SAĞLIK - 04 Nisan 2018 Çarşamba 14:19

Çocuklarda bahar alerjisi okul başarısını düşürüyor

A
A
A
Çocuklarda bahar alerjisi okul başarısını düşürüyor

Havaların ısınmasıyla birlikte alerjiden etkilenen insan sayısında ciddi bir artış görüldüğünü ifade eden Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.

Havaların ısınmasıyla birlikte alerjiden etkilenen insan sayısında ciddi bir artış görüldüğünü ifade eden Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayfer Yükselen, polenlerin havaya yayılmasıyla birlikte, polenlere alerjisi olan çocuklarda saman nezlesi, göz nezlesi ve astım gibi klinik durumların tümüne dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek, çimen, çayır ve hububat polenleri ile kızılağaç, fındık ağacı ve huş ağacı gibi ağaç polenlerinin ciddi rahatsızlıklar verebileceği konusunda uyarılarda bulundu.


Bahar nezlesisinin çevresel alerjenlere karşı duyarlılığı olan kişileri etkileyeceğini söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayfer Yükselen; “Yapılan araştırmalara göre, anne veya babası alerjik olan çocuklarda alerjiye rastlanma ihtimali yüzde 30, her iki ebeveyni alerjik olan çocuklarda alerjiye rastlanma oranı yüzde 60’tır. Polen, nefes yoluyla solunum yollarımıza ulaşır ve polenler cilt, saç ve gözlere de yerleşebilir. Bu durum, alerjik olmayan çocuklarda sorun oluşturmaz iken, alerjik olan çocuklarda bağışıklık sistemi harekete geçer ve burunda, gözlerde veya bronşlarda alerjik iltihaplanma dediğimiz tepki görülür” dedi. Prof. Dr. Yükselen ayrıca, bu tepkilerin sonucunda hapşırma, burun akıntısı, burunda kaşıntı, burunda tıkanıklık belirtileri ile gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve gözde sulanma ile ortaya çıkan göz nezlesi veya öksürük, hırıltı atakları şeklinde beliren alerjik astım gibi rahatsızlıklarla karşılaşılabileceğini söyledi.


Polen alerjisi olan çocukların, burunlarındaki tıkanıklık ve akıntının uyku kalitelerini sıkça bozabildiğini söyleyen Prof. Dr. Yükselen; “İyi bir uyku alamayan çocuklar, gün boyu kendilerini yorgun ve halsiz hissetmekte, bu durum da okul başarısını ciddi şekilde etkileyebilmektedir. Önlem alınmazsa ileri vakalarda yorgunluk, iştahsızlık, baş ağrısı, sinüzit ve orta kulak iltihabı gelişebilmektedir. Bazı alerjik hastalarda, egzema dediğimiz bahar aylarında özellikle giysinin örtmediği açık vücut bölgelerinde ciltte kaşıntı, kuruluk, kızarıklık gibi belirtiler de ortaya çıkabilmektedir” şeklinde konuştu.


Zengin vitaminli sebze ve meyveler iyi geliyor


Alerjik hastalıkların hepsinde olduğu gibi bahar alerjilerinde de, antioksidan vitamin alımının önem taşıdığını da belirten Prof. Dr. Yükselen; “A, C, D ve E vitaminlerinin alerjiden korunmada veya alerji belirtilerinin azalmasında önemli etkileri bulunur. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en iyi yolu kaliteli beslenmekten geçer. Vitamin açısından zengin sebze ve meyveler, kompleks karbonhidratlar ve proteinlerin her gün yeterli miktarda tüketilmesi, omega 3 ve omega 6 yağ asitlerinin dengeli bir şekilde alınması gerekir” ifadelerini kullandı.



