EĞİTİM - 06 Aralık 2018 Perşembe 12:58

KKTC’de Psikoaktif Madde Kullanımı çalışması ödül aldı

A
A
A
KKTC’de Psikoaktif Madde Kullanımı çalışması ödül aldı

Yakın Doğu Üniversitesi Türkçe Psikoloji Bölüm Başkanı Prof.

Yakın Doğu Üniversitesi Türkçe Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çakıcı ve öğretim elemanlarının "Psikoaktif Madde Kullanımı: KKTC Erişkin Bireylerdeki Yaygınlığı, Risk Faktörleri ve Akültürasyon ile İlişkisi, 2003-2018" isimli bilimsel araştırması, 12.Türkiye Alkol ve Madde Bağımlılığı Kongresi’nde birincilik ödülü aldı.


Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla ilişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, Antalya’da yapılan 12. Türkiye Alkol ve Madde Bağımlılığı Kongresi’nde, Yakın Doğu Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, öğretim elemanları Yrd. Doç. Dr. Meryem Karaaziz, Uzm. Psk. Ayşe Buran ve Psk. Gizem Yeşil Dirisu tarafından yapılan "Psikoaktif Madde Kullanımı: KKTC Erişkin Bireylerdeki Yaygınlığı, Risk Faktörleri ve Akültürasyon ile İlişkisi, 2003-2018" isimli bilimsel araştırma, 450 katılımcı ve 100’ün üzerindeki bilimsel araştırma arasında birincilik ödülü aldı.


"Bilim adına adamıza birincilik ödülüyle dönmek bize gurur ve mutluluk verdi"


12.Türkiye Alkol ve Madde Bağımlılığı Kongresi’nde bilimsel araştırmaları ile birincilik ödülü alarak dönmekten mutluluk ve gurur duyduklarını ifade eden Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Çakıcı, “Halkımıza bu hediye ile dönmek bize mutluluk ve gurur veriyor. Tüm halkımıza ve Yakın Doğu Üniversitesi camiasına hayırlı olmasını temenni ediyoruz” dedi.


Araştırmanın amacının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki psikoaktif madde kullanımının yaygınlığını, risk faktörlerini ve akültürasyon ile ilişkisini incelemek olduğunu söyleyen Çakıcı, araştırmanın 18-65 yaş arasında KKTC’de yaşayan 1063 kişi, kotalı çok basamaklı tabakalandırılmış seçkisiz örneklem yöntemi ile alındığını da cümlelerine ekledi. Çalışmada sosyo-demografik bilgi formu, madde kullanımı ile ilgili bilgiler için Avrupa Konseyi’nin “Model Avrupa Anketi” ve akültürasyon bilgilerine yönelik Kültürlenme Tutumları Ölçeği kullanıldığını aktaran Çakıcı, “KKTC’de madde kullanım yaygınlığı verileri aynı anket ve yöntem ile yapılan 2003, 2008, 2013, 2015 ve 2017 yıllarındaki çalışmalar ile karşılaştırmalı. Araştırmada betimleyici istatistik yöntemleri, gruplar arası karşılaştırmalarda ki-kare ve t-test, yasa dışı madde kullanımının oluşumundaki risk faktörlerinin belirlenmesinde ise Lojistik regresyon analizi kullanıldı” dedi.


Alkol tüketmek Psikoaktif Madde kullanımında risk faktörü taşıyor


Yapılan çalışma sonuncunda erkeklerde 25 yaş altı, Türkiye doğumlu, yalnız, dini önemli görmeyen, sigara kullanan, alkolü 40 defadan fazla içen ve sarhoşluk yaşayan bireylerin yasa dışı madde kullanım oluşumunda risk faktörleri olduğu belirlendiğini aktaran Çakıcı, “Türkiye doğumlularda hem psiko-aktif madde hem de yasa dışı madde kullananlarda kullanmayanlara göre daha düşük marjinalizasyon puanları bulunduğu belirlenirken, KKTC doğumlularda ise marjinalizasyon puanı psiko-aktif madde kullananlarda daha düşük tespit edilmiştir” ifadesini kullandı.


