KÜLTÜR SANAT - 18 Temmuz 2024 Perşembe 14:48

100 yılın ardından ziyaret açılacak Yıldız Sarayı’nın hazin hikayesi

A
A
A

Osmanlı Cihan Devleti’nin son sarayı olan Yıldız Sarayı’nda 6 yıldır devam eden restorasyon çalışmaları tamamlandı. 100 yılın ardından kapılarını ilk kez ziyaretçilere açacak olan saray hakkında bilgi veren İstanbul Topkapı Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Pazan, “Sultan 2. Abdülhamid 27 Nisan 1909 yılında tahttan indirildiğinde, arzu edilmeyen olaylar meydana geldi. Selanik’ten gelen Hareket Ordusu’nun yanındaki çok sayıda Bulgar, Sırp, Arnavut komiteciler ve çapulcular hengameyi fırsat bilerek Yıldız Sarayı’nı yağmaladı. Sultan 2. Abdülhamit Han’ın özel eşyaları, koleksiyonu, kıymetli mücevherler Yıldız Sarayı baskınında yağmalandı“ dedi.

Osmanlı Cihan Devleti’nin son sarayı olan Yıldız Sarayı, Sultan 3. Selim tarafından annesi Mihrişah Sultan için yaptırıldı. Saray asıl önemini ise Sultan 2. Abdülhamid döneminde kazandı. Sultan 2. Abdülhamid, 30 yıl boyunca devleti Yıldız Sarayı’ndan yönetti ve ikametgah olarak kullandı. Yıldız Sarayı kompleksi, Sultan 2. Abdülhamid’in 1909’da tahttan indirilmesiyle önemini yitirdi. 33 yılın ardından Sultan 2. Abdülhamid’in tahttan indirilmesini fırsat bilen Selanik’ten gelen Hareket Ordusu’nun içindeki kişiler tarafından Yıldız Sarayı yağmalandı. Kuşhanedeki papağanlar ve Sultan Abdülhamid’e hediye edilen silahlar paylaşıldı. Öte yandan, altından yapılan saltanat arabasını da parçaladıkları öğrenildi. Abdülhamit Han’ın özel eşyaları ve koleksiyonu Yıldız Sarayı baskınında yağmalanarak kıymetli mücevherler saraydan çalındı. Son Osmanlı padişahı Sultan 6. Mehmed Vahdeddin döneminde de saray bir süre kullanırken, 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla kapılarını tümüyle dış dünyaya kapattı.

100 yılın ardından ziyaret açılacak Yıldız Sarayı’nın hazin hikayesi

Yıldız Sarayı’nda ‘Milli Saraylar’ dönemi

Yıldız Sarayı, 1924’te Erkan-ı Harbiye Mektebi’ne tahsis edildi ve 1946’dan itibaren uzunca dönem "Harp Akademileri" olarak kullanıldı. Kültür Bakanlığı çatısı altında 1978’de hizmet veren kompleks, 2015’te Cumhurbaşkanlığına bağlandı. Milli Saraylara 2018’de devredilen saray, aynı yıl restorasyona alındı. Tarihte derin izler bırakan olayların tanığı olan Yıldız Sarayı’nda, 6 yıldır devam eden restorasyon çalışmaları tamamlandı. Sultan 3. Selim zamanında yaptırılan ve Sultan 2. Abdülhamid zamanında genişletilerek devlet sarayı haline getirilen Yıldız Sarayı tamamlanan restorasyonun ardından ziyaretçilere açılıyor. 100 yılın ardından “Büyük Mabeyn Köşkü" , "Çit Kasrı", "Küçük Mabeyn Köşkü" ve "Harem Dairesi" başta olmak üzere birçok yapı, tarihinde ilk kez ziyaretçiyle buluşacak. Saray, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 19 Temmuz Cuma günü müze olarak açılacak.

