EKONOMİ - 29 Haziran 2020 Pazartesi 14:49

Yarını Kodlayanlar projesi 100 binin üzerinde çocuğa ulaştı

A
A
A
Yarını Kodlayanlar projesi 100 binin üzerinde çocuğa ulaştı

Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği işbirliğiyle 4 yıl önce başlatılan Yarını Kodlayanlar projesi hızlı büyümesini sürdürüyor.

Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği işbirliğiyle 4 yıl önce başlatılan Yarını Kodlayanlar projesi hızlı büyümesini sürdürüyor. Toplam 512 gönüllü eğitmen ve farklı branşlardan 38 Milli Eğitim Bakanlığı öğretmeninin görev aldığı projede bugüne kadar 81 ilde 100 bini aşkın çocuğa kodlama eğitimi verildi. Projeyle, yaz sonuna kadar 10 bin çocuğa daha online eğitimlerle ulaşılması hedefleniyor.



Türkiye Vodafone Vakfı, dijital geleceğe hazır nesiller yetiştirmek üzere Habitat Derneği işbirliğiyle hayata geçirdiği Yarını Kodlayanlar projesini geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya devam ediyor. Proje kapsamında ağustos 2016’dan bu yana 81 ilde 100 bini aşkın çocuğa ulaşıldı. Toplam 512 gönüllü eğitmen ve farklı branşlardan 38 Milli Eğitim Bakanlığı öğretmeninin görev aldığı projeden faydalanan kız çocukların sayısı 52 bine, erkek çocukların sayısı ise 50 bine yaklaştı. Projeyle, yaz sonuna kadar 10 bin çocuğa daha online eğitimlerle ulaşılması hedefleniyor.



"Projemizi adım adım tüm Türkiye’ye yayıyoruz"


Daha iyi bir gelecek için çocukların eğitimine destek olmak gerektiğine dikkat çeken Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, şunları söyledi: "Türkiye Vodafone Vakfı olarak, tüketen değil, üreten bir nesil istiyoruz. ‘Yarını Kodlayanlar’ projemizle çocuklarımızı kod yazmaya özendirerek geleceğin teknoloji üretenleri olmalarını hedefliyoruz. Teknoloji üretebilmek için dijital dünyanın dili olarak kabul edilen kodlamayı öğrenmek gerekiyor. Kodlama eğitimlerimizde çocuklarımız, programlama hakkında fikir sahibi oluyor, üreticiliklerini ortaya çıkaracak çalışmalar yapıyor, kendi hayal dünyalarını oluşturuyor, kendi oyunlarını üretebiliyorlar. Projemiz bugün artık bir kodlama seferberliğine dönüştü. Projemizi adım adım tüm Türkiye’ye yayıyoruz. Bugüne kadar 81 ilde 100 bini aşkın çocuğa kodlama öğrettik. Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında çocuklarımızı dijital geleceğe hazırlamaya devam edeceğiz."



Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır ise şöyle konuştu: "Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı koymak ve teknolojinin sadece kullanıcısı olan değil, aynı zamanda üreticisi de olan nesiller yetiştirmek hedefiyle, Türkiye Vodafone Vakfı ile beraber çıktığımız bu yolda 81 ilde 100 bin çocuğumuza kodlama eğitimi vermiş olmanın haklı sevincini yaşıyoruz. Türkiye çapında bir kodlama hareketine evrilen Yarını Kodlayanlar projesi kapsamında, çocuklarımıza sadece kodlamayı değil, analitik düşünme ve problem çözebilme yetkinliklerini geliştirebilmeleri noktasında da katkı sağlıyoruz. Bu projeyle çevresindeki sorunlara teknolojiyi kullanarak çözüm geliştiren ve geleceğin mesleklerinde istihdam edilebilecek yetkinliklere sahip bireyler yetişmesine katkı sağlamaktan büyük kıvanç duyuyoruz."



