SAĞLIK - 14 Kasım 2022 Pazartesi 14:09

Uzman Dr. Hande Özportakal: “Diyabetin önemli bir risk faktörü de obezite”

A
A
A
Uzman Dr. Hande Özportakal: “Diyabetin önemli bir risk faktörü de obezite”

14 Kasım Dünya Diyabet Günü çerçevesinde, Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kurulan alanda diyabet taraması gerçekleştirildi.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü çerçevesinde, Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kurulan alanda diyabet taraması gerçekleştirildi. Ayrıca hastanede görevli İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hande Özportakal, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü münasebetiyle, diyabette dikkat edilmesi gereken noktaları ve alınabilecek önlemleri anlattı.



Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık çalışanları 14 Kasım Dünya Diyabet Günü çerçevesinde hastane içerisine kurulan alanda diyabet taraması gerçekleştirdi. Risk taşıyan hastalar polikliniklere yönlendirildi. Kan şekeri ölçümü yaptıran vatandaşlara, diyabet hastalığına ilişkin bilgiler aktarılırken bilgilendirici broşürler de dağıtıldı. Konuya ilişkin konuşan Uzman Dr. Hande Özportakal, “Uzun süre kan şekeri yüksek seyreden hastalarımız ileriki dönemlerde karşımıza kalp hastalığı, böbrek hastalığı ya da nörolojik rahatsızlıklarla geliyor” dedi.



“Diyabetin önemli bir risk faktörü de obezite”