100 yılın ardından ziyaret açılacak Yıldız Sarayı’nın hazin hikayesi

“Yıldız Sarayı, Osmanlı Cihan Devleti’nin idare edildiği en son saraydır”

Yıldız Sarayı’nın tarihini anlatan İstanbul Topkapı Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Pazan,“Yıldız Sarayı’nın en dış bölümündeki Yıldız Camii’nin önündeyiz. 6 yıldır restorasyon nedeniyle kapalı olan Yıldız Sarayı’nın, Cuma günü belli bölümleri ve daha önce ziyarete açık olmayan bölümleri halka açık hale gelecek. Halkımız, Yıldız Sarayı’nı ziyaret edebilecek. Yıldız Sarayı, Osmanlı Cihan Devleti’nin idare edildiği en son saraydır. Sultan 2. Abdülhamid 33 yıllık saltanatı süresince, 30 yıl Osmanlı Devleti’ni burada idare etmiştir. Devletin burada idare edilmesinin şöyle bir özelliği var; Yıldız Sarayı ön plana çıktı. Sadrazam yani Bab-ı Ali dediğimiz Osmanlı Hükümeti ikinci planda kaldı. O bakımdan Sultan 2. Abdülhamid’i mutlakıyet idaresiyle yönetti diye tenkit ederler. 30 yıl bu şekilde davranmıştır. Önce Dolmabahçe Sarayı’nda ikamet etti. Daha sonra burayı yaptırdı. Hatta önünde bulunduğumuz Yıldız Camii’nin o zaman ismi Hamidiye Camii’ydi. Yaptırdıktan sonra 22 yıl Cuma namazını burada kılmıştır” ifadelerini kullandı.

“Sultan Abdülhamid döneminde en geniş hali olan 500 bin metrekareye ulaştı”

Yıldız Sarayı’nın çok büyük bir kompleks olduğunu belirten Pazan, “Tarihi de Kanuni Sultan Süleyman zamanına ulaşır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde padişahın avlandığı bölgelerden birisidir. İstanbul’un çok çeşitli yerlerinde padişahın avlanması için korular vardı. Sultan 1. Ahmet zamanında burası resmi olarak has bahçeler arasına dahil edildi. Yine İstanbul’da padişahların gezinti yaptıkları has bahçeler vardı. 18. yüzyılın başlarında ise Sultan 3. Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan için buraya bir köşk yaptırdı. Sultan 2. Mahmut tarafından Sultan Abdülmecid’in annesi Bezmialem Valide Sultan için bir köşk daha yapıldı. Sultan Abdülmecid köşkü tamir etti, yenileştirdi. Rivayete göre, Yıldız Hanım isimli bir gözdesini oraya yerleştirmişti. Yıldız ismi o köşkten geliyor. Daha sonraki dönemlerde yerleşim yeri olarak pek kullanılmadı. Sahildeki sarayların arka planında bir koru olarak kaldı. Sultan 2. Abdülhamid tahta geçtikten sonra Dolmabahçe Sarayı’nda kalmayı arzu etmedi. Yıldız Sarayı’nı tercih etti ve 30 yıl burada ikamet etti. Bu bölge en geniş hali olan 500 dönüme Sultan Abdülhamid döneminde ulaştı. Yüzden fazla köşk, kasır, mutfak, her türlü müştemilat, çok çeşitli binalar bir anda yapılmamıştır. Dolmabahçe, Beylerbeyi Saraylarından farkı, Topkapı Sarayı gibi Türk usulü ve zaman içinde genişleyen bir yapıya sahiptir. Sultan Abdülaziz Malta Köşkü, Çadır Köşkü ve Şale Köşkü’nü yaptırmıştır. Sultan 2. Abdülhamid döneminde diğer bölümler peyderpey ilave edilmiştir. Bu binaların dışında büyük bir koru alanı var. Şu an halka açık Yıldız Parkı olarak geçiyor” şeklinde konuştu.

“Sultan 2. Abdülhamid tahttan indirildiğinde arzu edilmeyen olaylar meydana geldi”

