SAĞLIK - 02 Haziran 2024 Pazar 12:58

Acıbadem Sağlık Grubu’ndan Skolyoz Farkındalık Ayı’na özel etkinlik

A
A
A
Acıbadem Sağlık Grubu’ndan Skolyoz Farkındalık Ayı’na özel etkinlik

Her yüz çocuktan üçünde görülen ve omurganın sağa ya da sola doğru eğriliği olarak tanımlanan skolyoz, ülkemizde son yıllarda tıp dünyasındaki yeni gelişmeler ve hekimlerin tecrübeleriyle hayatı karartmaktan çıkıyor. Sıklığı ve tüm yaşamı etkilemesi nedeniyle toplumun dikkatini bu hastalığa çekmek üzere Haziran Ayı, Skolyoz Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor.



Skolyoz Farkındalık Ayı’na özel etkinlikler düzenleyen Acıbadem Sağlık Grubu, 11’inci etkinliğinde skolyoz savaşçıları ve ailelerini konuk etti. Hastalara bu süreçte yalnız olmadıklarını, skolyoz tedavisinde erken teşhis ile düzenli tedavinin önemini ve tıbbi yeni gelişmeleri aktarmak üzere yapılan söyleşinin moderatörü sanatçı Özge Borak oldu. Acıbadem Maslak Hastanesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte; skolyozla mücadelede başarı öykülerine imza atan gençler, aileleri ve hekimleri bir araya gelerek kendi deneyimlerini paylaştılar. Acıbadem Maslak Hastanesi Omurga Sağlığı Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanlarından Prof. Dr. Ahmet Alanay skolyoz tedavisinde yaşanan en yeni gelişmeleri aktarırken, Doç. Dr. Çağlar Yılgör de korse tedavisi hakkında bilgiler verdi.



Ergenlik döneminde skolyozla tanışan ve eğrilen omurgalarına karşı mücadele eden gençler, ameliyatla ya da korse ile başarıyla tedavi olup, zorlu sürecin üstesinden gelmeyi başardılar. Şimdi, skolyoz savaşçılarının kimi spor, kimi sanat, kimi de akademik başarılarıyla dikkat çekiyorlar. Ancak onlar bir yandan da skolyozla yeni tanışan gençlere yol gösterebilmek adına akranlarına seslenmek ve deneyimlerini paylaşmak için bir araya geldiler. Bu yıl 11’incisi gerçekleştirilen Skolyoz Farkındalık Etkinliği’nde skolyoz savaşçıları, aileleri ve uzmanlar, sanatçı Özge Borak’ın moderatörlüğünde skolyozla yaşamın görünen ve görünmeyen yönlerini tüm içtenlikleriyle paylaştılar.



Özge Borak: “Çeken bilir dertleri”


Söyleşinin moderatörlüğünü yapan, ekranların sevilen yüzü, sanatçı Özge Borak günümüzde her 100 çocuktan 3’ünün kapısını çalan skolyoza karşı toplumsal farkındalığı artırmayı hedefledikleri etkinlikte, meşhur ‘Çeken bilir dertleri’ sözüne atıfta bulunarak şöyle konuştu: “Bu etkinliğin moderatörlüğünü bana önerdiklerinde sevindim. Bu hastalığı daha detaylı öğrenebileceğimi, sizler gibi kahramanlarla tanışabileceğimi düşündüm. Daha önemlisi, farkındalıkla topluma katkı sağlama fırsatım olur dedim ve çok heyecanlandım, hemen kabul ettim” şeklinde konuştu.



