GENEL - 08 Nisan 2012 Pazar 17:16

HAMİLELİKTE AMNİYOSENTEZ TESTİ RİSKİ

A
A
A
HAMİLELİKTE AMNİYOSENTEZ TESTİ RİSKİ

İstanbul`da bir annenin ve 4 aylık bebeğinin ölümüyle gündeme gelen amniyosentez testini değerlendiren Prof. Faruk Buyru, "Amniyosentezde riskin sıfır olduğunu söylemek mümkün değil" dedi.
Bebeğin etrafındaki sıvının şırınga yardımı ile alınarak genetik olarak inlenmesi anlamına gelen amniyosentez test ile bebekte Down sendromu ve kromozomlarında bir bozukluk olup olmadığı yüzde yüze yakın bir oranda belirleniyor. İstanbul`da bir anne ve bebeğinin ölümüyle gündemen gelen testi değerlendiren İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Faruk Buyru, amniyosentezin gerekli durumlarda mutlaka yapılması, aileye önerilmesi gereken bir test
olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Faruk Buyru, ``Tarama testleri, ikili test; hamileliğin 11-14. haftalarında; üçlü test ve dörtlü test ise 16-20. haftalarında yapılıyor. Bu testler yüzde 80-85 arasında doğruluğu olan, yüzde 15-20 arasında yanılma payı olabilen testlerdir. Bu testler yapılıp, risk yüksek çıkarsa amniosentez öneriyoruz. Çünkü amniyosentez ile yüzde yüze yakın sonuç almak mümkün. Aynı durumda bebekte kromozom bozukluğu olup olmadığı da yüzde yüz belirlenebiliyor`` diye konuştu.
Önemli bir ayrıntıya dikkat çeken Prof. Faruk Buyru, "Hem ikili test, hem de üçlü test veya dörtlü test yapılması anne adayında amniyosentez yapılma ihtimalini artırıyor. Gereksiz amniyosentez yapılmasına da yol açabiliyor. Doğrusu bu testlerden birini yapmak, ikili test yaptıysanız 3`lü ya da 4`lü teste gerek yok. Ya da üçlü dörtlü test yaptıysanız ikili test daha erken yapıldığı için onu yapmamış olmanız beklenir. Hem ikili test hem üçlü ya da dörtlü testi birlikte yaptığınız taktirde amniosentez
gerekliliği biraz daha artıyor. Gereksiz girişim de buna bağlı olarak yapılabiliyor" şeklinde konuştu.
Amniosentezin riskinin sıfır olmadığının altını çizen Prof. Dr. Buyru, "İğne batırılması gibi bir girişim amniosentez. Her ne kadar kolay bir işlem gibi görünse de bu işlemlerin bir riski var. Riskin sıfır olduğunu söylemek mümkün değil. Kan testlerinin ikili test olsun, üçlü test olsun anne ve bebek açısından bir riski yok. Buna mukabil güvenilirlik oranı yüzde yüz değil. Ama amniosentez yüzde yüz sonuç veren bir test. Anne açısından da bebek açısından da çok sık görülmese de bir takım komplikasyonları,
riskleri olabiliyor. 200`de bir civarında erken doğum ya da düşüğe neden olabiliyor. Enfeksiyon kapabilir anne, su kesesi açılabilir, bütün bunların sonucunda hiç beklenmeyen istenmeyen gebelik düşükle sonuçlanabilir. Bu bebek açısından olumsuz sonuç. Anne açısından olumsuz sonuç, çok çok nadiren görülür" dedi.
Türkiye`de şu ana kadar amniosentez yapılan vakalardan 5`inde ölümünün görüldüğünü belirten Prof. Faruk Buyru, ölüme yol açan nedenin net olmadığını belirterek, "Enfeksiyon bir neden olabilir, kanama neden olabilir,ya da bebeğin etrafındaki amniyos sıvısının annenin kanına karışması annede bu tür ölümcül bir rahatsızlığa yol açabilir. Bunun görülme sıklığı çok fazla değil. 50 binde bir karşılaşabiliyorsunuz. Sonuçta risk sıfır da değil. 50 binde bir de olsa herkesin başına gelebilecek bir problem" dedi.
