GÜNDEM - 07 Mart 2024 Perşembe 15:34

AK Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tütüncü: "Antalya’nın şehir merkezinde 15 yeni koridor açacağız"

A
A
A
AK Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tütüncü: "Antalya’nın şehir merkezinde 15 yeni koridor açacağız"

AK Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hakan Tütüncü, eğitimden üretime, turizmden altyapıya kadar hayatın birçok alanına dokunan çalışmalarla yoğun bir 5 yıl geçireceklerini belirterek, "2024 yılında ’60. Altın Portakal Film Festivali’ni biz yapacağız’ diye müthiş bir motivasyon ve enerji içerisindeyim” dedi.


Beyoğlu’nda bir otelde düzenlenen kahvaltı programında, Antalya AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hakan Tütüncü gazetecilerle bir araya geldi. Programda gazetecilerin sorularını yanıtlayan ve yeni dönem projelerini anlatan Tütüncü, “Ben 15 yıl boyunca hemşehrilerimize, Antalya’nın bütün ilçelerindeki seçmenlere bir şekilde dokunmaya gayret ettim. Ve adaylık sürecinde de yapılan bütün anketlerde de ismimin ön planda çıkmasının temel sebebi de seçmen ve hemşehirlerimizle kurduğum gönül bağıydı. Onları bir seçmen olarak tanımlamanın ötesinde bir hemşehrili olarak tanımlarsanız ve mümkün olduğunca birinci önceliğiniz seçmenlerinizle, halkınızla düzgün bir ilişki kurmak olursa, sahada siyasetin ötesinde bir ilişki türü geliştirmiş olursunuz. Biz Antalya’nın hangi ilçesine gidersek gidelim, bizim hemşehrilerimizle böyle bir gönül bağımız oluştu. Mesela biz gittiğimiz ilçelerde seçimlerden daha çok hayatı konuşuyoruz. Herkes demokratik sistemde bize oy verecek değil. Ama oy vermeyenlerin de bize saygı ve sevgi duydukları bir toplum inşa edebilirsek, bizim geleceğe yönelik yönetimle ilgili birçok problemi ortadan kaldırmış oluruz, böyle bir ortamı şehre kazandırırız” dedi.



“Toplu taşımayı güçlendirmeyi hedefliyoruz”


Antalya’nın ulaşım problemini çözeceklerini ifade eden AK Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hakan Tütüncü, “Bizim önümüzdeki süreçte ele almak istediğimiz 3 tane esas mesele var. Bunlardan birincisi ulaşım, Antalya’da ulaşım akıl almaz şekilde kötüye gidiyor. Diyebilirim ki İstanbul trafiğinden bile daha sıkıntılı günler yaşamaya başladı. Siz 5 yıl belediye başkanlığı yapacaksınız, o 5 yıl içerisinde şehrin nüfusu artacak. O 5 yıl içerisinde araç sayısında da artış olacak. Dolayısıyla taşınan araç ve taşınan insan sayısında artış olacak. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak diyeceksiniz ki ben Antalya’nın ulaşım ağına yeni bir yol ekleyememeyi bir prensip kararı haline getirdim. Bu temel atmama törenine benziyor. Böyle bir akıl tutulması içerinde 5 yıl geçirdik. En basit mantıkla bile değerlendirdiğinizde araç sayısı artıyor. Taşınan insan sayısı artıyor. Toplu taşımanın yükü de artıyor. Trafiğin kördüğüm olduğu kavşaklarda bir tane bile katlı köprülü kavşak sistemi yapmayacaksınız ve bunu bir belediyecilik görevi olarak tanımlamayacaksınız. Biz bu şekilde planlamalarımızı yaptık. Antalya’nın şehir merkezinde doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine tam 15 tane yeni koridor açma hedefi koyduk. Bunu planladık. Tam 22 tane katlı köprülü kavşak ve kavşak düzenlemesi yaparak bu yolların meydana getirdiği o sorunları ortadan kaldırmaya niyet ediyoruz. Toplu taşımayı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Ve halkımızı çağdaş yöntemlerle toplu taşımaya yönlendirmeye gayret ediyoruz. Yeraltı raylı sistem ve metronun başlangıcını bu dönemde Antalya’ya getireceğiz. Toplu ulaşımın daha özenilesi bir hale getirmek bizim en temel yaklaşımımız” diye konuştu.



“1 ay önce selde boğularak hayatını kaybetti, belediye menfezleri temizlemeye yönelik bir çalışmada bulunmadı”