Prof. Dr. Ahmet Alanay: “Erken teşhis kritik öneme sahip”


Türkiye’de, toplumda skolyoz farkındalığı etkinliklerinin mimarlarından Acıbadem Maslak Hastanesi Omurga Sağlığı Merkezi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, skolyozda en yeni tedavi yöntemlerini anlattığı konuşmasında; son yıllarda ülkemizde gerek teknoloji ve tıptaki hızlı ilerlemeler gerekse hekimlerin tecrübeleri sayesinde skolyozun kader olmaktan çıktığını vurguladı. Tedavide erken teşhisin kritik rol oynadığını belirten Prof. Dr. Alanay “Skolyozla mücadelede ilk adımı, ebeveynlerin farkındalığı oluşturuyor. Skolyoza karşı bilinçli ailelerin; çocuklarının duruşları ve omurga yapısını gözlemlemeleri sayesinde herhangi bir eğrilik durumunda hekime başvurmaları, erken teşhisi mümkün kılıyor. Erken teşhis ise tedavi modellerinin belirlenmesi ve sürecin kolay bir şekilde üstesinden gelinmesinde kritik rol oynuyor” diye konuştu.



Doç. Dr. Çağlar Yılgör: “Korse tedavisi başarılı sonuç veriyor”


Son yıllarda kişiye özel korse yapımı konusundaki gelişmelerin, bazı skolyoz hastalarında ameliyata gerek bırakmadan tedaviyi mümkün kıldığını vurgulayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağlar Yılgör, korse tedavileri hakkında şunları söyledi: “Skolyoz tedavisinin başarısında aile, doktor, fizyoterapist ve ortotist işbirliği son derece önem taşıyor. Düzenli korse ve egzersiz ile uygun hastalarda skolyoz artık ameliyata gerek kalmadan da tedavi edilebiliyor. Yapılan çalışmalar; çocukluk eğriliklerinde uygun hastada, uygun korsenin kurallara uygun takılması ve gerekli süre boyunca egzersizle de desteklenmesi durumunda eğriliğin tedavisinde çok ciddi başarılar sağlanabildiğini hatta skolyozun tamamen tedavi edildiğini gösteriyor. Bu nedenle belirli bir süre, kurallara uygun şekilde korse takarak skolyozdan kurtulabileceğinin, çocuğa çok iyi açıklanması gerekiyor.”



"Korseyi diş teli olarak görüyorum"


Milli jimnastikçi Demi Defne Barouh 8 yaşında iken skolyozla tanıştı. Jimnastik antrenörünün ailesine ‘Demi’de skolyoz başlangıcı olabilir, doktora götürmenizde fayda var’ uyarısı üzerine doktora gittiklerinde 8 derece eğriliği olduğu anlaşılmış ancak takip edilmesi önerilmiş. Ertesi yıl ise skolyoz ilerleyince Prof. Dr. Ahmet Alanay’a başvurmuşlar. Skolyozunun derecesinin birer yıl arayla hızla önce 15’e, sonra 29’a yükselmesi üzerine korse tedavisine başladıklarını belirten Demi “ Ahmet hocamız korsenin sağlığım için zorunlu olduğunu söyleyince ben de korseyi ‘diş teli’ olarak görüp çok disiplinli bir şekilde taktım. Günde 18 saat korse takıyordum ve sadece banyo yaparken, uyurken ve antrenman yaparken çıkarıyordum. Skolyozum 3 yaşında başladığım jimnastiğimi, antrenmanlarımı hiç etkilemedi ve 11 yıldır profesyonel olarak jimnastiğe devam ediyorum. Günde 4 saat, haftada 6 gün antrenman yapıyorum. Bu senenin başında Çağlar hoca artık sadece geceleri korse takmamın yeterli geleceğini söyledi. Yaz sonu kontrollerim var ve doktorlarımla ailemin sayesinde sanırım skolyozdan mezun olmayı başaracağım" dedi.