Bu durumda ailelere büyük sorumluluk düştüğünü belirten Prof. Dr Faruk Buyru, ``Bir yanda çok istenen kıymetli bir bebek var, kimse anormal bir bebeği doğurmak istemez, anormal bebek ihtimalini en aza indirmek diğer yandan yapılacak işleme bağlı, bebeği kaybetmek söz konusu. Burada işlemin yararını zararını ya da bebekte olabilecek anormalliği tartıp ona göre kararı ailenin vermesi en doğrusu" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Uzmanlardan, çocukları enfeksiyonlardan korumak için hijyen uyarısı Kış aylarının gelmesiyle birlikte özellikle çocuklarda grip, nezle ve bronşit vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar, çocukların gribal hastalıklardan korumak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte Şanlıurfa’da artan grip, nezle ve bronşit vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Şanlıurfa’da özellikle de çocuklarda bu tür gribal hastalıkların arttığına dikkat çeken uzmanlar, soğuk hava şartları ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi, çocuklarda enfeksiyon vakalarının yükselmesine neden olduğunu vurguladı. Kış aylarında çocukların bağışıklık sisteminin zayıfladığına dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Aydın Bozkaya, ailelere C vitamini ve taze sebze ile meyve gibi ürünlerin sık sık tüketilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Bozkaya, "Çocuklar kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanamadığı için bu nedenle D vitamini takviyesi, C vitamini ve taze sebze ile meyve tüketiminin artırılması gerekiyor. Bağışıklığı düşen çocuklar enfeksiyonlara daha hızlı yakalanıyor. Düzenli uyku, bol sıvı tüketimi, dengeli beslenme ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi hastalıklardan korunmada büyük önem taşıyor. Çocuklarda ateş, öksürük ve halsizlik gibi belirtiler görüldüğünde zaman kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşlarına başvurulmalı" dedi.
Bursa Nilüfer’de yeni yıl coşkusu başladı Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği "Nilüfer Yeni Yıl Festivali" yoğun ilgi ile açıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tüm Nilüferlileri ay sonuna kadar devam edecek etkinliğe davet etti. Nilüfer’de yeni yıl heyecanı, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da rengarenk etkinliklerle başladı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önündeki Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan "Nilüfer Yeni Yıl Festivali", her yaştan vatandaşa hitap eden zengin içeriğiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Alanda kurulan buz pateni pisti çocukların ve gençlerin gözdesi olurken; yemek ve alışveriş stantları da festival ziyaretçilerine keyifli bir mola imkanı sunuyor. Ay sonuna kadar sürecek olan festivalde sadece alışveriş değil, sanat ve eğlence de ön planda yer alacak. Sihirbaz gösterilerinden köpük partilerine, baloncuk ve ışıklı görsel performanslara kadar pek çok etkinlik, meydandaki coşkuyu yükseltecek. "Umutlarımızı birlikte büyüteceğiz" Festival alanını gezerek, esnafla ve vatandaşlarla bir araya gelen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, alanı dolduran kalabalığa da hitap etti. Başkan Özdemir, dayanışmanın önemini vurgulayarak, "Yeni yıl, yeni umutlar demektir. Yeni başlangıçlar, yeni fırsatlar demektir. Zorlukları geride bırakmak, geleceğe umutla bakmak demektir. Biz de bu festivalde bir araya gelerek, umudu birlikte büyüteceğiz. Çünkü Nilüfer, bir yaşam kültürüdür. Biz, sanatı, kültürü, dayanışmayı önemseyen bir aileyiz. Bu festivalde de bu aile ruhunu yaşayacağız. Tüm Nilüferlileri festivalimize bekliyoruz" dedi. Müzik ziyafeti Festivalin ilk gün etkinlikleri, İstanbul Girls Band grubunun enerjik sahne performansıyla taçlandı. Sevilen parçaları kendilerine özgü tarzlarıyla yorumlayan grup, dinleyicilere keyifli bir gece yaşattı. Soğuk havaya rağmen meydanı dolduran vatandaşlar, şarkılara hep birlikte eşlik etti.