Yıldız Sarayı’nın tarih boyunca bazı olumsuz vakalara da şahit olduğunu dile getiren İbrahim Pazan, “Sultan 2. Abdülhamid 27 Nisan 1909 yılında tahttan indirilirken, arzu edilmeyen olaylar meydana geldi. Selanik’ten gelen Hareket Ordusu dediğimiz düzenli birliklerin yanında çok sayıda Bulgar, Sırp, Arnavut komitecilerin, çapulcuların oluşturduğu bir güruh da geldi. 33 yıl sonra bir padişah tahttan indirildi. O hengamede bir takım yağmacılık olayının olduğu kayıtlarda var. Ancak kütüphane kurtarılmış. Hayvanat bahçesinde kuşhanedeki papağanları bile çapulcular paylaşmış. Silah müzesindeki çok değerli, padişaha hediye edilen silahları kapışmışlar. Altın saltanat arabasını bile parçalayıp götürdükleri söyleniyor. Sultan Abdülhamit Han’ın özel eşyaları ve koleksiyonu Yıldız Sarayı baskınında yağmalanarak kıymetli mücevherler saraydan çalındı. Padişah tahttan indirildikten sonra burası hükümet merkezi olmaktan çıktı. Yıldız Sarayı’nın eşyaları çok çeşitli yerlere dağıldı. Halkımız 30 sene Osmanlı Devleti’nin idare edildiği son saray manzumesinin görülmemiş yerlerini görecekler” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsunspor’dan "bahis" soruşturması açıklaması Samsunspor maçı ile alakalı olarak, "Ne kulüp olarak ne yöneticiler ne de oyuncularımız bazında böyle bir soruşturmaya söz konusu olan taraf değiliz. Kaldı ki dikkatlice incelendiğinde görülecek ki o maçın içerisinde bahis oynayan ve kazanan 6 kişinin üzerinden yürütülen bir soruşturma" dedi. Son bahis soruşturmasında incelemeye alınan Kasımpaşa-Samsunspor maçı hakkında açıklamalarda bulunan Veysel Bilen, "Dün başlatılan yeni bahis soruşturması kapsamında geçen sezon oynanan Kasımpaşa-Samsunspor maçı da bu bağlamda bahis oynayanlar açısından dikkate alınan ve bu soruşturma kapsamına giren bir konu oldu. Samsunspor kulübümüzle ilgili olarak asla ve kata bu soruşturmanın bir tarafında biz yokuz. Onu net söylüyorum. Ne kulüp olarak ne de yöneticiler bazında ne de oyuncularımız bazında böyle bir soruşturmaya söz konusu olan taraf değiliz. Kaldı ki dikkatlice incelendiğinde görülecek ki o maçın içerisinde bahis oynayan ve kazanan 6 kişinin üzerinden yürütülen bir soruşturma bu" diye konuştu. "Açılmış ve açılacak her davada alnımız ak, yüzümüz pek" Yasalara ve hukuka bağlı bir kulüp olduklarına değinen Veysel Bilen, "Maalesef bazı basın yayın kuruluşlarında ve organlarında Samsunspor da bu olayın içerisindeymiş gibi yapılan yorumlar, haksız ve mesnetsiz bir biçimde başkanımızın isminin zikredilmiş olması gerçekten kelimelerle ifade edilmeyecek kadar yanlış bir davranış. Samsunspor olarak her dönem yasalara bağlı, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu inancımızı sonuna kadar sürdürerek açılmış ve açılacak her türlü soruşturmada ve davada alnımız ak, yüzümüz pak şekilde devletimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Ederiz de. Bu konuda başkanımızın kesin talimatı, bugün değil ilk şirketleştiğimiz günde verilmiştir. Asla ve kata ‘Biz ne Türkiye Futbol Federasyonu’nun talimatlarına ne yasalara ne kanunlara ne yönetmeliklere aykırı bir işlemin içinde olmayacağız. Devlete bir kuruş borcumuz olmayacak.’ Çok şükür bugün devlete bir kuruş borcu olmayan ve bugüne kadar da hakkımızda en ufak bir şüphe dahi uyanmamış bir kulübüz. Ama bizim bu tertemiz mazimize ve bugünkü şartlarda futbolun içinde bu kadar temiz kalmaya çalışmamıza rağmen belli çevreler, başkanımızın iş hayatını dahi olayın içine katmaya çalışıp suyu bulandırmak istiyorlar. Hukuksal olarak biz bu konuda üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu hukuki merciler nezdinde talep ettik. Zaten dosyada gizlilik var. Gizlilik kararı olduğu için biz de taraf olmadığımızdan herhangi bir bilgi sahibi değiliz. Ama istenildiği takdirde her türlü desteği vereceğimizi hem beyan ettik hem de yazılı olarak başvurduk" şeklinde konuştu. "Thomas Reis ile bu sezon da önümüzdeki sezonlarda da devam edeceğiz" Teknik Direktör Thomas