- 02 Mart 2023 Perşembe 10:36

Av. Küle: ’’Trafik sigortası ve DASK, depremde zarar gören araçların masrafını karşılamaz’’

A
A
A
Av. Küle: ’’Trafik sigortası ve DASK, depremde zarar gören araçların masrafını karşılamaz’’

Avukat Behzat Küle, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerin ardından zarar gören araçların ödemesinin trafik sigortası veya DASK’tan tahsil edilemeyeceğini söyledi.

Avukat Behzat Küle, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerin ardından zarar gören araçların ödemesinin trafik sigortası veya DASK’tan tahsil edilemeyeceğini söyledi.


Depremin, etkileri ve sonuçları itibariyle Türkiye’nin en son konularından biri olduğunu kaydeden Av. Küle, deprem potansiyelinin yüksek olduğu kentlerde kırılan fayların etkisinin, bunun yalnızca o bölgeyle sınırlı kalmayacağını ve özellikle de fay hattı geçen bölgelerde şiddetin yoğun düzeyde hissedilebileceğini gösterdiğini ifade etti. Küle, ’’6 Şubat 2023’te, merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler 11 ili etkilemiştir. Can ve mal güvenliğinin tehlikeye girdiği, binlerce ölüm haberlerinin alındığı bu süreç, insanları sosyal ve psikolojik açıdan etkilemiştir. Bu durum insanların deprem süreci ve yasal hak konusunda bilgilendirilmesini, öncelikle zorunlu deprem sigortası çerçevesinde ilgilendirmiştir. Sigortanın önemi, depremden kaynaklanan hasarların karşılanmasında, maddi güvence sağlamasına dayanmaktadır. Bir konut ister oturulamaz düzeyde olsun isterse de kısmi hasara uğrasın, bunun en hızlı şekilde tanzim edilmesi, Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından karşılanmaktadır. Bu nedenle halkın bu konuda şuurlandırılmasının ve zorunlu deprem sigortasının yapılmasının önemi, bir kez daha kendini, işlevini hatırlatmıştır’’ dedi.



’’İnsan mal güvenliğini sağlamak için sigortanın zorunluluğunu kabul etmelidir’’


İnsanın, mal güvenliğini sağlamak için sigortanın zorunlu olduğunu kabul etmesi gerektiğini dile getiren Küle, ’’Yasal sorumlulukların yanı sıra, birey tarafından sigortayla sunulan avantajların bilinmesi ve takip edilmesi önemlidir. Modern anlamda sigorta ve işlevi, hasar-kusur sonucunda ödenecek bedel şeklinde ifade edilebilir. Bireyin zorunlu olduğu, yani mecburi tutulduğu sigortalar ise, bireyin malvarlıklarının tamamını aşan zararlar açısından zarar görenler için teminat vermektedir. DASK, bu konuyu, zorunlu deprem sigortası çerçevesinde, mal güvenliğini sağlamak için vatandaşa mecburi kılmaktadır. Bu konu ise mal güvenliğini, konut ve eşyalar için sağlamaktadır. Ancak depremde zarar gören araçlar için bir bedel, DASK tarafından ödenmez. Araçlar için kaskonun yaptırılması, depremde zarar görmesi halinde zarar bedelinin karşılanması için önemlidir. Ancak burada vatandaşın şu konuda dikkatli olması önerilebilir: Poliçede ‘deprem muafiyeti’ veya diğer bir ifadeyle ‘kasko muafiyeti’ durumundan bahsedilmişse, araç bedeli ödenirken kesinti yapılacaktır. Kasko yapılmamış araçların depremde zarar görmesi halinde ise birey, bu hasarın bedelini kendi cebinden ödeyecektir. Sigorta işlemleri ve halkın şuurlandırılmasında önemli olan bir diğer detay, ‘kasko poliçesi’ dahilindedir. Sözleşmede bahsedilen teminatın detayları hakkında net bir bilgiye sahip olmayan vatandaş, deprem sonrasında aracının zarar görmesiyle birlikte büyük bir sıkıntı yaşayabiliyor. Poliçede yer alan deprem teminatının çerçevesi, ‘deprem muafiyeti’ olarak değerlendiriliyorsa, depremde aracın zarar görmesiyle birlikte ödeme sırasında bir kesinti olacaktır. Bu nedenle poliçedeki deprem teminatının detayları üzerinde durulmalı ve uzman görüşler değerlendirilmelidir. Dolayısıyla deprem sonrasında araçta meydana gelen hasarın yüzde 100 karşılanabilmesi önemli görülüyor. Muafiyetli kaskonun ya da deprem muafiyeti poliçelerinin tercih edilmesinin temel nedeni, muafiyetsiz kasko işlemlerinde ödenen tutarların yüksek olması gelmektedir. Bu ise vatandaşı olumsuz etkileyecek ölçüde, muafiyetli kasko işlemlerini gerçekleştirmeye yönlendirmektedir. Ancak deprem sonrasında araçların kullanılamayacak duruma geldiği için bu muafiyetlerin yapılmaması öneriliyor’’ diye konuştu.