Alerjiden kurtulmak için tek çözüm: Aşı


Bahar alerjisine bağlı ortaya çıkan bulguları tedavi etmek için en çok uygulanan seçeneğin ilaç tedavisi olduğunun önemine değinen Prof. Dr. Yükselen; “İlaçları ancak doktor muayenesi ve reçetesiyle kullanabilirsiniz. Ama bu ilaçlar sadece ve sadece polen alerjisine bağlı olarak ortaya çıkan şikâyetleri ortadan kaldırır veya hafifletirler. İlaçlar ayrıca çocukların şikâyetlerini azaltarak günlük yaşam ve uyku kalitesini artırırlar” dedi. İlaçların kullanıldığı sürece şikâyetler üzerinde etkili olacağını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Yükselen; “İlaç tedavisi kesildiğinde, alerji belirtileri kısa sürede tekrarlayabilir. Alerjiyi tedavi eden tek şey ‘Alerji aşı’ tedavisidir. Aşı tedavisinin amacı vücudun polen alerjisini yok etmesidir” diyerek çok az miktarlardan başlanarak giderek artırılan dozların, aşıyla vücuda verildiğini söyledi. Aşı sayesinde bu alerjenlere karşı vücudun bağışık hale gelmesinin sağlandığını vurgulayan Prof. Dr. Yükselen; “Yapılan aşılar sayesinde vücutta alerjiyi bloke edici antikorlar oluşturularak alerjenler engellenir. Ancak aşı tedavisi öncesinde alerji testleri yapılıp, kişinin şikâyetlerine sebep olan alerjenlerle tedaviye başlanması doğru olur. Aşı tedavisi, alerji şikâyetleri üzerinde uzun süre etkili olan hatta tedavi sona erdikten sonra bile etkinliğini devam ettiren bir yöntemdir” dedi.


Bahar aylarında doğan çocukları hedef alabilir


Yapılan çalışmalarda, polen yoğunluğunun yüksek olduğu ilkbahar aylarında doğan bebeklerde, alerjik nezle gibi bahar alerjilerinin biraz daha sık ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Yükselen; “Ancak, genetik olarak alerjik yatkınlığı olan bir çocukta, bahar alerjisine bağlı belirtilerin ortaya çıkması için, en az iki ilkbahar yaşaması gerektiği de bilinmektedir” ifadelerini kullanarak bahar alerjisine önlem almak için şu önerilerde bulundu;


Dışarıda mutlaka polen maskesi takılmalı.


Ev ve okul sabah saatlerinde değil, öğleden sonra havalandırılmalı.


Otomobil camlarını gerekmedikçe açmamalı ve polen filtreleri değiştirilmeli.


Gözlerin yanını da örten güneş gözlükleri kullanılabilir ve gözlükler polen yapışabileceği için sık sık yıkanmalıdır.


Eve gelince kıyafetler değiştirilmeli, burun içi temizleyip duş alınmalı.


Dış ortam aktiviteleri azaltılmalı, özellikle polenlerin yoğun olduğu sabah ve öğlen saatlerinde dışarı çıkmamalı (10.00-16.00 arası), yeşil alanlardan uzakta durmalı.


Dışarı çıkmak zorunda kalındığında eve girer girmez duşa girmeli ve kıyafetleri değiştirmeli.


Polen mevsiminde açık havada spor yapılmamalı.


