SAĞLIK - 04 Aralık 2014 Perşembe 12:59

Saç Ekimi Kabus Olmasın

A
A
A
Saç Ekimi Kabus Olmasın

Günümüzde saç dökülmesi artık eskisi kadar korkulacak bir dert olmaktan çıktığını söyleyen Estetik,Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, “Çünkü saç ekimi sayesinde bu sorun ortadan kalkıyor.Yalnız saç ekimindeki kriterlere mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, saç ektirme kararının hayal kırıklığına dönüşmemesi için dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda uyardı. Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, “Türkiye, her ne kadar saç ekimi yaptırmak açısından bir cennet tabir edilse de bu bazen, yetersiz ve tecrübesiz bir ekiple sizin için bir cehenneme dönebilir” dedi.
Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, saç ekiminde dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şöyle sıraladı:
SAÇINIZ NEDEN DÖKÜLÜYOR ARAŞTIRIN
Kan ve sağlık testleri yaptırarak genetik saç dökülmenizin nedenini bulamazsınız; ancak demir, çinko eksikliği, hormonal dengesizlikler gibi saç kaybı nedenlerini ortaya koyabilirsiniz. Saç dökülmelerinin birçok nedeni vardır ve doğru nedeni bulmak, uygun terapi yöntemini seçmenize yardımcı olacaktır. Altta yatan sebep genetik dökülmeyse bunu tecrübeli bir saç ekim doktoru anlayabilir ve sizi ekime yönlendirebilir.
SAÇ EKİMİ OPERASYONUNA GERÇEKTEN UYGUN MUSUNUZ?
Saç ekimi öncesinde saç ekimi yapan cerrah tarafından muayene edilerek ve tıbbi hastalıklarınızı da doktorunuzla paylaşarak operasyonun sağlığınız açısından uygun olup olmadığını öğrenin. Her saç kaybı vakasında, saç ekimi yapılmalıdır diye bir kayıt yoktur. Erken dökülmelerin medikal tedaviyle önüne geçilebilir.
En fazla kaç greft (bir greft 1,2,3 ya da 4 saç kökü ihtiva eder) ektirme şansınız olduğunu bir uzman yardımıyla belirleyin.
Her insanın verici (donor) bölge denilen (saçın ense ve kulak üstü kısmında bulunan bölge) alanda kaç tane saç kökü var ya da operasyon sırasında kaç bin greft çıkarılabileceğini belirlemek önemli. Bu bölgeden cerrahların yaklaşık 3000-4000 greft arası alma şansı vardır. Dolayısıyla eğer saçlarım dökülürse ileride istediğim kadar seans yaptırabilirim düşüncesi yanlıştır. Ayrıca çoğu hastanın saç ekiminden sonra da mevcut olan kendi saçlarının dökülme olasılığı söz konusudur. Eğer ekilecek greft sayısı ve ekilecek alan konusunda yanlış kararlar verilirse, hasta hayal kırıklığına uğrayabilir.
MEVCUT VE EKİLEN SAÇLARINIZDAKİ “ŞOK KAYIP” RİSKİNİ SORUN
Saç ekimi operasyon sonucunda, deride yaşanan travmadan dolayı meydana gelebilecek kayıplar, ekilen saçlarda ilk zamanlarda görülebileceği gibi başarısız saç ekimleri sonrasında mevcut olan saçlarda da görülebilir. Genellikle erken yapılan saç ekimlerinde ya da hatalı yapılan ekimler sonrasında saç foliküllerine zarar verilebilir ve kişinin kendi saçları kayba uğrayabilir. Bunların tümünü önlemek için çok tecrübeli bir cerrahla ve ekiple çalışmak son derece önemlidir.
KANAMA RİSKİNİ ARTIRABİLECEK İLAÇLARDAN UZAK DURUN
Kanı sulandırıcı olabilen, aspirin ihtiva eden ilaçlar, ginko biloba, ginseng, sarımsak hapları, E vitamini gibi bazı ilaçların operasyon öncesi kesilmesi gerekir. Doktorunuzla konuşarak bu ilaçlar konusunda bilgi alınılmalıdır.
DOĞRU CERRAHI, DOKTORU VE HASTANEYİ BULUN
Saç ekimi, “saç ekim uzman”ları tarafından yapılamaz. Çünkü “saç ekim uzmanlığı” diye bir uzmanlık dalı yoktur. Saç ekiminde yardımcı personelin tecrübelendikten sonra kendisini bu şekilde sıfatlandırması gerçeği yansıtmaz. Saç ekimi, hemşireler ve diğer sağlık personeli tarafından hiçbir cerrah ya da doktor kontrolü olmaksızın yapılabilecek basit bir işlem değil, hayatınız boyu sizi etkileyecek bir operasyondur. Web sitelerinde doktor adı bulunmayan, bir hastane bünyesinde bir araya gelerek saç ekimi yapmaya çalışan tecrübesiz kişilerden uzak durun. Saç ekimi alanında Türkiye’nin önemli ülkelerden biri haline gelmesi, bu alana yönelen faaliyet ve kurumların sayısının da artmasına neden olmuştur. Seçtiğiniz cerrah ve kurumların yeterliği hakkında emin olun.