ASAYİŞ - 02 Temmuz 2025 Çarşamba 17:18

Bahar ve Nihal Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanıklı dolandırıcılık davasının görülmesine devam edildi

A
A
A
Bahar ve Nihal Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanıklı dolandırıcılık davasının görülmesine devam edildi

Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Bahar Candan’ın 44, ablası Nihal Candan’ın ise 24 yıla kadar hapsi istenen 21 sanıklı dolandırıcılık davasının görülmesine devam edildi. Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.


Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun liderliğinde hareket ederek ucuza araç sattığını söyleyip vatandaşları sazan sarmalı yöntemi ile dolandırdığı iddia edilen 21 sanıklı çetenin davasının görülmesine Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, örgüt lideri olduğu öne sürülen tutulu sanık Onur Apaydın’ın da aralarında bulunduğu bir kısım sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile duruşmaya bağlanırken, 2 tutuklu sanık ve 3 tutuksuz sanık ile tarafların avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.



"Doktor bize, ’ben tanınan biriyim, doktorum ve bana güvenebilirsiniz’ dedi, güvendik"


Duruşmada, Murat Doğan isimli şahıs, ‘tanık’ sıfatıyla beyanda bulundu. Doğan, "2023 yılı Ocak ayı itibariyle Kolan Hastanesi’nde çalışmaktayım. Kurumsal Pazarlama direktörü olan Murat Keskin, bir doktorla beraber uygun fiyata araç tahsis ediyordu. Doktor bana ve abim Nuri Doğan’a Whatsapp üzerinden araçların sıralandığı bir liste yolladı. Abimle beraber bu listeyi inceleyerek, bir araca karar verdik. Doktor bize, ’ben tanınan biriyim, doktorum ve bana güvenebilirsiniz’ dedi, güvendik" ifadelerini kullandı.



"Hiçbir tanık benimle ilgili aleyhe beyanda bulunmadı"


Savunma yapan tutuklu sanık Uğur Akgün, "Ben 10 aydır tutukluyum, tutuklu kaldığım süre göz önünde bulundurularak tahliyemi talep ediyorum. Çok sayıda tanık dinlendi ve hiçbiri benimle ilgili aleyhe beyanda bulunmadı, bunun göz önünde bulundurulmasını talep ediyorum" diye konuştu.



Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamı talebi


Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, dava dosyasındaki eksik hususların giderilmesini ve tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.


Beyanda bulunan müştekilerin avukatları, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.


Savunma yapan sanıklar Nihal ve Bahar Candan’ın avukatı, Bahar Candan hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını ve 21 Haziran’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden tutuksuz sanık Nihal Candan yönünden ise davada düşme kararı verilmesini talep etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Nihal Candan için düşme yönünden kararı, dava tamamlandığında esasa ilişkin kararda açıklayacağını belirtti.



Sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmedildi


Alınan savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, eksik hususların giderilmesine, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı erteledi.