Diyabette erken teşhisin önemini vurgulayan Uzman Dr. Hande Özportakal, “Diyabet yani şeker hastalığı hem Türkiye’de hem dünyada en sık görülen kronik hastalıkların başında gelmekte ve düzensiz beslenme şekilleri, hareketsiz yaşamın artışıyla birlikte diyabetli hasta sayısı her geçen gün hızla artmakta. Bizler iç hastalıkları uzmanları olarak diyabeti oldukça önemsiyoruz çünkü diyabet kan şekeri yüksekliğinin ötesinde tüm doku ve organlarda ciddi hasarlara sebep olan bir hastalık. Uzun süre kan şekeri yüksek seyreden hastalarımız ileriki dönemlerde karşımıza kalp hastalığı, böbrek hastalığı ya da nörolojik rahatsızlıklarla geliyor. Bu komplikasyonlardan korunmak amacıyla erken tanı diyabette çok önemlidir. Biz de 14 Kasım Dünya Diyabet günü nedeniyle Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak diyabet farkındalığı oluşturmak amacıyla bir stant hazırladık ve standımıza başvuran hastalarımıza diyabetle ilgili bilgiler verdik. Broşürlerimizden de dağıttık. Diyabet taraması yapmak için hastalarımızın parmak ucu kan şekerlerini ölçtük. Birkaç hastamız bu ölçümler sırasında diyabet tanısı alarak polikliniklere yönlendirildi. Bunun yanında diyabetin çok önemli bir risk faktörü de obezitedir. Standımıza başvuran hastalarımızın boy kilo ölçümlerini yaparak obezite durumlarını değerlendirdik. Obez olan hastalarımızı diyetisyenlerimize yönlendirdik. Sonuç olarak diyabetli hastalarımızda erken tanının önemini tekrar vurgulamak isterim. Bu yüzden de hiçbir şikayetleri olmasa dahi obezitesi olanların, yüksek tansiyon, yüksek kolesterolü olan hastaların, ailesinde diyabetik hastalar olanların ve 4 kilogramın üzerinde bebek doğurmuş kadınların hiçbir şikayeti olmasa dahi 1 ila 3 yılda bir diyabet taraması için doktor kontrolünden geçmesini öneriyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Ani sıcaklık değişimleri dutun merkezini vurdu Dünyanın önemli dut üretim merkezi olan Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale köyünde ani sıcaklık değişimleri dut ağaçlarını vurdu. Çemişgezek ilçesine bağlı Ulukale köyünde tam organik üretilen ve coğrafi işaret alan Ulukale dutu, yılda ortalama 500 ton üretiliyor. Bu dut dünya pazarında "Ulukale dutu" ismiyle talep görüyor. Aroması ve altın sarısı rengiyle birçok ülkeye ihraç edilen Ulukale dutu, bu yıl ani sıcaklık değişimleri nedeniyle meyvesi olgunlaşmadan dökülmeye başladı. Durumun tespiti için Çemişgezek Kaymakamlığı İlçe Tarım ve Ormancılık Müdürlüğü ekipleri tarafından inceleme yapıldı. Ekiplerin yaptığı inceleme sonucunda meyvenin dökülmesinin ani değişiklik gösteren hava sıcaklıkları arasındaki ciddi orandaki farktan kaynaklandığı belirlendi. ’’Dut üretimi ile ilgili sıkıntılarımız var’’ Üreticiler, ani sıcaklık değişiminden kaynaklı gerçekleşen zararın da sigorta kapsamına alınmasını talep etti. Ulukale ve Bozağaç Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı ve aynı zamanda dut üreticisi Necmettin Duman, "Ben Ulukale ve Bozağaç Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Kurucu Başkanı ve aynı zamanda dut üreticisiyim. Bu yıl coğrafi işaret belgesi ve patenti köyümüzde olan ve endemik sayılabilecek Ulukale dutunun üretimiyle ilgili sıkıntılarımız var. Çemişgezek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri ile birlikte bu sıkıntıları gidermek için çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar nedeniyle buradayız. Bahçelerimizde bu yıl iklimsel değişikliklerden dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Bu sıkıntıları inşallah İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri ile birlikte müştereken halledeceğiz’’ dedi. Dut üreticisi Tarkan Altınoluk ise, ’’Biz Ulukale köyünde dut yetiştiriyoruz. Gece ve gündüz sıcaklık farklarından dolayı ürünlerimizde büyük bir kayıp yaşıyoruz. Bunun sigorta kapsamına alınmasını devlet büyüklerimizden rica ediyoruz. Dolu, don ve fırtına, bunlar sigorta kapsamında. Ancak yağmur ve bu hava sıcaklıklarının değişim göstermesinden dolayı oluşan zararlar sigorta kapsamı dışında kalmış. Bu etkenlerin de sigorta kapsamı içerisine alınmasını rica ediyoruz. Dutumuz çok kaliteli. Birinci kalite dut üretiyoruz. Dutumuz dünyanın birçok ülkesine gidiyor. Ürünümüz bu şekilde zarar gördüğü zaman büyük kayıplar yaşıyoruz" diye konuştu.
Adana Kozanlı öğrenciler "Bağlı ol ama Bağımlı Olma" projesi ile Avrupa’ya açıldı Adana’nın Kozan ilçesinde İsmet İnönü Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan Erasmus çalışması çerçevesinde "Bağlı ol ama Bağımlı Olma" projesi Türkiye’de 452 proje arasından ilk 8’e girdi. Öğretmen ve öğrenciler dijital bağımlılığa çözüm için dünya ülkeleri çocukları ile bir araya dijital bağlantı kurarak geldi. Birçok projeye imza atan Kozan İsmet İnönü Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri, Polonya ve İtalya’daki öğrenciler ile bir araya gelerek ülkelerindeki dijital bağımlılık sorununu konuşarak kendi ülkelerinde bağımlılıkla mücadele için çözüm önerileri hakkında fikir alışverişinde bulundular. Öğrenciler Türkiye’de dijital bağımlılığın gençler arasında daha yoğun gözlemlendiğini ifade ederek Avrupa’da bağımlılıkla mücadele sürerken Avrupalı gençlerin dijital platformları bilgiye ulaşmak için kullandığını gözlemlediler. Polonya ve İtalya’daki eğitimciler ve öğrenciler ile sınıf ortamında hazırlanan dijital platform üzerinden bir araya geldiklerini aktaran okul müdürü Levent Çörekli, "Türkiye Ulusal Ajansına yapmış olduğumuz başvuru kabul edildi. ’Bağlan ama Bağımlı Olma’ adlı proje ile Türkiye’de değerlendirmeye değer bulunan yüzlerce proje arasından onaylanan 8 projeden 1.’si olarak hibe almaya hak kazandık" dedi. Çörekli, koordinatörü olunan proje 60 bin euro bütçeli, İtalya ve Polonya’nın ortak olarak yer aldığı öğretmen hareketliliği ile projenin birinci hareketliliğini 15-19 Nisan 2024 tarihleri arasında İtalya’nın ev sahipliğinde Roma’nın Pitigliano şehrinde gerçekleştirdiklerini ikinci hareketliliği Türkiye ev sahipliğinde sanal toplantı olarak okulda gerçekleştirdiklerini ifade etti. Koordinatör Emrah Gümüş, öğrencilerin de projede yer aldığını kaydederek, "Aynı sorunu yaşayan farklı ülkelerdeki çocuklar birlikte paylaşmış yaparak, ortak bir çözüm arayışı içinde oluyorlar. Amacımız öğrencilerimizi dijitale bağlı ama bağımlı olmadan doğru kullanım ve en az kullanım üzerine çalışma yapmış olduk" diye konuştu. "Bizim ülkemizde bağımlılık maalesef daha çok" Öğrencilerden Mediha Yılmaz, yabancı ülkelerden kendi akranlarıyla bir araya geldiklerini söyleyerek, "Türkiye’de gençlerde bağımlılık daha çok. Yurt dışında gençler daha çok bilgiye ulaşmak için kullandığını gözlemledik, bizim ülkemizde maalesef gençler sosyal medya eğlence için kullanmakta" şeklinde konuştu. "Siber zorbalığın evrensel bir sorun olduğunu gözlemledik" Siber zorbalık üzerine yabancı öğrencilerle konuştuğunu aktaran Öykü Aydın, "Ben de siber zorbalığa maruz kaldım. Dijital bağımlılık sorununu hepimiz yaşıyoruz ama çözümlerimiz var. Özellikle hepimizin dijitalle uzak durmak dışarıda arkadaşlarımızla vakit geçirmeliyiz gibi ortak birçok görüşümüz var. Dijital zorbalık da hem bizim ülkemizde hem yabancı ülkelerde maalesef yaşadığımız bir durum. Bu sorun maalesef evrensel. Bence Avrupa’da bağımlılık oranı bize göre daha az. Orada daha çok araştırma için kullanılıyorlar" dedi.