SAĞLIK - 26 Temmuz 2025 Cumartesi 09:56

"Antibiyotik direnci, salmonella enfeksiyonlarını daha tehlikeli hale getiriyor"

A
A
A
"Antibiyotik direnci, salmonella enfeksiyonlarını daha tehlikeli hale getiriyor"

Salmonella enfeksiyonlarında antibiyotik direncinin dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı tehdidi olabileceğini belirten Prof. Dr. Müzeyyen Mamal Torun, "Artık bazı salmonella türleri üç ya da daha fazla antibiyotiğe karşı dirençli. Bu da tedaviyi zorlaştırıyor ve komplikasyonları artırıyor" dedi.


Salmonella ve Salmonelloz hakkında bilgi veren Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Müzeyyen Mamal Torun, "Gram negatif bir bakteri olan salmonella, hem hayvanlarda hem insanlarda enfeksiyonlara neden olabiliyor. Salmonella cinsinde, Salmonella bongori ve Salmonella enterica olmak üzere iki tür bulunur. Salmonella bongori esas olarak soğukkanlı hayvanlarda bulunmasına karşın insanları da enfekte edebilir. Yaygın olarak bulunan S. enterica, insanlarda ve hayvanlarda çok çeşitli gıda ve su kaynaklı enfeksiyonlara neden olur. S. enterica, 2600’den fazla serotip içerir ve dünya genelinde (tifo hariç) S. enterica serotip Typhimurium ve S. enterica serotip Enteritidis alt serotipleri insanlardan en sık izole edilen (yaklaşık yüzde 50) patojenlerdir" diye konuştu.


Gıda kaynaklı bulaşmanın yaygın olduğunu belirten Prof. Dr. Müzeyyen Mamal Torun, çiğ veya az pişmiş et ve kümes hayvanları, yumurta, süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve pastörize edilmemiş meyve sularının en riskli besin grupları arasında yer aldığını ifade etti.


Prof. Dr. Müzeyyen Mamal Torun, "Yıkanmamış sebzeler, az pişmiş kümes hayvanı eti, pastörize edilmemiş süt ve çiğ yumurta gibi gıdalar salmonella ile kontamine olabilir. Ayrıca, kontamine su, hayvan teması ve uluslararası seyahatler de enfeksiyonun bulaşmasında etkili olabilir" uyarısında bulundu.


Her yıl milyonlarca kişiyi etkiliyor


Prof. Dr. Müzeyyen Mamal Torun, dünya genelinde her yıl yaklaşık 93,8 milyon Salmonella kaynaklı gastroenterit vakası ve 155 bin ölüm bildirildiğini söyledi. Türkiye’de de geçmiş yıllarda fıstıklı kakaolu kremalar, kumpir ve bazı çikolatalar, Sezar salata sosu gibi çiğ veya az pişmiş yumurta içeren yiyecekler, sashimi ve suşi dahil olmak üzere çiğ veya az pişmiş balık veya kabuklu deniz ürünleri aracılığıyla salgınların yaşandığını belirten Torun, bu bakterinin sadece bireysel sağlığı değil, toplum sağlığını da tehdit ettiğini vurguladı.


Prof. Dr. Torun, Salmonella enfeksiyonunun her yaş grubunu etkileyebileceğini ancak özellikle küçük çocuklar, yaşlılar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve hamileler için daha tehlikeli olduğunu söyledi.


Antibiyotik direnci artıyor


Prof. Dr. Torun, özellikle son yıllarda antibiyotik direncinin Salmonella vakalarında belirgin şekilde arttığına dikkat çekerek, Avrupa’da 2022 yılında Salmonellaların, florokinolonlara yüzde 18.7, azitromisine yüzde 0.6 ve üçüncü kuşak sefalosporinlere yüzde 12 oranında direnç geliştirdiğini bildirdi. Torun, "Avrupa’da insanlardan izole edilen salmonella türlerinde çoklu ilaç direncinin (MDR) yüzde 22’ye kadar ulaştığı hayvan kaynaklı bakterilerde ise bu oran yüzde 40’lara yaklaşıyor" dedi.


