GENEL - 06 Mayıs 2018 Pazar 13:53

Enis Timuçin birleşik dünya devleti kuracağını açıkladı

A
A
A
Enis Timuçin birleşik dünya devleti kuracağını açıkladı

İş adamı ve siyasetçi Enis Timuçin, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında dijital ağ yoluyla birleşik dünya devleti kuracağını söyledi.

İş adamı ve siyasetçi Enis Timuçin, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında dijital ağ yoluyla birleşik dünya devleti kuracağını söyledi.


İş adamı, siyasetçi ve Milli İrade Mitingleri Tertip Komite Başkanı Enis Timuçin, İstanbul’da düzenlediği toplantıda sınırları olmayan, her milletten ve her renkten insanın katılabileceği dijital ağ yoluyla birleşik dünya devleti kuracağını belirtti. Timuçin, 2012’den beri bu konuda Türkiye ve birçok ülkede çok gizli bir çalışma yürüttüklerini dile getirdi. Çalışmalarını tamamladıklarını söyleyen Timuçin, kuracağı birleşik dünya devleti hakkında bilgiler verdi. Devleti nasıl kuracağını anlatan Enis Timuçin, ’’Bütün devletleri oluşturan unsurlar halklardır. Bütün dünya halklarını bir araya getirirseniz çok kolay dijital devlet kurabilirsiniz. Dünyada buna engel olabilecek hukuk sistemi veya başka bir güç yok. Çünkü bir toprak üzerine kurmuyorum. Bunun vatandaşı olunca ortak para birimi ve ortak tüketim alanları kurulacak. Bu devlet dünyayı tüketen, savaştan ve kandan beslenen, insan onurunu yok eden, inançları birer silaha dönüştüren bütün güçlere karşı bir güç oluşturacak. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) bir devlet midir? Değil. Birleşmiş Milletler (BM) bir devlet midir? Değil. Birleşik devletlerden, birleşik askerlerden meydan gelmiş bir yapı. Aslında sanal. Yaptırım gücü var mı? Var. Biz bunun insan birliğini yapıyoruz. Dünyadaki bütün insanlar birleşirse savaş durur. Her şeyden önce ben ve sen ayrımı kalmaz. İnanç, ırk ve aidiyet ayrımı kalmaz. Bütün insanlardan, bütün ırk ve inançlardan birleşmiş, bütün farklılıkları birer zenginlik addeden, bunun esiri olmayan bir ülke olacak. Yani ırkların, dillerin, dinlerin ve farklılıkların esiri değil, bunun pozitif tesiri olan, bunu zenginlik olarak addeden ve bu şekilde bir mantıkla hareket eden özgürlükçü ve bağımsız bir yapı, bir devlet olacak’’ dedi.



’’Toprak algısı ve toprak sınırlamasıyla bizi yok ediyorlar’’


“Yeni dünyaya geçiyoruz” diyen Timuçin, ’’Teknoloji çok gelişti, uzayın derinliklerine doğru gidiyoruz. Toprak algısı ve toprak sınırlamasıyla bizi yok ediyorlar. Senin toprak sınırın var diyorsun, ki ABD gelip müdahale ediyor. Demek ki sınırlarından içeri girebiliyor. Senin ekonomik değerlerine gelip girebiliyor. Sen sadece bir sınır çiziyorsun, aslında sanal. Gerçek değil, biz daha gerçeğini veriyoruz. Yeni dünyanın yani dijital dünyaya geçişidir. Birleşik dünya devletinde aynı zamanda şefkat, merhamet gibi olguları yeniden tesis etmek için tüm yönetim birimlerinde yüzde 60 kadın olma zorunluluğu olacak. Yarı yarıya değil, yüzde 60’ı kadın, yüzde 40’ı erkelerden meydana gelecek. Çünkü biz gerçekten dünyayı tahrip ettik. Tarihe baktığımızda hep erkekler yönetti ve maalesef dünyayı bu hale getirdiler. Dünyayı yeniden inşa etmek için kadının anaçlığına, sevgisine, şefkatine ve merhametine de ihtiyacımız var’’ açıklamasında bulundu.



’’Biz kendi vatandaşlarımıza göre bir yasal zemin oluşturacağız’’


Timuçin sözlerine şöyle devam etti:


’’Biz kendi vatandaşlarımıza göre bir yasal zemin oluşturacağız. Serbest dolaşımda olduğu için hiçbir ülkeyi ilgilendirmiyor, hiçbir ülkenin yasaları değil. Bugün her yerde bağımsızlığını ilan eden bir ülke kurabilirsiniz. Nitekim böyle kurulan devletler var. Burada insan haklarının temel bir yasası olacak. Bir yerde ağaç ve hayvan katliamı olduğunda bunun karşısında duran ve hukuksal zemini olan çok daha özgürlükçü bir devletten bahsediyoruz.”



