SAĞLIK - 23 Ekim 2019 Çarşamba 11:17

Kansızlık hastalığı, en çok kadınları etkiliyor

A
A
A
Kansızlık hastalığı, en çok kadınları etkiliyor

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sena İlin Kansızlık (Anemi) hastalığı hakkında bilgi verdi. Kansızlığın her yaşta görülebilen bir hastalık olduğunu, fakat bu hastalığın en çok 15-45 yaşları arasında ki kadınları daha fazla etkilediğini, hastalığın tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık problemlerine yol açabildiğini ve kan hastalıkları içerisinde en sık görülen hastalığın kansızlık (anemi) hastalığı olduğunu belirtti.


Kırmızı kan hücreleri diye adlandırılan alyuvarların dokulara getirilen oksijen miktarının azalması ile ortaya çıkan bir sorun olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Sena İlin, demirin özellikle kan hücrelerinin oksijen taşıma görevini yerine getirebilmeleri için yeteri kadar düzeyde vücutta bulunması gerektiğini belirtti. Sena İlin, sözlerine şöyle devam etti: “Yetişkinlerin ihtiyaç duyduğu günlük demir 4 - 5 gram düzeyinde olmasına karşın kansızlık nedenlerinin neredeyse %90 oranındaki kısmını demir eksikliği anemisi oluşturuyor.”


Vejeteryanlarda daha sık görülüyor


Kansızlık hastalığının oluşumu ile ilgili de bilgi veren İlin, kansızlık tablosunun özellikle doğurganlık çağında olan bayanların adet döneminde yaşadığı fazla kanamalar ile düzensiz adet döngüsüne sahip olan kişiler de görülebildiğini belirtti. Beslenme planında vitamin B12, demir ve folik asitten fakir beslenen yani yeterince yeşillik tüketmeyen kişilerde de kansızlık hastalığının görülebileceğini söyleyen İlin, sebze tüketimi olmayan kişilerin demir açısından zengin olan kırmızı et tüketiminin de az olduğu durumlarda daha çok vejeteryan beslenme stiline sahip kişilerde daha sık ortaya çıktığını belirtti.


Kansızlığa neler sebep olur?


Tekrarlayan ve uzayan adet kanamaları, bağırsaklarda polip ve tümör gibi anormal oluşumların kansızlık hastalığına neden olabileceğini söyleyen İlin, ülser denilen ve kanamaya yol açabilen yaralar ile hemoroid (basur) gibi kan kaybına yol açan hastalıkların da demir eksikliği hastalığına neden olduğunu belirtti. İlin sözlerine şöyle devam etti: “Bunun yanında toplumumuzda da sık görülen Çölyak hastalığı (gluten enteropatisi) tanılı kişilerde diyete uyum gösterilmediği takdirde, bağırsağın emilim yüzeyi bozulacağından hem B12 hem de demir eksikliği tablosu ile karşı karşıya kalabiliyor. Yoğun alkol tüketimi olan kişilerde ciddi folik asit eksikliği ve diğer B vitamin türevleri de ciddi oranda azalmaktadır. Takviye edilmezse ve folik asit, B6 ve B12 vitamin düzeyleri normal düzeyin altında seyrederse, hücrenin büyüme ve gelişimi bozulacağından, beyin sinir sistemi fonksiyonlarını yeterince yerine getirilemez ve ciddi nörolojik ağır tablolara kadar ilerleyebilir. Ayrıca başta folik asit olmak üzere diğer B vitaminlerinin eksikliği kanda homosistein düzeyinin artmasına sebep olarak, kalp krizi, inme ve bazı kanserlerin gelişimine zemin hazırlamaktadır”


Demir eksikliği nasıl anlaşılır?


Demir eksikliği hastalığının belirtileri hakkında da bilgi veren İlin halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma, uyku hali, depresif ruh hali, çarpıntı, ellerde ayaklarda üşüme soluk görünümde, kuru yapıda bir cilt görünümü, tırnaklarda çabuk kırılma, ilerleyen dönemlerde çukurlaşma ve belirgin çizgilenme demir eksikliği hastalığının belirtilerinden olduğunu belirtti. İlin sözlerine şöyle devam etti, “Saçlarda belirgin dökülme, baş dönmesi, bacaklarda dermansızlık, vitamin B12 eksikliğinde daha çok gördüğümüz belirtiler ise; unutkanlık, ellerde ayaklarda uyuşma, karıncalanma, odaklanma problemleri ve öğünmede güçlük demir eksikleri belirtileri arasındadır. Eğer bu şikayetlerin bir çoğu sizde varsa mutlaka kansızlık tablosu akla gelmeli ve en kısa zamanda şikayetlere yönelik gerekli tetkiklerin yapılması gerekmektedir”


