz".



Gilead Proje Destek Programı’ndan destek almaya hak kazananların açıklandığı toplantıda ayrıca desteklenecek proje sahiplerine tebrik, jüri üyelerine de teşekkür plaketi sunuldu. Bilimsel Projeler Jüri Başkanı Prof. Dr. Cihan Yurdaydın’a ve Sosyal Projeler Jürisi adına Jüri Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Narlı’ya teşekkür plaketleri, Gilead Sciences Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin tarafından verildi.



Desteklenmeye hak kazanan projeler


Bilimsel Projeler Dalında:


Kan kanseri olan hastalarda sistemik mantar enfeksiyonu gelişimine genetik yatkınlık araştırması: Ayşe Kalkancı, Işıl Fidan, Esra Tuğ, Zübeyde Nur Özkurt, Zeynep Arzu Yeğin, Özlem Güzel Tunçcan, Elif Ayça Ünal, Zeynep Koç (Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi)


Alkole bağlı olmayan karaciğer hastalığının genetik altyapı araştırması: Fatih Eren, Türk Karaciğer Vakfı (Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi)


HIV’in vücuda yerleşmesini engelleyici yeni bir tedavi yöntemi araştırması: Umut Şahin, Fehmi Tabak, Bilgül Mete, HIV Enfeksiyonu Derneği (HIVEND) (Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı; İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi)


Türkiye’de HIV’le enfekte kişi sayısı modellemesi: Serhat Ünal, HIV/AIDS Korunma ve Eğitim Derneği (HAKED) (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi)


Vitamin D’nin alkol dışı karaciğer yağlanması hastalığının altyapısı ve kliniğiyle ilişkisi araştırması: Fatih Eren, Beyza Akcan, Berk Türk, Mert Arıç, Sami Can Saral, Burak Şahin (Türk Karaciğer Vakfı, Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi)


Kronik Hepatit C’nin kür tedavilerinde başarısızlığın moleküler tanısı: Murat Sayan, Türk Klinik Mikrobiyoloji Ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) (Kocaeli Üniversitesi)



Sosyal Projeler Dalında:


Tüm Bireyler için HIV Enfeksiyonu Video Eğitim Modülleri (Pozitif Yaşam Derneği)


