EĞİTİM - 15 Haziran 2022 Çarşamba 09:41

Uzmanında son YKS uyarıları

A
A
A
Uzmanında son YKS uyarıları

Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na sayılı günler kala tavsiyelerini ve değerlendirmelerini aktaran Uğur Okulları Sınavlar ve Yayınlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, “TYT süresinin 30 dakika uzatılması adaylar için avantaj.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na sayılı günler kala tavsiyelerini ve değerlendirmelerini aktaran Uğur Okulları Sınavlar ve Yayınlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt, “TYT süresinin 30 dakika uzatılması adaylar için avantaj. Geçmiş yıllarda öğrencilerin tüm soruları çözmek için zamanı kalmıyordu. Şimdi daha çok net çıkarma şansları var. Sınavda 1 tarih sorusu ile 1 matematik sorusu eş değerdedir. Adaylar bu avantajı iyi kullanırsa çalışmalarının karşılığını alabilir” dedi.


Üniversite sınavına sayılı günler kaldı. Hem yıllarca bu sınav için çalışan öğrenciler için hem de onların başarısını dört gözle bekleyen veliler için tavsiyelerde ve değerlendirmelerde bulunan Uğur Okulları Sınavlar ve Yayınlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Adil Kurt ayrıca bu yıl sınavla ilgili yapılan değişikliklere de değindi. Öğrencilerin baraj puanının kaldırılması sonucu “daha zor bir sınav olacak” düşüncesinin yanlış olduğunu aktaran Adil Kurt ayrıca TYT’de uzatılan süre ile ilgili, “çok büyük avantaj” dedi.



“TYT için tekrara gerek yok, AYT için kısa konu özetlerine bakılabilir”


Öncelikli olarak sınava kalan son birkaç günde öğrencilerin ders çalışmalarını yavaş yavaş azaltmaları gerektiğini söyleyen Adil Kurt özellikle TYT yerine AYT kısa konu tekrarının mümkün olabileceğinin altını çizdi. Kurt hem öğrencilere hem de velilere vermiş olduğu tavsiyelerde şunlara yer verdi:


“Bu sınav önceki yıllardan farklı olmayacak. Ayrıca bu sınavların temelinde sıralama olduğu için soruların zor ya da kolay olması hiç önemli değil. Bu nedenle adaylarımız kalan zaman içerisinde daha önce girdikleri sınavlarda çözemediği soruların çözüm videolarını mutlaka izlemeliler. Eksik olduğu noktaları böyle tamamlamalılar. TYT için tekrar yapmalarına gerek yok. AYT bilgiye dayalı olduğu için kısa konu tekrarı yapabilirler. Cumartesi gününe kadar adaylar çalışmalarını yavaş yavaş azaltsınlar. Mutlaka cuma günü gireceği okullara gidip bakarak önden neresi olduğunu görsünler. Veliler öğrencinin kaygısı arttırılmamak için sınavla ilgili sohbetlerden kaçınmalı” dedi.



“Baraj kaldırıldı sınav zorlaştı” algısı yanlış


Bu yıl üniversitesine sınavına ilişkin değişiklikler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kurt, baraj puanının kaldırılmasının sonucu olarak daha zor bir sınav olacağı düşüncesinin geçersiz olduğunu söyledi. Kurt, “Baraj puanı kaldırıldı fakat tıp, mühendislik gibi baraj puanları aynı kalıyor. Öğrencilerimiz ‘baraj puanı kaldırıldı, sınava giren öğrenci arttı, sınav soruları çok zor olacak.’ Algısına kapılamamalı. 2022 YKS geçmiş sınavlardan farklı değil. Her sene sınavların belli bir formatı vardır. Geçen yıl matematik zordu belki bu sene Türkçe zor olabilir. Hangi dersin zor olduğu bilemiyoruz. Öğrenci sınava girdiğinde sınavın zor ya da kolay olduğunu düşünmeksizin en fazla neti yapacak şekilde sınavı iyi yönetmesi gerekiyor. Eğer Türkçe bölümünde üst üste 3-4 soru yapamadığında bilsin ki bu bölüm zordur ama sadece ona değil tüm Türkiye’de sınava giren herkese zordur. Dolayısıyla netlerle değil yüzdelik dilim sınavın zor ya da kolay olmasını etkilememektedir” dedi.



