SAĞLIK - 03 Aralık 2018 Pazartesi 14:21

‘Next-Generation Sequencing’ (yeni nesil dizileme) yöntemiyle genetik varyasyonlar daha hızlı tespit edilecek

A
A
A
‘Next-Generation Sequencing’ (yeni nesil dizileme) yöntemiyle genetik varyasyonlar daha hızlı tespit edilecek

Günümüzde genetik, mikrobiyoloji ve biyokimya gibi birçok bilim dalında hem araştırma hem de tanı amacı için kullanılan en son teknoloji ‘Next-Generation Sequencing’ (yeni nesil dizileme) yöntemi DESAM tarafından düzenlenen kursla anlatıldı.

Günümüzde genetik, mikrobiyoloji ve biyokimya gibi birçok bilim dalında hem araştırma hem de tanı amacı için kullanılan en son teknoloji ‘Next-Generation Sequencing’ (yeni nesil dizileme) yöntemi DESAM tarafından düzenlenen kursla anlatıldı.


Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Merkezi (DESAM) tarafından “Biyoenformatik Güz Okulu: Moleküler Temel ve Klinik Bilimlerdeki Uygulamaları” kursunda Güz Okulu’ndaki genel oturumlarda biyoenformatik alanının temelini oluşturan yazılım sistemleri anlatıldı. Günümüzde genetik, mikrobiyoloji ve biyokimya gibi birçok bilim dalında hem araştırma hem de tanı amacı için kullanılan en son teknoloji ‘Next-Generation Sequencing’ (yeni nesil dizileme) yönteminin prensipleri ve uygulamaları katılımcılarla paylaşıldı.


Yakın Doğu Üniversitesi DESAM direktörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, kursa gösterilen ilgiden ötürü Güz Okulu’nun 2019’da yılında da tekrarlanacağını belirtti.


Tek hücreden DNRA ve RNA izleme yöntemleri anlatıldı


Wellcome Sanger Enstitüsü’nden Dr. Raheleh Rahbari, DNA ve RNA dizileme yöntemleri ile ilgili olarak yaptığı sunumlarda, günümüzde son teknoloji olarak değerlendirilen tek hücreden DNA ve RNA dizileme yöntemlerini ve bunların uygulama alanlarını aktardı. Özellikle kanser genomiğinde karşılaşılan genetik varyasyonların tespitinin önemini, hem araştırmada hem de tanıda kullanılabilecek farklı yöntemleri detaylı bir şekilde açıkladı.


Linux ve R yazılım sistemlerinin Biyenformatik alanında kullanımı ele alındı


Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Pierpaolo Maisano Delser, biyoenformatik analizlerin temeli, veri analizi ve kalite kontrol sistemleri üzerine sunumlar yaptı. Dr. Delser, biyoenformatik alanında sıkça faydalanılan ‘Linux’ ve ‘R’ yazılım sistemlerinin kullanımı ile ilgili sunumlar yaptı. Bunun yanı sıra ‘Next Generation Sequencing’ uygulamalarında enformatik yaklaşımlara ve istatistik çalışmalara da değindi. Bu teknolojinin ve genel olarak biyoenformatiğin filogenetik ve popülasyon genetiği gibi uygulama alanlarından da örnekler verdi.


Hamilelikte anomalileri değerlendiren tanı yöntemleri konuşuldu


Yakın Doğu Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Pınar Tulay da, dizileme tekniklerinin üreme tıbbı alanındaki uygulamaları hakkında yaptığı sunumda özellikle hamilelik döneminde fetustaki anomalileri değerlendirmek için kullanılan noninvasiv prenatal tanı yöntemlerine değindi. Doç. Dr. Tulay gebelik öncesi embriyoların genetik bozukluklar için test edilmesi, yani ‘Preimplantasyon Genetik Tanı’ yöntemlerindeki son gelişmelerle ilgili bilgi verdi.


Yedi bin, nadir rastlanan gen hastalığının varlığı biliniyor


Yakın Doğu Üniversitesi, Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi ve DESAM araştırıcısı Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören ise kursta yaptığı konuşmada Mendeliyan (tek gen) ve Nadir Hastalıklarda Patojenite değerlendirilmesi yapılırken DNA varyantlarının nasıl puanlanması gerektiğini klinik örneklere katılımcılara aktardı. Doç. Dr. Ergören, sunumunda bugüne kadar 7000 nadir rastlanan tek gen hastalığının varlığının bilindiğini ama halen bu hastalık nedeni varyantların günümüzde sadece yarısının kimliklendirilmesinin yapılabildiğini açıkladı. Son teknoloji yüksek çözünürlüklü yeni nesil DNA dizileme yöntemi ile bu varyantların daha hızlı kimliklendirilmesinin yapılabileceğini, klinik bulguların genotip sonuçlarla birleştirilerek tanı ve kaliteli yaşam için tedavi bekleyen binlerce hata için modern yaşamın son yaklaşımı olan bu yöntem hakkında kursiyerlere klinik örneklerle bilgi verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.