GENEL - 14 Ocak 2020 Salı 13:10

Maltepe Cezaevi’nde mahkumlar hayata kazandırılıyor

A
A
A
Maltepe Cezaevi’nde mahkumlar hayata kazandırılıyor

Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu İş yurdu Müdürlüğü, 33 farklı iş kolunda mahkumları hayata kazandırıyor.

Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu İş yurdu Müdürlüğü, 33 farklı iş kolunda mahkumları hayata kazandırıyor. 489 hükümlü, unlu mamüller atölyesinden teraryum atölyesine kadar birçok alanda faaliyet gösteriyor. Cezaevi idaresinden sorumlu Başsavcı Vekili, hükümlülerin çalışarak hem kaliteli zaman geçirdiğini hem de meslek edindiğini söyledi.


Maltepe’de 2008 yılında hizmete açılan Açık Ceza İnfaz Kurumu, meslek sahibi olmayan hükümlülerin meslek sahibi olması, meslek sahibi olan hükümlülerin ise mesleklerini geliştirmesi amacıyla İş yurdu Müdürlüğü’nde üretim, hizmet ve satış olmak üzere 33 farklı iş kolunda faaliyet yürütüyor.


Fırın ve unlu mamuller atölyesi, yangın tüpü dolum ve bakım atölyesi, teraryum atölyesi, fotoğrafhane atölyesi gibi atölyelerin yer aldığı İş yurtlarında, 489 hükümlü ve 152 personel görev yapıyor. Hafta içi her gün atölyelerin yolunu tutarak günde 8 saat çalışan hükümlülere ücret verilerek sigortaları yapılıyor. Hükümlüler cezaevindeki boş zamanlarını üretim yaparak değerlendirme ve meslek edinme fırsatı buluyor.



“Günde 30 bin ekmek üretiliyor”


Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan ve en kapsamlı atölye olan Fırın atölyesinde 30 bin ekmek üretilirken, simit, poğaça, yufka ve baklava üretimi de yapılıyor. Üretilen unlu mamüller, atölyedeki hükümlü kantini ve Anadolu Adliyesi’ndeki marketlerde satışa sunuluyor.



“Hükümlüler hem kaliteli zaman geçiriyor hem de meslek öğreniyor”


Cezaevi idaresinden sorumlu Başsavcı Vekili Hacı Murat Gökşen, “Ceza İnfaz Kurumları daha çok olumsuz yönleriyle gündeme gelmektedir. Halbuki ceza infaz kurumlarında birçok iyileştirme ve eğitim faaliyetleri de yapılmaktadır. En başta çeşitli kurslar olmak üzere iş atölyelerimizle faaliyet göstermektedir. Özellikle Açık Ceza İnfaz Kurumları’nda faaliyet göstermektedirler. Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu İş yurdu Müdürlüğü’müzde de 33 farklı iş kolu faaliyet yapmaktadır. Buralarda çalışan hükümlüler, bu sayede hem kaliteli zaman geçirmekte, hem meslek öğrenmekte ve bunu geliştirmekte, hem para kazanmakta hem de devlet ekonomimize katkıda bulunmaktadır” dedi.



“Baklava eğitimi için Gaziantep’e gittim”


Unlu Mamuller Atölyesi üretim sorumlusu Aziz Köksal, “Müdürümüz, 2 yıl önce beni eğitim için Gaziantep’e gönderdi. 1 aylık eğitimden sonra geldik, burada başladık. Şu anda 10 tane yetişmiş hükümlümüz var. Günlük 50 kilo baklava yapıyoruz. Satışlarımız gayet güzel, baklavamızdan gayet memnunlar. Burada hükümlüleri yetiştiriyoruz, meslek sahibi yapıyoruz. Sadece baklava değil, poğaça, börek, ekmek, yufka, kandil simidi gibi farklı farklı şeyler yapıyoruz” diye konuştu.



“5 üniversite bitirdim, yüksek lisans öğrencisiyim”


Fırın ve unlu mamüller atölyesinde çalışan bir hükümlü, “Üretimhane burası. Açma, poğaça, simit, börek üretiyoruz. Baklavacı, yufkacı arkadaşlarımız var. Kandillerde kandil simidi yapıyoruz. Ramazan ayında pide yapıyoruz. Bu şekilde çalışıyoruz. Aşçı kökenliyim fakat burada aynı zamanda okuyorum. Yüksel lisans öğrencisiyim. 5 tane üniversite bitirdim. Burada da hükümlü öğrenci olduğum için çalışma zorunluluğum yok ama kendi isteğimle çalışıyorum” diyerek eğitimine de devam ettiğini söyledi.