Dezavantajlı bölgelerdeki çocuklara ulaşıldı


Yapılan bilgilendirmede; Yarını Kodlayanlar projesiyle Türkiye’nin dört bir yanında yaşları 7-14 arasında değişen çocuklara kodlama eğitimi veriliyor. Gönüllü eğitmenlerin yönetiminde programlamaya giriş, algoritma mantığı, uygulama yapma, hikâye oluşturma ve oyun yapma gibi konularda teorik ve uygulamalı eğitimlerin verildiği projenin birinci yılında 6 ilde 35 eğitmenle yaklaşık 2 bin çocuğa, ikinci yılında 30 ilde 135 eğitmenle 10 bini aşkın çocuğa, üçüncü yılında 60 ilde 30 bini aşkın çocuğa ulaşıldı. Proje kapsamında düzenlenen 9 hackathon’a ise binin üzerinde çocuk katıldı. Şanlıurfa, Kilis ve İstanbul’da yaklaşık bin Suriyeli çocuğun da kodlama eğitimi aldığı projede, sosyoekonomik anlamda dezavantajlı bölgelerdeki çocuklara kodlama öğrenme fırsatı sunmak üzere Türkiye’yi dolaşan Yarını Kodlayanlar Eğitim Tırı ile 6 bin kilometrenin üzerinde yol kat edilerek 13 ilde 3 bini aşkın çocuğa ulaşıldı. Katılımcıların yüzde 49’unun erkek, yüzde 51’inin kız olduğu projede, çocukların yüzde 56’sı 7-10 yaş,yüzde 44’ü ise 11-14 yaş aralığında bulunuyor.



Yapay zeka eğitimleri verilecek


Yarını Kodlayanlar projesinde son 4 yılda önemli başarılara imza atıldı. Proje katılımcılarından Serhat Seval ve Sudenaz Kınık’ın geliştirdiği ve #BuMamaBenden etiketiyle atılan tweet’lerle çalışan mama makineleriyle bugüne kadar yüz binlerce sokak hayvanının beslenmesi sağlandı. Proje kapsamında Adana’da düzenlenen kodlama eğitimine ve hackathon’una katılan Adana Vakıfbank Ortaokulu öğrencileri Onur Ata Özyiğit ve Deniz Gündeşlioğlu, 2019 MakeX Robotik Yarışması’nda Intermediate (12-16 yaş) kategorisinde dünya şampiyonluğu kazandı. Diğer yandan, Vodafone Türkiye’nin geçen yıl hayata geçirdiği Bu Atıklar Kod Yazıyor projesi kapsamında toplanan elektronik atıkların geri dönüşümden elde edilen ekonomik gelirle Mardin, Samsun, Gaziantep ve Adana’da kodlama sınıfları açıldı. Yarını Kodlayanlar projesine bu yılın başında yeni eğitim modülleri de eklendi. Dünyanın en büyük eğitim platformlarından The Clubhouse Network ile yapılan işbirliğiyle İstanbul, Ankara ve Trabzon’da14-17 yaş arası toplam bin gence Yapay Zeka eğitimleri verilmesi hedefleniyor. Türkiye’deki ilk The Clubhouse Network sınıfı İTÜ Ayazağa Yerleşkesi’nde açıldı.



Salgın nedeniyle online eğitime geçildi


Yarını Kodlayanlar projesinde bu yıl yapılan en büyük değişiklik ise salgın nedeniyle eğitimlerin online ortama taşınması oldu. Yarını Kodlayanlar Online Eğitimleri kapsamında çocuklara dijital platformlar üzerinden kodlama eğitimi verilirken, yaz sonuna kadar 10 bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor. Salgınla mücadele kapsamında lise öğrencilerine yönelik bir online ideathon da düzenlenerek, öğrencilerden virüs salgınının halk üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri minimuma indirecek bir teknolojik fikir geliştirmeleri istendi. Yarını Kodlayanlar Online Covideathon’a Türkiye ve KKTC’den 129 takım ve 339 genç katıldı. Yarını Kodlayanlar projesinde son olarak Vodafone TV’ye özel eğitim içerikleri hazırlanarak çocukların kodlama eğitimlerine bu kanaldan da ulaşabilmesi sağlandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”