’’Muafiyetli kasko işlem detayları incelenmelidir’’


Kaskoyla birlikte deprem sonrasında aracı kullanılamayacak bir duruma gelen vatandaşın, aracın piyasada rayiç bedeli neyse çok hızlı şekilde teminatını alabildiğine değinen Küle, ’’Dar çerçeveli kasko poliçeleri olan araçlar için ise bu durum söz konusu değil. Özellikle de ‘deprem muafiyeti’ çerçevesinde ödeme kesintisinin oranı önem arz ediyor. Eğer araç pert, yani kullanılamaz olmuşsa ve kasko poliçesinde yüzde 10’luk bir kesinti belirtiliyorsa, bu kesinti oranında teminat alınıyor. Bunun yanı sıra daha riskli olan bir konu ise sabit bir bedel üzerinden muafiyet işlemlerinin gerçekleştirilmesidir. Böyle bir durumda sadece belirlenen ödenecek tutar ödeniyor ve bu ise herhangi bir oran dikkate alınmadan gerçekleştiriliyor. Zamanla aracın değeri artsa da fiyat sabit kaldığı takdirde, vatandaşın alacağı bedelin etkisi beklenen düzeyi karşılamaz. Sigortanın önemi, işlevi ve uygulaması çerçevesinde ‘muafiyetli kasko’ işlem detayları incelenmelidir. Muafiyet durumunda risk faktörlerinin paylaşımı, araç sahibi ile sigorta şirketi arasında gerçekleşir. Ayrıca bu muafiyet oranı ne kadar fazlaysa sigorta poliçesi için alınacak prim de o oranda azalmaktadır. Buna göre poliçeye göre alınacak bedelin değişiklik gösterdiği, aracın hasar durumuna göre kasko tarafından ödenen tutarların farklılaşabileceği bilinen bir konudur. Kısmi hasar oluştuğunda masrafların karşılanması söz konusuyken aracın kullanılamaz duruma gelmesi, rayiç bedelin ödenmesini gerektirmektedir. Bunun için ise muafiyetli kaskonun bir risk oluşturduğu bilinmelidir. Bunun için vatandaş, poliçede ‘deprem muafiyeti’ açısından bilgili olmalıdır. Araç için söz konusu olan bu detayların ise DASK çerçevesinde yapılan zorunlu deprem sigortasıyla bir ilgisi yoktur. Araçlar için bu çerçevede bir bedel ödenmediği bilinmelidir. Bununla birlikte trafik sigortasının da bu konuda bir etkisi yoktur ve mevcut hasarın karşılanması için kaskonun yaptırılması önem taşımaktadır’’ şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da sahibi olduğu markette tartıştığı 2 kişiyi öldüren cinayet zanlısı adliyeye sevk edildi Antalya’nın Manavgat ilçesinde dün gece saatlerinde bir markette tartıştığı 2 kişiyi tabancayla vurarak öldürdükten sonra polise teslim olan işletme sahibi adliyeye sevk edildi. Edinilen bilgiye göre, dün gece saatlerinde Abdulkadir Erkan (33) ve Nurettin Süleyman Ertem (56), Mimar Sinan Mahallesi Manavgat Caddesi üzerinde bulunan ve aralarında daha önceden husumet bulunduğu iddia edilen Ömer Y’ye ait