SPOR - 20 Eylül 2021 Pazartesi 20:18

Filenin Sultanları ve Filenin Efeleri, TSYD’de buluştu

A
A
A
Filenin Sultanları ve Filenin Efeleri, TSYD’de buluştu

Avrupa 3.

Avrupa 3.’sü Filenin Sultanları ve Avrupa Şampiyonası’nda son 16’ya kalan Filenin Efeleri, TSYD’de bir araya geldi. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Galatasaray Başkanı Burak Elmas da voleybolcuları yalnız bırakmadı.


Avrupa 3.’sü olarak bronz madalyayı kazanan Filenin Sultanları ve Avrupa Şampiyonası’nda son 16’ya kalmayı başaran Filenin Efeleri, TSYD’de buluştu. Türkiye Voleybol Federasyonu ve TSYD’nin ortak düzenlediği ‘Şimdi Voleybol Zamanı’ gecesine, Türkiye Spor Yazarları Derneği Başkanı Oğuz Tongsir ev sahipliği yaptı. TSYD’nin Levent’te bulunan merkezinde gerçekleşen organizasyona Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile Galatasaray Başkanı Burak Elmas da katıldı. Organizasyonda Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı Başantrenörü Giovanni Guidetti, Türkiye Erkek Milli Voleybol Takımı Başantrenörü Nedim Özbey, Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı Kaptanı Eda Erdem Dündar ve Türkiye Erkek Milli Voleybol Takımı Kaptanı Murat Yenipazar açıklamalarda bulundu.



Üstündağ: “2022 Dünya Şampiyonası’nda hem erkek hem de kadın takımımız yer alacak”


Kulüplere teşekkür ederek sözlerine başlayan Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, “Avrupa Şampiyonası, Milletler Ligi Dünya Şampiyonası, Olimpiyat Elemeleri ve Olimpiyatlara katılırken, bizlerin yanında olan kulüp başkanlarımız ve kulüp yöneticilerimiz var. Biz federasyonuz ama bunun gerçek paydaşları var. Buna gerçekten değer sağlan unsurlar var. Biz bu başarıya, kendi becerimiz ve çalışmalarımızla değil, kulüplerimizin bizlerle olmasıyla ulaştık. Emeği geçen bütün kulüplere sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Güzel günler ve güzel olaylar yaşadık. Voleybol maçlarını seyretmeyen hiçbir vatandaşımız kalmadı. Türkiye’de kadın voleybolunun dünyada ve Avrupa’da nerede olduğunun ve erkek voleybolunun da nerede olacağının altını çizmiştik. Erkek takımımız 1998 yılından bu yana Dünya Şampiyonası’na katılamıyordu. Şimdi direkt olarak katılacağız. 2022 Dünya Şampiyonası’nda şimdi hem erkek hem de kadın takımımız yer alacak” ifadelerini kullandı.


Üstündağ ayrıca 14-19 Aralık tarihleri arasında Ankara’da dünyanın en önemli kulüplerinin katılacağı Dünya Voleybol Şampiyonası’nın gerçekleşeceğini ifade etti. Türkiye’de ilk kez yapılacak olan bu organizasyonda VakıfBank ve Fenerbahçe de mücadele edecek.



Giovanni Guidetti: “Gösterilen sevgi inanılmazdı”


Başkan Mehmet Akif Üstündağ’ın ardından konuşan Kadın Voleybol Milli Takımı Başantrenörü Giovanni Guidetti, “Bravo başkan, teşekkürler. Başkandan sonra konuşmak çok zor. Şu anda Türkiye’de olanlar benim için de inanılmaz şeyler. Kırmızı ışıkta en az 3 kez başıma geldi. Trafikte beklerken arkamdaki araç kornaya basıp kalp işaretini yaptı ve sevgilerini gönderdi. Bu benim için inanılmaz bir şey. Şu anda yaşamış olduğum şey gösteriyor ki, voleybol bu ülkede heyecan verici boyutta. Bu da gurur duymam için yeterli bir durum. Bu gösterilen sevgi ya da gurur, aldığımız bir eksik ya da fazla madalyadan dolayı olmadı. Milli takımın sahada gösterdiği enerjiden kaynaklandı. Bu yaz oynadığımız bütün maçları kazanmadık fakat her maçta mücadele edip son topa kadar her şeyimizi ortaya koyduk. Bu sene milli takımımızda görev alan bütün oyuncularıma çok teşekkür ediyorum. Kişisel olarak söyleyebilirim ki, benim yaşadığım en zor, en stres dolu, en uzun yazdı. Oyuncularım ve bütün takımım, ilk antrenmandan, son Hollanda maçının son sayısına kadar her şeylerini ortaya koydular ve bu harikaydı. İçtenlikle söyleyebilirim ki, bu sene sahip olabileceğimiz pastanın üzerindeki çileği kaçırdık ama bütün pastalara sahibiz. Bütün oyuncularıma performanslarından dolayı çok teşekkür ederim. Bu organizasyonda başkanıma ve federasyonuma çok teşekkür ediyorum. Bütün yaz boyunca harika şekilde hazırlandık” diye konuştu.