Hem Psiko-Aktif Madde hem de yasa dışı madde kullanımı 2003’den itibaren artış gösteriyor


Yapılan çalışma sonucuna göre, KKTC genelinde hem psiko-aktif madde hem de yasa dışı madde kullanımının 2003’den itibaren belirgin bir şekilde artma eğilimi olduğu tespit edildiğine dikkat çeken Çakıcı, “Çalışmamızda sigara ve alkol kullanımının dünya ortalamasından da yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Esrar, sentetik kannabinoid, extacy gibi maddelerin daha yaygın kullanıldığı görüldü. Akültürasyon stresine karşı marjinal tepki oluşturamayanlarda daha çok psiko-aktif madde kullanımı olduğu belirlendi. Bu sonuçlara bakıldığında KKTC’de önleme programlarının hazırlanmasında hem yükselen yasa dışı maddeleri hem de sosyal kültürel özellikleri dikkate almak gerektiği sonucuna ulaşılmıştır” diyerek cümlelerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İlk Muhtarlar Toplantısı Kaymakam Kafkas Başkanlığında Yapıldı Karacabey Kaymakamı Hakan Kafkas, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrası yeni seçilen ve görevlerine devam eden mahalle muhtarlarıyla ilk toplantıyı gerçekleştirdi. Yeni dönemin Karacabey adına hayırlı olması temennisinde bulunan Kaymakam Kafkas, “Devleti temsil ettiğimizi unutmayalım. Her işimiz hukuki ve kayıtlı olsun. Devletin resmi dili yazıdır. Hangi konu veya hangi birim olursa olsun, tüm taleplerimizi, şikayetlerimizi ve önerilerimizi yazılı olarak bildirme gayretinde olalım. Halkımıza hizmet noktasında mutlaka istişareye önem verelim.” dedi. 100. Yıl Sadık Yılmaz İlçe Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen toplantıya Kaymakam Hakan Kafkas’ın yanı sıra, Belediye Başkanı Fatih Karabatı, İlçe Emniyet Müdürü Ümit Şahin, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Teğmen Huzeyfe Bıçakcı, Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü Rahmi Çanakçı, daire amirleri, belediye yetkilileri ile muhtarlar katıldı. Toplantıya 85 mahalleden yalnızca 9 muhtarın katılmadıkları öğrenildi. Toplantının açılışında konuşan Karacabey Kaymakamı Hakan Kafkas, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrası başta Karacabey Belediyesi olmak üzere, birçok mahalle muhtarlığında değişim yaşandığını belirterek, “Göreve yeni seçilen Belediye Başkanımız Fatih Karabatı’ya ve yeni muhtarlarımıza hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Mahallelerinde güven tazeleyerek yeniden göreve seçilen muhtarlarımıza da başarılar diliyorum. Yeni hizmet dönemimiz Karacabey’imize hayırlı uğurlu olsun. İnanıyorum ki 5 yıl boyunca uyum içinde ve koordineli bir şekilde çalışarak halkımıza hizmet edeceğiz.” ifadesini kullandı. Resmi görevlerde bulunan herkesin devleti temsil ettiğini unutmaması gerektiğine dikkat çeken Kafkas, “Bizlerin etkin çalışabilmesi için siz muhtarlarımıza önemli görevler düşüyor. Siz sorumlu olduğunuz mahalle ve köylerinizin daire amirisiniz. O mahalle ve köydeki en yetkili kişisiniz. Kısacası devleti temsil ettiğinizi asla unutmayın ve çalışmalarınızı ona göre yapın. Hukuktan, adaletten ayrılmadan doğrusunu yapmak zorundayız. Mahalle ve köylerimize ait talepler, beklentiler, şikayetler ve öneriler sözle değil, yazı ile olması gerekiyor. Çünkü devletin resmi dili yazıdır. Hangi konuda ve hangi birimle ilgili olursa olsun, tüm başvurularınız yazılı olmalıdır. Mahalle ve köyünüze ait yapacağınız ya da yapmayı düşündüğünüz her iş ve işlemleri bizlere anlatmanız ve kayıt altına almanız gerekmektedir. Böyle olursa emin olun tüm talepleriniz değerlendirilir ve çözüm noktasında çalışma başlatılır. Bu konuya özellikle dikkat etmenizi sizden istiyoruz. Tabii bu arada benim ve arkadaşlarımızın telefonları da sürekli açık olacak. Müsaitlik durumuna göre mutlaka sizlere geri dönüş yapılacaktır. Unutmayın ki, koordineli, uyumlu ve istişare içinde çalışmak çok önemli. Bunda en çok faydayı siz görürsünüz. Kaymakamlık olarak, Belediye olarak ve diğer resmi kurumlar olarak bizler, her zaman sizlerin yanındayız.” diye konuştu. Belediye Başkanı Fatih Karabatı ise, Karacabey genelindeki sorunlara