bir markete gelip alkol aldılar. Bir süre sonra tarafların arasında çıkan tartışma kavgaya dönüşmesi sonucu Ömer Y., ruhsatsız tabanca ile Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem’e ateş etti. Silah sesini duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine 112 sağlık ekipleri ve Manavgat Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler sevk edildi. İşyeri sahibi Ömer Y., olay yerine gelen ekiplere olayda kullanılan ruhsatsız tabancayla teslim olurken, sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde yerde yatan 2 kişinin yaşamını yitirdiği belirlendi. Ömer Y. polisler tarafından emniyete götürüldüğü sırada ’Çökmek istediler. Onun için öldürdüm’ dediği ileri sürüldü. Yaşamını yitiren Abdulkadir Erkan ve Nurettin Süleyman Ertem’in cenazeleri Manavgat Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme, Adli Tabip ve Cumhuriyet Savcısının incelemelerinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Polise teslim olan cinayet zanlısı Ömer Y. ise emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Şanlıurfa Şanlıurfa’da aşiret düğününde geline kilolarca altın takıldı Şanlıurfa’da gerçekleştirilen bir aşiret düğününde, Kuzey Iraklı avukat geline kilolarca altın takıldı. Davetliler, para saçmak için adeta birbirleriyle yarıştı. Görkemli düğün gece geç saatlere kadar sürdü. Eski AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un yeğeni Avukat Kahraman Zülfikar İzol (26) ile Mesud Barzani’nin vekili amca çocuğu Abdülkerim Barzani’nin avukat kızı Nazdar Barzani (25), görkemli bir düğünle dünya evine girdi. Şanlıurfa’da düzenlenen düğüne, İzol aşiretinin liderlerinden eski AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Zülfikar İzol’un yanı sıra bölgedeki aşiretlerin ileri gelenleri ve binlerce davetli katıldı. Düğünde sanatçı İzzet Yıldızhan ile sıra gecesi ekibi sahne aldı. Davetliler, damat ve gelinin etrafında toplanarak deste deste para saçtı. Görevliler saçılan paraları toplayarak sandıklara koydu. Davetliler, para saçmak için adeta birbirleriyle yarışırken, geline kilolarca altın takıldı. Cumhuriyet altınları, altın kemer, gerdanlıklar, elmas yüzük ve altın taçla halaya kalkan gelin, takıların ağırlığı nedeniyle bir süre sonra oturmak zorunda kaldı. Gelin ve damadın nikahını Siverek Belediye Başkanı Ali Murat Bucak kıydı. Nikahın ardından Irak’tan gelen davetliler, özel kutular içinde getirdikleri altınları takmak için uzun süre kuyruk oluşturdu. Takı merasimi sırasında davetliler halay çekerek eğlendi. Görkemli düğün, gece geç saatlere kadar devam etti.
