KÜLTÜR SANAT - 11 Haziran 2023 Pazar 12:28

(ÖZEL) Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu ‘İtalya Yıldızı Nişanı’ ile ödüllendirildi

A
A
A
(ÖZEL) Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu ‘İtalya Yıldızı Nişanı’ ile ödüllendirildi

Rahmi M.

Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu, İtalya Büyükelçiliği tarafından ’İtalya Yıldızı Nişanı’ ile ödüllendirildi. Şövalye unvanı alan Mine Sofuoğlu, "İtalya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayan ve kendi alanında başarılı kimselere veriliyor" dedi.


Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu, İtalya ile Türkiye arasındaki kültürel ilişkileri güçlendiren gayretlerinden dolayı devlet madalyası ile ödüllendirildi. İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, Sofuoğlu’na ’İtalya Yıldızı Nişanı’ takdim etti.



"Toplam 3 müzemizin koleksiyonunda yaklaşık 20 bin objemiz var"


Türkiye’de sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanmış ilk önemli müze hakkında bilgi veren Sofuoğlu, "Rahmi M. Koç Müzeleri aslında 3 ayrı müzemiz ve bir de kitaplığımız var bünyemizde. Müzenin tarihi 30 yıl öncesine dayanıyor. Müzemiz ilk kez 1993 yılında İstanbul’da faaliyete geçmiş. Şu anda bulunduğumuz yolun karşısında ’lengerhane’ bölümünde faaliyet göstermeye başlamış fakat tabii zamanla o alan bize yetmeyince şu an içerisinde bulunduğumuz 19. yüzyılda Osmanlı döneminde tersane olarak kullanılmış olan 14 farklı binadan oluşan bu kompleks restore edilmiş ve müzenin bünyesine katılmış. Müzemiz günümüzde 27 bin metrekarelik bir alana yayılmış vaziyette. Kısaca tanımladığımız gibi bir sanayi, endüstri müzesi ancak temel başlıkların endüstri, ulaşım ve iletişim tarihi ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Toplam 3 müzemizin koleksiyonunda yaklaşık 20 bin objemiz var. Temel olarak baktığımızda ulaşım, denizcilik, iletişim bilimsel aletler ve Atatürk bölümü gibi pek çok bölüm mevcut müze içerisinde. Bunun yanı sıra Ankara’da da bir müzemiz var. Orası da yine küçük bir hanın restore edilmesi ile başlamış 16. yüzyıl yapısı. Yıllar içerisinde 3 han restore ettik, müzemize kazandırdık. Ankaralılara ve tüm Türkiye’ye de. Orası da İstanbul müzemiz kadar büyük, yaklaşık 7 bin metrekareye yayılan bir tesis oldu. Bir diğeri de Ayvalık müzemiz, Cunda da bulunuyor. Tarihi bir kilisenin restore edilmesinden sonra yine bir sanayi müzesi olarak faaliyete geçti. Bir de kitaplarımız bulunuyor Cunda’da. Tüm müzelerimiz az önce saydığım gibi hemen hemen birbiriyle aynı konseptte, Sanayi Müzesi olarak adlandırılabilir. Çeşitli alt temalara sahip müzeler" şeklinde konuştu.



"Müzemiz bünyesinde pek çok İtalyan endüstri tarihine ışık tutan objeler var"