“Sürenin uzaması çok büyük avantaj oldu”


Kurt sözlerine şöyle devam etti; “TYT’de sürenin 165 dakikaya çıkmasının öğrenciye çok büyük bir avantajı olacak. Sayısal alandan sınava giren öğrenciler matematik, fen ve Türkçe’den soru çözüyor ancak diğer bölümlere zamanları kalmıyordu. Şimdi bu şansa sahipler. 1 tarih sorusu ile 1 matematik sorusu eş değerdedir. Örneğin bir öğrenci 35 matematik sorusu yapar 5 tane daha zor soruyu yapmak yerine gidip tarih sorusu yaparak 40 nete ulaşabilir. Ya da diğer alanlardan soru çözerek de netini arttırmış olur. 165 dakika çok önemli bir avantajdır. Bu avantajı iyi kullanırsa adaylarımız sınavda çalışmalarının karşılığı olan başarıyı almış olurlar.”


Eski TYT puanı ile bu yıl son kez YKS başvurusu yapılacak


Kurt ayrıca bir önceki yılın TYT puanı ile YKS başvurusu imkanının bu sene son kez uygulanacağını hatırlatarak, “TYT’de 200 puan üzeri net alan öğrenciler, YKS’ye başvurma şartı ile TYT puanını kullanabiliyordu. Ancak bu son kez uygulanacak. ÖSYM’nin kararına göre 2022 YKS’den itibaren alınan TYT 200 ve üzeri puanlar bir sonraki yıl kullanılamayacak” dedi.



“Bu sene Türkçe zor olabilir”


Sürenin uzatılmasına eş değer olarak bu sene Türkçe dersinin biraz daha zor olabileceğini ifade eden Kurt, “Soruların zorluk dereceleri her yıl değişebiliyor. Geçen yıl matematik zordu önümüzdeki yıllarda fizik veya biyoloji de zor olabilir. Ama bu yıl sınav süresinin uzatılması ile paralel olarak Türkçe’de okuma soruları artabilir ve Türkçe zor olabilir. Öğrencilerimiz paniğe kapılmadan sınavı bitirmelidir. Sınavı iyi yönetmek gerekiyor. TYT’nin temel prensibi soruları doğru okuyabilmek ve soru içerisindeki tüm bilgileri doğru kullanabilmektir. Ancak AYT’de bilimsel bilgi gerekiyor. Her dersteki terimlerin ne anlama geldiğini o bilgileri nasıl kullanacağını bilimsel yorum kullanarak yapmalıdır” ifadelerini kullandı.



“Her yıl derslerin zorluk oranları değişiyor”