Demir eksikliği ciddi olarak ele alınması gereken bir durum


Demir eksikliği anemisinin menopoz dönemindeki kadınlarda veya yaşlı erkek popülasyonunda mutlaka ciddi anlamda ele alınması gereken bir durum olduğunu söyleyen İlin, erişkinlerde demir eksikliği anemisi kronik kan kaybına bağlı olması nedeniyle mutlaka nedene yönelik araştırma yapılması gerektiğini belirtti. İlin sözlerine şöyle devam etti: “Kronik süreçte kan kaybına neden olanların başında hemoroid (basur), mide ve duodenal ülserler, polipler, barsak parazitleri, fazla miktarda olan adet kanamaları, menopoz döneminde ise rahim duvarında kalınlaşmaya sebep olan rahim kanseri ve erişkin erkeklerde mide ve kalın barsak tümörleri, kalın barsak (kolon) kanseri mutlaka araştırılmalıdır. Öncelikle altta yatan neden ortaya konularak, tedavi modalitesi ona göre düzenlenmelidir”


Kansızlığın önüne geçmek için ne tüketmeli?


Demir preparatlarının yanında besinlerden demir kazanımını artırmak amacı ile bitkisel ve hayvansal ürünlerin tüketilmesi gerektiğini söyleyen İlin, en önemli demir kaynaklarından birinin kırmızı et olduğunu belirtti. Kırmızı etin hem vitamin B12 den hem de demir açısından zengin bir besin olduğunu söyleyen İlin, kara lahana, kuru fasulye ve nohut gibi besinlerin de önemli demir kaynaklarından olduğunu belirtti. İlin sözlerine şöyle devam etti: “Ispanak B12, folat ve demirden zengindir. Yumurta sarısı güçlü bir anti - oksidan ayrıca omega-3 içermektedir. Ayrıca demir eksikliği anemisine katkıda bulunan çay tüketiminin azaltılması ve yemeklerin hemen ardından çay içilmesi alışkanlığından da vazgeçilmesi besinler aracılığı ile demir kazanımımızın artışına yardımcı olacaktır. Özetle vücudumuzda her şey hassas bir denge içerisinde yer almaktadır. Bu yüzden bu hazineyi güçlü tutmanız ve vücudumuzun bizlere verdiği sinyalleri doğru algılayarak, daha sağlıklı bir ömür için harekete geçmeniz gerekmektedir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul CarrefourSA 60’ıncı Gurme mağazasını açtı CarrefourSA, 2025 yılının son günlerinde önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Marka, 60’ıncı Gurme CarrefourSA mağazasını İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete açtı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 2025 yılının son yatırım hamlesini gerçekleştirdi. CarrefourSA’nın premium gıda deneyimini merkezine alan Gurme CarrefourSA Mağazası, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ve icra kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılışla İstanbul Anadolu Yakası’nda hizmete girdi. Yatırımlarına devam eden marka, 2025 sonu itibarıyla 77 ilde bayileri de dahil bin 250’den fazla mağazaya ulaşarak çok kanallı ve segment bazlı büyüme stratejisini istikrarlı biçimde güçlendirdiğini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, toplam 650 metrekarelik alan üzerine kurulan yeni mağaza, modern marketçilik mimarisiyle tasarlandı. Mağaza, geniş ürün yelpazesinin yanı sıra hızlı ve pratik alışveriş imkânı sunan "Hızlı Kasa" noktalarıyla müşteri deneyimini en üst seviyeye taşıyor. Gurme konseptinin vazgeçilmezi olan taze ürün gruplarında; uzman kasapların hazırladığı et ve kasap reyonu, günlük balık, zengin şarküteri seçenekleri ile taze meyve-sebze bölümleri öne çıkıyor. Mağaza, tüm bunlara ek olarak sağlıklı yaşamı odağına alan, organik ve vegan beslenmeyi tercih eden tüketiciler için oluşturulan özel ürün seçkisiyle de fark olulturuyor. Mağaza içerisinde konumlanan kahve noktası ise dünya kahvelerinden yerel tatlara kadar uzanan geniş seçenekleri bir araya getiriyor. Markanın evcil hayvan odaklı yeni büyüme stratejisinin bir parçası olan "Petfood" alanı da mağazadaki yerini aldı. Gurme CarrefourSA; zengin içecek yelpazesi, kozmetik, deterjan ve kuru gıda reyonlarıyla bir evin tüm ihtiyaçlarını "gurme" kalitesiyle karşılıyor. "Katma değerli yatırımlara 2026 yılında da devam edeceğiz" Yılın son günlerine yaklaşırken premium segmentte önemli bir yatırıma imza atmanın gururunu yaşadıklarını belirten CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, "Gurme CarrefourSA, stratejik büyüme yolculuğumuzda önemli