"Çok sevdiğim karateyi asla bırakmadım"


7 yaşından beri profesyonel olarak karate yapan Melike İrem Gökçe, skolyozun yol açtığı pek çok zorluğa rağmen eğitimini ve çok sevdiği karateyi asla bırakmadığını söyledi. Geçtiğimiz aylarda Balkan Şampiyonası’nda 2. olan 17 yaşındaki Gökçe, skolyozla tanışmasını şöyle anlattı: “9 yaşındayken annem bir omuzumun diğerine göre daha yüksek olduğunu fark etti. Ancak çok zayıf bir çocuk olduğum için önce “zayıflıktandır” diye düşünüldü. Ailemin rutin olarak beni götürdüğü çocuk doktorum omurgamda bir sıkıntı olduğunu düşünerek bizi ortopediye sevk edince skolyozla tanışmış oldum. 36 derece skolyoz teşhisi konulunca korse ve egzersiz tedavisine başladık. Ancak boyum uzamaya devam ettiği için skolyoz derecem 48’e yükselince ailemin beni götürdüğü üç hekim de ameliyat önerdi. Ama çok sevdiğim karateyi bırakmam gerekeceği için ameliyat olmak istemedim. 2020 Ocak ayından beri korse tedavisi ile schroth egzersizi sayesinde skolyoz derecem 28’e geriledi. 9 yaşından beri korseyle yaşadığım için artık onu arkadaşım olarak görüyorum. Bir yandan profesyonel olarak karateyi devam ederken, bir yandan da üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Hukuk okumayı çok istiyorum.”



Antreman dışındaki tüm saatlerde korse takıyor


Anne Derya Gökçe de kızının antrenman dışındaki tüm saatlerde korse kullandığını belirterek “Kızım halen gayet sağlıklı bir spor ve eğitim hayatı yaşıyor. Skolyozu ilk öğrendiğinde ‘herkesin vücudunda bir eğrilik var, benim de sırtımda olsun bir şey olmaz’ diyerek çok soğukkanlı karşılamıştı bu hastalığı ve tedavisine çok disiplinli devam etmişti. Şimdi artık sadece geceleri korse takması yeterli oluyor” dedi.



“3 yaşındayken yüzme hocam fark etti”


Lisede okuyan Doruk’un vücudundaki deformasyonu ilk kez henüz 3 yaşındayken yüzme öğretmeni fark etmiş. Anne Özgü Bayrak “Oğlum balıklama dalmak için öne doğru eğildiğinde yüzme hocası sağ ve sol omzu arasındaki asimetriyi fark etmiş. Bize ‘skolyoza yatkınlığı olabilir, hep takip edin’ demişti. Hocanın uyarısının ardından Doruk’u düzenli olarak muayene ettirdik. 2021 yılında Doruk LGS sınavına girmeden yaklaşık iki ay önce skolyozu fark ettik. Ancak Doruk için LGS sınavı çok önemliydi. Dolayısıyla skolyozu biraz ötelemek durumunda kaldık. Sınav bitince başvurduğumuz Çağlar hoca Doruk’ta 33 derecelik skolyoz teşhis etti; korse tedavisine ve schroth egzersizlerine başladık. 6 ayda eğrilik 22 dereceye indiğini görünce çok mutlu olduk.” diyor.



“Korseyi bırakıp, doktor önlüğü giyeceğim"


17 yaşındaki Doruk da, korse takma konusunda çok disiplinli olduğunu, bunu eğlenceli hale getirdiğini ve artık tedavi sürecinin sonuna geldiğini belirterek şöyle konuştu: “İlk yıl korsemi günde sadece bir saatlik ara vererek takıyordum. Çağlar hocamız ‘yazın madem çok yüzüyorsun, o dönemler sadece gece takman yeterli olacaktır’ diyerek aralar veriyordu, çünkü sıcakta korse takmak çok zor, aşırı terletiyor. Ama hocamın ve ailemin desteğiyle artık sonuna geldim, korseyi de sadece geceleri takmam yeterli oluyor. Şu anda fen lisesi 11. Sınıf öğrencisiyim ve doktor olmak istiyorum. Çağlar hocama da ‘bu korseyi çıkarıp bir gün karşınıza önlük giyip geleceğim’ dedim ve bunu başaracağıma inanıyorum” ifadelerini kullandı.