Balıkesir Bandırmaspor - Erzurumspor FK maçının ardından Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, Erzurumspor FK maçının ardından yaptığı açıklamada, "Vazgeçmek yok, daha çok hırslanarak devam edeceğiz" dedi. Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta ise bu galibiyetin kıymetli olduğunu söyledi. Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında Bandırmaspor, sahasında karşılaştığı Erzurumspor FK’ya 2-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında iki takımın teknik direktörleri açıklamalarda bulundu. Maçı kaybettikleri için üzüldüklerini ifade eden Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, "Kendi sahamızda en az 1 puan alacak hem oyunu oynadık hem de pozisyonlara girdik. İkinci yarı her şeyi yaptık, çok bastırdık ama bir türlü golü bulamadık. Onun için üzgünüz, oyuncularımı gösterdikleri mücadeleden ötürü kutluyorum. Biz Bandırmasporuz, bu tip şeyleri daha önce çok yaşadık. Oyunumuzdan ve mücadelemizden taviz vermeden devam edeceğiz. Mağlup olduğumuz maçlara baktığımızda kazanacak oyunu ortaya koyduk fakat girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik. İnşallah bunu önümüzdeki maçlarda telafi eder üstesinden geliriz. Vazgeçmek yok, daha çok hırslanarak devam edeceğiz. Ligde kendimizi bir an önce üst grubun içine atmak istiyoruz. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Rakibimizi tebrik ediyorum, taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Onları buradan mutlu göndermek istiyorduk ama olmadı. En kısa sürede bunu başaracağız" diye konuştu. Serkan Özbalta: "Bu galibiyet bizim için çok kıymetliydi" Erzurumspor FK Teknik Direktörü Serkan Özbalta, Bodrum FK maçı sonrası bu müsabakaya galibiyet parolasıyla hazırlandıklarını belirterek, bu hedefi hafta boyunca takım içinde net şekilde paylaştıklarını ifade etti. Rakibin oyun yapısına da değinen Özbalta, "Bandırmaspor üçlü savunma sistemiyle oynayan, kanatları ve orta sahayı iyi kullanan bir takım. Özellikle 3-4 oyuncuyu hücum hattına hızlı göndermeleriyle etkili oldular. Ceza sahasında zaman zaman beşinci, altıncı oyuncuyu sokarak pozisyonlar buldular" dedi. Maçın genelinde hem oyun hem de mücadele anlamında güçlü durduklarını söyleyen deneyimli teknik adam, "Böyle karşılaşmalarda sadece iyi futbol yetmez, çok ciddi bir mücadele ortaya koymanız gerekir. Biz ilk 60 dakikalık bölümde hem iyi oynadık hem de oyunu kontrol ettik. Son bölümde ise rakibin baskısına karşı sakin kalarak, topu ayağımızda tutup sahaya doğru yayıldık ve baskıyı kırmayı başardık" ifadelerini kullandı. Alınan galibiyetin önemine dikkat çeken Serkan Özbalta, bu sonucun camia adına çok değerli olduğunu vurgulayarak, "Bu galibiyet bizim için çok kıymetliydi" diye konuştu. Taraftarlara da ayrı bir parantez açan Özbalta, "Tribünde bizi yalnız bırakmayan taraftarlarımıza ve Erzurum halkına teşekkür ediyorum. Her zaman yanımızda oluyorlar, bize inanıyorlar. Biz de onları mahcup etmemek için çok çalışıyoruz. Bu başarıda oyuncularımın büyük emeği var. Ortaya koydukları mücadeleyle bu galibiyeti hak ettiler. Bu galibiyeti başta taraftarlarımıza ve Erzurum halkına armağan ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Niğde Bu kafede sonsuz sevgi var Niğde Belediyesi tarafından down sendromlu özel bireylerin sosyal hayata daha iyi adapte olmaları ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında, down sendromlu gençler belediye tesislerinden Horanta Kafe’de çalışma imkanı buluyor. Özel eğitim öğretmenleri eşliğinde kafede görev alan gençler, eğitimlerinden arta kalan zamanlarda çalışarak hem sosyalleşiyor hem de gelir elde ediyor. Projede görev alan