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi Eskişehir’de Vali Hüseyin Aksoy’un başkanlığında gerçekleştirilen Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda alınması gerekli tedbirler ile yapılması gereken faaliyetler değerlendirildi. Eskişehir’de her çeşit bağımlılıkla mücadele konusunda yapılan çalışmalar, mücadelenin geldiği nokta ve alınması gereken tedbirler konusunda değerlendirmeler yapılacağını kaydeden Vali Hüseyin Aksoy, uyuşturucu, alkol, tütün gibi madde bağımlılıkları, kumar ve teknoloji bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılıklar ile mücadelenin sadece güvenlik güçlerimizle değil bütün kurumlarımızın katılımıyla kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti. Bağımlılık konusunun tüm toplumu doğrudan etkileyen bir nitelik taşıdığını belirten Vali Aksoy, "Başarılı sonuçlar elde edebilmek için topyekûn bir mücadele yürütülmesi gerekmektedir. Bu sebeple; Kurullarımız tarafından bağımlılık ile mücadele alanında yürütülecek çalışmalarda ihtiyaç duyulacak her türlü destek, yardım ve kolaylık ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sağlanmalı, alınan kararların uygulanmasında üstlenilen görev ve sorumluluklar özenle yerine getirilmelidir” dedi. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından il genelinde yapılan çalışmalar hakkında sunumlar yapıldı. Daha sonra uyuşturucuyla mücadelede mevcut durum, mevcut risk haritası, tespit edilen yeni gelişmeler, sorunlar ve alınması gerekli tedbir ve yapılması gereken faaliyetler görüşülerek sonrası için yapılacak çalışmalarla ilgili kararlar alındı.
Muğla Marinalarda tekne bağlama yıllık ücretlerine denizciler de tepki gösterdi Dünyanın ve Türkiye’nin en güzel koylarına sahip olan, turizmin gözbebeği Muğla’da deniz turizmi önemli bir yere sahip. Ancak milyonlarca lira değerindeki lüks teknelerin ve daha orta sınıf teknelerin sahipleri, artan marina bağlama ücretlerinden şikayetçi. Tekne sahipleri, “Başka ülkelerde çok daha uygun fiyatlarla hizmet alabiliyoruz. Türkiye’de bir çözüm bulunması gerekiyor” diyerek tepkilerini dile getirdi. Marmaris ve çevresinde, özel ve kamuya ait küçüklü büyüklü 10’dan fazla marina bulunuyor. Tekne bağlama ücretleri, teknelerin boyutlarına ve denizde kapladıkları alana göre hesaplanıyor. Ancak edinilen bilgilere göre, günlük bağlama ücretleri en düşük 5 bin liradan başlıyor. Elektrik ve su gibi giderler bu rakamlara dahil olmadığı için toplam maliyetler daha da artıyor. Sadece milyonerlerin değil, hayali denizde yaşamak olan kendilerine ev, araba almadan tekne alan ve emekli maaşları ile geçinmeye çalışan deniz sevdalılarının da tepkisine neden olan bağlama ücretlerinin yıllık milyon liraları aşan fiyatları sektörde en çok konuşulan konuları arasında yer alıyor. "Taban ve tavan fiyat uygulaması getirilmeli" Yelken eğitmeni ve yat sahibi Atilla Gökova, “Şu an Türkiye’deki marina fiyatlarını, dünyanın en pahalı marinası olan Monako ile kıyasladığımızda bile daha yüksek seviyede. Belediye ve özel sektör marinalarında fiyat serbestliği kontrolsüz şekilde artmış durumda. Devlete ait marinaların da bu fiyat bandına gelmesi amatör denizciliği bitiriyor. Örneğin, benim yarıştığım teknenin değeri 3 milyon TL. Ancak yıllık marina bağlama ücreti 800 bin TL’ye ulaştı. Devletin müdahale ederek taban ve tavan fiyat uygulaması getirmesini bekliyoruz" dedi. “Fiyatlar kontrolden çıkmış durumda” Bağlama ücretlerinin teknelerin denizde kapladığı metrekareye göre belirlendiği belirtilirken Atilla Gökova, “Bizim gibi küçük bütçeli tekneler, yüksek maliyetler nedeniyle zorlanırken, büyük iş insanlarının tekneleri bile bu fiyatlardan dolayı Yunanistan veya Avrupa’ya gidiyor. Bu durum, Türkiye’nin marinacılık sektörüne zarar veriyor ve devletin vergi kaybına neden oluyor” şeklinde konuştu. “Yüksek ücretlere rağmen marinalarda sıra bekleniyor” Marinalarda yüksek fiyatlara rağmen sıra beklenildiği yönündeki iddialara da yanıt veren Atilla Gökova bu durumun sebebi ile ilgili, “Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Rus tekneleri Türkiye’ye akın etti. Türk tekne sahipleri marinadan çıkarılmaya çalışılıyor. Sebeplerini biliyoruz ama maalesef konuşamıyoruz. Bu durum, yerli amatör denizcilere büyük zorluk çıkarıyor” ifadelerini kullandı. “Marinamı terk etmek zorunda kaldım” Bir başka tekne sahibi Tunca Çalışkan ise uzun yıllar bağlama yaptığı marinasını fiyatlar nedeniyle terk ettiğini belirterek “Yaklaşık 7 yıl önce, 5 bin Euro’ya teknemi bağlayabiliyordum. Şimdi ise 12 metrelik teknem için 17 bin Euro artı KDV gibi fahiş bir fiyat talep edildi. Artışlar çok ani ve kontrolsüz. Özellikle genç denizciler ve yelken okulları bu maliyetler karşısında ayakta kalamıyor” dedi. Denizciler artan marina ücretlerinin amatör denizcilik ve deniz sporlarını olumsuz etkilediğini belirterek, devletin fiyatları denetlemesini ve sektöre yönelik destek sağlamasını talep ediyor.