ASAYİŞ - 18 Aralık 2025 Perşembe 12:43

Bağcılar’da minik Meryem’i taşla öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi

A
A
A
Bağcılar’da minik Meryem’i taşla öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi

İstanbul Bağcılar’da evine girdiği 12 yaşındaki Meryem Samou’yu başına taşla vurarak öldüren Zekeriyya A.’nın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, pedagog eşliğinde beyanda bulunan Meryem’in kardeşi Ahmad, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriyya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" dedi.


Bağcılar 15 Temmuz Mahallesi’nde, Meryem Samou’yu (12) kafasına taşla vurarak ve bıçaklayarak öldüren, aynı taşla Samou’nun 6 yaşındaki kardeşi Ahmad Samau’yu da yaralayan Zekeriyya A.’nın (51) yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Zekeriya A., müşteki anne Gulli Samou ve baba Cihat Samou ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, olay anında evde bulunan ve yaralanan Meryem Samou’nun küçük kardeşi Ahmed Samou ile abisi Mohammad Ali Samou duruşmaya ‘tanık’ sıfatıyla pedagog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.



"Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriyya idi"


Duruşmada pedagog eşliğinde ‘tanık’ olarak dinlenen Ahmad Samou beyanında, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" ifadelerini kullandı.


Bir diğer mağdur olan Meryem ile Ahmad’ın abisi Mohammad Ali Samou ise, "Saat sabah 10.00 gibi kahvaltı yaptık. Annemle 14.30 gibi yemek yedik. Küçük kardeşlerim evdeydi. Biz kapıyı çaldık kimse açmadı. Sonra anahtarla girdik, her yer kandı ve karanlıktı. Sonrasında polisler geldi. Zekeriyya en son olaydan kısa bir süre önce eşiyle birlikte bize geldiler" dedi.


Beyanda bulunan müşteki baba Cihat Samou, "Ben şikayetçiyim. Olayı görmedim, bu olay olduğunda ben yurt dışında çalışıyordum. Beni Muhammet isimli arkadaşım arayıp, ailemle ilgili bir durum var dedi. Eşim ve kızıma ulaşamadım. Dayımın kızını aradım, o bana olayı anlattı" diye konuştu.


Müşteki anne Gulli Samou ise beyanında, "Ben sanığın eşinden de şikayetçiyim, eşi bizi oyladı. Olaydan sonra, benim akrabalarım sanığın evine gitti ancak kapıyı ve perdeyi açmadı" şeklinde konuştu.



Tutukluluk halinin devamına hükmedildi


Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Beyanda bulunan müşteki avukatları, sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istediler.


Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.


İddianameden:


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Zekeriyya A. ‘şüpheli’, hayatını kaybeden kız çocuğu Meryem Samau ‘maktul’ sıfatıyla yer aldı.


Meryem’in vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildi


Hazırlanan iddianamede, hayatını kaybeden 12 yaşındaki Meryem Samou’nun boğaz kısmında kesi ve kafasının belli yerlerinde darp yaraları ile hayatını kaybettiği, olay sırasında evde olan ve yaralı olarak kurtulan Ahmed Samou’nun da vücudunun bazı yerlerinde darp izleri olduğu anlatıldı. Öte yandan iddianamede, olay günü yaralı Ahmed’in polis tarafından ifadesinin alınmak istendiği ancak küçük çocuğun hıçkırarak ağladığı ve kendisini ifade edecek durumda olmadığı belirtildi. Mağdur Ahmed hakkında hazırlanan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna da yer verilen iddianamede, yaralarda kişinin yaşamının tehlikeye sokan bir durumun olmadığı, yaranın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek hafif nitelikte olmadığı ve darbelerin vücutta kemik kırığına neden olmadığı belirtildi.


Ayrıca hayatını kaybeden Meryem Samou için hazırlanan otopsi raporuna da yer verilen iddianamede, maktulün vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildiği ve yaralanmaların öldürücü nitelikte olmadığı, maktulün ölümünün künt kafa travmasına bağlı, kafatası kırıkları ile beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği bilgisine yer verildi. İddianamede, olay sonrası Ahmed Samou’ya şüphelinin tespiti için yaptırılan teşhis çalışmalarında, Zekeriyya A.’yı net ve kesin olarak teşhis ettiği de belirtildi.


Olay gününe ait görüntü izleme tutanağına da yer verilen iddianamede, sanık Zekeriyya A.’nın olay yerine gittiği, yüzünün tam net olarak görüldüğü, elinde telefonla uğraştığı, üzerinde siyah deri ceket, altında siyah pantolon ve kafasına takılı beyaz açık renkli kapüşonlu polar giydiği, elinde eldiven olduğu, devam eden görüntülerde ise şahsın olay yeri adresinden hızlıca uzaklaştığı, tedirgin hallerde bulunduğu, bahse konu adrese giderken elinde eldiven olduğu, dönerken elinde eldiven olmadığının görüldüğü bilgisi aktarıldı.


