KÜLTÜR SANAT - 16 Kasım 2023 Perşembe 10:21

Bakırköy’de unutulmaya yüz tutmuş antikaları yaşatıyor

A
A
A

Bakırköy’de antika daktilo, gramofon, hesap makinesi, yazar kasa, pikap ve radyoların restorasyonunu aynı zamanda satışını yapan Şefik Uysal, 15 yıldır antikaları tamir ediyor. İstanbul’daki 3 antika tamircisinden biri olan Uysal, “Eski ürünlerinizi mümkün olduğu kadar bodrumlara, çatılara ve rutubetli yerlere koymayın. Çünkü geri döndürmesi biraz daha zor oluyor. En azından kıymetini bilen birilerine, antikacıya veya onu seven birine verirlerse değerlenmiş olur. Harap olup gitmemiş olurlar” şeklinde tavsiyede bulundu.

Bir zamanlar evlerde bulunan gramofonlar, daktilolar, pikaplar zamanla antika eşya haline geldi. Küçük yaştan itibaren biriktirme alışkanlığı bulunan Şefik Uysal, 25 yaşına kadar hobi olarak antika topladı. 25 yaşından itibaren biriktirdiği antikalarla koleksiyon yapmaya karar veren Şefik Uysal, eşyaların bakımlarını yaptıramayınca kendi ilgilenmeye başladı. El becerisinin de farkına varan antikacı, koleksiyonuna dahil ettiği antikaları evine sığdıramayınca dükkan açmaya karar verdi. 15 yıldır dükkan sahibi olan 46 yaşındaki Uysal; daktilo, gramofon, hesap makinesi, yazar kasa, pikap ve radyoların restorasyonlarını aynı zamanda da satışını yapıyor. İstanbul’da 3 tamir ustasından biri olan Uysal, dükkanda bulunan antikaların bazılarını evlerden bazılarını ise yurt dışından aldığını söyledi.

Bakırköy’de unutulmaya yüz tutmuş antikaları yaşatıyor

“Mesleğe aslında koleksiyoner olarak başladım”

Antika eşyaların restorasyon ve satışını yapan 46 yaşındaki Şefik Uysal, “Bu meslekte 15 yıldır aktif olarak çalışıyorum. Mekanik tamircisiyim. Daktilo, gramofon, hesap makinası ve yazar kasa tamiratı yapıyorum. Dükkanımda ayrıca pikap, radyo tamiratı da yapıyoruz. Radyoların tamiratını yapan başka bir ustam var. Bu şekilde devam ediyoruz. Dükkanda toplamda 3 kişi çalışıyoruz. Dediğim gibi ben mekanikleri tamir ediyorum. Bir tane sürekli duran, ıvır zıvır işlerimizi, polisajlarımızı ve zımparalarımızı yapan ustamız var. Bir de pikapları tamir eden başka ustamız var. 3 kişi şeklinde çalışıyoruz. Mesleğe aslında koleksiyoner olarak başladım. Daha önce dükkan açmak gibi fikrimiz yoktu. Aldığımız ürünlerinde tamiratını yapacak kimse yoktu. Elimden de biraz bu işler geliyordu. El becerim vardı. Önce koleksiyoner olarak başladığımız için aldığımız ürünleri eve koyuyorduk. Hanım beni evden kovdu. Bir mekanımız yoktu. Haliyle bir mekan tutmak için de ekstradan gidere ihtiyaç vardı. Çünkü koleksiyoner olmak biraz külfetli bir iş. Aldığınız ürünleri koyacak bir yer lazım. Alınan ürünleri tamir edecek kimse de olmayınca ıvır zıvır tamirata başladım. Düşündüğüm bir meslek yoktu. En azından şu an hatırlamıyorum ne olmak istediğimi. Şu an antikayla uğraşıyorum. Zevkle de yapıyorum. Ben hala şu an çalışıyorum. Kamu da hala devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

Bakırköy’de unutulmaya yüz tutmuş antikaları yaşatıyor

“Son kullanıcı dediğimiz müşterilerde biraz daha antikaya merak saldı”

Son 5 yıldır antikaya daha fazla merak olduğunu dile getiren antikacı Uysal, “Genelde aldığımız ürünlerin çoğu yurt dışından geliyor. Yurt dışından kendimiz de getiriyoruz. Getiren arkadaşlar da var, onlardan alıyoruz. Ya da burada evlerden çıkan ürünler olabiliyor. Daktilolar konusundan bahsedeyim; daktilolar F klavye, A klavye ve Q klavye vardır. Q klavyeler yurt dışından gelen klavyelerdir. Türkiye’de çıkan klavyeler F klavyedir. Ağırlıklı olarak Türkiye’de F klavye çıkar. Daha öncesinde de A klavye var. A ve F klavyeler Türkiye’de bol miktarda bulunabilir. Ama Q klavyelerin hepsini yurt dışından getiriyoruz. Onlar da zaten Alman malı ya da İngiliz klavye olarak geliyor. Diğer ürünler içinde geçerli. Dediğim gibi evlerden çıkan ürünler de var ya da esnaflara tamirat yapıyoruz. Birçok malzeme yurt dışından temin ediliyor. Burada internet üzerinden satışları yapmaya çalışıyoruz. Dükkanımızın önünden geçenler olursa onlara verebiliyoruz. Sosyal medyalara koyuyoruz. 15 yıldır aktif olarak çalışıyorum ama son 5 yıldır özellikle biraz daha aktif. Son kullanıcı dediğimiz müşteriler de biraz daha antikaya merak saldı. 10-15 yıl öncesinde bu kadar hareketlilik yoktu” şeklinde konuştu.