Reis’in, "Henüz anlaşma sağlamadık" yönündeki açıklamalarına da değinen Bilen, "Her şey kâğıdın üstünde yazılı imzayla değil. Birincisi, gönül imzası var mı? Huzurlu bir ortam var mı? Çalışıyor mu? Bugün buradayız, yarın hiçbirimiz burada olmayabiliriz. Başkanımızın ifade ettiği gibi biz Thomas Reis ile bu sene de önümüzdeki sezonlarda da devam edeceğiz. Hocanın da buna bir itirazı yok. Hocanın söylediği orada şu; bir kontrata imza attınız mı şeklinde bir algılama olduğu için, yoksa kendisi sonradan düzeltti. ‘Benim burada bir mutsuzluğum yok, ben burada mutluyum, kalbimle gönül bağım var, devam edeceğim’ diye. Günü geldiği zaman da başkanımızın yoğun trafiği nedeniyle o imza töreni gerçekleşmedi. Yoksa onun ötesinde bir sorun yok" ifadelerini kullandı.
Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi’ne ziyaretçi akını Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş gününün kutlandığı hafta boyunca ziyaretçi akınına uğradı. Tarihle sanatı başarıyla harmanlayan, Fransız işgaline karşı verilen destansı Antep Direnişi’ni tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, 25 Aralık Kurtuluş Günü dolayısıyla 5 gün boyunca toplam 10 bin ziyaretçiyi ağırladı. Millî Mücadele ruhunu gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş destanını panoramik anlatım, etkileyici görsel efektler ve tarihî canlandırmalarla sunarak büyük ilgi görüyor. Özellikle öğrenciler, aileler ve tarih meraklılarının yoğun ilgi gösterdiği müze, ziyaretçilerine hem duygusal hem de öğretici bir deneyim yaşatıyor. Bu yönüyle kentin kültürel ve tarihî hafızasına önemli katkılar sağlıyor. Resim çalışmaları, ünlü Rus ressam Alexander Samsanov tarafından 4 yıl süren bir çalışmayla tamamlanan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi’nde, 14 yağlı boya tablo, 3 diorama ve 13 metre yüksekliğinde, 122 metre uzunluğunda, 1.586 metrekarelik alana sahip, tuval ağırlığı 2.379 kilogram olan yağlı boya panoramik resimler yer alıyor. Müzede sergilenen eserlerin önemli bir bölümü ise Antep Harbi şehit ve gazi yakınları tarafından bağışlandı.
Bursa BURTOM Sağlık Grubu 2026 rotasını belirledi BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2026 stratejik planında öncelikli gündem maddesinin sağlık turizmi olacağını belirterek, uluslararası hasta departmanının kapasitesinin artırılmasının hedeflendiğini, ayrıca demografik değişimleri dikkate alarak, yaşlı bakım ve geriatri alanındaki entegre tesis yatırımları için fizibilite çalışmaları sürdüreceklerini söyledi. Küplü, 10 yıllık projeksiyonda ise BURTOM’u, konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri üreten, teknolojiyi merkeze alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Başta Bursa olmak üzere yaklaşık 15 ildeki tıbbi görüntüleme ve tanı merkezleri, tıp merkezleri ve diğer sağlık birimleriyle ayda 200 bini aşkın kişiye hizmet veren BURTOM Sağlık Grubu, 2025 yılını kurumsal yapısını güçlendirdiği, hizmet standardını yükselttiği ve operasyonel verimliliğini maksimuma taşıdığı bir "konsolidasyon dönemi" olarak tamamlarken, 2026 yılında verimlilik esaslı bir büyüme stratejisi izleyerek, tüm paydaşlar için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonunu kararlılıkla sürdürecek. BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2025 performansını ve 2026 vizyonunu değerlendirirken, hem kurumun hem de Türkiye sağlık sektörünün geleceğine dair mesajlar verdi. 