GENEL - 11 Temmuz 2022 Pazartesi 09:24

15 Temmuz gazisi o karanlık geceyi anlattı

A
A
A
15 Temmuz gazisi o karanlık geceyi anlattı

15 Temmuz gecesi Saraçhane’de G3 mermisiyle sol kolu ile sırtından vurulan ve 14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, hain darbe girişiminin 6.

15 Temmuz gecesi Saraçhane’de G3 mermisiyle sol kolu ile sırtından vurulan ve 14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, hain darbe girişiminin 6. yıl dönümünde o karanlık geceyi anlattı. İsmailoğlu, "G3 mermisi sırtımda 15 santimlik delik açtı" dedi.


14 yaşında gazi olan Adviye Gül İsmailoğlu, 15 Temmuz gecesi ailesiyle birlikte gittiği Saraçhane’de hain darbeciler tarafından G3 mermisiyle sol kolundan ve sırtından vurularak gazi oldu. Hastaneye kaldırılan Adviye Gül dört gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Genç gazilerden biri olan İsmailoğlu, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 6. yıl dönümünde o geceyi anlattı. İsmailoğlu, gazi olduğu için mutluluk duyduğunu da dile getirdi.



"Keşke vatanım için biraz daha direnebilseydim"


15 Temmuz gecesinde G3 mermisinin sol koluna isabet ettiğini ve sırtında 15 santimlik bir delik açtığını belirten Adviye Gül İsmailoğlu, "Biz 15 Temmuz’un akşamında ailecek dedemlere gitmiştik. Başka akrabalarımız da vardı. Hep birlikte sohbet ediyorduk. O yüzden televizyon kapalıydı. Telefonları sık sık kontrol etmiyorduk. Eve döndüğümüzde birden aramalar gelmeye başladı. Televizyonu açtık. Darbe oluyormuş. Hiçbirimiz anlam veremedik. O zaman 14 yaşındaydım. Darbe nedir, neden yapılı kim yapar çok bilgim yoktu. Yine de iyi bir şey olmadığının farkındaydım. Ülkemizde mutlu huzurlu bir şekilde yaşadığımın farkındaydım. Annem biraz daha bekleyelim dedi. Önce cumhurbaşkanının açıklama yapmasını bekleyelim dedi. Onu beklerken biz ablamla hazırlanmaya başladık. Abdestlerimizi aldık. Üstümüzü başımızı giyindik. Sonra cumhurbaşkanımız da halkı meydanlara davet etti. Birbirimizle helalleştik evden çıkmadan. Sokağa çıktık. Tam olarak neyle karşılaşacağımızı bilmiyorduk ama mermi sesleri geliyordu. İnsanların vurulduğu haberleri yavaş yavaş alıyorduk. Yine de bizim askerimiz olduğunu düşündüğümüz için bu kadar zalim olabileceklerini beklemiyorduk. Çıkmadan önce anneme sormuştum. Biz ölürsek bize orada bir şey olursa şehit mi olacağız diye sormuştum. Annem de ‘biz oraya vatanımız bayrağımız için gidiyoruz vatan sevgisi de imandan gelir’ dedi. ‘Allah’ın izniyle ölürsek şehit oluruz’ dedi. Kalırsak da vatanımız için savaşırken gazi oluruz dedi. Dışarı çıktığımızda korkulması gereken bir atmosfer aslında insanlar vuruluyor. Büyükşehir Belediyesi’nin önüne geldiğimizde iki askeri kamyonetin önünde yaklaşık 20 tane asker kılığındaki hainin oraya barikat kurduğunu gördük. İnsanlarda yaklaşık 100-150 kişi onların üstlerine gitmeye çalışıyorlardı. Tabii onlar yere çökmüşlerdi. İnsanları vurmaya hazır bir şekilde ellerinde G3 tüfekleriyle vurmaya hazır bir şekilde bekliyorlardı. Bizim elimizde hiçbir silah yoktu. ‘Asker kışlaya’ diye bağırıyorduk. Tek bir küfür bile duymadım o gece. Tekbir getiriyorduk bir de. Bizim geri çekilmeyeceğimizi anladılar. Tek tek önlerdeki insanların ayaklarından korkmayacağımızı anladılar. Tabiri caizse o mermileri yağmur gibi üzerimize yağdırmaya başladılar. İnsanları ayaklarından vurup korkutmak değil de tam olarak öldürmekti. Başlarından, kalbinden vurulan insanlar. Mecbur geri çekilmek zorunda kaldık. Yine insanlar kaçmadı bir deliğe saklanmadı. İlk fırsatta kalkıp tekrar üstlerine yürüyorlardı. Biz yere çöktüğümüz anda benim yanıma yere bir yaralı düştü. Dizinden vurulmuştu. Refleks olarak ayağa kalktım yanına gitmek için. Bende o an sırtımda bir acı hissettim. Plastik mermi olduğunu düşündüm. G3 mermisi sol kolumdan girmiş kürek kemiğimin ucunu parçalamış. Akciğerlerime hasar vermiş. Sırtımda 15 santimlik genişlikte bir delik açarak çıkmış. Anın sıcaklığıyla çok büyük bir acı olmuyor ama ağzımdan burnumdan kan geldi yere yığıldım. Sonrasında hiç bayılmadım. Hala kalkıp yürümek istiyordum. Keşke biraz daha çabalayabilseydim. Üstlerine gidip konuşabilseydim. Vatanım için biraz daha direnebilseydim diye düşündüm. O anda bana gazilik nasip oldu" şeklinde konuştu.