Nedim Özbey: “İstiklal Marşı’nı Avrupa’ya dinlettik”


Erkek Voleybol Milli Takımı Başantrenörü Nedim Özbey de uzun yıllar voleybola hizmet ettiğini hatırlatarak, “Erkek voleybolunda özlenen noktaya gelmek için 2019’da tekrar göreve geldim. Erkek voleybolu, kadın voleybolunun çıktığı noktaya gelememişti. Makas çok açılmıştı. Kızlarımız 2002’den beri çok iyi bir çıkıştaydı. Biz de yeni gençlerle hedefe ulaşmayı düşündük. Golden League’de 2 kez üst üste namağlup şampiyon olduk. Burada şampiyon olarak İstiklal Marşı’nı bütün Avrupa’ya dinlettik. 1998 yılında Dünya Şampiyonası’na ben gitmiştim. Kısmet olursa yeni gideceğiz. Kısa sürede Avrupa’da her takımla aynı seviyede oynayabilecek kapasitede olduğumuzu gösterdik” dedi. Erkek Voleybol Milli Takımı Kaptanı Murat Yenipazar da “Çok uzun bir yaz dönemi, çok uzun bir kamp dönemi. Biz sadece bir kıvılcım yaktık, bu kıvılcımın Olimpiyat Ateşi’ne dönmesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.



Eda Erdem: “Sevgiyi görmek mükemmel bir duygu”


Avrupa Şampiyonası’nda 3. olan Kadın Voleybol Milli Takımı Kaptanı Eda Erdem Dündar da gerçekleşen organizasyonda bulunmaktan dolayı inanılmaz mutlu ve gururlu olduğunu ifade ederek, “Bu yaz 3 önemli turnuvada sahaya yüzde 100’ümüzü koyduk. Ama arkamızdan kitleleri sürüklediğimiz daha sonra fark ettik. Biz rengarenk bir takımız. Herkesin sevdiği şeyler farklı ama günün sonunda bu işi tutkuyla yapıyoruz. Başarı tamamen herkes istediğinde olur. Biz bir olmayı başardık. Bunun arkasında aile olmak yatıyor. Federasyon başkanımız baba gibi, ne istesek yapılıyor, çok iyi bir teknik ekibimiz var. Hocamız son maçtan önce ‘Kızlar 18 haftadır bir aradasınız, farkındasınız değil mi?’ dedi. Çok güzel bir aile olduğumuzu gösteriyor bu durum. Artık aileler geliyor ve ‘Çocuğum spora gitmek istemiyordu, artık sizi gördüğü için kendisi spor yapmak istiyor’ diyor. Bunu duymak müthiş bir duygu” dedi.


