SPOR - 04 Eylül 2025 Perşembe 16:26

"Bankalar Birliği borcu, ağustos sonu itibarıyla 69 milyon Euro’ya düştü"

A
A
A
"Bankalar Birliği borcu, ağustos sonu itibarıyla 69 milyon Euro’ya düştü"

Fenerbahçe Asbaşkanı Hamdi Akın, sarı-lacivertlilerin Bankalar Birliği’nden çıkış süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, ağustos sonu itibarıyla borcun 69 milyon Euro’ya kadar indirildiğini söyledi. Akın, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nun kapasitesi için kale arkalarına 10 bin, Maraton ve Fenerium tribünlerine de 5 bin ekleme yapılacağını belirtti.


Fenerbahçe Asbaşkanı Hamdi Akın, sarı-lacivertli kulübün Bankalar Birliği’nden çıkış süreci, Emlak Konut ile gerçekleşen anlaşmalar, tesislerdeki son durumlar, araziler ve yapılması planlanan projelerle ilgili FB TV’ye açıklamalarda bulundu.


Bankalar Birliği anlaşmasının birden fazla bankayı kapsadığını hatırlatan Akın, "Aslında bu bir zorunluluk, bu bir yapılanma. 2018 ya da o senelerde bütün kulüpler (Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor) gerçekten bir ödeme zorluğu içerisine girmişlerdi. Alacakları, borçlarının altında yani başka bir deyişle borçları alacaklarının üzerinde olduğu saptanmıştı. O nedenle bankalar oturup bu 4 kulüp ile birlikte bir yapılanmaya gitti. Bu yapılanma nedir? Bu borçlar artık biraz ödenemez gibi görünüyor, bunun ödenebilmesi için ne yapılması gerekiyor? Kulüpler, hangi gelirlerini, nasıl bankalara teminat olarak gösterecekler? Bundan sonra borçlanmaları ne şekilde olacak? Bütün bunları bir disiplin altına almak üzere bankalar bir araya geliyor ve bunlara da koordinatör bir banka (Ziraat Bankası) atanıyor. Ziraat Bankası’nın müzakerelere başkanlık etmesi haliyle tüm kulüpler aynı şartlar altında yapılandırılıyorlar. Bir kısmı parasını TL’ye çevriliyor, bu bazen lehte bazen de aleyhte olacak şekilde ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde de bu borcun tamamının ödenmesi esas kabul ediliyor. Ana hedef olarak bu alınıyor ve bu şekilde bankalar, kulüplerin bütün gelirlerinin yarısına diyelim, temlik koyuyorlar. Bizim Bankalar Birliği’nde olmamız demek bizim (reklam/sponsorluk) gelirlerimiz, futbolcu satış gelirlerimiz, naklen yayın gelirlerimiz, her türlü gelirimizin yarısının Bankalar Birliği’ne gitmesi anlamına geliyor ve kulübün kasasına ancak yarısı girebiliyor. O da şöyle; brüt gelirden yarısı alınıyor, dolayısıyla toplam cironun yüzde 30-35 gibi bir kalan miktarı kulübün kasasına giriyor. Bu da kulübün hareket imkanını çok daraltıyor. Kulüp ne bir yatırım yapabiliyor, ne bir inşaat hamlesi başlatabiliyor, ne yeni bir futbolcu almak için kesenin ağzını açabiliyor. Bu tam manasıyla elinin kolunun bağlanması operasyonu. Ama ne yapalım ki bir borç var ve o borcun da bankalara ödenmesi gerekiyor. Dolayısıyla buna finansal borçlar diyoruz, kendi bilançomuzda o şekilde adlandırıyoruz ve Yüksek Divan Kurulu’nda, genel kurullarda bunu bu şekilde ifade ediyoruz. Diyoruz ki, bu finansal borçlarımız bizim Bankalar Birliği’ne olan borçlardır, bunların karşılığı yoktur. Yani bu borçların behemehal şekilde ödenmesi lazım. Nereden peki? Gelen gelirlerden ödenmesi lazım. Onun için Bankalar Birliği’ne aşağı yukarı 347 milyon Euro olan Bankalar Birliği’ne borcumuz, bugün itibarıyla 69 milyon Euro’ya kadar düşmüştür. Bizler mayıs ayı tablolarını yayınladık. Orada 82 gözüküyor ama bugün itibarıyla yani ağustos sonu itibarıyla 69 milyona gelmiş vaziyettedir. Bunlar hiçbir şekilde bir varlık satmadan, arsa satışı yapmadan Fenerbahçe’nin tamamen sportif ya da reklam gelirleri, naklen yayın gelirleri, lisanslı ürün satışı gelirleri, stat hasılatları vs. bunlardan gelen paralarla yapılan ödemelerle bu hale getirildi. Yani muazzam bir iş başarıldı. Nitekim biz zaten çıkacağımızı, gerekli anlaşmaları yaptığımızı, arsalarımızdan bir tanesiyle Emlak Konut ile anlaşma sağladığımızı ve buradan gelecek olan gelirle birlikte Bankalar Birliği’nden çıkacağımızı ilan ettik. Peki, bu ne demek? Artık Bankalar Birliği kurallarına, kaidelerine tabi değiliz. Yani artık bizim gelirlerimize dokunmayacak. Oradan inşaattan gelen paradan alacak o borcu ödeyecek. Artık bizim gelirlerimiz hiçbir şekilde bir engellenmeye, bir kısıtlamaya tabi değil. Yani reklam sponsorluk gelirleri, naklen yayın gelirleri, lisanslı ürün satışlarından gelen gelirlerimiz, üye gelirlerimiz vb. hepsi kulübün içerisine direkt olarak gelir olarak girecek ve bunları rahatlıkla istediğimiz gibi kullanabileceğiz. Artık yatırım yapabilen bir kulüp haline dönüşmüş olacağız" şeklinde konuştu.



