SPOR - 24 Mayıs 2024 Cuma 21:25

19 Mayıs Koşusu’nu üst üste ikinci kez Vincitore kazandı

A
A
A
19 Mayıs Koşusu’nu üst üste ikinci kez Vincitore kazandı

19 Mayıs Koşusu’nu üst üste ikinci kez eski Galatasaray yöneticisi Necati Demirkol’un sahip olduğu Vincitore ikinci kez kazandı.


Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadele’nin ilk kıvılcımını yaktığı 19 Mayıs 1919 tarihinin anısına düzenlenen koşu, İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda saat 20.00’de gerçekleşti. Geçmiş koşu performansları başarılı 3+ yaşlı safkan İngiliz atlarının iştirak ettiği koşu, 2000 metre mesafe üzerinden sentetik pistte yapıldı.


2024 yılı 19 Mayıs Koşusu’nu (G1); 2023 yılında da olduğu gibi, eski Galatasaraylı yönetici Necati Demirkol’un sahibi ve yetiştiricisi olduğu, Zülfükar Güneli tarafından antrene edilen 6 yaşındaki doru erkek safkan Vincitore (Victory Gallop - Elevato / Kaneko) jokeyi Selim Kaya idaresinde kazandı. Böylece Necati Demirkol’un sarı-kırmızılı formalı jokeyi mayıs ayında kupa alarak Galatasaray’ın geleneğini sürdürdü.


Başarılı safkan elde ettiği bu önemli koşu galibiyetiyle kariyerinin 10. birinciliğine ulaştı. 9 safkanın birincilik mücadelesi verdiği sezonun bu önemli randevusunda ikinciliği, Ali Yıldız idaresindeki Koca Seyid (Smart Robin - Red Bird / Fantastic Fellow) elde ederken, Dagmar (Three Valleys - Gipsy Queen / Dehere) isimli safkan Ahmet Çelik ile üçüncü, Akın Sözen ile bu koşuya katılan Oğlum Doruk (Bosporus - Carolina Reaper / Victory Gallop) dördüncü ve son olarak Oğuzun Rüyası (Native Khan - Ateş Hanım / Karabeyhan) ise Hışman Çizik ile beşinci oldu. Koşunun galibi Vincitore için bitiriş derecesi 2.01.90 olurken, farklar 1,5 Boy - 1 Boy - 1 Boy - 3 Boy şeklinde sonuçlandı.


Koşu sonrası düzenlenen törende, koşuyu kazanan atın sahibi, Necati Demirkol’a kupasını, kulübün genel saymanı Adil Mert Kaya verdi. Kulübün Yönetim Kurulu Üyesi M. Kerem Alkan ise antrenör Zülfükar Güneli’ye ve jokey Selim Kaya’ya plaketlerini verdi.