’’Hedefimiz bütün dünya’’


Vatandaşların alımı hakkında bilgi veren Timuçin, ’’Bu devleti duyurduk, vatandaşlarını alacağız. Başvurulara göre dünyanın birçok yerinde katılan kardeşlerimizle beraber devleti oluşturacağız. Web sitemizde bir form olacak. O forma başvurdukları zaman gerekli incelemeler yapıldıktan sonra arkadaşlarımıza kuruluşumuzla beraber vatandaşlık vereceğiz. Hedefimiz bütün dünya. Çalışmalarımızı tamamladık. Buna bir tarih koyacağız. Kuruluşumuzu İstanbul’dan yani Türkiye’den yapalım istiyoruz. Yani dünyadaki bütün hastalıkların ve savaşların panzehiri Türkiye’den çıksın istiyoruz. Bu durum, bizim bu topraklara ve bu kimliğe olan borcumuz. Çünkü burası bizi yaşattı ve yeşertti. Buranın kültürü ve inancıyla bezenerek geldik. Dolayısıyla bunun çıkışı Türkiye olmalıydı. O nedenle biz Türkiye’de yeni bir tarih vererek bütün vatandaşlarımızı da bir araya getirerek bir şekilde bunu yasallaştırmış olacağız’’ şeklinde konuştu.


Timuçin, sözlerini şöyle tamamladı:


“Tüm insanlığı sınırların olmadığı, özgürlüklerin devşirilemeyeceği ve her gün güçlenerek zenginleşeceğiniz bu yeni dünyaya davet ediyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hiranur’un ölümüne neden olan 3 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı Mersin’de 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar’ın hayatını kaybettiği olayla ilgili tutuklu sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede; sanık Hüseyin Arda Şark’ın (19) ‘çocuğa karşı kasten öldürme’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından, M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’nin (20) ise ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından cezalandırılması talep edildi. İlk duruşma görüldü Davanın ilk duruşması Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar, bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Hiranur’un anne ve babası ile taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Savunma yapan tutuklu sanık Hüseyin Arda Şark, olay günü arkadaşlarıyla birlikte asker eğlencesine gittiklerini belirterek, "Eğlencede havaya ateş etmek için silahı yanıma aldım. Daha sonra silahı bir arkadaşım aldı. Şarjörü kontrol ettiğimde boştu. Düğün sonrası bir büfeye gittik, alkol aldık. Daha sonra dışarıda sigara içtiğim sırada silahı Hiranur’a uzattım. Şakalaşıyorduk. ‘Sıkayım mı’ dedi. ‘Silahla şaka olmaz’ diyerek geri almak istedim. O sırada silah ateş aldı. İçinde mermi olmadığını sanıyorduk. Panikledim, korktum. Hiranur’u dere kenarına bıraktım, eve gittim. Sonra ağabeyime anlattım ve tekrar giderek Hiranur’u alıp hastaneye götürdük" dedi. ‘Suç delillerini yok etme’ suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanıklardan M.Z. ise savunmasında, "Delilleri karartmadık. Olay sırasında Hiranur arka koltuktaydı, Hüseyin araç dışındaydı. Hüseyin, ‘Sıkayım mı’ diye sordu, Hiranur da gülerek ‘Sık’ dedi. Silah bir anda ateş aldı. Hiranur’u hastaneye götürmesini söyledik ancak Hüseyin’i ikna edemedik. Daha sonra tekrar gidip Hiranur’u alarak hastaneye götürdük" diye konuştu. Tutuklu sanık Nazmi Ç. de üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, suç delillerini yok etme suçunu işlemediklerini savundu. Aile sanıklardan şikayetçi oldu Hiranur’un annesi Gülten Tan, sanık Hüseyin Arda Şark ile kızının yaklaşık 2 aylık bir birlikteliği olduğunu ifade ederek, "Kızıma bu kişiden uzak durmasını söylemiştim. Kızımı hayattan kopardılar. Bu bir şaka ya da kaza değil, bu olay cinayettir" dedi. Baba Murat Aygar da sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Benim kızımın hayatı kimsenin şaka konusu olamaz. Türk adaletine güveniyorum" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, tanıkların ve avukatların beyanlarının ardından eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Olay 1 Eylül tarihinde meydana gelen olayda, merkez Toroslar ilçesi Akbelen Mahallesi’nde, 16 yaşındaki Hiranur Nilgün Aygar, park halindeki otomobilde tabanca ile vurularak hayatını kaybederken, polis, Hiranur’un erkek arkadaşı Hüseyin Arda Şark (19), M.Z. (27) ile Nazmi Ç.’yi gözaltına almış, 3 şüpheli de sevk edildikleri mahkemece tutuklanmıştı.