Avrupa Şampiyonası’nda 4 kez üst üste en iyiler arasına giren Eda Erdem Dündar’a çiçek takdim edilirken, doğum günü olan Kadın Milli Takımı Başantrenörü Giovanni Guidetti için de pasta kesildi. Öte yandan Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, 26 Ekim’de gerçekleşecek olan genel kurulda yeniden aday olduğunu açıkladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Neden olmasın" dedi, 45 yaşında üniversite hayaline kavuştu Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde eğitim gören 45 yaşındaki Gönül İnan, yıllar boyunca içinde büyüttüğü üniversite hayalini ertelemesine rağmen vazgeçmedi. 3 çocuk annesi İnan, 45 yaşında girdiği sınavı kazanarak üniversite sıralarındaki yerini aldı. Trabzon’da yaşayan 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Gönül İnan, bir arkadaşının "Neden olmasın" sözüyle cesaret buldu. Bu teşvikle üniversite sınavına girmeye karar veren İnan, zorlu hazırlık sürecini ev ve çocuk sorumluluklarıyla birlikte yürüttü. "Kadın isterse her yaşta başarır" sözünü yaşayarak gösteren Gönül İnan, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. Birinci sınıfta eğitime başlayan Gönül İnan, genç arkadaşlarıyla aynı sırayı paylaşmaya başladı. Derslere olan ilgisi, disiplini ve kararlılığı takdir toplayan İnan, yarım kalan hayalini tamamlayarak pek çok kadına umut oldu. Yıllarca çocuklarının okul heyecanını yaşayan Gönül İnan, şimdi kendi sınav stresini, ders telaşını ve başarı sevincini yaşıyor. "Çocuklarım çok büyük destekçim oldu" Çocuklarından birinin Ankara’da psikoloji, diğerinin Samsun’da makine mühendisliği en küçük çocuğunun ise ilkokulda eğitimine devam ettiğini belirten Gönül İnan, "Televizyonda yaşı büyük hanımların bir girişimde bulundukları gördüğüm zaman hayranlık duyuyordum. Tekrar üniversite sınavlarına girmeme vesile olan aslında arkadaşım Gülcan. Deneyelim bence yapabiliriz dedi. Bende çok ümitle olmayarak deneyelim dedim. Sonuçlar açıklandığında kazandığımı gördüm. Asıl hedefim aslında Almanca öğretmenliğiydi. Almanya geçmişim olduğu için bir şeyler başarırım diye düşündüm. Maalesef Trabzon’da Almanca öğretmenliğine dair bir bölüm olmadığı için İngilizce’yi tercih ettim. Bir baktım ki sıradayım. Nasip oldu şu anda İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum. Çocuklarım çok büyük destekçim oldu. Kızım Ankara’da psikoloji okuyor, oğlum Samsun’da makine mühendisliği okuyor. Onlarla istişare ediyorum. Aslında onlar biraz benim velim gibi oldular. Kayıt işlerini hep kızım yaptı. Normalde veliler çocuklarını kaydeder bizde ters oldu. Artık üniversite hayatından bahsediyoruz. Vizyonu açık gençlerle tanışmak benim için çok güzel bir duygu. Hep çok saygılılar. Güzel anlaşıyoruz, ben hepsini ayrı ayrı seviyorum. Çocuklarım uzakta olduğu için hepsini evladım yerine koydum. Onların da beni sevdiğini görüyorum" dedi. "Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum" Sınıf arkadaşlarının motive edici cümleler kurduğunu kaydeden İnan, "İlk sınıfa girdiğim an biraz sessizdim analiz ettim ama sonra günler geçtikçe baktım gençlerde benim için ‘Bu yaştan sonra nereden geldi’ şeklinde bakmadılar. Bir ara ümitsizliğe kapıldım; ’Acaba yapabilecek miyim?’ ’Her şeyi unuttum tekrar baştan hatırlayamıyorum’ gibi baktım motive edici cümleler kurdular. ’Olur mu abla devam et iyi gidiyorsun’ şeklinde bu bana çok iyi geldi. Benim de çocuklarım uzakta olduğu için empati yapıyorum. Bir anne olarak düşünüyorum. Her zaman bir sıkıntınız olduğunda beni arayabilirsiniz diyorum. Öğrenmenin ve eğitimin yaşı yoktur. Hiçbir zaman geç değil. Ev hanımlarına sesleniyorum tabii ki evi toparlamak düzeltmek güzel şey ama her gün aynı iş aynı hiç kimse madalya takmıyor. Bu işler bitmiyor, kendi kültürünüzü geliştirin. Mutlu olduğunuz şeyleri yapın. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır derler en azından çabalıyorum. Henüz bir plan yapmadım ama tercümanlık veya öğretmenlik yapabilirim. Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum. Benim için bu bile yeterli" şeklinde konuştu. "İyi ki benim annem" Gönül İnan’ın Ankara’da Psikoloji eğitimi gören kızı Cemre İnan ise "Çok gururlu ve mutluyum. İyi ki benim annem. Başaracağını biliyordum. Güveniyordum o yüzden şaşırmadım. Her zaman yanında bulunacağım. Sınıf arkadaşları ile diyaloglarına şahit oldum. Bu beni çok mutlu etti. Hepsi çok değerli ve kıymetli insanlar. İyi ki annemin yanındalar. Aynı sınıfta annemle eğitim görseydik eğlenceli olabilirdi" diye konuştu. "Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor" Gönül İnan’ın sınıf arkadaşı Arda Akgün de, "Bu kadar genç öğrencinin arasında bizim iki katımız yaşa sahip bir öğrencinin olması elbette alışagelmiş bir durum değil. Hepimiz bu duruma şaşırmıştık ancak Gönül ablanın bize olan tutumu, bize yaptığı ablalık görevi gerçekten bizim için çok değerli. Kendisi tüm sınıf tarafından sevilen çok önemli bir insan. Kendisini çok seviyoruz. Derslerde de çok aktif. Buraya bir öğrenci bilincinde gelmiş. Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor. Öğrenme hırsı bizimki gibi kendisini çok taktir ediyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Dünya halıları bu koleksiyonda Samsun’da görev yapan bir öğretmen, 25 farklı ülkeden topladığı 150 duvar halısından oluşan koleksiyonuyla dikkat çekiyor. Müzik öğretmeni olarak görev yapan Seçkin Esen (55), şimdiye kadar edindiği kazanımını farklı bir amaç uğrunda kullanıyor. Dünyanın birçok kıtasına giderek kültürel değeri olan duvar halılarını toplayan Esen, 25 farklı ülkeden onlarca halı satın aldı. Halıları koleksiyon hâline getiren Seçkin Esen, yurt içi ve yurt dışından topladığı 150 halıdan 40’ına hikâye yazarak proje oluşturdu. Geçen yıl 120 halısını Mersin’de sergileyen Esen, koleksiyonuna dünyadan birçok halı daha ekledi. Esen ayrıca göz bebeği olarak gördüğü halıların satılık olmadığını ancak sürekli olarak koleksiyonunu genişlettiğini sözlerine ekledi. Müzik Öğretmeni Seçkin Esen, "Koleksiyonumuzu imkânlar dâhilinde genişletmeye çalıştık. Yine yurt dışından bulduk, yurt içinden bulduk, yurt dışından gelenleri bulduk ve koleksiyonumuz genişledi. 25 tane daha koleksiyonumuza halı kattık. 150’ye yakın halımız var. Çok değerli duvar halılarımız mevcut. Bu halıları ülkemize yakışan bir şekilde sergiye çıkaracağız. Koleksiyonu gelecek kuşaklara aktarılacak bir miras olarak değerlendiriyoruz. Yani bir araba olsa, ev olsa, tarla olsa değer verebiliriz. Bizim için ülkemizde böyle bir çeşitliliğin olması, böyle bir koleksiyonun olması her şeyden daha değerli" dedi. "Japonya’dan Almanya’ya, Çin’den İspanya’ya birçok ülkenin halısı bu koleksiyonda" Doğudan başlayarak birçok kıtadan o yöreye ait duvar halılarını topladığını dile getiren Esen, "Halı koleksiyonuna doğudan başladık biz. Öncelikle Türk cumhuriyetlerinden, Çin’den, Japonya’dan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan oralardan duvar halıları aldık. Daha sonra İran, Irak kısmından aldık. Savaştan önce gittiğimizde Ukrayna’dan aldık. İtalya’dan var, İspanya’dan var, Hindistan’dan var, Almanya’dan var. Yaklaşık 25 ülkeden halı topladık. Koleksiyondaki halılarda değişik güzellikte ve ender olan halılar var. Türkmenistan’dan ipek dokuma halılar ender halılardır. Bizi bilenler çeşitli ülkelerden önce halının fotoğrafını atıyor. Kriterlerimize uyuyor mu, ender mi bunlara bakıp sonra da gidip alıyoruz" diye konuştu. "Koleksiyondaki tüm halılar benim göz bebeğim" Tüm halılarını göz bebeği olarak gördüğünü de sözlerine ekleyen Esen, "Tüm halılar benim göz bebeğim. Oğlum da tüm bu eserlere, mirasıma sahip çıkacak" dedi. Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda lisans, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde de yüksek lisans yapan Seçkin Esen, en büyük hobisinin duvar halılarını izlemek olduğunu sözlerine ekledi.