Acıbadem Sağlık Grubu’ndan Skolyoz Farkındalık Ayı’na özel etkinlik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak: Gençlik ve spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Gençlerimizi tehdit eden bu süreci yakından takip ediyoruz ve özellikle de bu yıl sadece bağımlılıkla mücadeleyle ilgili araştırma yapan üniversitelerdeki akademisyenlere ve sivil toplum kuruluşlarına ve STK’lere 200 milyon TL civarında bir proje desteği vereceğiz yani sahadayız" dedi. Bak, 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bak, gençlerle ilgili projelerden bahsederek, "Burada, özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla beraber ortaklaşa yürüttüğümüz proje çerçevesinde geçtiğimiz dönemde 10 bin istihdam sağlayan projeler gerçekleştirdik. Burada yaklaşık 150 tane fabrikanın kurulmasını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla beraber sağlamış olduk. Yine, gençlerin, özellikle üniversitedeki gençlerimizin kendilerini ifade edebilmeleri için, hayalini kurdukları projelerini gerçekleştirmeleri için; sosyal, toplumsal değerlerini yükseltmeleri için "ÜNİDES" adını verdiğimiz proje çerçevesinde yani üniversitedeki öğrenci kulüplerini destekleme projesi çerçevesinde geçtiğimiz yıl sadece 360 milyon gibi bir rakamı öğrenci kulüplerine tahsis ettik ve bu gençlerimiz inanılmaz projeler ortaya çıkardı. Kimisi hasat zamanı çiftçilerle beraber oldu, kimisi çevre çalışmalarında oldu, kimisi köylere gidip okulları boyadılar, okulları yaptılar, kimileri teknoloji projesi yaptı. Dolayısıyla, gençlerimizin bu çerçevede aktif bir şekilde katılmasını sağlıyoruz. Yine, bu yıl da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla yaklaşık 1,2 milyar TL’lik bir yatırımı yine gençlerin istihdama katılması çerçevesinde gündeme alıyoruz ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla 50 tane fabrikanın kurulumu ve bu çerçevede de iş istihdamının artırılması noktasında çalışma yürütüyoruz" dedi. Bak, bağımlılıkla ilgili olarak bilgi vererek, "Bizim bağımlılıkla ilgili süreç içerisinde 12 bakanlıktan oluşan Bağımlılıkla Mücadele Kurulu üyesi olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı görev yapıyor. Bizim bütçemizde teknik olarak 59 milyon gözüküyor ama bizim Bakanlığımızın -biraz evvel de ifade ettiğim gibi- yaptığı çalışmaların büyük bir kısmı hem gençlik merkezlerinde verdiğimiz eğitimler hem yurtlarda verdiğimiz eğitimler, gençlerimize psikososyal destek olarak verdiğimiz eğitimler, bağımlılıkla mücadele için verdiğimiz eğitimler, formatör eğitimleri, Yeşilayla, sivil toplum kuruluşlarıyla beraber yaptığımız eğitimlerin her birinde bağımlılıkla mücadele ana eksenimiz. Dolayısıyla biz de farkındayız, gençlerimizi tehdit eden bu süreci yakından takip ediyoruz ve özellikle de bu yıl sadece bağımlılıkla mücadeleyle ilgili araştırma yapan üniversitelerdeki akademisyenlere ve sivil toplum kuruluşlarına ve STK’lere 200 milyon TL civarında bir proje desteği vereceğiz yani sahadayız. Yine örnek vereyim: Bağcılar’da, İstanbul’da, Edirne’de, işte, diğer ilçe ve illerde yapılan mücadelelerde muhtarlarımızla, amatör spor kulüplerimizle, kaymakamlıklarımız ve sivil toplum kuruluşlarımızla beraber çok ciddi şekilde mücadele ediyoruz. Tabii, sporun birleştirici gücüne inanıyoruz, sporun iyileştirici gücüne inanıyoruz çünkü biz de büyüdüğümüz yerde, spora gittiğimiz zaman çocuk enerjisini atıyor, enerjisini gideriyor. Düşünün, bir evde uyuşturucu kullanan bir çocuk var, bir de spor yapan çocuk var. Dolayısıyla, biz spora teşvik etmek yönünde çaba harcıyoruz" dedi.