2025 kurumsal sürdürülebilirliğin pekiştiği yıl 2025’in BURTOM için özel bir anlam taşıdığını belirten Serdar Küplü, 30. yılın yalnızca geçmiş başarıların kutlandığı bir dönem olmadığını vurgulayarak, "Bu yılı, kurumsal yapının güçlendirildiği, hizmet kalitesinin standardize edildiği ve operasyonel verimliliğin en üst seviyeye taşındığı stratejik bir dönem olarak ele aldık. Hedeflerimize ulaştığımız ve kurumsal sürdürülebilirliğimizi pekiştirdiğimiz bir yıl oldu" dedi. Aylık 200 bin kişiyi aşan hasta trafiğinin ciddi bir yönetim ve altyapı gerektirdiğini belirten Küplü, 2025’te sadece tedavi edici hizmetlerde değil, koruyucu sağlık ve erken tanı alanlarında da talebin hızla arttığını, bu nedenle teknolojik altyapı ve insan kaynağının eş zamanlı güçlendirildiğini ifade etti. Dijital dönüşüm ve insan kaynağında yeni seviye BURTOM’un 30. yıl kapsamında yalnızca teknolojik modernizasyon değil, insan kaynağının gelişimine yönelik de önemli adımlar attığını, dijital dönüşüm yatırımlarını, kurumsal eğitim ve gelişim programlarıyla birlikte yürüttüklerini belirten Serdar Küplü, "Personelimizin yetkinliklerini artıran eğitim programları, şeffaf yönetim yaklaşımı ve adil performans sistemi; kurumsal aidiyeti güçlendiren en önemli unsurlar. Bu sayede personel devir hızımız sektör ortalamasının altında seyrediyor"ifadelerini kullandı Küplü, yaşanan zorlu ekonomik şartlarda büyümeyi sürdürebilen BURTOM’un başarısının arkasında finansal disiplin, rasyonel yönetim ve orta-uzun vadeli stratejik planlama bulunduğunu, mevcut konjonktürde kısa vadeli çözümler yerine sürdürülebilir planlamaya bağlı kaldıklarını ve verimliliği artıran alanlara odaklandıklarını vurguladı. 2026 sağlık turizminde hamle ve yaşlı bakımında yeni yatırımlar BURTOM’un 2026 yatırım programında önceliği sağlık turizminin oluşturduğunu bildiren Küplü, uluslararası hasta departmanının kapasitesini artıracaklarını belirterek şunları söyledi: "Sağlık turizmi bizim için stratejik bir büyüme alanı. 2026’da bu alanda daha büyük bir uluslararası erişim hedefliyoruz. Ayrıca, demografik değişimleri dikkate alarak yaşlı bakım merkezleri ve geriatri odaklı entegre tesisler için de fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz." Yeni merkezler ve kapasite artışı gündemde BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü açıklamasında, yaklaşık 15 ilde faaliyet gösteren grubun 2026’da büyüme stratejisinin "verimlilik esaslı genişleme" üzerine kurulu olduğunu, mevcut merkezlerde teknolojik donanım ve hizmet kapasitesinin artırılmasının öncelikli hedef olarak belirlendiğini, bunun yanı sıra stratejiyle uyumlu yeni lokasyon yatırımlarının da gündemde olduğunu aktardı. Küplü, 850 kişilik kadrosu bulunan BURTOM’un, 2026’da istihdam politikasını nitelikli ve yetkinlik bazlı bir yaklaşımla yöneteceğini dile getirerek, "Sayısal büyümeden ziyade, spesifik uzmanlık alanlarında nitelikli sağlık profesyonellerinin organizasyonumuza katılmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Küplü, "30 yıllık kurumsal hafızamızla, etik değerlerden ödün vermeden hizmet üretmeye devam edeceğiz. Tüm paydaşlarımız için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonumuzu kararlılıkla sürdüreceği" dedi. Gelecek 10 yılın vizyonu, entegre sağlık ekosistemi BURTOM’un 10 yıllık projeksiyonuna ilişkin bilgi de veren Küplü, BURTOM’u konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri geliştiren, teknolojiyi merkezine alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Sağlık sektörüne yönelik değerlendirmede de bulunan Küplü, 2025’i Türkiye sağlık sektörü açısından "Sürdürülebilirlik Sınavı" olarak tanımladı. Medikal enflasyonun sektörün en önemli sorunu olduğunun altını çizerek, 2026 için öne çıkan riskler arasında nitelikli insan kaynağı kıtlığı, artan işgücü maliyetleri ve döviz dalgalanmalarına bağlı medikal gider risklerinin olduğunu anlattı. Bunlara rağmen 2026’nın Türkiye için tarihi bir fırsat barındırdığını da vurgulayan Serdar Küplü, "Sağlık turizminde artık giriş seviyesi işlemlerden kompleks tedavilere geçiyoruz. Türkiye, 2026’da ‘ucuz alternatif’ değil, ‘kaliteli sağlık merkezi’ olarak konumlanabilir" diye konuştu.
