GENEL - 22 Şubat 2023 Çarşamba 10:31

Müteahhit Koça: "Her inşaatta devlet kontrolünde mühendis zorunlu olmalı"

A
A
A
Müteahhit Koça: "Her inşaatta devlet kontrolünde mühendis zorunlu olmalı"

Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkıma ve binlerce can kaybımıza neden olan depremlerin yaraları sarılmaya çalışılırken, depremde yeni binaların bile çökmesi inşaat sektöründe yeni önlemlerin alınması gerektiğini gündeme getirdi.

Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkıma ve binlerce can kaybımıza neden olan depremlerin yaraları sarılmaya çalışılırken, depremde yeni binaların bile çökmesi inşaat sektöründe yeni önlemlerin alınması gerektiğini gündeme getirdi. Sektör temsilcilerinden iş insanı Fecri Koça, ek yönetmeliklerin ortak bir akılla bir an önce çıkarılması gerektiğini ifade ederek, "Her inşaatta mühendis denetiminin devlet kontrolünde zorunlu olması lazım" dedi.


Kahramanmaraş merkezli 10 ili vuran depremler tüm Türkiye’yi derinden etkiledi. Binlerce binanın çöktüğü, on binlerce vatandaşımızın can verdiği deprem felaketinde yaralar sarılmaya çalışılırken, yeni binaların bile çökmesi depreme karşı dayanıklı binaların nasıl yapılabileceği konusunu gündeme getirdi.



Sektörden acil ek yönetmelik çağrısı


Sektör temsilcilerinden iş insanı Fecri Koça, acilen inşaat sektöründe ek yönetmeliklerin çıkarılması gerektiğinin çağrısını yaptı. Koça, “Mutlaka; müteahhitler, sahada olan inşaat mühendisleri, harita mühendisleri, geoteknik mühendisleri, jeofizik mühendisleri, jeoloji mühendisleri, zemin firmaları ve yapı denetim firmalarının olacağı bir toplantı ile yönetmelik çalışmalarının yapılması, tüm sektör ve vatandaşları sağlıklı yapılara kavuşturmak açısından daha sağlıklı olacaktır” dedi.


Saha tecrübelerini paylaşan FGM Yapı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Fecri Koça, inşaatların nasıl yapılması gerektiği konusuna da değindi.



“İnşaatların başında proje müdürleri ve şantiye şefleri yok”


Koça, “Zemin etütlerinde sondaj sayılarının artırılması çok faydalı olacaktır. İnşaat kontrollerinin mühendisler tarafından yapılması, bu sistemin geliştirilmesi ve zemin iyileştirmeleri zorunlu hale geldiğinde, çok minik hasarlarla bu afetleri atlatmış oluruz. Sistemin hata payını azaltma adına bugün baktığımızda, çoğu müteahhidin inşaatlarının başında proje müdürleri ve şantiye şefleri yok” şeklinde konuştu.



“Her inşaatta mühendis zorunlu olmalı” diyerek çözüm yolunu sundu


Fecri Koça, inşaatların büyüklüğüne göre her inşaatın başında devlet kontrolünde bir mühendisin bulunması gerektiğini söyledi.


Koça, “Çizilen, onay alan projelerin 2018 deprem yönetmeliğine uygun olsa bile, şantiyede kalfanın hata yapma durumu mümkündür. Bunun engellenmesi ve her inşaatın mühendis denetiminde sürdürülebilmesi için zorunlu hale getirilmesi lazım. Belediye ya da bakanlık inşaat ruhsatlarını verirken, yapılacak inşaatın büyüklüğüne göre inşaat mühendislerinin maliyetlerini, maaşlarını hesaplayıp, müteahhit firmadan ruhsat harcı ile birlikte tahsil etmeli. Mühendis maliyetini de peşinen alan devletimiz veya mülki idare, mühendisleri kendi bünyesinde istihdam edip bizzat kendi denetlemelerini yaptıracaktır. Böylece mühendis denetimi yapılmamış şantiye kalmayacaktır” diye aktardı.