bir an önce hakim olmaya çalıştıklarını belirterek, “İlçemizde beklenildiği üzere bir değişim yaşandı. Hizmet noktasında heyecanımız büyük. Daha yaşanılabilir Karacabey’i birlikte inşa etmeliyiz. Sizlerin emrindeyiz. ‘Söz uçar yazı kalır’ misali Sayın Kaymakamımızın da ifade ettiği gibi mahalle ve köylerinize ait tüm talep ve isteklerinizi bizlere yazılı göndermenizi istiyoruz. Yeni hizmet dönemimiz tüm Karacabey’imize hayırlı olsun.” dedi. Kaymakam Hakan Kafkas ve Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın konuşmaları sonrası söz alan İlçe Emniyet Müdürü Ümit Şahin ile İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Teğmen Huzeyfe Bıçakcı da, faaliyet alanlarını ilgilendiren her konuda muhtarlarla etkin çalışmak istediklerini vurguladı. Muhtarların mahallelerinde başta asayiş ve güvenlik olmak üzere, ilgili birçok konuya hakim olduklarına işaret eden Şahin ve Bıçakcı, “İşimizi daha iyi yapabilmemiz, halkımızın güvenliğini sağlayabilmemiz için siz muhtarlarımızın desteğine ihtiyacımız var. Bizlerle sürekli iletişim halinde bulunabilirsiniz. Herhangi bir duyumunuz, şüpheniz bile bizler için önemli. O nedenle sizlerle koordineli bir şekilde çalışmalıyız. İlginize şimdiden teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
Bursa TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: "İşçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var" Bursa’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde bir araya gelen binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, "İşçi maaşı, kıdem tazminatı ve vergi diliminin düzeltilmesi gerekiyor. Türkiye’yi durdururuz. Otururuz kalkmayız bir daha" dedi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde binlerce işçi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda toplandı. Polis tarafından tek tek aranan işçiler, bayraklarla metrelerce uzunlukta kortejler oluşturdu. Hastane alanında son bulan kortejin ardından 1 Mayıs’ı işçiler davul ve zurnalarla halay çekerek kutladı. Alanı dolduran binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “İşçiler çalışma hayatının merkezidir. İşçinin emeği her yerdedir. Oturduğunuz evde, bindiğiniz arabada, temiz sokaklarda, yediğiniz ekmekte işçi var. Her yerde emeği olan işçiler çoğu zaman hak ettiğini alamaz. Kıt kanaat hayatını sürdürmeye devam eder. Cefa çeker, ancak sefası çok azdır. Sendikalı örgütlenmeden mahrum kalır. Örgütlenme mücadelesini verir. Bu durum çok uzun sürer. Bu, benim ülkemde gerçek olan bir tablodur. Her alanda bedel ödemeye devam ediyoruz. Vergiyle ilgili 12 ay çalışıyoruz. Bir senede bir bölüm arkadaşımız 10, bir bölüm arkadaşımız 11 ay maaş alıyor. Bu adil değil, bu sürdürülebilir bir tablo değil. Bu doğru değil. Bir an evvel düzeltilmeli. Ekim ayında kanun meclise gelene kadar her alanda olacağız. Sendikalarla bu mücadeleyi vermezsek, temsil ettiğimiz insanlar ekonomik yönden, vergi üzerinden bedel ödemeye devam eder. Bu vergi ile ilgili 4 ay evvel Türk-İş genel kurulunu yaptık. Aldığımız kararlardan bir tanesi, kıdem tazminatını ülke gündemine getirirseniz genel grev yapacağız. Aynen aynı noktadayız. Bir adım geri yapmayız. Allah şahidimdir, Türkiye’yi durdururuz. Otururuz kalkmayız bir daha” dedi. "işçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var" Yeni anayasanın günlerdir konuşulduğunu belirten Başkan Atalay, “Yeni anayasa yapılır mı? Yapılmaz mı? bilmem. Ama TÜRK-İŞ’in, sendikaların bir talebi var. Yeni anayasanın adını bırakın. İşçiyle ilgili yeni bir anayasa düzenlemeye bizim ihtiyacımız var. Bu sistemle bu gemiyi götürmemiz. Mahkemeye gidiyorsun. Örgütleniyorsun. Bin kişilik iş yerinde, 970 kişiyi üye yapıyorsun. Mahkeme yedi sene sürüyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Onun için işçilerin anayasaya, yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Bu yeni bir anayasada yasal düzenleme yapılmadığı müddetçe biz bu sorunları, problemleri, bu kürsüler anlatmaya devam ederiz. Onun için taleplerimizin başında. Anayasası geliyor. Bir an evvel çıksın” şeklinde konuştu.