19 Mayıs Koşusu’nu üst üste ikinci kez Vincitore kazandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Onat Kutlar vefatının 30. yılında Beyoğlu’nda anıldı Şair, yazar, sinema eleştirmeni Onat Kutlar vefatının 30’uncu yılında Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlanan “Onat Kutlar: Başkaldırı ve Şenlik Günleri” isimli programla anıldı. 11 Ocak 1995’te düzenlenen bombalı saldırının ardından 59 yaşında hayatını kaybeden Onat Kutlar anısına düzenlenen etkinlik, gazeteci ve yazar Zeynep Oral’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Programa, yazar Adnan Özyalçıner ve gazeteci Zeynep Avcı konuşmacı olarak katıldı. Etkinlikte Onat Kutlar’ın eşi Filiz Kutlar ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney de yer aldı. Sanatçılar Nazan Kesal, Halil Ergün ve Tayfun Erarslan’ın metin okumaları ve şiir dinletileriyle katkı sunduğu etkinlikte genç yetenek Balkız Mercan Eruluğ’un müzik dinletisi de büyük beğeni topladı. Programda bir konuşma yapan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “Yitip gidenler diyoruz, ancak biz onları anmaktan vazgeçmeyeceğiz. Anmak, demokratlığımızın bize yüklediği bir görev. Aslında onları anmak demek, sadece o şahsiyeti anmak demek değil, onun fikrini yaşatmaktır. Bu anlamda Onat Kutlar’ın savunduğu fikri, güzel ve aydınlık günler için mücadeleden vazgeçmemeyi biz onun satırlarında okuyarak öğrendik. Bu nedenle onları anmayı ve bunu sürekli kılmayı çok önemsiyorum. Ve 30 yıl sonra Beyoğlu Belediyesi’nin bu anmaya ev sahipliği yapıyor olması beni hem duygulandırdı hem de diğer türlü de mutlu etti. Tabii Onat Kutlar Beyoğlu’nu çok seviyordu. Son 1,5 yılında Beyoğlu’nda yaşamış, Beyoğlu’nda üretmiş ve Beyoğlu’nun belki de bütün sokaklarını ezbere biliyordu desek yanlış olmaz. Aynı şekilde ülkesini çok seviyordu. 12 Eylül’ün o karanlık günlerinde bile ülkesinin aydınlık günlerine inanıyordu, demokrasiye inanıyordu ve Aydınlar Bildirgesi’nin mimarlarından birisiydi Onat Kutlar” şeklinde konuştu (MKK-RU
Aydın Çok sevdiği koyunlardan 32 yıldır kopamıyor Aydın’ın Koçarlı ilçesinde yaşayan ve 7 yaşından bu yana ata mesleği koyun çobanlığı mesleğini devam ettiren 39 yaşındaki Musa Türkoğlu, çok sevdiği koyunlardan kopamazken, yıllardır mesleğini severek yapıyor. Koçarlı ilçesi Boydere Mahallesi’nde yaşayan 39 yaşındaki Musa Türkoğlu, yaklaşık 32 yıldır çobanlık yaparak geçimini sağlıyor. Ömrünü hayvanlara adayan Türkoğlu, günün büyük bir kısmını koyunlar ve kuzularla geçiriyor. Çobanlık mesleğini yapanların sayısının her geçen gün azaldığına dikkat çeken Türkoğlu, birçok kişinin sığır çobanlığına döndüğünü söyledi. Çobanlık mesleğini babasından devraldığını belirten Türkoğlu; “7 yaşımdan beri çobanlık yapıyorum. Zaten ata mesleğimiz. Koyunların içinde büyüdüm. Çobanlık, güzel olduğu kadar zor bir meslek. Çünkü, koyunlar düğün, cenaze dinlemez. Gününüzün büyük bölümü onlarla geçer. İlgi ister. ’Koyun, arı ve kadın’ gezmezse olmaz derler. Koyunlar hep gezdiği için bizim de günümüz meralarda geçiyor" dedi. "İnternet çobanların en büyük ihtiyacı oldu" Son günlerde haberlerde aylıkla çobanlık yapanların maaşın yanında internet taleplerini de bir çoban olarak değerlendiren Türkoğlu, çobanların bu isteğinin oldukça makul karşılanması gerektiğini belirterek, "Artık hayat şartları değişti. Z kuşağı denilen yeni nesil ve 21. yüzyıla ayak uyduran çobanlar da bir sosyal hayat istiyor. Dağ bayır dolaşıp koyun güden bizlerin en önemli eğlencesi artık internet oldu. Koyun yattığı anda bizler de sosyal medyada takılıyoruz. Çeşitli platformlarda paylaşımlar yapıp sanal ortamda da olsa konuşuyoruz. Eskiden çoban çoktu. Hayvanlar yatınca biz de aramızda muhabbet ederdik. Şu anda bir dağda 2 çoban olmuyor ki kiminle hasbıhal edelim. Bu nedenle çobanların iş ararken internet talep etmesi gayet makul karşılanmalı. Haliyle günümüzde internet de gerekiyor. Çünkü vakit geçirmek gerekiyor. Artık çobanın sosyal hayatı internet oluyor" dedi. Gün geçtikçe çobanların sayısının azaldığını, gençlerin bu mesleğe ilgi göstermediğini ve çobanlık mesleğinin devamlılığının tehlikede olduğunu belirten Türkoğlu; “Eskiden bu bölgede çoban çoktu. Ama artık çobanlık yapan kalmadı. Herkes sığırcılığa dönüyor. Ben oğluma ’gel yap’ desem bu işi yapmaz. Artık bu işi yapacak insan bulamıyoruz. Aslında devlet teşvik edip, sosyal güvence verse belki genç nesil yapar ama en önemlisi de bu işi sevmesi lazım" diye konuştu. Mera yapısından dolayı koyun sürüsünü sakız cinsinden karya cinsine çevirdiğini ifade eden Musa Türkoğlu, "Karya cinsinin bakımı merinos veya tahirovaya göre daha rahat oluyor" dedi. Genç ve bekar olan çobanların en büyük sorunun evlilik olduğunu da kaydeden Türkoğlu, bir çok genç çobanın kendisine mesleğinden dolayı kız verilmediği için çobanlığı bırakıp asgari ücretle başka işlerde çalışmaya başladığını kaydetti.