"Fotoğrafla denetim yapılıyor"


İş insanı Fecri Koça, mühendislerin devlet kontrolünde zorunlu olmasıyla iyi bir istihdamında sağlanacağını belirtti. Koça, şöyle devam etti:


“Aynı zamanda inşaat mühendislerine de iyi bir istihdam sağlanmış olacak ve ülkemizde mühendis altyapısı daha da gelişecektir. Bugün inşaat mühendisi gençlerimiz, okulu bitirdikten sonra iş bulmakta zorlanmaktadırlar. Çoğu işveren yaş sınırına dikkat etmektedir. Sistem oturduğunda inşaat mühendisleri okulu bitirir bitirmez, işe başlama imkânları olacaktır. Şuna dikkat etmek lazımdır ki; inşaatın büyüklüğüne göre bir yerde iki adet inşaat mühendisi gerekiyorsa birinin tecrübeli, birinin tecrübesiz olması gelişim açısından da daha doğru olacaktır. Mevcut yapı denetim sistemi havuz sistemi olarak atama yapılmaktadır. İnşaatta beton dökülmeden önce kontrollerin yapılması gerekirken, fotoğraf üzerinden onay ve denetimler yapılabiliyor. Fotoğrafla denetim ne kadar doğru olabilir? Yapı denetim sisteminin bir an önce değişmesi, İstanbul özelinde; inşaat hangi bölgede ise Anadolu yakasındaysa Anadolu yakasında, Avrupa yakasındaysa Avrupa yakasındaki yapı denetim firmaları atanmalıdır, denetleme mekanizması daha sağlıklı ilerleyecektir.”


Koça, son olarak sözlerini şöyle sürdürdü:


“Tüm bu sistemleri geliştirmek bizim elimizde. Bizlerse daha iyiye ulaşmak için birbirimize destek olmak durumundayız. Devletimiz ile halkımız mühendisimiz müteahhitlerimiz ile el ele vererek güzel gelecekler oluşturacağımıza olan inancımız tamdır. Müteahhitlik konusunda dünyanın 1. sırasında olan ülkemizin depreme yenilen yapıları kabul dilemez. Biz bunu yapabiliriz ve hazırız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ‘Engelsiz Meclis’ eski TBMM’de toplandı Dünya Engelliler günü kapsamında 3. kez eski TBMM binasında ‘Engelsiz Meclis Toplanıyor’ etkinliği gerçekleştirildi. Özel Özel Eğitim Konfederasyonu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında, Ulus’taki 2. Meclis Binası’nda ’3. Engelsiz Meclis Toplanıyor’ etkinliği düzenlendi. Cumhuriyetin ilan edildiği tarihi binadaki etkinliğe 400 engelli öğrenci ve ailelerinin katıldığı temsili mecliste, özel gereksinimli bireylerin yaşadığı sorunlara ilişkin kanun teklifi verildi. Engelli bireylerden oluşan milletvekillerince konuya ilişkin sıkıntılar temsili meclisin gündemine getirildi. “Umarım burada oylanan şeyler gerçek meclise de taşınır” 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamın ‘Engelsiz Meclis Toplantısı’ planladıklarını belirten Özel Özel Eğitim Konfederasyonu Başkanı Yunus Kılıç, 400 özel öğrencinin katılım sağladığını ifade etti. Türkiye’de engelsiz 3 Aralık kutlanması için bu etkinliği organize ettiklerinin altını çizen Kılıç, “Amacımız Türkiye’de artık engelsiz 3 Aralık kutlamak istiyoruz. Bunu bir motto olarak söylüyorum, bizim temel amacımız 3 bin 250 kurum, 569 bin öğrenciye hizmet veren bir yapımız var. Biz istiyoruz ki bu 569 bin çocuğun mutlu olduğu eğitimlerinin sorunsuz aldığı bir politika geliştirilmesi. Sosyal hayatın içerisinde onurlu eşit bir paylaşım edilmeleri. Bu anlamda çalışmalarımızın üçüncüsü olarak düzenlendi. Bu faaliyet inşallah bu yıl burada oylanacak şeylerle çocuklarımızın hakları gerçek meclise taşınır ve orda da oylanarak geçer. Umudumuz bu. Özel eğitimin temel sorunlarından bir tanesi özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde bir çocuklarımıza ödenen ücretlerin düşük olması. Bunun asgari ücrete bağlanması talebindeyiz. Çünkü çocuklarımız nitelikli bir eğitim alabilmesi için öğretmenlerimizin özlük haklarının edinilmesi, mutlu bir öğretmen, mutlu aile, mutlu kurumlar sloganıyla çalışma. Bunun yapılması için de Maliye Bakanlığı özel eğitim alanındaki tasarruf tedbirini kaldırıp bu anlamda güçlü bir destek sunmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Türk Kızılay’ın “Uluslararası Kırmızı Yelek Gönüllülük Ödülleri” verildi Türk Kızılay tarafından gerçekleştirilen “Kırmızı Yelek Uluslararası Gönüllülük Ödülleri” sahiplerini buldu. Törende konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Kırmızı Yelek Uluslararası Gönüllülük ödül töreni vesilesiyle yüreği iyilikle çarpan bu güzide toplulukla bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum” dedi. Uluslararası Kırmızı Yelek Gönüllülük Ödül Töreni, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Ödül törenine, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, AFAD Başkanı Okay Memiş ve çok sayıda gönüllü katıldı. Törende, afetler gibi zorlu şartlarda gönüllülükle öne çıkanlar ile örnek kişiliğiyle genç gönüllülere ilham veren kişi ve kuruluşlar ödüllerini aldı. Törenin açılışında konuşan Kızılay Genel Başkanı Prof Dr. Fatma Meriç Yılmaz, “Bugün burada bu güne kadar elde ettiği bilgi birikimini en kıymetli hazinelerinden biri olan zamanını ve emeğini hiç tanımadığı ihtiyaç sahipleri için, hiçbir karşılık beklemeden feda eden, canını dişine takan binlerce iyilik kahramanıyla bir aradayız. Bugün buradan Kızılay’ımızın geleceği, ümidi, göz nuru en büyük gücümüz genç Kızılay gönüllülerimizle bir aradayız. Bugün burada Kızılay’ımızın şefkat ve merhamet eli, yeri geldiğinde yaşlı teyzemizin elini öpen, yeri