"Kenan Evren arsasından 50 ila 70 milyon Euro arası bir gelir bekliyoruz"


Sarı-lacivertlilerin borç anlamında yakın zamanda tamamen özgürleşeceğini vurgulayan Hamdi Akın, "Bizim oraya olan borcumuz az önce de ifade ettiğim gibi 347 milyondan 69 milyona kadar düştü. Demek ki borcun aşağı yukarı yüzde 80’i ödendi. Yüzde 80’i normal gelirlerimizden ödendi, bu 6-7 sene içerisinde. Şimdi yüzde 20’sini de elimizdeki bir veya iki arsanın satışıyla ödeyeceğiz. Yani arsanın üzerine yapılacak inşaatların satışıyla ödeyeceğiz. Dolayısıyla bu şekilde Bankalar Birliği’nden çıkışımızı gerçekleştirmiş olacağız. Tabii ki daha başka arsalarımız da var. Zaten bu finansal borçlar niye yapıldı diye baktığımızda, herhalde önemli bir kısmıyla da zaten arsa alınmış, o arsalarla bu borçlar yapılmış. Dolayısıyla arsalar elimizde duruyor ama borç ödendi neredeyse. Şimdi bu arsalara da bir şeyler yapacağız. Oradan gelen gelirle de yeni yatırımlarımızı yapacağız. Mesela Kenan Evren arsasından 50 ila 70 milyon Euro arası bir gelir bekliyoruz. Oradan bu gelir geldiğinde bu parayı stadımızın büyütülmesinde kullanacağız. Kayışdağı arsamızda bir konut seferberliği yapacağız, aynı şekilde Emlak Konut’la konut projesi yapacağız. Oradan gelen gelirle Maltepe arazimizdeki Futbol Akademimizin inşaatını gerçekleştireceğiz. Dolayısıyla bundan sonra gelen gelirlerle yeni arsalarımıza yeni projeler yapacağız. Dereağzı’nı baştan aşağı yeniliyoruz. Voleybol idman sahası yapıyoruz çünkü voleybolda kızlarımız da erkeklerimiz de oldukça başarılılar. Başarılarını taçlandırmak istiyoruz. Voleybol konusunda daha iyi şartlarda, kondisyonlarda antrenman sahalarıyla onları ödüllendirmek istiyoruz" diye konuştu.