İtalya Yıldızı Nişanı’na layık bulunan Rami M. Koç Müzesi Genel Müdürü Mine Sofuoğlu, "Her şeyden önce çok onur verici tabii ki. Hepimiz için çok anlamlı, hakikaten çok gurur verici bir ödül oldu. Tüm ekibimiz için. Başta şunu söylemeliyim kurucumuz Sayın Rahmi Koç’un uluslararası ve global vizyonu kendisinden öğrendiklerimiz çok büyük bir kazanım bizim için. Kendisine minnettarız. Ödüldeki en büyük etken Rahmi Bey’in bize kazandırdığı vizyondur. Müzemizden de görüleceği üzere uluslararası endüstri tarihini, endüstri mirasına sahip çıktığımızı çok rahat görebilirsiniz. Bunlardan bazıları da tabii ki İtalya’dan objeler. İtalya Yıldızı Nişanı İtalya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayan ve kendi alanında başarılı kimselere veriliyor. Çok sağ olsunlar. İtalya Büyükelçimiz Giorgio Marrapodi’nin önerisi üzerine İtalyan hükümeti tarafından onaylanmış bir nişandır. Çünkü müzemiz bünyesinde pek çok İtalyan endüstri tarihine ışık tutan objeler var. Onun haricinde İtalyan sanatçılarla pek çok kez iş birliklerimiz oldu. Geçen yıl İtalya tasarım günlerini müzemizde düzenledik. Çok hoş güzel bir iş birliğiydi. Son olarak da Avrupa Birliği ufuk Avrupa projeleri kapsamında güzel bir desteğe hak kazandık. Bu proje içerisinde de yine 14 ortakla birlikte hareket ediyoruz. Bunlardan bir tanesi de yine İtalya’dan Foca Üniversitesi bir diğeri de yine İtalya’dan sivil toplum kuruluşu. Dolayısıyla iş birliklerimiz devam ediyor. Tüm bunlar tabii ki İtalya yıldızı unvanını almamız için önemli çalışmalar oldu" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."
Kastamonu Binanın 14’üncü katından düşerek ölen kadının nişanlısı beraat etti Kastamonu’da apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybeden kadının nişanlısı, cinayet şüphesiyle hakkında açılan davada beraat etti. Olay, 27 Şubat 2025 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 30 yaşındaki Eser Mumcuoğlu, sitede oturduğu apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından aynı evde ikamet eden ve olay sırasında birlikte alkol aldıkları tespit edilen Eser Mumcuoğlu’nun nişanlısı S.Ö., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanan S.Ö. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kadına karşı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. Davanın görülen karar duruşmasında tutuksuz yargılanan S.Ö. ve avukatı hazır bulundu. "Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim" Duruşmada son kez savunma yapan S.Ö., "Mütalaayı kabul etmiyoruz. Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim. Önceki beyanlarını tekrar ediyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi. Sanık S.Ö.’nün avukatı ise, "Eser, olay günü not bırakmıştır, intihar edeceğini belirtmiştir. Sosyal medya platformları üzerinden de sürekli ölümden bahsetmiştir. Ayrıca telefonu incelendiğinde öldükten sonra dahi nereye gömüleceğini, organlarının bağışlanmasını istediği görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bu şahsın intihara meyilli olduğu, bugün değilse bile yarın bir gün intihar etmesinin beklendiği dosyadaki delillerle sabittir. Dosyada müvekkilimizin cinayet işlediğine dair tek bir delil dahi yoktur. Dolayısıyla müvekkilimizin ’kadına karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğine dair başından itibaren dosyada tek bir delil dahi yoktur. Bu yüzden müvekkilimiz hakkında daha fazla mağduriyete sebebiyet vermemesi açısından derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir" Eser Mumcuoğlu’nun ailesinin avukatı ise, "Bu dosya sanığın geçtiğimiz celsede bahsettiği gibi basit bir intihar dosyası değildir. Psikolojik şiddete sürüklendiği ağır bir travma geçirmiştir. Eser’in daha öncesinde intihar girişimi olmuştur. Bunu yapmış olması psikolojik hasta olduğunu göstermez. S.Ö. baştan itibaren tutarsız ifadelerde bulunmuştur. Her ne kadar bir önceki celsede taleplerimiz reddedilmişse de dosyadaki deliller manipüle edilemez. Olay günü sabah başlayan tartışma, akşama kadar devam etmiştir. Akşam da Eser’in hazırladığı yemeği S.Ö. yememiştir. Eser, bunun üzerine ilaç içmiş ve bunu da nişanlısı görmüştür, duymuştur. Bu kadar yaşanan olayın içerisinde S.Ö., temizlik yaparak evdeki delilleri karartmıştır. Eser, S.Ö. ile 1,5 ay kadar beraberken ölmüştür. Eser’in paylaştığı notta ’her şeyden S.Ö. sorumludur’ yazmaktadır. Eser, S.Ö.’nün evinde ölmüştür. Buna da sağlıklı bir ilişki olmadığı bellidir. Olay gününe ait sanığın beyanları çelişkilidir. Komşusu, ‘ölmek istemiyorum’ şeklinde söz duyduğunu demiştir. Keşif istedik reddedildi, tekrardan istiyoruz. Psikolojik rapor alınmasını istiyoruz. Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir. Bu nedenlerle sanığın en üst seviyeden cezalandırılarak tutuklanmasını talep ederiz" şeklinde konuştu. Savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti S.Ö.’nün beraatına karar verdi.