"Gazi olduğum için çok mutluyum"


Gazi olduğu için mutluluk duyduğunu söyleyen Adviye Gül, "O geceki en büyük duygulardan birisi yardımlaşmaydı. O gece hastanede babamın dizlerinin bağı çözüldüğünde ben elden ele götürülmüştüm. Ben o sırada bilincimi hiç kaybetmedim. Annem başımdaydı ve ben onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Hastanede dikiş atıldı yarama. Yoğun bakıma alındım. Yaşım küçük olduğu için yaranın kendisini kapatmasını beklesek daha doğru olur demişti doktor. O hainlere pabuç vermedik. Onlara müsaade etmedik. Türk halkı Türk milleti darbeyi engelledi diye bir haber geldi. Ben o an sadece dedim ki artık bu kırmızı beyaz şehitlerin kanını taşıyan bayrağımızda artık benimde kanım var. Aylarca tedavim devam etti. Pansumanlarım devam etti. Liseye başladığımda sırtımda hala pansumanlarım vardı. Geçen yıllarda iki ameliyat daha geçirdim. Şu anda sağlığım da iyi. Gazi olduğum için çok mutluyum" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ÜNİPERSEN Başkanı Güzel: "Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini söylüyoruz. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" dedi. ÜNİPERSEN, memur ve emeklilerin artan hayat pahalılığı karşısında yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla eylem süreci başlattığını açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada; açıklanan maaş artış oranlarının kira, gıda, ulaşım, enerji ve temel yaşam giderlerindeki artışın gerisinde kaldığı belirtildi. Her geçen gün kamu çalışanları ve emeklilerin hayat pahalılığı karşısında duramadıklarını vurgulayan ÜNİPERSEN, bu konuya dikkat çekmek amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdi. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın çarşıda ve pazarda karşılaştığı enflasyon arasında fark olduğunun altını çizen ÜNİPERSEN, bu tablo karşısında sessiz kalmayacaklarını belirterek adil bir maaş düzenlemesi olana kadar Ankara’da birtakım eylemler gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayrıca ÜNİPERSEN, 9 Ocak 2026 tarihinde iş bırakma kararı alacaklarını duyurdu. "Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk" Memur ve emeklilerin enflasyon karşısında mağdur olduğunu ve bu durumdan dolayı yetkililerden destek beklediklerini belirten ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) inisiyatif alması gerektiğini söylüyoruz. Meclis 2 buçuk aydır çalışıyor. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi. Çalışma hayatının öncüsü olan bakanlığa bakıyoruz. Bırakın ek protokolü, konuya konuya ilişkin bir açıklama dahi gelmedi. Yaklaşık 1 aydır 2026 bütçesi Mecliste görüşülüyor. Tüm bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri karara bağlanıyor. Bu bütçenin memura refah getirmesi için bir adım var mı? Maalesef o da yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri üzerinden yapılan artışlar tüm kamu çalışanlarının ev kirasını bile ödeyemez hale getirmiş, 4 milyon memur, 2 milyon memur emeklisi maaşları yattığı gün bile yakınlarından borç ister hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. "Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor" Memur ve emeklilere yapılan zam teklifinin enflasyonla örtüşmediğinin altını çizen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Memurun ne durumda olduğunu şu önümüzdeki koliler çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor. Devletin memuru, yardım kolisine muhtaç hale geldi. Biz memurlar olarak istiyoruz ki her gün kirayı nasıl ödeyeceğimizi düşünmeyelim. Kredi kartının asgarisini ödemek için bu ay kimden borç borç para isteyelim diye düşünmeyelim. Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk. Tek isteğimiz insanca yaşanacak ücret. Şu an ilçelerde bile kiralar 20 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Büyükşehirlerde maaşının yarısını kiraya veren bir memur nasıl geçim sağlayacak? 3600 ek gösterge sözü verildi ve kararı alındı. Bütçede onu da göremiyoruz. Kamuda mülakatlar her gün adaletsizlik oluşturuyor. Memurların tamamı ocak zammında refah payı bekliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla geçim sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle her hafta refah payı talebimiz için mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Samsun Dayısının reddettiği miras borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konuldu Samsun’da bir tekstil fabrikasında servis şoförü olarak çalışan iki çocuk babası Mithat Aydemir, vefat eden dayısının banka borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konulduğunu öne sürerek mağduriyetinin giderilmesi için yetkililerden yardım istedi. Samsun’un Canik ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde ikamet eden Mithat Aydemir (51), Muğla’nın Milas ilçesinde 8 Şubat 2024 tarihinde hayatını kaybeden dayısı Orhan Demir ile hiçbir bağının bulunmadığını, cenazesine dahi katılmadığını belirtti. Dayısının bankaya olan borçları nedeniyle hakkında icra takipleri başlatıldığını ifade eden Aydemir, bu süreçte maaşının dörtte birine haciz konulduğunu, ardından evine de haciz işlemi uygulandığını ileri sürdü. Aydemir, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda dayısının mirasını yasal süresi içerisinde reddettiğini ve bu durumun 2024/1461 Esas, 2024/1608 karar sayılı dosya ile 19 Temmuz 2024 tarihinde kesinleştiğini belirtti. Redd-i miras kararına rağmen ilgili banka vekili tarafından Bursa Banka Alacakları İcra Dairesi üzerinden farklı dosya numaralarıyla hakkında icra takiplerinin sürdürüldüğünü iddia eden Aydemir, her seferinde bu dosyalara itiraz etmek zorunda kaldığını söyledi. Sürecin kendisini ve ailesini psikolojik, maddi ve manevi olarak yıprattığını ifade eden Aydemir, icra takiplerinin kötü niyetli şekilde sürdürüldüğünü öne sürerek ilgili banka avukatı hakkında suç duyurusunda bulundu. Aydemir, hazırladığı dilekçeyi Samsun Adliyesi’ne sunarak Bursa Adliyesi’ne gönderilmesini talep etti. Şikayet dilekçesinde, reddedilen miras nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacağının açık olmasına rağmen yapılan icra işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu savunan Aydemir, avukatlık görevini kötüye kullanma, görevi ihmal, resmi belgede sahtecilik ve kişiyi mağdur etme suçlarının işlendiğini iddia etti. Aydemir, yetkililerden yaşadığı mağduriyetin giderilmesini ve sorumlular hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istedi.
Bitlis Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.