Van Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları masaya yatırıldı Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) tarafından düzenlenen "Türkiye’de Barış Nasıl Tesis Edilir?" konulu söyleşi programı gerçekleştirildi. Van TSO ev sahipliğinde düzenlenen programda, çözüm sürecinin hukuk, demokrasi ve iş dünyasına yansımaları ele alındı. Programın moderatörlüğünü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin yaptı. Söyleşide, Türkiye’de barışın toplumsal, siyasal ve ekonomik boyutları farklı perspektiflerden değerlendirildi. Söyleyişide bir konuşma yapan Van TSO Başkanı Necdet Takva, amacının süreci ekonomik bir perspektiften ele almak olduğunu belirtti. Başkan Takva, "Özellikle ‘Milli Birlik ve Dayanışma’, ‘Terörsüz Türkiye’ ya da ‘Barış süreci’ gibi farklı adlarla ifade edilen; bölgemizi yakından hatta doğrudan ilgilendiren bu meseleye, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar yaşananlar ve bundan sonra nasıl bir yol izlenmesi gerektiği üzerinden ekonomik değerlendirmeler yapmaktır. Burada bulunma sebebim de budur. Bölgemiz, neredeyse tüm reel verilerde sürekli olarak son sıralarda yer almıştır. Ekonomi, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda bölgelerimiz, Türkiye’nin en geri kalmış bölgeleri olarak öne çıkmakta; mevcut parametreler ise gerçekten son derece olumsuz bir tablo ortaya koymaktadır. 2022 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan araştırma çerçevesinde, Türkiye genelinde geri kalmış olarak tanımlanan 121 ilçenin 90’ının bölgemizde yer aldığı tespit edilmiştir. Van ilinde ise Edremit, Tuşba ve İpekyolu ilçeleri hariç olmak üzere 8 ilçe bu 90 ilçe arasında bulunmaktadır. Yani Türkiye genelindeki 121 geri kalmış ilçenin 90’ı bölgemizde yer almakta, Van’daki 8 ilçe ise bu listenin en alt sıralarında bulunmaktadır. 2024 yılında yapılan bir başka araştırmada ise Türkiye’nin en gelişmemiş 50 ilçesinin 49’unun bölge illerinde olduğu ortaya konmuştur" dedi. Bölgede işsizlik oranlarının Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde seyrettiğini vurgulayan Takva, "1963 yılından bugüne kadar 18 defa teşvik uygulaması gündeme gelmiş ve bu konuda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak ne istihdamda ne de eğitimde yer alan gençlerin oranına bakıldığında, hem kadınlarda hem de erkeklerde Türkiye ortalamasının iki katının üzerine çıkıldığı görülmektedir. TÜİK verilerine göre işsizlik oranı Van’da yüzde 16,7; Ağrı’da yüzde 13,1; Hakkari’de yüzde 18,3; Muş’ta ise yüzde 13,1 seviyesindedir. Odamız tarafından yapılan bir araştırmada ise Van’da genç işsizlik oranının yaklaşık yüzde 36 seviyesinde olduğu tespit edilmiştir" diye konuştu. Bölgemizde yapılan güvenlik harcamalarının Batı illerine yapılan güvenlik harcamalarının üç katından fazla olduğunun altını çizen Takva, "Uzmanlar tarafından TRT’de yapılan bir hesaplamaya göre, bu süreçte harcanan yaklaşık 2 trilyon dolarlık kaynakla 196 adet İstanbul Yeni Havalimanı ya da bin 176 adet Marmaray projesi yapılabilecek imkân bulunmaktadır" şeklinde konuştu. Van’ın yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’sinin mera alanı olmasına rağmen yayla yasakları nedeniyle hayvancılığın ciddi sorunlar yaşadığını söyleyen Takva, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarım ve hayvancılık açısından bakıldığında, Van