POLİTİKA - 15 Nisan 2019 Pazartesi 16:43

Binali Yıldırım: “Amigolukla başkanlık olmaz, sonucu sükunet ile beklemelidir”

A
A
A
Binali Yıldırım:  “Amigolukla başkanlık olmaz, sonucu sükunet ile beklemelidir”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Binali Yıldırım, rakibi Ekrem İmamoğlu’nun futbol maçlarına gitmesine ilişkin “Maça gitmesini doğru bulmuyorum.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Binali Yıldırım, rakibi Ekrem İmamoğlu’nun futbol maçlarına gitmesine ilişkin “Maça gitmesini doğru bulmuyorum. Amigolukla başkanlık olmaz. Sonucu sükunet ile beklemelidir. Bunun dışında yapılacak olan taşkınlık toplumsal sürece zarar verir” dedi.


31 Mart Yerel Seçimlerinin yapılmasının 15’inci gününde İstanbul’un bazı ilçelerinde sayımlar devam ederken Cumhur İttifakının AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Binali Yıldırım basın mensuplarıyla bir toplantı düzenledi. Yıldırım basın toplantısında basın mensuplarını sorularını yanıtladı.


“Amigolukla başkanlık olmaz”


Ekrem İmamoğlu’nun futbol maçlarına gitmesine ilişkin görüşü sorulan Yıldırım, “ Maça gitmesini doğru bulmuyorum. Amigolukla başkanlık olmaz. Başkanlığı verecek olan YSK’dır, seçimden sonraki sonucu sonuçlanmasını sükunet ile beklemelidir. Bunun dışında yapılacak olan her şey, taşkınlık toplumsal sürece zarar verir” dedi.


“YSK’yı etkilemek gibi bir yorumda bulunmak akla ziyan bir iştir”


Cumhurbaşkanı ve Bakanlarla görüşmesi hakkındaki sorular üzerine Yıldırım, “Cumhurbaşkanı ile bakanlarla görüşmemiz gayet normaldir. Bakanların seçim kurulunun aradığı iddiaları ortaya atanlar hakkında İçişleri Bakanı da suç duyurusunda bulundu. Ben Genel Başkanlık yaptım, bugün de görüşürüm yarın da görüşürüm her zaman görüşürüm. Bunu daha önce açıkladım, buradan yola çıkarken YSK’yı etkilemek gibi bir yorumda bulunmak akla ziyan bir iştir. Gecikme ise tamamen teknik bir konudur. Biz zaman uzuyor hızlandırın deme hakkına sahip değiliz. Olağan üstü itiraz daha yapılmadı. Büyükçekmece ile ilgili yapıldı. Onun görüşmesini YSK karar bağlamadı” diye konuştu.



“İmamoğlu’nu tavrını herkes izliyor, bir sabırsızlık hali var”


Basın mensuplarını soruları üzerine Yıldırım, daha sonra “Halka en fazla temas kuran insan benimdir. En yakın şahitleri de sizlersiniz. Sokağı hareketlendirme alışkanlığı yeni değil. Bu alışkanlığı geçmişte de örneklerini gördük. Bunun hukuk devletinde yeri olmadığını herkesin bilmesi lazım. Türkiye’nin birinci büyük partisine muhalefetin daha sorumlu hareket etmesi ve hukuka saygı duymalıdır. İstanbul’un da vatandaşların da beklentisi bu yöndedir. İmamoğlu’nu tavrını herkes izliyor. Bir sabırsızlık hali var bana göre daha ağırbaşlı olgun bir şekilde bekleyip sonucu görmesi daha doğrudur. Her şey bu iktidar süreçleri sağlık bir şekilde işlemelidir. Herkes bu sürece katkı sağlamalıdır. Ben başından beri bunu yaptım. Dakika başı çıkıp her şeye açıklama yapmadım. Bizim uzmanlarımız, bütün arkadaşlarımız bu çalışmayı yaptı ve tam kanunsuzluk olduğu gerekçesiyle müracaat yapılacak. Şu aşamada söylenebilecekler bu durumdadır. Ciddi usulsüzlükler ve yolsuzluklar ve seçimi sakatlayan ciddi bulgular eldedir. Beni bildiğimiz savcılıklar bu konuda çalışma yapıyorlar. 2 tutuklu var Büyükçekmece’de. Seçim sonrası gelişmelerle ilgili de hem Anadolu hem de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tahkikat yapıyor. Suç duyurusunu yaptılar geri kalanı savcıların işidir. 2014 seçiminde AK Parti adayının oyundan daha fazla oy aldım. Biz düşük oy falan almış değiliz. En yakın milletvekili seçimlerinde partimizin aldığı oydan daha fazla oy aldık. CHP’de Ekrem beyin korosuna katılmış vaziyettedir. İsterlerse caddelere dağa taşa da yazsınlar önemi yok. Kararı YSK verdiği andan itibaren o unvanın bir anlamı vardır. YSK bu kararı vermeden bunu yazmak görmemişliktir. En hafif deyimiyle budur. Bu da İstanbul’u yönetmeye talip olan birine yakışmaz. Yavaş’ı örnek verdim ikisi de aynı ittifakın adaydı. Biri nasıl diğer nasıl davranıyor, milletin takdirine bırakıyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”