geldiğinde ihtiyaç sahibi bir kadına kız kardeşlik yapan Kızılay kadın teşkilatı gönüllüleriyle bir aradayız. Bugün burada biz her engeli aşarız, nerede ihtiyaç varsa oraya da koşarız diyen engelsiz Kızılay teşkilatıyla bir aradayız” diye konuştu. “Bu güzide toplulukla birada olmaktan mutluluk duyuyorum” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise konuşmasında, "Kırmızı Yelek Uluslararası Gönüllü ödül töreni vesilesiyle yüreği iyilikle çarpan bu güzide toplulukla bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Her biri birer kahraman misali insanlığın yüz akı olmuş kırmızı yeleklilerle dolu bu salon Türkiye’nin ve insanlığın geleceğine, merhametin bu topraklarda nice yıllar hüküm süreceğine dair olan inancımın tazelenmesine vesile oldu. İyi ki varsınız. Sizler gönüllülük esasıyla yürüttüğünüz çalışmalarla kim bilir kimler hayatına dokundunuz? Kim bilir nelere vesile oldunuz? Bu nedenlerle siz değerli kırmızı yeleklileri sonsuz şükranlarımı sunuyor sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı. “Bugün bu kadar çok kahramanla bulunmanın ayrıcalığını sizlerle yaşıyorum” Her afette kırmızı yeleklilerin gönülleri fethi ettiğini belirten Bakan Göktaş, “İyilik yapmanın gönülden geldiğini, samimiyet gerektirdiğini, aşk ile yapılan her işin hayırlı sonuçlandığını bizlere yaşayarak, yaşatarak kanıtlayan kırmızı yeleklileri her zaman bizlerin gizli kahramanlarımız olarak gördüm. Her afette, her zor günde sayısı artan kırmızı yelekliler, gönüllerimizi de fethi ettiler. Bugün bu kadar çok kahramanla bulunmanın ayrıcalığını sizlerle yaşıyorum. Ülkemizi, dünyayı daha yaşanabilir kılmak için sizler güçlerini birleştirdiniz. Her biriniz bu güçlü ordunun vazgeçilmez nefiri olarak çok büyük bir takdiri hak ediyorsunuz” şeklinde konuştu. “Ülkemiz ne kadar güçlü, insanımız ne kadar yardım sever” Afette görev almış gönüllülerin insanları bir an olsun yalnız bırakmadığını vurgulayan Bakan Göktaş, “Yaşadığımız doğal afetler, coğrafyamızda yaşanan hadiseler, küresel ölçekte tüm toplumu sarsan salgın hastalıklar insanın insana muhtaç olduğunu iyiliğin tüm zorlukları bertaraf ettiğini, dayanışma ile hayatın her gün yeniden kurulabileceğini bizlere gösterdi. Son birkaç yılda atlattığımız her badire aslında bize bir şeyi daha öğretti. Ülkemiz ne kadar güçlü, insanımız ne kadar yardımsever. Yüzyılın afetinde görev almış, özveriyle görevlerini yapan gönüllülerimiz insanımızı bir an olsun yalnız bırakmadı. Biliyoruz ki hiçbir beklenti, menfaat gözetmeksizin vaktinizi, enerjinizi bir başka insanın yararına kullanmak sizin için en büyük mutluluk. Bazılarınız depremzede olmasına rağmen deprem enkazından kalkıp başkasının yarasını sarmak için aniden koştuğunuzu da biliyoruz. Hepinize minnettarız” dedi.
Ordu Binlerce vatandaş hamsi festivalinde buluştu Ordu’nun ‘Sakin Şehir’ unvanına sahip Perşembe ilçesinde 4’üncüsü düzenlenen, binlerce vatandaşın katıldığı ve tonlarca hamsinin tüketildiği geleneksel hamsi festivali renkli görüntülere sahne oldu. Perşembe Belediye Başkanı Mustafa Sayım Tandoğan, “Biz sakin şehiriz ve ilçemizde olan bölgesel ürünleri ön plana çıkarmak için uğraşıyoruz. Festivallerimiz devam edecek” dedi. Perşembe Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 4’üncüsü düzenlenen hamsi festivali vatandaşların akınına uğradı. Hamsi ızgara, pancar çorbası, cevizli helva gibi yiyeceklerin ikram edildiği festivale ilçe dışından da çok sayıda vatandaş geldi. Festival geçmiş yıllarda organize edilen etkinliklere göre ilk defa rekor katılıma ulaşırken, farklı ilçelerden de misafirleri ağırladı. İlk olarak 7 ton hamsi ile başlangıcın yapıldığı festivalde zaman geçtikçe ilave hamsiler de getirildi. Geleneksel hale gelen festivalde vatandaşlar yöresel sanatçıların şarkı ve türkülerine eşlik edip, kimi zaman oyun oynayarak, renkli görüntüler oluşturdu. “Çok güzel bir katılım var” Perşembe Belediye Başkanı Mustafa