ilinin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 64,7’si mera alanıdır. Türkiye’deki toplam mera varlığının yaklaşık yüzde 10’u bu il sınırları içerisindedir. Yaklaşık 21 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip olan bir kentte yaşıyoruz ve bu alanın neredeyse yüzde 65’i mera niteliği taşımaktadır. Ancak yayla yasakları ve çeşitli kısıtlamalar nedeniyle hayvancılık bu anlamda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Mesele, tüm bu süreçleri sebep-sonuç ilişkisi içerisinde ele alan, samimi ve gerçekçi bir bakış açısıyla değerlendirmek ve buna uygun çözümler üretmektir." Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği program, konuşmaların ardından yapılan değerlendirmelerle sona erdi.
Bursa Bursaspor sahasında Aliağa FK ile golsüz berabere kaldı TFF 2. Lig Kırmızı Grup 17. hafta maçında Bursaspor, Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’nda konuk ettiği Aliağa FK ile 0-0 berabere kaldı. TFF 2. Lig Kırmızı Grup’un 17. haftasında Bursaspor, Atatürk Spor Kompleksi Matlı Stadyumu’nda Aliağa FK’yı konuk etti. İlk yarının kapanış niteliği taşıyan karşılaşmada iki ekip te yakaladığı fırsatları değerlendiremezken, mücadele golsüz eşitlikle sona erdi. Karşılaşmaya kontrollü başlayan iki takım, ilk yarıda zaman zaman etkili ataklar geliştirdi. Bursaspor, özellikle kanatlardan bulduğu pozisyonlarla gole yaklaşsa da kaleci Ahmet Pekgöz ve Aliağa savunması kritik anlarda gole izin vermedi. İlk 45 dakika 0-0 eşitlikle tamamlandı. İkinci yarıda tempo yükseldi İkinci yarıya oyuncu değişikliğiyle başlayan Bursaspor, oyunun kontrolünü ele almaya çalıştı. Yeşil-beyazlı ekip, İlhan Depe, Hamza Gür ve Musa Çağıran ile net gol pozisyonları yakaladı ancak bu fırsatları değerlendiremedi. Konuk ekip Aliağa FK da özellikle son bölümde etkili oldu. Ahmet İlhan Özek’in ortasında Harun Kavaklıdere’nin vuruşunda savunmaya çarpan top kornere giderken, mücadeledeki en net pozisyonlardan biri kaçtı. Karşılaşmanın sonuna eklenen 7 dakikalık uzatma bölümünde de skor değişmezken, mücadele 0-0 eşitlikle tamamlandı. Kadrolar Bursaspor: Anıl Atağ, Ertuğrul Ersoy, Hamza Gür, Muhammet Demir, Hakkı Türker, Alperen Babacan, Murat Akyüz, Barış Gök, Ertuğrul İdris Furat, Ali Kerim Yıldız, Ahmet Hakan Atış, Muhammet Zeki Dursun Aliağa FK: Ahmet Pekgöz, Oktay Kancı, Hasan Kılıç, Mertcan Akıkgöz, Ahmet İlhan Özek, Harun Kavaklıdere, Oğuzhan Yıldırım, Göktuğ Yılmaz, Necati Özdemir, Erhan Kartal, Yusuf Erdem Gümüş
Bursa Bursa, suyunu konuştu Bursa Kent Konseyi’nin ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ temasıyla düzenlenen 92. Olağan Genel Kurulu’nda, kentin geleceğini doğrudan etkileyen su kaynakları ve iklim değişikliği konuları tüm yönleriyle ele alındı. Bursa’da katılımcı demokrasinin yaygınlaşması adına önemli görevler üstlenen Bursa Kent Konseyi’nin 92. Olağan Genel Kurulu, ‘Bursa Suyunu Konuşuyor’ başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay Özkan, BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri, meclislerin ve çalışma gruplarının temsilcileri ile çok sayıda gönüllü katıldı. Kent konseylerinin önemine vurgu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kent konseylerinin vatandaşlar ile resmi kurumlar arasında köprü vazifesi gördüğünü söyledi. Kent konseylerinin halkın sorunlarına duyarlılık gösterdiğini, takibini yaptığını ve sonuçlarını paylaştığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, halkın