“Kendi markasıyla faaliyet gösteriyor”


Yangın tüp dolum ve bakım atölyesinin yaklaşık 6 ayda kurulduğunu belirten Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Emrullah Turan, “Gerekli prosedürleri tamamlamamız gerekiyordu. Bunun başında da TSE Belgesi almak vardı. Belgeyi alabilmek için cihazlar 5-6 kez hem yerinde hem kendi birimlerinde test edildi. Belgemizi aldıktan sonra yaygın bir şekilde üretime başladık. Bizim özelliğimiz, Ceza İnfaz Kurumları içerisinde kendi markası adı altında faaliyet gösteren tek yangın tüpü dolum ve bakım atölyesi olması. Özellikle yeni açılan adliye sarayları, açık ceza infaz kurumları. Bizim bu tesisimizin özelliği, standartlara uygun üretim yapılması. Temel amacımız, ihtiyacı karşılamak ve hükümlüleri meslek sahibi yaparak topluma yeniden kazandırmak. Ceza İnfaz Kurumları ve adliyeler açısından büyük bir ihtiyaca cevap veriyor burası” ifadelerini kullandı.



“Mahkumun hayalini teraryuma yansıtıyoruz”


Cezaevinde bulunan teraryum atölyesinin şefi İrfan Zeren, “Maltepe Cezaevi olarak dünyada ve Türkiye’de ilk teraryum atölyesini biz açtık. Bu süre içinde çok mahkumu çalıştırdık. Hatta bu işi öğrenip de dışarıda bu işi yapanlar var. Amacımız burada mahkumlara işi öğretmek, meslek öğretmek. Şu anda burada 4-5 tane mahkum çalıştırıyoruz. Burada mahkumun hayal ettiği şeyi teraryuma yansıtıyoruz” dedi.


“25 hükümlü çalışıyor”


