GÜNDEM - 11 Haziran 2025 Çarşamba 14:22

AK Parti İl Başkanı Özdemir: "Eray Karadeniz başkanımız Belediye Başkan vekili olarak bugün itibariyle görevine başladı"

A
A
A
AK Parti İl Başkanı Özdemir: "Eray Karadeniz başkanımız Belediye Başkan vekili olarak bugün itibariyle görevine başladı"

Gaziosmanpaşa’da yapılan meclis oylamasında 3. turda AK Parti’nin adayı Eray Karadeniz’in Gaziosmanpaşa Belediye Başkan vekili olarak seçilmesine ilişkin konuşan AK Parti İl Başkanı Abdullah Özdemir, "21 olan cumhur ittifakımızın, meclis üyelerimizin tamamının oyuyla Eray Karadeniz başkanımız Belediye Başkan vekili olarak bugün itibariyle görevine başlamış oldu" dedi.


Gaziosmanpaşa Belediye Meclisi, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Hakan Bahçetepe’nin yerine geçecek başkan vekilini belirlemek üzere toplanmıştı. Belediye binasında, Meclis 1. Başkan vekili Erdoğan Yıldırım Özçelik başkanlığında yapılan oturumda, AK Parti Eray Karadeniz’i, CHP ise Murat Topaloğlu’nu aday göstermişti. Yapılan oylamanın ilk iki turunda salt çoğunluk sağlanamazken, 3. turda Eray Karadeniz 21 oy alarak başkan vekili seçilmişti. CHP adayı Murat Topaloğlu ise 16 oyda kalmıştı.



"Belediye meclisinde yetkinliği olan bir arkadaşımızı seçeceğimizi ifade etmiştik"


Seçimin ardından açıklamalarda bulunan AKParti İl Başkanı Abdullah Özdemir, "Dün Cumhuriyet Halk Partisi başkanı bizleri aradı aynı minvalde dileklerini ve taleplerini iletti. Bizler de düşüncelerine saygı duyduğunu fakat katılmadığımı ifade etmiştik. Milletin iradesinin şekillendirdiği belediye meclisinde, özellikle AK Partili ve Milliyetçi Hareket partili meclis üyelerimiz ile bir çoğunluğun var olduğunu ve bu çoğunluğun milletin iradesini yansıtmak üzere belediye meclisinde yetkinliği olan bir arkadaşımızı seçeceğimizi ifade etmiştik. Bugün de bu minvalde bir seçim gerçekleşti. 21 olan cumhur ittifakımızın meclis üyelerimizin tamamının oyuyla Eray Karadeniz başkanımız Belediye Başkan vekili olarak bugün itibariyle görevine başlamış oldu. Ben bir kez daha hayırlı uğurlu olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum" dedi.



"Yargıya herhangi bir müdahale şeklinde algılanmaması adına sessiz kalmayı doğru buluyoruz"


AK Parti İl Başkanı Abdullah Özdemir yargıya müdahale edilmemesini isteyerek, "Bu sürecin içerisinde basına yansıyan birçok meseleyi görüyoruz, duyuyoruz, bazen biz de o kadar büyük iddiaların ve yansıyan şeylerin gördüğümüzde, hakikaten bu da mı olur dediğimiz çok şeyler duyuyoruz. Ama biz yargısal sürece girmemek adına, oradaki sürecin tamamlanması sağlıklı bir şekilde görebilmek adına ve yargıya herhangi bir müdahale şeklinde algılanmaması adına sessiz kalmayı ve bu süreci izlemeyi, gözlemlemeyi daha doğru buluyoruz. Yargı, Türk yargısı Türk hakimleri vatandaşımız adına karar alır ve bu kararı en doğru şekilde bundan sonraki süreçte de alacaktır. Bu süreci siyasal tarafa çekip bazı yapılar fiillerin ki yapılmış olduğuna da yansıyan şeylerle ilgili bakıyoruz güçlü deliller de görülüyor. Biz bu yorumları yapmayı ahlaki ve doğru bulmuyoruz. Ama inşallah süreçler nihayete erdikten sonra vatandaşlarımız da bu sürecin nasıl yürütüldüğünü, bu sürece gelene kadar belediyelerde neler olduğu ve neler yapıldığını da net bir şekilde görecektir. Sabra ihtiyacımız var. İnşallah bu sabret birlikte göstereceğiz ve ülkemizin geleceği adına ülkemizin daha güzel bir şekilde yönetilmesi adına da bu sürecin berraklaşmasını, sürece yayılarak somutlaşmasını beklemek hepimizin görevidir diyorum" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."