çıkarları doğrultusunda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti. "Su kaynakları azaldı" Dünyanın ciddi bir iklim kriziyle karşı karşıya kaldığını belirten Başkan Mustafa Bozbey, tüm bunlara rağmen Bursa’da gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı. Suyun bir yaşam kaynağı olduğunu hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Geldiğimiz noktada çevremizi ve suyumuzu kirlettik. İklim krizinden dolayı da su kaynakları azaldı. Bu süreçte Bursa Ovası’nda suyu fazla tüketen işletmelere de izin verildi. Bu, geleceği iyi okumamanın sonuçlarıdır" dedi. "Bursa ovasında su seviyesi 250 metrenin altına indi" Su kesintileri yapmak zorunda kaldıkları dönemde bazı tepkiler aldıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, "Ama bu sayede farkındalığı başardık. Şu anda Bursalılar suyu tasarruflu kullanıyor. Kesinti yapmadan önce 510 bin metreküp civarında kullanım vardı, kesintilerin ardından 430 binlere düştü. Kesintileri kaldırdık ve hala bu seviyelerde izliyor. Bizim halkı doğru bilgilerle bilgilendirme sorumluluğumuz var. Bursa artık su şehri değil. Bursa Ovası’nda su seviyesi 250 metrenin altına indi. Bilim insanları, Bursa Ovası’nın her sene 6 santim çöktüğünü açıkladı. Bunun sebepleri araştırılmalıdır. Aralık ayının 20’si oldu ve Uludağ’da hala doğru düzgün kar yok. Gerekli tedbirleri almaya devam etmeliyiz" diye konuştu. "Günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var" Çınarcık Barajı’ndaki arıtma tesisi için çalışmaların yoğun biçimde devam ettiğini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, "Göreve gelir gelmez çalışmaları başlattık. Bu yaz bu sıkıntının çekileceğini biliyorduk. Baypass hattı yaparak 100 bin metreküp suyu aktardık. Bunu yapmasaydık daha önceden su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Ama bizim günlük 500 bin metreküp suya ihtiyacımız var. Yaz aylarında daha da artacaktır. Artık bahçelerin işlenmiş suyla sulanmaması lazım. Tarımda yeni çözümler üretmeliyiz. Daha az suya ihtiyaç duyan ürünlere yönelmeleri lazım. Yanlış politikalar, Bursa’nın daha vahim su sıkıntısı yaşamasına sebep olabilir" dedi. Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, suyun sadece çevresel başlık olmadığını, sosyal, ekonomik ve hayati bir mesele olduğunu ifade etti. İklim krizinin etkilerinin yerel ölçekte daha görünür hale geldiğini belirten Aksoy, su politikalarının katılımcı ve bilimsel temelde yeniden ele alması gerektiğini vurguladı. Genel kurulda su kriziyle ilgili çözüm önerilerinin geliştirilmesini amaçladıklarını anlatan Aksoy, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların birlikte hareket etmesinin önemine değindi. Tüm paydaşlarla birlikte kent için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Aksoy, her alanda kendilerine destek veren Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından oturum bölümüne geçildi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hayrettin Kuşçu ‘Tarımsal kuraklık, su verimliliği ve etkin sulama yöntemi’, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aslıhan Katip ‘İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde su kaynakları’, BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Ali Alper Makam ‘İklim değişikliğinin Bursa ve su kaynakları üzerindeki etkisi’, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Murat Demir ‘İklim krizi ve su hakkı’ konularında sunumlar yaparak önemli bilgiler paylaştı.