Özellikle bu dönemde toz, sigara dumanı, boya kokusu, parfüm gibi etkenlerden uzak durulmalı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İlk Muhtarlar Toplantısı Kaymakam Kafkas Başkanlığında Yapıldı Karacabey Kaymakamı Hakan Kafkas, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrası yeni seçilen ve görevlerine devam eden mahalle muhtarlarıyla ilk toplantıyı gerçekleştirdi. Yeni dönemin Karacabey adına hayırlı olması temennisinde bulunan Kaymakam Kafkas, “Devleti temsil ettiğimizi unutmayalım. Her işimiz hukuki ve kayıtlı olsun. Devletin resmi dili yazıdır. Hangi konu veya hangi birim olursa olsun, tüm taleplerimizi, şikayetlerimizi ve önerilerimizi yazılı olarak bildirme gayretinde olalım. Halkımıza hizmet noktasında mutlaka istişareye önem verelim.” dedi. 100. Yıl Sadık Yılmaz İlçe Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen toplantıya Kaymakam Hakan Kafkas’ın yanı sıra, Belediye Başkanı Fatih Karabatı, İlçe Emniyet Müdürü Ümit Şahin, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Teğmen Huzeyfe Bıçakcı, Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü Rahmi Çanakçı, daire amirleri, belediye yetkilileri ile muhtarlar katıldı. Toplantıya 85 mahalleden yalnızca 9 muhtarın katılmadıkları öğrenildi. Toplantının açılışında konuşan Karacabey Kaymakamı Hakan Kafkas, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrası başta Karacabey Belediyesi olmak üzere, birçok mahalle muhtarlığında değişim yaşandığını belirterek, “Göreve yeni seçilen Belediye Başkanımız Fatih Karabatı’ya ve yeni muhtarlarımıza hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Mahallelerinde güven tazeleyerek yeniden göreve seçilen muhtarlarımıza da başarılar diliyorum. Yeni hizmet dönemimiz Karacabey’imize hayırlı uğurlu olsun. İnanıyorum ki 5 yıl boyunca uyum içinde ve koordineli bir şekilde çalışarak halkımıza hizmet edeceğiz.” ifadesini kullandı. Resmi görevlerde bulunan herkesin devleti temsil ettiğini unutmaması gerektiğine dikkat çeken Kafkas, “Bizlerin etkin çalışabilmesi için siz muhtarlarımıza önemli görevler düşüyor. Siz sorumlu olduğunuz mahalle ve köylerinizin daire amirisiniz. O mahalle ve köydeki en yetkili kişisiniz. Kısacası devleti temsil ettiğinizi asla unutmayın ve çalışmalarınızı ona göre yapın. Hukuktan, adaletten ayrılmadan doğrusunu yapmak zorundayız. Mahalle ve köylerimize ait talepler, beklentiler, şikayetler ve öneriler sözle değil, yazı ile olması gerekiyor. Çünkü devletin resmi dili yazıdır. Hangi konuda ve hangi birimle ilgili olursa olsun, tüm başvurularınız yazılı olmalıdır. Mahalle ve köyünüze ait yapacağınız ya da yapmayı düşündüğünüz her iş ve işlemleri bizlere anlatmanız ve kayıt altına almanız gerekmektedir. Böyle olursa emin olun tüm talepleriniz değerlendirilir ve çözüm noktasında çalışma başlatılır. Bu konuya özellikle dikkat etmenizi sizden istiyoruz. Tabii bu arada benim ve arkadaşlarımızın telefonları da sürekli açık olacak. Müsaitlik durumuna göre mutlaka sizlere geri dönüş yapılacaktır. Unutmayın ki, koordineli, uyumlu ve istişare içinde çalışmak çok önemli. Bunda en çok faydayı siz görürsünüz. Kaymakamlık olarak, Belediye olarak ve diğer resmi kurumlar olarak bizler, her zaman sizlerin yanındayız.” diye konuştu. Belediye Başkanı Fatih Karabatı ise, Karacabey genelindeki sorunlara bir an önce hakim olmaya çalıştıklarını belirterek, “İlçemizde beklenildiği üzere bir değişim yaşandı. Hizmet noktasında heyecanımız büyük. Daha yaşanılabilir Karacabey’i birlikte inşa etmeliyiz. Sizlerin emrindeyiz. ‘Söz uçar yazı kalır’ misali Sayın Kaymakamımızın da ifade ettiği gibi mahalle ve köylerinize ait tüm talep ve isteklerinizi bizlere yazılı göndermenizi