bir yatırım adımı. Değişen tüketici beklentilerini yakından takip ederek, katma değer oluşturan konseptlere odaklanıyoruz. Seçkin ürün gamı, dünya mutfaklarından özel lezzetleri ve gastronomi odaklı alışveriş deneyimiyle öne çıkan mağaza, misafirlerimize fark oluşturan bir mağazacılık anlayışı sunuyor. Gurme mağazalarımızla hem premium segmentteki varlığımızı güçlendiriyor hem de kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi destekliyoruz. Bu noktada rahatlıkla söyleyebiliriz ki, 2025 yılı boyunca hayata geçirdiğimiz yatırımlar, uzun vadeli vizyonumuzun ve Türkiye perakende sektörüne duyduğumuz güvenin en somut göstergesi. Biz, 32 yıldır olduğu gibi ‘Ne Lazımsa CarrefourSA" anlayışını rehber kabul ederek 2026 yılında da müşteri deneyimini odağımıza alacak, markamızın farkını her noktaya taşımaya devam edeceğiz" dedi.
İstanbul Sultanbeyli Belediyesi kışa hazır Sultanbeyli Belediyesi, kış hazırlıklarını tamamladı. Tüm önlemleri aldıklarını belirten Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, "60 araç, 309 personel ve 2 bin 500 ton tuz stokumuzla ekiplerimiz göreve hazır." dedi. Sultanbeyli Belediyesi, kış aylarında yaşanabilecek olumsuz hava şartlarına karşı hazırlıklarını tamamladı. Kış hazırlıklarını yerinde denetleyip saha personelleriyle bir araya gelen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, güçlü bir ekip ve tam teçhizatla sahada olacaklarını belirtti. " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız" Tüm olumsuz şartlara karşı ekipmanlarla bütün önlemlerin alındığını söyleyen Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, " 300 personelimiz, 60 aracımızla birlikte kışa hazırız. Meteorolojiden gelen bütün bilgilere göre de kendi planlarımızı yapıyoruz. Fen işlerimiz başta olmak üzere tüm belediye personelimiz, birim müdürlerimiz sahada hazır bir şekilde kışı ve karı karşılamaya hazırız. Sultanbeyli, 7/24 vatandaşlarımızın çağrılarına cevap verecek bir şekilde hazır. Vatandaşlarımızın herhangi bir olumsuzluğa karşı bize bilgi verdikleri anda her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini isteriz. 7 gün 24 saat vatandaşımızın hizmetindeyiz." dedi. "Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak" Kış şartlarında en önemli ayrıntılardan birinin buzlanma olduğunun altınız çizen Başkan Tombaş, "Buzlanmalara karşı da Sultanbeyli Belediyesi olarak 2 bin 500 ton tuzla ve depolardaki stok tuzlarımızla buzlanmaya karşı hazırız. Sultanbeyli kışı rahat geçirecek, kışın keyfini çıkaracak." ifadelerini kullandı.
Sakarya Annesinin yuvadan attığı leyleğe, mahalleli anne ve baba oldu Sakarya’nın Kocaali ilçesinde annesinin yuvadan attığı leylek, bir mahalle sakininin sahip çıkmasıyla hayata tutundu. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş ve mahalle sakinleri tarafından adeta bir bebek gibi büyütülüyor. Annesi tarafından iki kez yuvadan atılan ve sürtünmelere bağlı olarak kanatlarında oluşan yaralar sebebiyle uçamayan leylek, Bezirgan Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Topçu tarafından koruma altına alındı. "Ateş" adı verilen leylek, kendisine bakan vatandaş tarafından adeta bir çocuk gibi büyütülerek hayata tutundu. 80 hanelik mahallenin yeni üyesi olarak görülen leylek, özgürce dolaştığı sokaklarda insanların sevgi ve ilgisini de topluyor. Yemekten zevk aldığı balık ile tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalarla beslenen ve göçmen bir kuş türü olan leylek, uçamadığı için kendisine sahip çıkan Mehmet Topçu tarafından kış ayında soğuktan zarar görmemesi için hazırlanan sobalı sıcak odasında kalıyor. "Kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım" Leyleğin kendisiyle buluşmasının hatırasını anlatan Mehmet Topçu, "Caminin üzerinde leylek yuvası vardı ve 3 yavruydu. Sebebini bilmiyoruz ama annesi bu hayvanı yuvadan attı. Muhtarımızın direktifleriyle sepetli araçla yuvaya koyduk ama ikinci gün annesi yuvadan tekrar attı ve bizim kapıya geldi. Sabah saatlerinde kapıda dolaşırken görünce aldım ve bakmaya başladım. İlk bulduğumda zayıf ve bitkin durumdaydı, kanatlarında kırıklar vardı. Yuvadan düştüğü için sürtünmeden dolayı kanatlarında