Bakırköy’de unutulmaya yüz tutmuş antikaları yaşatıyor

“İstanbul’da şu an tamir yapan 3 tane usta var, bir tanesi benim”

İstanbul’da tamir yapan 3 ustadan biri olduğunu söyleyen Uysal, “Bir 15 yıl önce atıyorum Türkiye’de farazi konuşacağım bu rakamı antika dükkanı olan 100 tane dükkan varsa şuan en az 300-400 tane vardır. Bizim başladığımız zaman da çok nadirdir antika dükkanı olan ama şu an için aslında koleksiyonerlerin birçoğu dükkan sahibi olmuş oldu. Biriktire biriktire belli evreye geldikten sonra satmaya başlıyorlar. İstanbul’da şu an tamir yapan 3 tane usta var. Bir tanesi benim. Ben diğerlerinden biraz daha farklıyım. Kondisyonlarını da düzeltiyorum. Diğer ustalar sadece normal bakım yaparlar. Ben yeri geldiği zaman boyasını ya da her şeyini yapabiliyorum. Polisajlarını yapıyorum, parlatıyorum. Gördüğünüz daktilonun her şeyini elden geçirmiş oluyorum. Diğer ustalarım bana kızmasınlar ama onlar mesela polisajlarına falan genel de fazla ellemezler. Ben bunların polisajlarını ve boyalarını şu üzerindeki yazılarını çıkarıp yeniden yapıyorum” dedi.

Bakırköy’de unutulmaya yüz tutmuş antikaları yaşatıyor

“Eski ürünlerinizi mümkün olduğu kadar bodrumlara, çatılara koymayın”

Antika ürünler hakkında tavsiye veren Şefik Uysal, “Eski ürünlerinizi mümkün olduğu kadar bodrumlara, çatılara koymayın. Rutubetli yerlere koymayın. Çünkü geri döndürmesi biraz daha zor oluyor. En azından kıymetini bilen birilerine verirlerse antikacıya veya onu seven birine verirlerse en azından değerlenmiş olur. Harap olup gitmemiş olurlar” diye konuştu.

Semanur Kaygısız - Senat Destanoğlu


 

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Uzmanlardan, çocukları enfeksiyonlardan korumak için hijyen uyarısı Kış aylarının gelmesiyle birlikte özellikle çocuklarda grip, nezle ve bronşit vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar, çocukların gribal hastalıklardan korumak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte Şanlıurfa’da artan grip, nezle ve bronşit vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Şanlıurfa’da özellikle de çocuklarda bu tür gribal hastalıkların arttığına dikkat çeken uzmanlar, soğuk hava şartları ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi, çocuklarda enfeksiyon vakalarının yükselmesine neden olduğunu vurguladı. Kış aylarında çocukların bağışıklık sisteminin zayıfladığına dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Aydın Bozkaya, ailelere C vitamini ve taze sebze ile meyve gibi ürünlerin sık sık tüketilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Bozkaya, "Çocuklar kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanamadığı için bu nedenle D vitamini takviyesi, C vitamini ve taze sebze ile meyve tüketiminin artırılması gerekiyor. Bağışıklığı düşen çocuklar enfeksiyonlara daha hızlı yakalanıyor. Düzenli uyku, bol sıvı tüketimi, dengeli beslenme ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi hastalıklardan korunmada büyük önem taşıyor. Çocuklarda ateş, öksürük ve halsizlik gibi belirtiler görüldüğünde zaman kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşlarına başvurulmalı" dedi.
Bursa Nilüfer’de yeni yıl coşkusu başladı Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği "Nilüfer Yeni Yıl Festivali" yoğun ilgi ile açıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tüm Nilüferlileri ay sonuna kadar devam edecek etkinliğe davet etti. Nilüfer’de yeni yıl heyecanı, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da rengarenk etkinliklerle başladı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önündeki Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan "Nilüfer Yeni Yıl Festivali", her yaştan vatandaşa hitap eden zengin içeriğiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Alanda kurulan buz pateni pisti çocukların ve gençlerin gözdesi olurken; yemek ve alışveriş stantları da festival ziyaretçilerine keyifli bir mola imkanı sunuyor. Ay sonuna kadar sürecek olan festivalde sadece alışveriş değil, sanat ve eğlence de ön planda yer alacak. Sihirbaz gösterilerinden köpük partilerine, baloncuk ve ışıklı görsel performanslara kadar pek çok etkinlik, meydandaki coşkuyu yükseltecek. "Umutlarımızı birlikte büyüteceğiz" Festival alanını gezerek, esnafla ve vatandaşlarla bir araya gelen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, alanı dolduran kalabalığa da hitap etti. Başkan Özdemir, dayanışmanın önemini vurgulayarak, "Yeni yıl, yeni umutlar demektir. Yeni başlangıçlar, yeni fırsatlar demektir. Zorlukları geride bırakmak, geleceğe umutla bakmak demektir. Biz de bu festivalde bir araya gelerek, umudu birlikte büyüteceğiz. Çünkü Nilüfer, bir yaşam kültürüdür. Biz, sanatı, kültürü, dayanışmayı önemseyen bir aileyiz. Bu festivalde de bu aile ruhunu yaşayacağız. Tüm Nilüferlileri festivalimize bekliyoruz" dedi. Müzik ziyafeti Festivalin ilk gün etkinlikleri, İstanbul Girls Band grubunun enerjik sahne performansıyla taçlandı. Sevilen parçaları kendilerine özgü tarzlarıyla yorumlayan grup, dinleyicilere keyifli bir gece yaşattı. Soğuk havaya rağmen meydanı dolduran vatandaşlar, şarkılara hep birlikte eşlik etti.