SAĞLIK - 24 Mart 2021 Çarşamba 11:35

Prof. Dr. Tanju Sürmeli: “Biofeedback ile birçok hastalığın tedavisi mümkün”

A
A
A
Prof. Dr. Tanju Sürmeli: “Biofeedback ile birçok hastalığın tedavisi mümkün”

Türkiye’de biofeedback tedavisini ilk kez uygulayan Uzman Psikiyatrist Tanju Sürmeli, bu tedavi yönteminin dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü ve hiperaktivite bozukluğunun yanı sıra sara, parkinson ve şizofreni hastalıklarında da değişimler gösterdiğini ifade etti.

Türkiye’de biofeedback tedavisini ilk kez uygulayan Uzman Psikiyatrist Tanju Sürmeli, bu tedavi yönteminin dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü ve hiperaktivite bozukluğunun yanı sıra sara, parkinson ve şizofreni hastalıklarında da değişimler gösterdiğini ifade etti. Sürmeli tedavi ile ilgili, “Tekrar tekrar yapılan bir şey de öğrenilip kayıtlara geçmiş oluyor. Kayıtlara geçmesi seanslar sayesinde oluyor. Günlük seanslarla beyin elektriksel akımlarını ve vücudun çalıştırma sistemini öğrenebiliyor” dedi.


Uzman Psikiyatrist Tanju Sürmeli, Türkiye’de ilk kez kendisinin uyguladığı biofeedback tedavisi ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Biofeedback tedavisinin bir öğrenme olduğunun altını çizen Doktor Sürmeli, “Aslında biofeedback vücuda geri bildirim vermektir. Bir eğitimdir. Eğer beyin dalgalarını değiştirmeyi başarırsak o zaman nöro diyoruz. Neurofeedback diyoruz ama kalp atışımızı, nefes alışımızı vücut ısımızı kaslarımızdaki gerginliği değiştirmekle ilgili de biofeedback yöntemleri var. Bunların hepsi vücudun tekrar sağlıklı hale dönmesini amaçlayan ya da sağlıklı biri de olsa daha yüksek performansta daha sağlıklı hale nasıl dönüşebiliri öğretmektedir. Tekrar tekrar yapılırsa öğretim sağlanabiliyor. Paula Pavlov’un köpeğine yaptığı koşullanma yöntemidir. Vücudun ve organın koşullanma ile değişebileceğini gördük. Aynı şey beyin ve kalp nefes vücut kaslarının değişebileceğini gelişebileceğini biliyoruz. Tekrar tekrar yapılan bir şey de öğrenilip kayıtlara geçmiş oluyor. Kayıtlara geçmesi seanslar sayesinde oluyor. Günlük seanslarla beyin elektriksel akımlarını ve vücudun çalıştırma sistemini öğrenebiliyor. Yeniden bir düzen oluşturması ve kendisine göre en sağlıklı düzeni oluşturmasını bugün birçok software programlarıyla başarmamız mümkün olabiliyor” şeklinde konuştu.



Birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor


Tanju Sürmeli, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğunun yanı sıra sara, parkinson ve alzheimer hastalıklarında da uyguladıklarını ifade ederek, “En çok dikkat eksikliğinde hiperaktivite bozukluğunda öğrenme güçlüğünde kullanılıyordu. Depresyon anksiyete bozukluğu baş ağrıları ve hatta fibromiyoloji dediğimiz rahatsızlıklarda kullanılmaya başlandı. Daha ileriki süreçlerde şizofreni, depresyon ve Parkinson hastalığında hatta Alzheimer hastalığında yaşlılığa bağlı bunama değişkenliklerinde damar sertliğine bağlı bunamalarda kullanılmaya başlandı. Özellikle migren, baş ağrıları uyku bozukluklarında etkili olduğunu ve kanıta dayalı tıp kriterlerinde ayrıca sara hastalığında da geçerli olduğunu görüyoruz” açıklamasını yaptı.



Madde bağımlılığından biofeedback ile kurtuldu


Madde bağımlılığı sebebiyle biofeedback tedavisine başvuran Ali M.T ise madde bağımlılığından kurtulmak için daha önce ilaçlı tedavilerden sonuç alamadığını ifade ederek, “14 yaşında uyuşturucu ile tanıştım. 12 yaşında alkole başlamıştım. Yaklaşık bir 13 senelik uyuşturucu ile tanışıklığım var. Son 1 buçuk senem ağır bir bağımlılık halinde geçti. Metanfetamin kullandım. Uyuşturucunun en üst maddesi diyebilirim. Bunu 1 buçuk sene boyunca eksiksiz her gün kullandım. Çok ağır dozlarda kullanıyordum. Üstüne farklı uyuşturucular da ekliyordum. Çok farklı bir bağımlılık sürecindeydim. Bursa’da çok tanınan bir psikiyatriden destek aldım ve ilaçla tedavi edilmeye çalışıldım. 1-2 hafta kadar sürdü ve tekrar uyuşturucuya döndüm. Yeterli bir tedavi olmadı. İstanbul’da bu konuda en iyilerden diyebileceğimiz bir özel hastaneye yattım. Orda da bir hafta kadar yattım. Orada da tedavi ettiler. Oradan sonra yine uyuşturucuya döndüm. Bu tedavi dışındaki tedavilerden sonuç almak mümkün olmadı. Beyin o tetiklemeye tekrar geri dönüyor” diye konuştu.



“Bu tedavi yöntemi olmasa bırakamazdım”


Biofeedback tedavisi ile hiçbir ilacı kullanmadan sonuç aldığını dile getiren Ali M. T. şu ifadelere yer verdi:


“Bu tedaviyi aldığım ilk günden itibaren sonuçlarını görmeye başladım ve 8 ay kadar önce tedaviye başladım. 8 aydır ne bir alkol ne de bir herhangi bir uyuşturucuyu ağzıma sürmedim. Tedaviden çok memnunum. Hatta olağanüstü diyebilirim. Bir önceki tedavilerimde hep ilaç vardı. Tekrar bir bağımlılık olayı söz konusu. İlaç kullanmanız ilaçlar da içinde kimyasal maddeler bulunduruyor. Sizi yeni bir bağımlılığa atıyorlar. Bu tedavide herhangi bir ilaç kullanımı da yok. Bundan daha olağanüstü bir şey olamaz. Bunun değeri umarım bilinir. Ben bu tedavi yöntemi olmasa bırakamazdım. Hayatım git gide kötüye gidecekti. O yüzden çok müteşekkirim.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.