Dirençli bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonlarda tedavinin zorlaştığını, daha uzun süren enfeksiyonlara ve artan ölüm riskine neden olduğunu ifade eden Torun, "XDR (yaygın ilaç dirençli) ve PDR (tüm antibiyotiklere dirençli) bakteriler artık nadir de olsa karşımıza çıkabiliyor" dedi.


Direncin başlıca nedenleri


Antibiyotiklerin tarımda ve hayvanların beslenmesi sırasında büyümeyi destekleyici olarak kullanılması, sağlık alanında gereksiz ve kontrolsüz antibiyotik tüketimi ve hijyen eksikliğinin bu direncin başlıca nedenleri arasında yer aldığını belirten Torun, "Hastalara tanı konulmadan rastgele antibiyotik verilmesi dirençli bakteri türlerinin çoğalmasına zemin hazırlıyor" diye konuştu.


Korunma için çapraz bulaşma önlenmeli


Salmonella enfeksiyonlarından korunmak için başta hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Torun, şu önerilerde bulundu:


"Çiğ ve pişmiş gıdalar ayrılmalı, çapraz bulaşma önlenmelidir. Et ve yumurta gibi ürünler yeterince pişirilmelidir. Meyve ve sebzeler iyice yıkanmalıdır. Soğuk zincir bozulmamalıdır. Hayvanlarla temastan sonra eller mutlaka yıkanmalıdır"


Antibiyotik duyarlılık testi önemli


Salmonella gastroenteritlerinin tedavisinde, hastaların çoğu sadece destekleyici bakım tedavisine ihtiyaç duyduğunu dile getiren Prof.Dr. Mamal Torun, "Antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulan durumlarda; önerilen birinci basamak antibiyotiklerden florokinolonlar (siprofloksasin), azitromisin ve üçüncü kuşak sefalosporinler (seftriakson, sefotaksim) kullanılabilir. Ancak antibiyotik direncini önlemek ve antibiyotik seçimini en doğru şekilde yapmak için önce duyarlılık testi yapılması gereklidir" ifadesini kullandı.


Tifo için kullanılan Ty21a aşısının yalnızca Salmonella Typhi’ye karşı koruma sağladığını hatırlatan Torun, "Ancak bu aşılar tüm salmonella türlerine karşı etkili değildir.


Salmonella enfeksiyonlarının bildiriminin Türkiye’de yasal zorunluluk kapsamında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Torun, "Tifo ve paratifo gibi enfeksiyonlar 24 saat içinde Sağlık Bakanlığı’na bildirilmelidir. Gastroenterit yapan diğer türler için ise haftalık sürveyans kaydı yapılmalıdır" dedi.


"Akılcı antibiyotik kullanımı hayati önemde"


Prof. Dr. Torun, salmonella gibi dirençli bakterilerle mücadelede One Health (Tek Sağlık) yaklaşımının önemine vurgu yaparak, "İnsan, hayvan ve çevre sağlığını birlikte düşünmeliyiz. Tarımda, veterinerlikte ve tıpta antibiyotiklerin akılcı kullanımı sağlanmadan bu sorunun üstesinden gelmek mümkün değil" dedi.


"Toplum bilgilendirilmeli, sistem denetlenmeli"


Salmonella’nın yol açtığı sağlık sorunlarını azaltmak için sadece bireysel değil, toplumsal önlemler gerektiğini vurgulayan Torun, "Gıda üreticileri denetlenmeli, etiketleme sistemi güçlendirilmeli, halk bilinçlendirilmeli ve antibiyotik kullanımına ilişkin yasal düzenlemeler sıkılaştırılmalıdır" diyerek sözlerini tamamladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.