Kayseri Büyükşehirin karla mücadele ekipleri tam kadro sahada Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kentte etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte Kayseri genelinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına merkez ve ilçelerde toplam 156 araç ve 421 personel ile kar küreme ve temizleme çalışmalarını yürütüyor. Büyükşehir Belediyesi, Kayseri ve çevresinde etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte yağış öncesi aldığı tedbirler kapsamında anında karla mücadele çalışmalarına başladı. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, sorumluluk alanında bulunan 598 kırsal mahalle yolunda, toplam 3 bin 477 kilometrelik yol ağında 148 personel ve 85 araç ile karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri; greyder, kar küreme, yükleyici ve tuzlama araçlarıyla özellikle yüksek kesimler, ulaşımı zor bölgeler ve kritik güzergâhlarda 7 gün 24 saat esasına göre görev yapıyor. Kar yağışının başladığı andan itibaren mahalle yolları ve bağlantı yollarında hızlı ve etkin bir şekilde başlayan müdahale hummalı şekilde sürüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekiplerince ayrıca, muhtarlar ve ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanarak, kırsal mahallelerde ulaşımın kesintisiz sürdürülmesi hedefleniyor. Fen İşleri Daire Başkanlığı ise kent merkezinde ulaşımda herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için 201 personel ve 71 araçla karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Öte yanda Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler de Cumhuriyet Meydanı, çarşı içi, Hunat bölgesi, balıkçılar önü, millet bahçesi ve çevresi, valilik, Seyyid Burhaneddin Mezarlığı ve çevresi, raylı sistem hattı yaya geçitleri, Erciyes dağı mıntıka bölgesi ve Mustafa Kemal Paşa Bulvarı yürüyüş yollarında 72 personel ile kar temizleme çalışması yapıyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, karla mücadele ekiplerinin, kar yağışının başlamasıyla kent genelinde yaşanması muhtemel herhangi bir olumsuzluğa fırsat vermemek adına teyakkuz halinde olduğunu ve alınan tedbirler kapsamında ekiplerin günün ilk saatlerinde etkisini göstermeye başlayan kar yağışı ile birlikte anında çalışmalara başladığını kaydetti. Başkan Büyükkılıç, "Bereket olarak nitelendirdiğimiz kar yağışında hemşehrileirmizin güvenliği ve ulaşımda sorun yaşanmaması için tüm ekiplerimiz sahada ve her türlü duruma hazırlıklıyız" dedi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, karla mücadele çalışmalarında koordineli bir şekilde hareket ederek, olumsuz hava şartlarının şehre etkilerini en aza indirmeyi amaçlıyor.
Sivas Trendyol 1. Lig: Özbelsan Sivasspor: 2 - Bandırmaspor: 0 Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında Özbelsan Sivasspor, evinde karşılaştığı Bandırmaspor’u 2-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar 3. dakikada sağ kanatta topla buluşan Kamil Fidan, pasını Murat Paluli’ye aktardı. Murat Paluli, topu düzelterek sert vuruşunda kaleciyi geçemedi. 71. dakikada ceza sahası içine ilerleyen Murat Paluli, topu kale alanındaki Bekir Böke’ye aktardı. Hızlı giden topa kayarak vuruş yapan Bekir Böke, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0 78. dakikada Cihat Çelik’in pasında savunma arkasına sarkan Ethemi’nin ceza sahası içinde rakibini çalımlayarak yaptığı vuruşta meşin yuvarlak ağlara gitti 2-0 Hakemler: Erdem Mertoğlu, Selahattin Altay, Kerem Kalkan Sivasspor: Göktuğ Bakırbaş, Murat Paluli, Okan Erdoğan, Özkan Yiğiter (Avramovski dk. 65), Emirhan Başyiğit, Uğur Çiftçi, Kamil Fidan, Charisis, Cihat Çelik, Ethemi (Kimpioka dk. 90), Badji (Bekir Böke dk. 65) Yedekler: Yiğit Baynazoğlu, Mehmet Albayrak, Malle, Feyzi Yıldırım, Mehmet Talha Şeker, Çağlayan Menderes, Savaş Ala Teknik Direktör: Mehmet Altıparmak Bandırmaspor: Arda Özçimen, Tolga Kalender, Atınç Nukan, Enes Aydın (Muhammed Gümüşkaya dk. 76), Rahmetullah Berişbek, Hikmet Çiftçi, Bacuna (Enes Çinemre dk. 86), Mücahit Albayrak, Topalli (Emirhan Acar dk. 63), Tanque (Samake dk. 76), Kehinde (N’dongala dk.63) Yedekler: Akın Alkan, Yiğit Zorluer, Cem Türkmen, Yusuf Can Esendemir Teknik Direktör: Mustafa Gürsel Goller: Bekir Böke (dk. 71), Ethemi (dk. 78) (Sivasspor) Sarı kartlar: Kehinde (Bandırmaspor), Emirhan Başyiğit, Kamil Fidan (Sivasspor)