Alper Tüner, Kadir Burak Albayrak, Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil, kafe içerisinde servis, düzen ve misafirlerle iletişim gibi alanlarda aktif rol üstleniyor. Gençler, sorumluluk almayı öğrenirken toplumla iç içe olmanın mutluluğunu yaşıyor, müşterilerle sohbet ederek sevgilerini paylaşıyor. Özel Eğitim Öğretmeni Refika Karaman, down sendromlu gençlerin haftanın beş günü saat 15.30 ile 19.00 arasında Horanta Kafe’de çalıştığını belirterek, "Öğrencilerimiz öğlene kadar okula gidiyor, öğleden sonra ise işe geliyorlar. Belediyemizin aracıyla benim eşliğimde evlerinden alınıp yine evlerine bırakılıyorlar. Maaşlı ve sigortalı bir şekilde çalışıyorlar. Bu sayede birey olmayı öğreniyor, insanlarla sosyalleşiyorlar. Onların bizlere ihtiyacı yok, bizim onlara ihtiyacımız var" dedi. Karaman, gençlerin verilen her işi eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayarak, diğer çalışanlardan hiçbir farkları olmadığını söyledi. Müşterilerle kurulan diyalogların son derece samimi olduğuna dikkat çeken Karaman, "Hoş geldiniz, afiyet olsun gibi günlük diyalogları çok güzel kuruyorlar. Müşterilerimiz masalarına davet ettiğinde oturup sohbet ediyorlar. O masadan hem müşterilerimiz hem de gençlerimiz mutlu bir şekilde kalkıyor. Gün sonunda velilerimiz beni arayıp çocuklarının eve mutlu döndüğünü söylüyor. Bu da bizim için en büyük mutluluk. Proje için Belediye Başkanımız Emrah Özdemir’e teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. Projede çalışan Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil ise evde çok sıkıldıklarını, çalışarak kendi paralarını kazanmanın kendilerini çok mutlu ettiğini dile getirdi. Kafeyi ziyaret eden müşterilerden Zübeyde Ekici de projeye duyduğu memnuniyeti şu sözlerle anlattı; "Öncelikle bu proje için belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Buraya adım attığımız anda gündelik hayatın bütün telaşını ve yorgunluğunu geride bırakıyoruz. Onlarla birlikte servis yapıyor, sohbet ediyoruz. Her geçen gün özgüvenlerinin arttığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Toplumun bir parçası olmaları ve hayata kazandırılmaları gerçekten çok kıymetli. Onları çok seviyoruz." Horanta Kafe’de hayata geçirilen bu anlamlı proje, down sendromlu gençlerin çalışma hayatına katılımını sağlarken, topluma da sevgi, empati ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sunuyor.
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Erciyes’te bu sene hedefimiz 3 milyon ziyaretçi" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ve hemşehrileri, Türkiye’nin incisi, turizmin amiral gemisi ve dünyadaki en iyi 25 kayak merkezi arasında Türkiye’den yer alan tek kayak merkezi Erciyes’te sezonu açtı. Erciyes Kayak Merkezi Tekir Kapı’daki coşkulu ve katılımın yoğun olduğu sezon açılışına ilişkin değerlendirmesinde Büyükkılıç; "Ülkemizin gözbebeği, şehrimizin beyaz incisi Erciyes’te sezonu hemşehrilerimizle birlikte açmanın mutluluğunu yaşadık. Erciyes Kayak Merkezi sadece muhteşem doğası ve modern tesisleriyle değil; hemşehrilerimizin sevgisiyle de daha da güzelleşiyor. Hep birlikte, kazasız, keyifli ve unutulmaz bir sezon geçirmeyi diliyorum. Kayseri’mize ve Erciyes’imize sahip çıkan, daha ilk günden yoğun kalabalıkla pisti şenlendiren tüm hemşehrilerime teşekkürler" ifadelerini kullandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 3 bin 916 metrelik yüksekliğindeki muhteşem görüntüsüyle Mimar Sinan’ın eserlerine adeta temel teşkil etmiş olan, Süleymaniye Camii’ne ruh veren anlayış içerisinde beyaz gelinliklerine bürünmüş Erciyes’in eteklerinde kayak sezonunu açtıklarını dile getirerek, "19 tane