yaralar açılmıştı. Bu yaban hayvanı biz hangi besinlerden faydalanacağını bilemedik ve denemeye başladık. Balık, tavuk ciğeri gibi hayvansal gıdalara olan ilgisini anladık" dedi. "Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi" Leyleğin sağlığına kavuştuğunu fakat gitmediğini aktaran Topçu, "Bakım sonrasında leylek ayaklandı ve yürümeye başladı, bir iki metre havalanıp uçmaya başladı. Buranın doğasını mı sevdi, bizi mi sevdi bilemiyorum gitmedi ve burada kaldı. Bunlar göç hayvanları anne ve kardeşleri gidince buda yalnız kaldı. Uçmaya bile hevesi yok yer bizimle beraber yaşamaya devam ediyor. Bakımını üstlendik, gerekli her türlü ihtiyacını karşılıyorum. Bunların sıcak ülkelere gittiği yerlerdeki havayı burada sağlamaya çalışıyorum" diye konuştu. "Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı" Leyleğe soğuktan zarar görmemesi için sobalı özel alan oluşturduğunu belirten Topçu, "Havaların soğuk gitmesiyle birlikte bizde önlemimizi aldık. Sobasını kurduk, hayvan bakım merkezleri gibi doğada barınması için her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Bu zamana kadar Kocaali İlçe Tarım Müdürlüğü’nden geldiler zabıta ekipleri eşliğinde hayvanın sağlık durumunu kontrol edip yeniden bana iade ettiler. Bizim çocuğumuz gibi bakıyoruz, biz ona o bize alıştı ve onu bırakmak istemiyoruz. Yaşaması için her türlü imkanı sağlıyorum, sağlayacağım. Adını ‘Ateş’ koyduk ilerde çocuklar değiştirir mi bilemem" şeklinde konuştu. "Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu" Kocaali ilçesi Bezirgan Mahalle Muhtarı Murat Ali Duman, "Şu anda mahallemiz 80 hane ve leyleğimizde bizim misafirimiz. Allah razı olsun Mehmet ağabeyimiz bu leyleğe sahip çıktı. Onun öncülüğünde misafirimize iyi bir şekilde bakıyoruz. Bu leylek mahallemizin bir bireyi oldu. Mahalledeki tüm vatandaşlar bu hayvanı seviyor, leylekte bizi sevdi. Mahalle halkı bu konuda çok duyarlı. Leylek mahalleyi bizden daha iyi biliyor, rahat bir şekilde geziyor ve kimse karışmıyor. Mahalle halkıda gereken ilgi ve bakımı gösteriyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul İstanbul Erkek Lisesi’ndeki kavga ile ilgili 20 öğrenciye disiplin cezası İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, 25 Kasım 2025 tarihinde İstanbul Erkek Lisesi erkek pansiyonunda öğrenciler arasında çıkan kavga iddiaları üzerine başlatılan idari soruşturmanın tamamlandığını açıkladı. Açıklamada olaylara karışan 20 öğrenciye disiplin cezası verildiği belirtildi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Geçtiğimiz Kasım ayında İstanbul Erkek Lisesinde bazı öğrencilerin karıştığı ve kamuoyuna yansıyan olaylara ilişkin idari süreç tamamlanmış ve 29 Aralık 2025 tarihinde toplanan Fatih İlçe Öğrenci Disiplin Kurulunca rehberlik, psikososyal destek ve disiplin süreçleri birlikte ele alınarak konu titizlikle değerlendirilmiştir. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz koordinasyonundaki değerlendirme süreci boyunca öğrencilerin psikososyal durumları en üst seviyede gözetilmiş ve "mahremiyet korunması, masumiyet karinesi ve eğitim hakkının kesintisiz sürdürülmesi" hususları, temel ilke olarak benimsenmiştir. Disiplin işlemleri, fiil-ceza dengesi ve ölçülülük ilkeleri çerçevesinde "eğitsel, onarıcı ve sağaltıcı" bir yaklaşımla yürütülmüştür. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin "Disiplin Cezasını Gerektiren Davranış ve Fiiller" başlıklı 164. Madde çerçevesinde söz konusu olaylarla ilişkisi tespit edilen, sistematik şiddet uygulayan; 2 öğrenciye "Örgün Eğitim Dışına Çıkarma", 11 öğrenciye "Okul Değiştirme", 7 öğrenciye ise "Okuldan Kısa Süreli Uzaklaştırma" hükümleri içeren, sistematik şiddet olaylarına karışan toplamda 20 öğrenciye disiplin cezaları uygulanmasına karar verilmiştir. Adı geçen lisemizde rehberlik çalışmaları, güvenli okul ikliminin korunması amacıyla halen devam etmekte olup eğitim öğretim süreçlerinin tüm yönleriyle huzurlu ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesine dönük her türlü tedbir okul yönetimince kararlılıkla uygulanmaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur" ifadelerine yer verildi.