ÖSYM verilerine göre yıl bazında YKS’de derslerin zorluk dereceleri ile ilgili de yorumlarını aktaran Kurt, “TYT sorularında zaman zaman bazı dersler zor bazı dersler ise kolay soruluyor. Türkçe sınavı 2018,2019 ve 2020 yılında belli bir düzenle gitmiş 2021 yılında daha da kolaylaşmıştır. Matematikte ise 2021 yılında daha zor bir sınav olmuş. Fen sorularının 2018’de kolay, 2019’da zor, sonraki yıllarda ise biraz daha kolaylaştığı gözleniyor. Öte yandan geçen yıl hem TYT’de hem AYT’de bütün derslerin içerisinde matematik dersi daha zor olmuş ve grafik de daha aşağıya doğru inmiştir. O yüzden sınavı belirleyen matematik olmuştur. Grafiklere baktığımızda öğrenciler hangi derste ne sorulacağını düşünmeksizin en fazla neti çıkarma çalışsınlar” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Neden olmasın" dedi, 45 yaşında üniversite hayaline kavuştu Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde eğitim gören 45 yaşındaki Gönül İnan, yıllar boyunca içinde büyüttüğü üniversite hayalini ertelemesine rağmen vazgeçmedi. 3 çocuk annesi İnan, 45 yaşında girdiği sınavı kazanarak üniversite sıralarındaki yerini aldı. Trabzon’da yaşayan 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Gönül İnan, bir arkadaşının "Neden olmasın" sözüyle cesaret buldu. Bu teşvikle üniversite sınavına girmeye karar veren İnan, zorlu hazırlık sürecini ev ve çocuk sorumluluklarıyla birlikte yürüttü. "Kadın isterse her yaşta başarır" sözünü yaşayarak gösteren Gönül İnan, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. Birinci sınıfta eğitime başlayan Gönül İnan, genç arkadaşlarıyla aynı sırayı paylaşmaya başladı. Derslere olan ilgisi, disiplini ve kararlılığı takdir toplayan İnan, yarım kalan hayalini tamamlayarak pek çok kadına umut oldu. Yıllarca çocuklarının okul heyecanını yaşayan Gönül İnan, şimdi kendi sınav stresini, ders telaşını ve başarı sevincini yaşıyor. "Çocuklarım çok büyük destekçim oldu" Çocuklarından birinin Ankara’da psikoloji, diğerinin Samsun’da makine mühendisliği en küçük çocuğunun ise ilkokulda eğitimine devam ettiğini belirten Gönül İnan, "Televizyonda yaşı büyük hanımların bir girişimde bulundukları gördüğüm zaman hayranlık duyuyordum. Tekrar üniversite sınavlarına girmeme vesile olan aslında arkadaşım Gülcan. Deneyelim bence yapabiliriz dedi. Bende çok ümitle olmayarak deneyelim dedim. Sonuçlar açıklandığında kazandığımı gördüm. Asıl hedefim aslında Almanca öğretmenliğiydi. Almanya geçmişim olduğu için bir şeyler başarırım diye düşündüm. Maalesef Trabzon’da Almanca öğretmenliğine dair bir bölüm olmadığı için İngilizce’yi tercih ettim. Bir baktım ki sıradayım. Nasip oldu şu anda İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum. Çocuklarım çok büyük destekçim oldu. Kızım Ankara’da psikoloji okuyor, oğlum Samsun’da makine mühendisliği okuyor. Onlarla istişare ediyorum. Aslında onlar biraz benim velim gibi oldular. Kayıt işlerini hep kızım yaptı. Normalde veliler çocuklarını kaydeder bizde ters oldu. Artık üniversite hayatından bahsediyoruz. Vizyonu açık gençlerle tanışmak benim için çok güzel bir duygu. Hep çok saygılılar. Güzel anlaşıyoruz, ben hepsini ayrı ayrı seviyorum. Çocuklarım uzakta olduğu için hepsini evladım yerine koydum. Onların da beni sevdiğini görüyorum" dedi. "Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum" Sınıf arkadaşlarının motive edici cümleler kurduğunu kaydeden İnan, "İlk sınıfa girdiğim an biraz sessizdim analiz ettim ama sonra günler geçtikçe baktım gençlerde benim için ‘Bu yaştan sonra nereden geldi’ şeklinde bakmadılar. Bir ara ümitsizliğe kapıldım; ’Acaba yapabilecek miyim?’ ’Her şeyi unuttum tekrar baştan hatırlayamıyorum’ gibi baktım motive edici cümleler kurdular. ’Olur mu abla devam et iyi gidiyorsun’ şeklinde bu bana çok iyi geldi. Benim de çocuklarım uzakta olduğu için empati yapıyorum. Bir anne olarak düşünüyorum. Her zaman bir sıkıntınız olduğunda beni arayabilirsiniz diyorum. Öğrenmenin ve eğitimin yaşı yoktur. Hiçbir zaman geç değil. Ev hanımlarına sesleniyorum tabii ki evi toparlamak düzeltmek güzel şey ama her gün aynı iş aynı hiç kimse madalya takmıyor. Bu işler bitmiyor, kendi kültürünüzü geliştirin. Mutlu olduğunuz şeyleri yapın. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır derler en azından çabalıyorum. Henüz bir plan yapmadım ama tercümanlık veya öğretmenlik yapabilirim. Her sabah okula gelirken mutlu oluyorum. Benim için bu bile yeterli" şeklinde konuştu. "İyi ki benim annem" Gönül İnan’ın Ankara’da Psikoloji eğitimi gören kızı Cemre İnan ise "Çok gururlu ve mutluyum. İyi ki benim annem. Başaracağını biliyordum. Güveniyordum o yüzden şaşırmadım. Her zaman yanında bulunacağım. Sınıf arkadaşları ile diyaloglarına şahit oldum. Bu beni çok mutlu etti. Hepsi çok değerli ve kıymetli insanlar. İyi ki annemin yanındalar. Aynı sınıfta annemle eğitim görseydik eğlenceli olabilirdi" diye konuştu. "Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor" Gönül İnan’ın sınıf arkadaşı Arda Akgün de, "Bu kadar genç öğrencinin arasında bizim iki katımız yaşa sahip bir öğrencinin olması elbette alışagelmiş bir durum değil. Hepimiz bu duruma şaşırmıştık ancak Gönül ablanın bize olan tutumu, bize yaptığı ablalık görevi gerçekten bizim için çok değerli. Kendisi tüm sınıf tarafından sevilen çok önemli bir insan. Kendisini çok seviyoruz. Derslerde de çok aktif. Buraya bir öğrenci bilincinde gelmiş. Yaşının büyük olması onu bizden hiçbir şekilde ayırmıyor. Öğrenme hırsı bizimki gibi kendisini çok taktir ediyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Dünya halıları bu koleksiyonda Samsun’da görev yapan bir öğretmen, 25 farklı ülkeden topladığı 150 duvar halısından oluşan koleksiyonuyla dikkat çekiyor. Müzik öğretmeni olarak görev yapan Seçkin Esen (55), şimdiye kadar edindiği kazanımını farklı bir amaç uğrunda kullanıyor. Dünyanın birçok kıtasına giderek kültürel değeri olan duvar halılarını toplayan Esen, 25 farklı ülkeden onlarca halı satın aldı. Halıları koleksiyon hâline getiren Seçkin Esen, yurt içi ve yurt dışından topladığı 150 halıdan 40’ına hikâye yazarak proje oluşturdu. Geçen yıl 120 halısını Mersin’de sergileyen Esen, koleksiyonuna dünyadan birçok halı daha ekledi. Esen ayrıca göz bebeği olarak gördüğü halıların satılık olmadığını ancak sürekli olarak koleksiyonunu genişlettiğini sözlerine ekledi. Müzik Öğretmeni Seçkin Esen, "Koleksiyonumuzu imkânlar dâhilinde genişletmeye çalıştık. Yine yurt dışından bulduk, yurt içinden bulduk, yurt dışından gelenleri bulduk ve koleksiyonumuz genişledi. 25 tane daha koleksiyonumuza halı kattık. 150’ye yakın halımız var. Çok değerli duvar halılarımız mevcut. Bu halıları ülkemize yakışan bir şekilde sergiye çıkaracağız. Koleksiyonu gelecek kuşaklara aktarılacak bir miras olarak değerlendiriyoruz. Yani bir araba olsa, ev olsa, tarla olsa değer verebiliriz. Bizim için ülkemizde böyle bir çeşitliliğin olması, böyle bir koleksiyonun olması her şeyden daha değerli" dedi. "Japonya’dan Almanya’ya, Çin’den İspanya’ya birçok ülkenin halısı bu koleksiyonda" Doğudan başlayarak birçok kıtadan o yöreye ait duvar halılarını topladığını dile getiren Esen, "Halı koleksiyonuna doğudan başladık biz. Öncelikle Türk cumhuriyetlerinden, Çin’den, Japonya’dan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan oralardan duvar halıları aldık. Daha sonra İran, Irak kısmından aldık. Savaştan önce gittiğimizde Ukrayna’dan aldık. İtalya’dan var, İspanya’dan var, Hindistan’dan var, Almanya’dan var. Yaklaşık 25 ülkeden halı topladık. Koleksiyondaki halılarda değişik güzellikte ve ender olan halılar var. Türkmenistan’dan ipek dokuma halılar ender halılardır. Bizi bilenler çeşitli ülkelerden önce halının fotoğrafını atıyor. Kriterlerimize uyuyor mu, ender mi bunlara bakıp sonra da gidip alıyoruz" diye konuştu. "Koleksiyondaki tüm halılar benim göz bebeğim" Tüm halılarını göz bebeği olarak gördüğünü de sözlerine ekleyen Esen, "Tüm halılar benim göz bebeğim. Oğlum da tüm bu eserlere, mirasıma sahip çıkacak" dedi. Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda lisans, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde de yüksek lisans yapan Seçkin Esen, en büyük hobisinin duvar halılarını izlemek olduğunu sözlerine ekledi.