KÜLTÜR SANAT - 25 Aralık 2018 Salı 10:06

65 yıllık fotoğraf hayatı Cumhurbaşkanlığı ödülü ile taçlandırıldı

A
A
A
65 yıllık fotoğraf hayatı Cumhurbaşkanlığı ödülü ile taçlandırıldı

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen Fotoğraf Sanatçısı İzzat Keribar, ’’Cumhurbaşkanımız soru sordu, ’’Siz daha çok ne tür fotoğraf çekiyorsunuz?’’.

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülen Fotoğraf Sanatçısı İzzat Keribar, ’’Cumhurbaşkanımız soru sordu, ’’Siz daha çok ne tür fotoğraf çekiyorsunuz?’’. Bende kendilerine dedim ki, Türkiye’yi en iyi yönleriyle yurtdışında tanıtan fotoğrafları çekiyorum dedim. O da çok sevindi, gülümsedi’’ dedi.



Türkiye’nin başarılı fotoğraf sanatçılarından İzzet Keribar, geçtiğimiz günlerde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nde sanat/fotoğraf alanında ödüle layık görüldü. Fotoğraf Sanatçısı Keribar, ödülü alırken Cumhurbaşkanı ile olan diyalogu ve çektiği fotoğraf türleri hakkında bilgiler verirken, fotoğrafa başlayan gençlere de tavsiyeler bulundu.



’’Bu ödül, fotoğraf sanatçısının hayatında alabileceği en büyük ödül’’


Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün, bir fotoğraf sanatçısının hayatında alabileceği en büyük ödül olduğunu ifade eden İzzet Keribar, ’’Bu ödülü alabileceğimi düşleyemezdim, bu durum hayatta bir kez oluyor. Bazen hala rüya mı? görüyorum diye kendi kendimi cimcikliyorum. Ama bu gerçek. Muhtemelen 65 yıllık bir fotoğraf serüvenimin sonucu demek gerekiyor. Benden sonra gelen gençlik, tahmin ediyorum ki daha güzel işler yapacak. Bu ödülü mutlaka başkasına layık görecekler’’ dedi.



’’Türkiye’yi en iyi yönleriyle yurtdışında tanıtan fotoğrafları çekiyorum’’


Davet edilme süreci ve Cumhurbaşkanı ile arasında olan diyalog anlatan Keribar, ’’Ödül töreninden yaklaşık 15 gün önce Seçici Kurul’dan İskender Pala, beni aradı, kendini tanıttı, ’’Cumhurbaşkanlığından arıyorum, size Cumhurbaşkanımızın mesajı var. Bu sene Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nde fotoğraf dalında sizi ödüle layık gördüler’’ dedi. Demekki seçici kurul bir liste getirdi. Cumhurbaşkanı ile seçici kurul bir arada bu ödül almama karar vermiş. Haberi bu şekilde aldım. Ödül töreninde 65 yıllık serüvenimi kısaca anlattıktan sonra Cumhurbaşkanımız bir soru sordu, ’’Siz daha çok ne tür fotoğraf çekiyorsunuz?’’ dedi. Bende kendilere dedim ki, Türkiye’yi en iyi yönleriyle yurtdışında tanıtan fotoğrafları çekiyorum dedim. O da çok sevindi, gülümsedi. Bu diyalog birçok gazetede çıktı. Cumhurbaşkanımızın bu cevabı benimsediğini, beğendiğini şahit oldular’’ şeklinde konuştu.



’’Gezi fotoğraflarımın yüzde 50’sini Türkiye’de çekiyorum, yüzde 50’si yurtdışında çekiyorum’’


En çok sevdiği fotoğrafların Türkiye’yi tanıtan fotoğraflar olduğunu belirten Keribar, ’’O günde Cumhurbaşkanımıza bunu söylemiştim. Sadece bu fotoğraflar değil, gezi fotoğraflarım ve profesyonel işlerim var. Gezi fotoğraflarımın yüzde 50’sini Türkiye’de çekiyorum, yüzde 50’si yurtdışında çekiyorum. Çok gezen birisiyim. Yıllardan beri 60-70 ülke gezdim. Eski İstanbul fotoğraflarım var. İstanbul’u anlatan siyah-beyaz fotoğraflarımız var. Aynı zamanda Anadolu’yu anlatan fotoğraflarımız var. Profesyonel işlerimiz var, daha çok mimari ağırlıklı. AVM ve otel fotoğraflarımızda çalışmalarımızda yer alıyor. Bunun dışında birde sanat fotoğraflarımız var, kendinize göre fotoğrafik değeri olan fotoğraflardır. Gezi fotoğrafını aşıp içinde sanat değeri olan fotoğraflarla sergiler açıyoruz. Günümüzde fotoğrafın çok değiştiğine inanıyorum. Birçok sergimde yeni trendleri denedim. Son yıllarda 3-4 sergi yaptım. Müzeler, kolaj sergim oldu ardından bu tarz kitabım oldu. Yeni şeyler denemeye çalışıyorum. Bu demek değil ki, yine eski tarza fotoğraf çekmiyorum. Yine eski tarda fotoğraf çekiyoruz. Çünkü fotoğrafı o şekilde öğrendik. Fotoğrafın tadına ancak o şekilde varabiliyoruz’’ diye konuştu.



’’Şimdiki gençler her şeyin hızlı olmasını istiyor’’


Fotoğrafa başlayan gençlere tavsiyelerde bulunan Keribar, ’’Diğer fotoğrafçıların fotoğraflarını inceleyerek ve onlardan yardım isteyerek bu işe girişmelilerdir. Şuna inanıyorum: Hiçbir şeyde kısa zamanda bir neticeye varmak mümkün değil. Bu ödülü alamam 65 yılımı aldı. Şimdiki gençler her şeyin hızlı olmasını istiyor. Aman fotoğrafı hemen bırakmasınlar. Fotoğraf, hayattaki en iyi dostları olacaktır. Hem hayatları renkli olacak hem zamanlarını geçirecekler hem gezecekler hem kendilerini tanıtacaklar hem de bu mutluluğu birileriyle paylaşacaklar. Sadece fotoğraf çekmek yetmiyor, ışığı, makinelerini tanımaları gerekiyor. Neyin fotoğraf olabileceğini konusunda zamanla bilgileri oluşması lazım’’ açıklamasında bulundu.



Keribar, sözlerini şöyle tamamladı: ’’Bu büyük ödülü kazandığım için Cumhurbaşkanımıza, seçici kurula, fotoğraf dostlarıma, yardımcılarıma, eşime, merhum olan ağabeyime bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Çünkü onların yardımı olmadan ben buraya gelmezdim’’.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.