Yerel Yönetimlerin HIV Testi ve Danışmanlığı Hizmet Kapasitelerinin Güçlendirilmesi (Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Sakinliği sevenler için Kızkalesi’nin en güzel zamanı Son günlerde havanın ısınmasıyla birlikte deniz suyunun 23 derecelere ulaştığı Akdeniz’in incisi Mersin’in en gözde mekanlarından Kızkalesi’nde sakinliği sevenler tatilini geçirmeye başladı. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Korykos Antik Kenti’nin en önemli parçası olan Türkiye’nin turizm merkezlerinden Mersin’in Erdemli ilçesi sınırlarındaki ’Kızkalesi’nde en güzel zamanlar yaşanıyor. Havanın 28 derecelere ulaştığı bugünlerde deniz suyunun da 23 derece olmasıyla sakinliği sevenler tatillerini geçirmeye Kızkalesi’ne gelmeye başladı. Tatil şehirleri arasında denizi, altın sarısı kumuyla dikkat çeken Kızkalesi’nde tatilciler uygun fiyata tatil yapmanın fırsatını da yaşıyor. 5 gecelik tatil fiyatının otel ve pansiyonlarda 10 ile 15 bin TL’ye gelmesi de tatilcileri cezbediyor. Mayıs ayında tatile gelenler hem denizin, hem kumsalın tadını çıkartıyor. Günü birlik gelenler ise tekne turu yaparak Kızkalesi’ne giderek tarihi mekanı geziyor. "En güzel zamanları Şehir dışından tatil amaçlı gelen ve kendini dünyanın harika yerlerinden Kızkalesi’nde bulduklarını belirten Mehmet Uysal," Şuan en güzel zamanları. Çocuklarla birlikte harika bir zaman geçiriyoruz. Deniz çok güzel. Gelir gelmez denize girdim. İnsan dayanamıyor, Mart ayında da olsak girerdim denize o kadar güzel albenisi var ki. Dünyanın öbür ucundan insanlar geliyor. Oteller de fiyat olarak çok uygun. Gerçekten en güzel zamanları, yoğunlaşmadan herkese tavsiye ederim"dedi. "Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı" Kızkalesi Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Öztop ise," Sakinliği tercih edenler için mayıs, haziran en güzel dönem. Kurban bayramıyla beraber Eylül’ün 15’ine kadar her yer dolu dolu geçeceği için sakinliği tercih edenleri şimdi bekliyoruz. Fiyatlar çok makul, herkesin bütçesine uygun konaklayacağı tesisler mevcut, alternatifler çok fazla"ifadelerini kullandı. İnsanların denize girmeye başladığına dikkat çeken Öztop," Denizin sıcaklığı 23 derece. Tabi Mersin tatil noktasında çok güzel bir yer. 321 kilometre kıyı şeridimiz mevcut. Başlı başına bir destinasyon. Bununla beraber Kızkalesi dünyaya açılan turizm kapısı. Gerçekten muazzam bir denizimiz var, 25 metreden sonra derinleşiyor. Denizin içinde de taş yok. Şuanda üstünde bulunduğumuz altın sarısı kumumuzda da taş yok. Tam denizin ortasında bir de karada kalemiz var. İki kale var, yüzlerde tarihi nokta var. Misafirlerin günlerini kültür turları ile zenginleştirecekleri inanılmaz alternatifler var" diye konuştu.
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten ‘enflasyon’ değerlendirmesi İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz” dedi. Avdagiç, yaptığı açıklamada, iş dünyasının enflasyon ve döviz kuru beklentilerini değerlendirdi. Avdagiç, Merkez Bankası’nın yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladığını, tahmin aralıklarında bunun yüzde 40-42’lere çıkabileceğini ifade ettiğini hatırlatarak, “İstanbul iş dünyası olarak enflasyonda biz bu seneyi yüzde 43-44 bandında tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsur olacaktır. Bu da hep üzerinde çalıştığımız dış ticaret açığımızı olumsuz etkileyecektir" değerlendirmesinde bulundu. Döviz kurunun, enflasyonla korelasyonunun kopmamasının önemli olduğunu belirten Avdagiç, “İlk çeyrekte dolar kuru yüzde 9, enflasyon yüzde 14,3’ün üzerinde arttı. İlk 3 ayda 5,3 puanlık bir fark var” ifadesini kullandı. “Hazine ve Maliye Bakanlığı yapılması gerekenleri titizlikle yapıyor” Avdagiç, Türkiye’nin FATF Gri Listesi’nden çıkacağını öngördüklerini, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hem ulusal hem de uluslararası anlamda yapılması gerekenleri titizlikle yaptığını ifade etti. Avdagiç, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300 puan seviyesine inmesinin ekonomi yönetiminin ve hükümetin çabalarının önemli bir sonucu olduğunu söyledi. Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Ekonomi yönetiminin adımları pozitif sonuçlarını vermeye başladı. Bu memnuniyet verici. İş dünyası açısından CDS kadar daha önemli bir unsur da bankaların sendikasyon kredileri. İkisi arasında bir korelasyon var. En son bankaların sendikasyonlarına baktığımız zaman Euribor+yüzde 2,25 ile borçlandıklarını görüyoruz. Bankaların sendikasyon maliyetlerini takip etmek lazım.” Banka kredisi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanması piyasanın bir gerçeği. Ağırlıklı olarak günlük ticari faaliyetleri devam ettirmek için kredi kullanımı gündemde. Beklentimiz enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesidir. Kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır."
İstanbul Üniversite ve lise öğrencileri sürdürülebilirlik öğrenci kongresinde buluşuyor Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları tarafından düzenlenen I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi için geri sayım başladı. Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşecek olan kongrede; Sağlık, Teknoloji, Çevre ve Eğitim başlıklarına yer verilecek. 10-11 Mayıs tarihlerinde Fenerbahçe Üniversitesinde düzenlenecek olan I. Ulusal Sürdürülebilirlik Kongresinde Medicana Grup üst düzey yöneticileri, Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Muhammet Saymaz üniversite ve lise öğrencileriyle bir araya gelerek daha iyi bir dünyaya değerli paylaşımlarıyla ilham olacak. Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları lise hazırlık, 9, 10, 11, 12. sınıf öğrencileri gerçekleştirilecek kongrede sunum, poster sunumu ya da dinleyici olarak yer alarak bilgi paylaşımlarında bulunabilecek. I. Ulusal Sürdürülebilirlik Öğrenci Kongresi ile öğrenciler için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık oluşturacak olan Medicana Eğitim Grubu iştiraki Fenerbahçe Üniversitesi ve MBA Okulları, gençlerin geleceğin liderleri olarak sürdürülebilirlik alanında bilinçlenmesi, küresel sorunları anlamak ve sürdürülebilir çözümler üretmesi için yenilikçi bir öğrenme platformu oluşturmayı hedefliyor.