Ağırlaştırılmış müebbet ile 21 yıla kadar hapis talebi


Hazırlanan iddianamede, sanık Zekeriyya A. hakkında, maktül Meryem Samou’ya yönelik ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak, işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, olayda yaralanan Ahmed Samou’ya yönelik ise ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 14 yıldan 21 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Sözcüsü Çelik: "Özgür Özel yurtdışında destek bulmak için Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye’yi şikayet etmeyi siyaset karakteri haline getirdi" AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Özgür Özel yurtdışında destek bulmak için Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye’yi şikayet etmeyi bir siyaset karakteri haline getirdi. Bu durum bir siyasi parti ve siyasetçi için çok kötü bir sicildir" dedi. AK Parti Sözcüsü Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel Brüksel’de kendilerinin kardeş parti kabul ettiği partilerin Cumhurbaşkanımızla güçlü diyalog içinde olmasını ve Türkiye’ye destek vermesini eleştirmiş. Özgür Özel yurtdışında destek bulmak için Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye’yi şikayet etmeyi bir siyaset karakteri haline getirdi. Bu durum bir siyasi parti ve siyasetçi için çok kötü bir sicildir. Özgür Özel kendisiyle görüşmeyen Avrupa Konseyi Başkanı Antnio Costa’ya da tepki göstermiş. Bu aslında ders çıkarması gereken bir durum. Yurtdışında her zirvede yabancı ülke liderlerinin Cumhurbaşkanımızla görüşmek için yoğun bir talepte bulunmasını iyi değerlendirmesi ve anlaması gerekir. Aynı konuşmada Özgür Özel Brüksel’deki toplantıya katılan partilere ‘AB’nin sınırında demokratik bir Türkiye mi olacak, o Türkiye’de sosyal demokratlar mı iktidar olacak; yoksa kardeş partinizi bir otoritere ezdirecek, o otoriterin devam etmesine izin mi vereceksiniz?’ diyerek hem gayrı meşru tanımlar yapmış hem de başka partileri Türkiye’nin iç siyasetine müdahil olmaya davet etmiş. Bu büyük bir savrulmadır. Defalarca meşru seçimlerde birinci olmuş Cumhurbaşkanımıza dönük Avrupa’daki aşırı sağ partilerin diliyle konuşması ise gayrı meşrudur. Özgür Özel’in CHP’nin iktidar olması için yabancı ülkelerdeki partilerin desteğini talep etmesi vahim bir durumdur. Bu siyasi olarak kabul edilebilir olmadığı gibi, CHP tarihi açısından da ele alınmalıdır" ifadelerine yer verdi.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Yeşil alanda dünya standartlarını üçe katlıyoruz" Kocasinan Belediyesi, çevreye duyarlı yatırımlarıyla geleceğe nefes olmaya devam ediyor. Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, daha yeşil bir Kocasinan hedefiyle 2025 yılında 102 binden fazla ağaç ve fidanı toprakla buluşturduklarını, son 11 yılda ise ilçeye toplam 1 milyon 67 bin ağaç kazandırdıklarını açıkladı. ‘Kocasinan’da herkesin dikili bir ağacı olsun’ parolasıyla çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Başkan Çolakbayrakdar, yapılan ağaçlandırma faaliyetleri sayesinde Kocasinan’da dikilen ağaç sayısının ilçe nüfusunun üç katına yaklaştığını vurguladı. Başkan Çolakbayrakdar, iklim değişikliğinin yol açtığı olumsuzluklara karşı 5 milyon metrekare yeşil alan hedefiyle yeni bir rekora imza atacaklarını ifade etti. Kocasinan’da park ve yeşil alan sayısını her geçen gün artırarak ilçeyi dünya normlarının üzerine taşıdıklarına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "En fazla önem verdiğimiz konuların başında yeşil alan ve ağaçlandırma çalışmaları geliyor. Hem kentsel dönüşüm alanlarında hem de ilçemizin farklı bölgelerinde vatandaşlarımızın huzurla vakit geçirebileceği, mutlu olabileceği parklar ve yaşam alanları inşa ediyoruz. Ağaçlandırma faaliyetleri kapsamında fidanlığımızın ve seramızın altyapısını güçlendirerek daha fazla yeşil alan üretmeye devam ediyoruz. Bugüne kadar diktiğimiz ağaçların yanı sıra, altyapısını her geçen gün geliştirdiğimiz fidanlığımızda 