"Kale arkalarına 5’er bin, Maraton ve Fenerium Tribünlerine ise 2 bin 500’er ilaveler olacak"


Akın, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nun büyütme projesiyle ilgili şunları söyledi:


"Biz statla ilgili projeleri statik ve mimari olarak aşağı yukarı ne yapacağımıza karar vermiş durumdayız. Hemen hemen her şey hazır. Şimdi ne yapacağımızı Gençlik ve Spor Bakanlığı’na yolladık. Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan izin bekliyoruz. Neden izin bekliyoruz? Burası onların, bizim tapulu malımız değil. Her ne kadar burayı kendi paramızla yaptık diyoruz ama bakanlığın arsası üzerine yapmış bulunuyoruz. Bakanlık burada mülk ve hak sahibi dolayısıyla onların izinlerini almamız gerekiyor. Biz bunu yapabilecek gelire ve güce sahibiz. Bunu da kesinlikle yapacağız. 5 bin - 5 bin kale arkalarına, 2 bin 500 - 2 bin 500 de Maraton ve Fenerium Tribünlerine ilaveler olacak. Böylelikle stadımız üç kat olmuş olacak. Stadın bizim olması konusunda çok daha evvelden çalışmalarımız olmuştu. Bundan 25 sene önce Bakan Fikret Ünlü varken de stadın bizim olması yönünde çok çalışmıştık. Aslında burası Fenerbahçe’nin malı olan bir arazi. Bu arazi 60’lı yıllarda devlete bağışlanmış, bağışlanırken de üzerine stat yapılıp Fenerbahçe’ye kiralanması konusunda anlaşılmış. Devlet de bu stadı 7-8 senede bitirerek Fenerbahçe’ye kiralamış. 1999’a geldiğimiz zaman da biliyorsunuz o sene çok büyük bir deprem oldu. Bu depremden sonra İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından Fenerbahçe Stadı’nın depreme dayanaksız olduğu tespit edilmişti. Bu raporları da o dönem bizzat ben almıştım. Dayanaksız olduğu için de Maraton ve 1907 Tribününü yıkıp yeniden yaptık. Kale arkaları da zaten yapılmıştı. Dolayısıyla stadımız depreme dayanıksız olduğu için zorunlu bir şekilde yıkıldı ve Fenerbahçe’nin kendi öz kaynaklarıyla yeniden yapıldı. Arsa bizimdi, devlete bağışlanmıştı. Üst yapıyı devlet yapmıştı ama biz onu depreme dayanıksız olduğu için zorunlu olarak yıktık. Onun üzerine biz kendi paramızla tribünleri yaptık. Aslında bakarsan bu stadın tamamının bizim olması gerekir. Hem arsa sizin hem de kendi paranızla yapmışsınız stadın sizin olması gerekir. Çok uğraşmıştık. Sonra başka şeyler de devreye giriyor. Yönetimler bu konuda ısrarlı takiplerini maalesef sürdüremiyorlar ama sürdürmek lazım. Aslında bunun bizim kazanılmış bir hakkımız olduğunu bir kere daha bakanlıkla konuşmak lazım. Yapılmayacak şeyler değil, bunlar. Bugün dahi buraya ilgili makamlardan geliyorum. Devamlı İBB, Kadıköy Belediyesi, Gençlik ve Spor Müdürlüğü ile projecilerimizle her gün bir toplantımız ve sohbetimiz var. Biz başlayabilecek durumdayız. Çeliklerle tribünleri yapacağız ve bu çelikler önce dışarıda yapılıp ardından burada monte edilecek. Çelikleri geçen hafta Almanya’ya rüzgar projeleri için göndermiştik, onlar da geçen hafta geldi. Çeliklerle ilgili de bir endişe olmadığı anlaşıldı ve böylelikle biz yapıma, imalata hazırız."