İddianameden


Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli ve Nihal ile Bahar Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanık yer almıştı. İddianamede tutuklu Gülnihal Çiçek’in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildiği de aktarılmıştı. İddianamede Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun liderliğindeki şebekenin ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları sazan sarmalı yöntemiyle dolandırdığı belirtilmişti. Bahar ve Nihal Candan’ın suç örgütünün hiyerarşik ve organik yapısı içerisinde yer aldığı iddianamede kaydedilmişti. İddianamenin devamında "Nihal ve Bahar Candan’ın önceki tarihlerde çeşitli televizyon programlarına uzun süre katıldığı, ünlü olduktan sonra magazin programlarında da yer aldığı, sosyal medya platformunda çok sayıda takipçiye ulaşması sebebiyle günümüzde sosyal medya fenomeni ve ekran yüzü olarak tabir edilen bir sıfatının bulunduğu, dolayısıyla toplumun geniş kesimleri tarafından tanınan bir sima olduğu, bu özelliği sebebiyle de suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadığı" ifade edilmişti. İddianamede örgüt lideri Onur Apaydın’ın örgüt içerisinde ‘gizli muhasebeci ve kasa’ konumunda olan Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve elde edilen suç gelirinin aklandığı belirtilmişti. Öte yandan mağdur temin etme görevlisi olan şüpheli Hacı İsrafil Sağlam iddianamede yer verilen ifadesinde örgüt toplantılarına katıldığını söyleyerek "Toplantılara üst kademeden herkes katılıyordu. Saha elemanları ve alt kademe asla katılamazdı. Örgütün üst yönetimindeki herkes iştirak ediyordu. Toplantıların ikisinde Nihal Candan’ı gördüm. Nihal Candan örgüt lideri Onur Apaydın’ın sevgilisiydi. Diğer şahıslar Nihal Candan’a saygı gösteriyor ve mesafeli davranıyordu. Nihal Candan’ın yanında örgütün iç işleyişine ilişkin konular araba alım satım işler konuşuldu" şeklinde beyanda bulunduğu da iddianamede ifade edilmişti. İddianamede Bahar Candan’ın ’suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar ’kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ suçundan ise 2 kez 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle, Nihal Candan’ın ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan diğer 20 şüpheli hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti. Bahar Candan 20 Eylül 2024 tarihinde görülen duruşmada tahliye edilmişti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Büyükşehir sporcuları şampiyonadan 4 madalyayla döndü Muğla Büyükşehir Belediyesi Sporcuları İzmir’de gerçekleştirilen Hemsball Şampiyonası’nda 4 gümüş madalya ile dönerek bireysel ve takım oyunlarında büyük başarıya imza attı. İzmir’de gerçekleştirilen Hemsball Küçükler-Yıldızlar Türkiye Şampiyonası’na 9 ilden 30 kulüp ve 120 sporcu katıldı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Spor kulübü sporcuları şampiyonadan takım ve bireysel oyunlarda 4 gümüş madalya kazandı. Muğla Büyükşehir Belediyesi sporcuları Hemsball Türkiye Şampiyonası’nda İdil Güldürüm ve Zülal Baykal Küçük Kızlar Takımı ile Türkiye ikinciliği, Zeynep Cesur, Ceylin Sude Kocasarı Yıldız Kızlar Takımı ile Türkiye ikinciliği, Barlas Özen, Mete Bozkurt, Kuzey Burungöz ile Yıldız Erkekler Takımı ile Türkiye ikinciliği, Barlas Özen ile Yıldız Erkekler Bireysel kategorisinde Türkiye ikinciliği kazandı. Turnuvaya 9 sporcu ile katılan Muğla Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü sporcuları elde ettikleri 4 Türkiye ikinciliği ile büyük bir başarıya imza atarak Muğla’yı gururlandırdı. "Sporcularımız Muğlamızı ve ülkemizi gururlandırmaya devam ediyor" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras sporun tüm branşlarında başarılı olmak için spora, sporcuya desteklerinin devam edeceğini söyledi ve Muğla’ya büyük bir gurur yaşatan Büyükşehir Hemsball sporcularını kutladı. Başkan Aras; "Uluslararası ve ulusal turnuvalarda ülkemizi, Muğlamızı başarıyla temsil eden sporcularımızla gurur duyuyoruz. Spor, bireyin hayatının düzenli, planlı olmasında ve sağlığında çok önemli bir etken. Büyükşehir Belediyesi olarak spor kulübümüzle her branşta başarılı sporcular yetişmesine öncülük etmeye devam edeceğiz. Okçuluktan atletizme, satrançtan taekwondoya her platformda Büyükşehir sporcuları mücadele etmeye, elde ettikleri başarılarla Türk Milli takımına seçilerek ay yıldızlı formamızı terletmeye devam edecek. Hemsball Türkiye Şampiyonası’nda elde ettikleri başarılarla Muğlamızı gururlandıran sporcularımızı ve antrenörümüzü kutluyorum" dedi.