Sayım Tandoğan, bu yıl düzenlenen festivale katılımın çok fazla olduğunu belirterek, “Güzel bir günde güzel bir festival yapıyoruz. Hamsilerimiz çok güzel, yanında ikram ettiğimiz pancar çorbası da güzel. Bu sene festivalin 4’üncüsünü yapıyoruz. En iyi festivali yapmaya çalışıyoruz. İlerleyen yıllarda daha da iyisini yapacağız. Şu anda da festivale çok güzel bir katılım var. Geleneksel hale getirdik ve insanlar da bunu çok seviyor. Biz burada tamamen hamsi ızgara yapıyoruz. En güzel sunumu yapmaya çalışıyoruz. Biz sakin şehiriz ve ilçemizde olan bölgesel ürünleri ön plana çıkarmak için uğraşıyoruz” ifadelerine yer verdi. “Festival çeşitliliğimiz devam edecek” İlçede festivallere büyük önem verdiklerini ifade eden Başkan Tandoğan, “Çok yoğun bir katılım var, farklı ilçelerden de misafirlerimiz var. Burada kendi personellerimiz ile güzel bir sunum yapmaya çalışıyoruz. 7 ton hamsi ile başladık. Yine balıkçılarımız da denizdeler herhangi bir hamsi sıkıntısı çekmeye başladığımızda takviyelerimiz de olacak. Biz göreve başladığımızda festivalleri yapacağız diye söz vermiştik, bunu ilerleyen yıllarda da yerine getireceğiz” şeklinde konuştu. Festivale katılan vatandaşlar ise hem güneşli havanın, hem de kalabalık eşliğinde bir arada etkinlik yapmanın keyif verici olduğunu söylediler. Vatandaşlar, festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ettiler.
Ordu Binlerce vatandaş hamsi festivalinde buluştu Ordu’nun ‘Sakin Şehir’ unvanına sahip Perşembe ilçesinde 4’ncüsü düzenlenen, binlerce vatandaşın katıldığı ve tonlarca hamsinin tüketildiği, geleneksel hamsi festivali renkli görüntülere sahne oldu. Perşembe Belediye Başkanı Mustafa Sayım Tandoğan, “Biz sakin şehiriz ve ilçemizde olan bölgesel ürünleri ön plana çıkarmak için uğraşıyoruz. Festivallerimiz devam edecek” dedi. Perşembe Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 4’üncüsü düzenlenen hamsi festivali vatandaşların akınına uğradı. Hamsi ızgara, pancar çorbası, cevizli helva gibi yiyeceklerin ikram edildiği festivale ilçe dışından da çok sayıda vatandaş geldi. Festival geçmiş yıllarda organize edilen etkinliklere göre ilk defa rekor katılıma ulaşırken, farklı ilçelerden de misafirleri ağırladı. İlk olarak 7 ton hamsi ile başlangıcın yapıldığı festivalde zaman geçtikçe ilave hamsiler de getirildi. Geleneksel hale gelen festivalde vatandaşlar yöresel sanatçıların şarkı ve türkülerine eşlik ederek, kimi zaman oyun oynayarak, renkli görüntüler oluşturdu. “Çok güzel bir katılım var” Perşembe Belediye Başkanı Mustafa Sayım Tandoğan, bu yıl düzenlenen festivale katılım çok fazla olduğunu belirterek, “Güzel bir günde güzeli bir festival yapıyoruz. Hamsilerimiz çok güzel, yanında ikram ettiğimiz pancar çorbası da güzel. Bu sene festivalin 4’üncüsünü yapıyoruz. En iyi festivali yapmaya çalışıyoruz. İlerleyen yıllarda daha da iyisini yapacağız. Şuanda da festivale çok güzel bir katılım var. Geleneksel hale getirdik ve insanlar da bunu çok seviyor. Biz burada tamamen hamsi ızgara yapıyoruz. En güzel sunumu yapmaya çalışıyoruz. Biz sakin şehiriz ve ilçemizde olan bölgesel ürünleri ön plana çıkarmak için uğraşıyoruz” ifadelerine yer verdi. “Festival çeşitliliğimiz devam edecek” İlçede festivallere büyük önem verdiklerini ifade eden Başkan Tandoğan, “Çok yoğun bir katılım var, farklı ilçelerden de misafirlerimiz var. Burada kendi personellerimiz ile güzel bir sunum yapmaya çalışıyoruz. 7 ton hamsi ile başladık. Yine balıkçılarımız da denizdeler her hangi bir hamsi sıkıntısı çekmeye başladığımızda takviyelerimiz de olacak. Biz göreve başladığımızda festivalleri yapacağız diye söz vermiştik, bunu ilerleyen yıllarda da yerine getireceğiz” şeklinde konuştu. Festival katılan vatandaşlar ise hem güneşli havanın, hem de kalabalık eşliğinde bir arada etkinlik yapmanın keyif verici olduğunu söylediler. Vatandaşlar, festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ettiler.