"800-850 milyon Euro yatırım hamlesi gerçekleştiriyoruz"


Sarı-lacivertli kulübün en büyük yatırım ve inşaat hamlesini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Hamdi Akın, "Fenerbahçe’de böyle bir dönem yaşanmadı. 800 milyon Euro’ya yakın bir değer oluşturuyoruz, böyle bir büyüklükten bahsediyorum. Bu bahsettiğim projelerin tamamı 800-850 Milyon Euro yatırım hamlesidir. Bunun bir kısmı gelir, bir kısmı giderdir. Böyle bir projeden bahsediyoruz. Onun için bunun altyapısının hazırlanması, projelendirilmesi, izinlerinin alınması bir kazaya uğramaması için takdir edersiniz ki biraz hassasiyetle çalışıyoruz. Sağ olsun bir kere daha buradan Fenerbahçe teknik ekibine, gece gündüz beraber çalıştığım arkadaşlara (Mustafa Pınar, Serkan Baltacı) ve diğer adını bilemediğim arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bu kadar dar bir kadroyla bu kadar büyük işler yapmak gerçekten kolay değil. Bizim CFO ya da CEO’muz Çağdaş Bey bile artık inşaatçı oldu diyebilirim. Nedim Bey inşaat tarafını takip ediyor. Hepimiz canla-başla çalışıyoruz. Hepsini söyledim. Artık bunlar temel atma aşamasına geldi. Temel atıldıktan sonra yeniden bakabiliriz. Yani temel atılma aşamasına gelmek bambaşka bir şey. Biz buna proje geliştirme diyoruz. Oturup ham bir arsayı değersiz, değeri olmayan bir yeri de değerli hale getirip bir temel atılacak vaziyete getirene kadar giden bir aşamadır bu. Bu aşamaları geçip temeli attığımız an bu projeleri başka arkadaşlar takip edebilirler. Bundan sonra inşallah bunlardan elde ettiğimiz gelirlerle yeni arsalar alıp Fenerbahçe’nin geleceğini de onları bırakmak istiyoruz. Çocuklarımıza, torunlarımıza ve geleceğimize yepyeni tesisler bırakmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.



"Sportif başarı gelmemiş olabilir ama Fenerbahçe küllerinden yeniden doğmuş"


Fenerbahçe Başkanı Ali Yıldırım Koç’a teşekkür ederek konuşmasını tamamlayan Akın, sözlerini şöyle tamamladı:


"Şunu hiçbir zaman göz ardı etmemek lazım. Son 6-7 senede evet sportif başarı gelmemiş olabilir ama şu var ki Fenerbahçe gerçekten küllerinden yeniden doğmuş. Burada Başkana gerçekten teşekkür etmek lazım cebinden koymuş olduğu miktarı bir tarafa koyuyorum onun dışında Fenerbahçe’nin kendi içine getirmiş olduğu mali disiplinle Fenerbahçelileri bugünlere kadar taşıması gerçekten takdire şayan. 2025’te 375 milyon Euro beklediğimiz gelir var. Bizim borcumuz ise toplam yükümlülüklerimizle toplasanız 400-450 milyon Euro. Yeni transferlerle belki bu 500 olur ama bizim bir senelik gelirimiz 375 milyon Euro. Bir de şöyle bir şey var, Başkan 2028’in gelirini harcamıyor, 2027 ve 2028’in geliri duruyor. Yani bugün borçlar hep 2026-2027 ve 2028’in borcu. O gelirlere daha hiç dokunulmamış. Onlar kırdırılmıyor onlar kesinlikle yenmiyor. Bu çok büyük bir nimet, bunun kadrini ve kıymetini her Fenerbahçeli bilmesi lazım, hiç kimsenin de hakkının yenmemesi lazım. Özellikle bunu vurgulamak istiyorum."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.