Antalya’nın yağmur yağdığında oluşan sel sorunu hakkında konuşan Tütüncü, “İkincisi her yağmurda siz de basın mensupları olarak artık Antalya’nın sel baskınlarından bizar hale geldiğinin haberlerini vermek durumunda kalıyorsunuz. Bizim hemşehrilerimiz orada, o sıkıntıları yaşıyor. Eğer Antalya’yı bir dünya kenti olarak tanımlıyorsak, bu Antalya’nın her yağmur sonrası yüz yüze kalmak durumunda olduğu bir görüntü olmamalı diye düşünüyoruz. Bugün yağan yağmurlar, dün de yağıyordu. 5 sene önce de yağıyordu. Neden o zaman bu tip manzaralarla biz karşı karşıya kalmıyorduk? Sebebi çok basit. Şehir büyürken siz yağmur suyu sistemini doğru bir şekilde, bilimsel bir yöntemle planlamazsanız o alandaki yatırımları sürdürmezseniz, bu yatırımlara 5 yıl ara verirseniz gelinen tablo kelimenin tam anlamıyla bu olur. Antalya nasıl bir akıl tutulması içinde yönetiliyor? Size çok basit bir şey söyleyeyim; 1 ay önce gece saatlerinde yağan yağmurda, selden dolayı bir alt geçidimizde, bir vatandaşımız boğularak hayatını kaybetti. Bizim belediyemizin önündeki bir kavşak, Menderes Bey döneminde yapılmıştı. Tam 5 yıl boyunca, Antalya Büyükşehir Belediyesi o yağmur suyu menfezlerini temizlemeye yönelik bir çalışmada ve girişimde bulunmadı. Bu alanda bir ihale açmamış. Antalya’da turistik bölgelerde şöyle bir sıkıntı var; kanalizasyonlar SOS veriyor. Mavi bayraklı denizimiz, şu an tehdit altında. Antalya’da 500 bin yatak var. Antalya turizmin başkenti. En büyük gücümüz mavi bayrağımız, denizimiz. Belediyeler vazifesini yapmazsa, altyapıyla ilgili çalışmaları yapmazsa, bu sahillerimiz elden giderse o zaman bu yerel problem, ülke problemi haline dönüşmez mi? Dolayısıyla altyapı çalışmaları belediyeler açısından bu kadar önemli olduğunu ifade etmeliyim” ifadelerini kullandı.



“Eskiyen konutlarımız var, dirençli bir şehir meydana getirmemiz lazım”


İmar ve şehircilik konusunda çalışmalar gerçekleştireceklerini ifade eden Tütüncü, “Üçüncüsü, imar ve şehircilik konusunda da Antalya’nın ciddi eksiklikleri var. Eskiyen konutlarımız var, dirençli bir şehir meydana getirmemiz lazım. Özellikle 1999 öncesi oluşan mahallelerimizde, çok hızlı bir şekilde kentsel dönüşüm talep edilmektedir. İmar ve şehircilik noktasında ortaya koyacağımız en önemli vizyon yerinde kentsel dönüşüm modelleri, afetlere dayanıklı bir şehir meydana getirmek. Antalya’da biz turizmin daha da çeşitlenmesi için turizmin daha büyük bir gelir kapısı olması için hem ülkemiz açısından hem hemşehrilerimiz açısından önemli çalışmalar yapacağız. Antalya aynı zamanda tarımın da başkentidir. Tarım, Antalya’da çok önemli bir sektördür. Özellikle küçük çiftçilerimizin üretim süreçlerine katılmasına yönelik inanılmaz destekler ve sosyal projeler ortaya koyup, bunları da geliştireceğiz. Eğitimden üretime, turizmden altyapıya kadar hayatın birçok alanına dokunan çalışmalarla yoğun bir 5 yıl geçireceğiz. Bugüne kadar hemşehrilerimin bana duyduğu güveni hiç yere düşürmedim, hep çok çalıştım, gayret ettim” şeklinde konuştu.



“2024 yılında ’60. Altın Portakal Film Festivali’ni biz yapacağız’ diye müthiş bir motivasyon ve enerji içerisindeyim”


2023 yılında iptal edilen 60. Altın Portakal Film Festivali hakkında konuşan AK Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tütüncü, “Ben Türk sineması tarihine özel ilgisi ve merakı olan biriyim. Yeşilçam tarihiyle de ilgili yıllar içinde 2-3 saat konferans verebilecek entelektüel bilgi birikimine sahip oldum. Türk sineması benim özel ilgi alanım. Geçen sene ben bundan dolayı çok üzüldüm. 64 yıl önce başlatılan bir festivaldir. 60 yıldır da ulusal yarışması vardır. Yokluklarla, zorluklarla Antalya’yı tanıtalım diye Antalya Belediye Başkanı Dr. Avni Tolunay zamanında Türkiye’nin ilk film festivalinin düzenlenmesiyle ilgili bir çalışma yapılmış. Altın Portakal Film Festivali ortaya koyulmuş. Darbeler olmuş, festival yapılmış. Pandemiler olmuş, festival yapılmış. Muhtıralar verilmiş, festival yapılmış. Bütün darbeler boyunca yapılan bir festival maalesef bir iş bilmezlik yüzünden altını özellikle çiziyorum, geçen sene yapılamadı. Bize davetiyeler liste halinde gelir. Özel kalem bize öyle sunar. Masamın üzerine 60. Altın Portakal Film Festivali’nin davetiyesini koydum. Ve masamın üzerinde sürekli karşımdaydı. O kadar üzüldüm ki ve bunu 2024 yılında ’60. Altın Portakal Film Festivali’ni biz yapacağız’ diye müthiş bir motivasyon ve enerji içerisindeyim” dedi.



AK Parti Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tütüncü: "Antalya’nın şehir merkezinde 15 yeni koridor açacağız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.