Ankara ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik 81 ilde farkındalık çalışmaları yürütülüyor Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik farkındalık çalışmaları kapsamında 81 ilde stant açarak, Sözleşme’yi vatandaşların imzasına sundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınmasını hedefleyen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin ilke ve hükümlerinin toplumun tüm kesimlerince bilinmesi ve çocuk katılımının güçlendirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, hazırlanan ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’, ilk olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş tarafından imzalanarak kamuoyuna sunuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ve tüm dünyaya yaptığı destek çağrısıyla dijital ortamda çocuk haklarının korunmasına yönelik farkındalık zemini oluşturuldu. 81 ilde çalışmalar başlatıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bilinirliğini artırmak, konuya ilişkin farkındalık oluşturmak için çalışmalar başlatıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın dijital çağda çocukların güvenliğinin en az sokakta oynarken güvende olmaları kadar hayati bir mesele olduğu vurgusunun ardından ise konu ile ilgili 81 ilde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri aracılığıyla yapılan çalışmalara hız verildi. Bu kapsamda, çocukları dijital mecraların olumsuz etkilerinden korumak ve muhtemel risklere karşı iş birliğini güçlendirmek amacıyla, il müdürlükleri aracılığıyla şehir merkezlerinde stantlar kurularak ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ vatandaşların imzasına sunuldu. Dijital dünyanın bir tehdit değil, doğru kurallar, güçlü denetimler ve bilinçli ailelerle güvenli bir fırsat olduğunun vurgulandığı stantlarda, çocukların dijital dünyada kaybolmadan, haklarını bilen ve kendini güvende hisseden bireyler olarak güçlenmesi gerektiği mesajı veriliyor. Farkındalığı güçlendirmeye yönelik iş birliği çalışmaları Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri öncülüğünde yürütülen çalışmalar kapsamında, çocuk haklarına ilişkin toplumsal duyarlılığın güçlendirilmesi, dijital dünyada çocukların korunmasına yönelik bilincin artırılması ve ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin toplumun tüm kesimlerince öğrenilerek benimsenmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, eğitim kurumları ve ilgili paydaşlarla iş birliği içinde afiş ve broşür çalışmaları, sosyal medya paylaşımları, panel ve seminerler düzenleniyor. Ayrıca meydanlar, ulaşım ve alışveriş merkezleri, festival alanları ile benzeri kamusal alanlarda açılan stantlar aracılığıyla bilgilendirme yapılarak ebeveynler başta olmak üzere tüm vatandaşların imza kampanyasına katılımı teşvik ediliyor.
Antalya Antalya’da tartıştığı oğlu tarafından silahla vurulan babadan acı haber Antalya’nın Manavgat ilçesinde tartıştığı babası ve yengesini tabancayla vurarak ağır yaralayan ve kendini eve kilitleyen zanlı, olaydan yaklaşık 3 saat sonra silahıyla teslim oldu. Şüpheli Hasan Ali Yıldız tutuklanırken olayda ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan baba Ali Yıldız tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Olay, Manavgat ilçesi Ulukapı Mahallesi Aşağı Bayır Sokak’ta yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Hasan Ali Yıldız (46) ile bitişik binada ikamet etmekte olan babası Ali Yıldız arasında ailevi sebeplerden dolayı tartışma yaşandı. Tartışma sırasında Hasan Ali Yıldız, babası olan Ali Yıldız’ı (75) ve yengesi Gürcistan uyruklu Nora D.’yi (62) tabancayla vurarak yaraladı. Silah sesini duyarak eve gelen komşularını elinde silahla karşılayan ve eve almayan Hasan Ali Yıldız, bir süre sonra olay yerine gelen 112 sağlık ekiplerini de eve almadı. Olay yerine Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Merkez Jandarma Karakolu ve JASAT ekiplerinin gelmesinin ardından Hasan Ali Yıldız tartışmanın yaşandığı babasının evinden kendi evine geçerken, jandarma ve sağlık ekipleri evde yaralı vaziyetteki Ali Yıldız ve Gürcistan uyruklu Nora D.’yi evden çıkararak ambulansla hastaneye götürdü. 3 saat sonra teslim oldu Olayda kullandığı silahla kendi evine geçen ve kapıyı kilitleyen Hasan Ali Yıldız olay yerine gelen jandarma ekiplerinin teslim olması için yaptığı çağrıya uzun süre olumsuz cevap verdi. Olay yerine yakın arkadaşlarının ve sevdiği yakınlarının gelmesinin ardından zanlı, yaklaşık 3 saat sonra jandarmaya teslim oldu. Hasan Ali Yıldız’ın jandarmadaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Ilıca Cezaevi’ne gönderildi. Olayda ağır yaralanan baba Ali Yıldız tüm müdahalelere rağmen bugün öğle saatlerinde hastanede hayatını kaybetti. Hasan Ali Yıldız’ın ise jandarmada ve mahkemede ifade vermediği, sürekli ağladığı bildirildi.