Üretilen unlu mamullerin satışa sunulduğu ve Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü tarafından Anadolu Adliyesi’nde açılan kafeteryada konuşan Cezaevi Savcısı İdris Aksoy, “Cumhuriyet Başsavcımızın talebiyle bu şekilde bir uygulama yapıldı. Personelimize ve halkımıza bir hizmet. Aynı zamanda Maltepe Açık Ceza infaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğümüz bünyesindeki hükümlülerimizin iyileştirme faaliyetine de katkısı olan bir İşyurdu faaliyeti burası. Bir kısım personel ve 25 hükümlü çalışıyor burada” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye MPS hastası kuzenler, yaşlarına rağmen gelişmeyen vücutlarıyla hayat mücadelesi veriyor Osmaniye’de yaşayan Mümine-Mine kardeşler ve kuzenleri Muhammed Kayra Kalkan ender görülen Mukopolisakkaridoz (MPS) hastalığı ile hayat mücadelesi veriyor. Osmaniye’de yaşayan Ayşe ve Mehmet Kalkan çifti, 25 yaşındaki Mümine ve 21 yaşındaki Mine’nin 5 yaşına geldiklerine yaşıtlarına oranla bedensel gelişimlerinin geri olduğunu fark etti. Kalkan ailesi, kızlarını götürdükleri hastanede evlatlarının 200 bin kişide bir görülen MPS hastası olduğunu öğrendi. MPS hastalığına karşı mücadeleleri 5 yaşında başlayan kardeşlerin kuzeni olan 16 yaşındaki Muhammed Kayra Kalkan’da da aynı hastalık teşhis edildi. İlerleyen yaşlarına rağmen 2 kardeş ve 1 kuzenin vücut iskeletleri gelişmedi. Bakanlık tarafından verilen ilaçları yürüsün veya yürümesin bütün MPS hastalarının almasını istediklerini söyleyen baba Mehmet Kalkan, "İki MPS hastası kızım var, Mümine Kalkan, Mine Kalkan bir de yeğenim Muhammed Kayra Kalkan bunlar üçü de MPS hastası. MPS hastası Mukopolisakkaridoz, 200 binde bir kişide görülen bir hastalıktır. Kemik bozukluğu, iskelet bozukluğu iç organlar büyüyor ama bedenen büyümüyor. Nefes darlığı var, astımı var, yürümede sıkıntı yaşıyorlar, elinden tutmasak zaten yürüme şansı yok. 5 yaşından sonra meydana çıktı rahatsızlıkları, tedavisi şu an için yok. Bu hastalığın sadece hastalığın ileri gitmemesi için, geriye düşmemesi için bu aldığımız ilacı kullanıyoruz. Yurt dış ilaçlarımız var, Sağlık Bakanlığı’ndan bize Ankara’dan kargoyla evimize kadar geliyor. Şu an için bir tanesi 900 euro olarak belirlenmiş haftada 20 doz kullanıyoruz. 20 flokum, 11 flokum birine kullanıyoruz, 9 flokum birine kullanıyoruz. Rapor alırken yürüme testine giriyoruz, merdivene çıkma testine giriyoruz, salonun testine giriyoruz. Bunlar onaylanmasa zaten bize yurt dışı ilaçları da veremiyorlar. Bütün MPS hastalarının bu ilaçlarını yürüsün veya yürümesin, hepsini almasını istiyoruz" dedi. Hayalinin üniversiteye gidip psikoloji veya öğretmenlik okumak olduğunu söyleyen Mine Kalkan, "MPS hastasıyım, bu hastalıktan dolayı pandemi döneminde kalp rahatsızlığımız, daha öncesinde astım, alerjik rahatsızlıklarımız çıktı. Bazen çok uzun konuşamıyoruz, kelimelerimiz yetmiyor. Bazen de nefes alıp verme konusunda sıkıntılarımızı yaşıyoruz. Yürürken birinin desteğiyle yürüyoruz. Yani yanımızda biri olmayınca kendimizi güvende hissetmiyoruz veya her an düşecek gibi oluyoruz. Rapor alırken sürekli bir sıkıntı yaşıyoruz, yürüme testinde biz büyük zorluk yaşıyoruz. Pandemi döneminde liseyi bitirdim, üniversite hayalim vardı o da sağlık sorunlarım nedeniyle sınava giremedim. Bu yüzden de üniversitede okuyamadım sağlıklı olsaydım eğer psikoloji bölümünde okumak isterdim veya öğretmenlik bölümünde okumak isterdim" diye konuştu. Kuzenleri Mümine ve Mine gibi Mukopolisakkaridoz (MPS) ile mücadele eden, hastalığın ilerlemesini durduran ilacı yürüyemediği için kullanamayan Muhammed Kayra Kalkan (16) ise, "Şu an açıktan okuyorum, pandemi oldu işte, deprem oldu. Onlardan dolayı sınavlara giremedim. Günümün çoğunu televizyon izleyerek ve telefonda oyun oynayarak geçiriyorum. Onun dışında bir şey yapamıyorum. Küçüklükten beri hayalim beyin cerrahı olmaktı" dedi.
Kütahya İzmir Bilimpark yönetim ekibinden Kütahya Tasarım Teknokent’e ziyaret İzmir Bilimpark yönetim ekibi, Mentor-Mentee Eşleştirme Programı çerçevesinde Kütahya Tasarım Teknokent’i ziyaret etti. İzmir Bilimpark Genel Müdürü Kayahan Dede, Bölge Ofisi Yöneticisi ve Kuluçka Merkezi Koordinatörü Irmak Tunakan, Muhasebe ve İdari İşler Sorumlusu Cansu Ayhan’dan oluşan İzmir Bilimpark yönetim ekibi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Mentor-Mentee Programı buluşmaları çerçevesinde Kütahya Tasarım Teknokent’e ziyaret gerçekleştirdi. Ziyarette, iki teknokent arasındaki iş birliğini güçlendirmenin yanı sıra, bilgi ve deneyim paylaşımını artırmayı hedefleyen kapsamlı bir toplantı yapıldı. Toplantıda, Genel Müdür Prof. Dr. Ersan Öz ve Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Durmuş Özdemir, Kütahya Tasarım Teknokent’in süreçleri hakkında detaylı bir sunum yaparak, teknokentin mevcut durumunu ve gelecek hedefleri üzerine bilgiler paylaştılar. İzmir Bilimpark Genel Müdürü Kayahan Dede, Teknokentlerin inovasyon ekosistemine katkıları, girişimcilik destek programları, üniversite-sanayi iş birliği projeleri ve sürdürülebilirlik stratejileri gibi konularda İzmir Bilimpark’ın deneyimlerini aktardı. Sunumun ardından İdari ve Mali İşler Koordinatörü Yunus Emre Telli ile Ar-Ge ve İletişim Koordinatörü M. Emin Beytul, tarafından sorulan soruları yanıtlayan İzmir Bilimpark yönetim ekibi, teknokentlerin idari ve mali yapıları, Ar-Ge projelerinin yönetimi, iletişim stratejileri ve uluslararası iş birlikleri üzerine bilgi paylaşımında bulundular. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Tasarım Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Ersan Öz, “İzmir Bilimpark ekibini ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. Bu tür buluşmalar, bilgi alışverişi ve iş birliği fırsatları oluşturarak iki kurumun da gelişimine katkı sağlıyor. Gelecekte daha birçok ortak projede bir araya gelmeyi umuyoruz” dedi. İzmir Bilimpark Genel Müdürü Kayahan Dede, bu buluşmanın iki teknokent arasındaki iş birliğini daha da güçlendirdiğini ve gelecekteki ortak projeler için umut verici bir başlangıç olduğunu belirtti.