istiyoruz. Yeni hizmet dönemimiz tüm Karacabey’imize hayırlı olsun.” dedi. Kaymakam Hakan Kafkas ve Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın konuşmaları sonrası söz alan İlçe Emniyet Müdürü Ümit Şahin ile İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Teğmen Huzeyfe Bıçakcı da, faaliyet alanlarını ilgilendiren her konuda muhtarlarla etkin çalışmak istediklerini vurguladı. Muhtarların mahallelerinde başta asayiş ve güvenlik olmak üzere, ilgili birçok konuya hakim olduklarına işaret eden Şahin ve Bıçakcı, “İşimizi daha iyi yapabilmemiz, halkımızın güvenliğini sağlayabilmemiz için siz muhtarlarımızın desteğine ihtiyacımız var. Bizlerle sürekli iletişim halinde bulunabilirsiniz. Herhangi bir duyumunuz, şüpheniz bile bizler için önemli. O nedenle sizlerle koordineli bir şekilde çalışmalıyız. İlginize şimdiden teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
Bursa TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: "İşçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var" Bursa’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde bir araya gelen binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, "İşçi maaşı, kıdem tazminatı ve vergi diliminin düzeltilmesi gerekiyor. Türkiye’yi durdururuz. Otururuz kalkmayız bir daha" dedi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde binlerce işçi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda toplandı. Polis tarafından tek tek aranan işçiler, bayraklarla metrelerce uzunlukta kortejler oluşturdu. Hastane alanında son bulan kortejin ardından 1 Mayıs’ı işçiler davul ve zurnalarla halay çekerek kutladı. Alanı dolduran binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “İşçiler çalışma hayatının merkezidir. İşçinin emeği her yerdedir. Oturduğunuz evde, bindiğiniz arabada, temiz sokaklarda, yediğiniz ekmekte işçi var. Her yerde emeği olan işçiler çoğu zaman hak ettiğini alamaz. Kıt kanaat hayatını sürdürmeye devam eder. Cefa çeker, ancak sefası çok azdır. Sendikalı örgütlenmeden mahrum kalır. Örgütlenme mücadelesini verir. Bu durum çok uzun sürer. Bu, benim ülkemde gerçek olan bir tablodur. Her alanda bedel ödemeye devam ediyoruz. Vergiyle ilgili 12 ay çalışıyoruz. Bir senede bir bölüm arkadaşımız 10, bir bölüm arkadaşımız 11 ay maaş alıyor. Bu adil değil, bu sürdürülebilir bir tablo değil. Bu doğru değil. Bir an evvel düzeltilmeli. Ekim ayında kanun meclise gelene kadar her alanda olacağız. Sendikalarla bu mücadeleyi vermezsek, temsil ettiğimiz insanlar ekonomik yönden, vergi üzerinden bedel ödemeye devam eder. Bu vergi ile ilgili 4 ay evvel Türk-İş genel kurulunu yaptık. Aldığımız kararlardan bir tanesi, kıdem tazminatını ülke gündemine getirirseniz genel grev yapacağız. Aynen aynı noktadayız. Bir adım geri yapmayız. Allah şahidimdir, Türkiye’yi durdururuz. Otururuz kalkmayız bir daha” dedi. "işçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var" Yeni anayasanın günlerdir konuşulduğunu belirten Başkan Atalay, “Yeni anayasa yapılır mı? Yapılmaz mı? bilmem. Ama TÜRK-İŞ’in, sendikaların bir talebi var. Yeni anayasanın adını bırakın. İşçiyle ilgili yeni bir anayasa düzenlemeye bizim ihtiyacımız var. Bu sistemle bu gemiyi götürmemiz. Mahkemeye gidiyorsun. Örgütleniyorsun. Bin kişilik iş yerinde, 970 kişiyi üye yapıyorsun. Mahkeme yedi sene sürüyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Onun için işçilerin anayasaya, yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Bu yeni bir anayasada yasal düzenleme yapılmadığı müddetçe biz bu sorunları, problemleri, bu kürsüler anlatmaya devam ederiz. Onun için taleplerimizin başında. Anayasası geliyor. Bir an evvel çıksın” şeklinde konuştu.