530 binden fazla ağaç ve fidan, toprakla buluşmak için hazır halde bekliyor." İlçeye kazandırılan yeşil alan ve dikilen ağaç sayılarıyla ilgili bilgiler aktaran Başkan Çolakbayrakdar, "Ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları kapsamında; 2015 yılında 40 bin metrekare, 2016 yılında 88 bin metrekare, 2017 yılında 250 bin metrekare, 2018 yılında 425 bin metrekare, 2019-2020-2021 yıllarında 200 bin metrekareden fazla, 2022 yılında 345 bin 500 metrekare, 2023 yılında 232 bin 500 metrekare, 2024 yılında 202 bin metrekare ve bu yıl ise 214 bin metrekare yeşil alanı ilçemize kazandırdık. Ağaç sayısı olarak ise 2015’te 40 bin, 2016’da 70 bin, 2017’de 100 bin, 2018’de 125 bin, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında ayrı ayrı 100 bin, 2022’de 126 bin, 2023’te 117 bin, 2024’te 87 bin ve bu yıl 102 binden fazla ağacı toprakla buluşturduk. Böylece 11 yılda 1 milyon 67 bin ağaç dikmiş olduk. Yaptığımız yatırımlar hem bugünümüz hem de geleceğimiz içindir" İfadelerine yer verdi. Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan’ı daha yeşil, daha sağlıklı ve daha yaşanabilir bir ilçe haline getirmek adına benzer projeleri kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Malatya Deprem bölgesi Malatya’da Bakan Kurum memnuniyeti Deprem bölgesi Malatya’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a yönelik kullanılan "şantiye şefi" ifadesine tepki gösteren vatandaşlar, Bakan Kurum’un depremzedelerin babası olduğunu belirterek her zaman yanında olacaklarını söyledi. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’in TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a yönelik kullandığı ‘şantiye şefi’ ifadesine deprem bölgesi Malatya’da vatandaşlar tepki gösterdi. "Şantiye şefi değil, buradaki depremzedelerin babası" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un depremzedelerin babası olduğunu ifade eden vatandaşlardan Engin Yılmaz, "Murat Kurum’a birileri demiş ki şantiye şefi. Bu adam şantiye şefi değil, buradaki depremzedelerin babası. Allah ondan razı olsun. Defalarca Malatya’ya gelip giderek buranın ayağa kalkması için elinden gelen her şeyi yaptı. Bu insanın bu kadar emeğini neden görmezler. Biz o zihniyetin nasıl olduğunu zaten biliyoruz. Bu ülkeye zerre kadar faydası olmamış bunların. Murat Kurum’u onunla karşılaştırmanın imkanı yoktur. Şehri sıkıntılardan kurtarmaya, herkesi evine kavuşturmaya, iş yerlerini vermeye çalışan bir insan. Hakkının inkar edilmesi zoruma gitti. Yiğidi öldür ama hakkını inkar etme anlayışıyla ben bu haksızlığın karşısında susmak istemedim. Sadece Malatya için değil, Hatay, Adıyaman, Maraş, Antep birçok yerde köy köy ilçe ilçe dolaşarak bu işlerin yetişmesi için elinden geleni yapıyor" dedi. Kalıcı deprem konutlarının çok güzel yapıldığını söyleyen İhsan Duman ise "İlk etapta evimiz çıktı. Sağ olsun TOKİ çok güzel yapmış evlerimizi. Memnunuz. Murat Kurum her ay geldi, gitti. Taşeron şirket gibi buradan ayrılmadı. 7/24 takip etti. Onun için çok memnunuz. Hiçbir sıkıntımız yok" ifadelerine yer verdi. Türkiye’nin en büyük şantiye alanı İkizce’de yaşayan Elif Yılmaz, Bakan Kurum’un yeniden inşa sürecini iyi yönettiğini söyledi. Kısa sürede herkesin evine yerleştiğini belirten Yılmaz, "En kötü evlerde oturanlar da en güzel evlerde oturanlar da şu anda burada. Ben memnunum, diğer insanlar ne düşünür bilemiyorum" derken aynı bölgede ikamet eden Recep Katırcı da, "Şu anda oturduğumuz evler dört dörtlük mükemmel evler. Daha önce islim damında oturamayan kişiler şu anda villa gibi evde oturuyorlar. Bakanımız Murat Kurum’a şantiye şefi diyenler menfaatlerine ters düşen kişilerdir. Murat Kurum’dan, devletimizden Allah razı olsun" dedi. Depremzede Ayfer Başusta ise "77 yaşında annem oturuyor burada, evi çok beğendi. Annem Bakanımıza, Cumhurbaşkanımıza kalpten her zaman dua ediyor. Bakan Kurum her zaman buraya geldi, ilgilendi. Allah herkesten razı olsun" diye konuştu.