mekanik tesisi, 41 tane pistimiz ve 112 kilometre pist uzunluğumuzla Develi Kapı, Hisarcık Kapı, Tekir Kapı, Hacılar Kapı olmak üzere 4 bölgeden rahatlıkla bu imkânlardan faydalanacağınız bir kayak merkezinden söz ediyoruz" diye konuştu. Büyükkılıç, kayak pistlerine tam 154 adet kar ünitesi ile 250 bin ton suni kar üretmiş olduklarını vurgulayarak pistlerin kullanılabilir hale getirildiğini kaydetti. Gece kayağı imkânı da olduğunu dile getiren Büyükkılıç, Kayseri’nin medeniyetler şehri olan kadim ve zengin bir kent olduğunu ifade etti. Erciyes’te kayak ve diğer spor tesislerinin yanı sıra spor ve turizme hizmet eden bir dağ olduğuna değinen Büyükkılıç, "Erciyes Kayak Merkezi, 25 tane dünyadaki kayak merkezi arasında Türkiye’den ilk ve tek merkez olarak yer almış ve kendinden söz ettirmiş" diyerek, Kayseri’nin, Avrupa Spor Şehri ünvanını aldığını, yakın bir geçmişte de Dünya Spor Başkenti için adaylık başvurusunu yaptığını hatırlattı. Erciyes’te Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nin de yer aldığını söyleyen Büyükkılıç, Erciyes’in, yapılan ve yapılmakta olan tesisleri ile en önemli kamp merkezlerinden biri olarak sporculara hitap edecek şekilde yerini alacağını aktardı. Başkan Büyükkılıç, Erciyes’te, Spor A.Ş. ile farklı spor etkinlikleri ve uluslararası yarışmalara ev sahipliği yapacaklarını da bildirdi. Erciyes Kayak Merkezi’nin tapusunun Büyükşehir Belediyesi’ne ait olduğunu, merkezin Erciyes A.Ş. olarak Büyükşehir Belediyesi kuruluşu olduğunu vurgulayan Büyükkılıç, yetkili ve sorumlu kuruluşun Erciyes A.Ş. olduğunun da altını çizdi. Büyükkılıç, ayrıca yarından itibaren Polonya ve Çekya başta olmak üzere charter seferlerinin başladığını ve Orta Avrupa’dan direkt kayakçı konukların gelmeye başlayacağını duyurarak, Kapadokya ile olan komşuluğu dolayısıyla ve geçmişte Kapadokya’nın başkentliğini yapmış olması dolayısıyla da bu güzelliklerin hepsini içeren bir yaklaşımla çalışmaları gerçekleştirdiklerini kaydetti. Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkileri sürdürdüklerini de paylaşan Başkan Büyükkılıç, Erciyes Kayak Merkezi’nin Türk Devletleri Teşkilatı himayesinde kurulan Türk Kayak Merkezleri Birliği’ne de üye olduğunu hatırlatarak, "O amaç içerisinde yakında dostlarımızı da misafir edeceğiz, Türk Cumhuriyetleri buraya teşrif edecek. Şimdi el ele gönül gönle diyorum. Tüm Kayserili hemşehrilerimizle birlikte Kayseri’nin havasını teneffüs edip, Kayseri’nin suyunu içen, ekmeğini yiyen dostlardan, gerek ülkemizde gerek yurt dışında, gerekse gurbette nerde varsa ben Kayseri’yi seviyorum, Kayseriliyim diyen canlarımıza diyoruz ki, ‘Türk Cumhuriyetleri’nin kültür başkenti Kayseri’mize yakışır diyoruz. 2027’nin inşallah kültür başkenti olmak yönünde de etap etap çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Basında, medyada sesimizi duyanlar bu sesi daha gür bir şekilde etrafa duyursunlar diyorum" şeklinde konuştu. Sözlerini sonunda, 2025-2026’daki sezonun kazasız belasız geçmesi temennisinde bulunan Büyükkılıç, geçen sene 2,5 milyon, bu sene de 3 milyon ziyaretçi beklediklerinin altını çizerek, "El ele gönül gönle, eğlence merkezinden öte Kayseri’de kayak merkezi, dünyada önemli bir kayak merkezi diyoruz, tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz" dedi. Büyükkılıç’a sezon açılış töreninde Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Akşehirlioğlu, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ufuk Sekmen, daire başkanları, müdürler, basın mensupları, kayak severler ve çok sayıda ziyaretçi eşlik etti. Erciyes Kayak Sezonu açılışında Başkan Büyükkılıç, ziyaretçilerle fotoğraf çekinerek sohbet etti.