ASAYİŞ - 03 Eylül 2025 Çarşamba 14:29

Beykoz Belediyesi’nde ‘yolsuzluk’ davası sanık savunmalarıyla devam ediyor

A
A
A
Beykoz Belediyesi’nde ‘yolsuzluk’ davası sanık savunmalarıyla devam ediyor

Beykoz Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen ’Yolsuzluk’ davası kapsamında görevden uzaklaştırılan Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de aralarında bulunduğu 13’ü tutuklu 26 sanığın yargılandığı duruşma sanık savunmalarıyla sürüyor. Tutuklu sanıklardan Eski Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül, kültür müdürlüğü bünyesinde çalışacak kişilerin PDR mezunu olması gerekirken özel kalem müdürü Veli Gümüş’ün kendi akrabasını işe aldığını söyleyerek, "Akrabalarının işe alındığını tespit ettikten sonra çıkışlarını yaptığım için Veli beyin ayağına basmış oldum" dedi.



Görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de aralarında bulunduğu 13’ü tutuklu 26 sanığın yargılandığı dava ikinci gününde de devam ediyor. Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.



"İşimi hakkıyla yaptım, suçsuz yere yatıyorum"


Duruşmada savunma yapan İnci isimli iklimlendirme firmasının sahibi tutuklu sanık Uğur İnci, "Belediye ile 11 yıldır çalışıyorum. 2005-2019 yılları arasında çeşitli ihaleler aldık. Aldığım ihalelere katiyen yerine getirip teslim ettim. Alaattin bey ve bu süre içinde bir alacağımız vardı. Alacağımız ile ilgili kendileri ile görüşemedik. Belli bir süre hem alacağımızı alamadık hem de ihaleleri yapamadık. Aynı zamanda eskiden kalan ihalelerden sözleşmeli işlerimiz vardı, yapmakta zorluk çekiyorduk. Bunlarla ilgili işlem yapamadık. Mail yoluyla kendilerine uyarıda bulunduk. 2024 Mart ayından sonuna kadar belediyeye giremedik. Çok zaman geçmedi, yangın olayı gerçekleşti. Sonra Alaattin bey bizi davet etti. Gördü ki biz uzun zaman mail attık. Mart ile Ağustos ayı içinde işler yapılamadı veya eksik yapıldı. Sonra tekrar ihalelere davet ettiler. Biz alacağımız ücreti aldıktan sonra işi yapacağımızı söyledik." dedi.



"44 milyon TL alacağımız vardı"


İnci, "5 ay gibi aradan sonra zor durumda olduklarını, işlerin gitmediğini ve ilerlemediğini söylediler. Bizi ihalelere davet ettiler. Eski dönemden alacağımızı alabilmek için çalıştık. Yeni dönemde de alacağımız birikti. 44 milyon 250 bin TL gibi bir rakam oldu. Alabildiğimiz para ufak ufak oldu. Soruşturma başlamadan önce ihtar gönderdik. Bizden öncekileri kabul etmiyoruz. Bizden sonrakileri taksit taksit öderiz denildi. Bize geçiş sürecinde bir iş vermediler. Kimle çalıştıklarını bilmiyorum. Yangın olayı sonrası bizi çağırdılar. Elektrikle çalışan birçok cihazın tamirini yapıyoruz, bir mekanik firmasıyız. Birçok kamu kuruluşunun işlerini yapıyoruz. Beykoz sadece bir tanesi. Biz alacaklarımız ile ilgili tek yetkili Duran Bey vardı. Ödeme isteyeceğimiz zaman da sadece Duran Bey vardı. Biz iş yapmaya Ağustos ayından sonra başladık. Alacağımızı da alamadık mağduruz. Lanet olsun, keşke belediyeye iş yapmasaydım diyorum. Burada kaç aydır suçsuz yere yatıyorum. Bir ailem var, bu belediyeye 11 yıldır hizmet veriyorum. 3 tane başkan gördüm. İşimi hakkıyla yaptım" ifadelerini kullandı.



"Kamuyu zarara uğratacak bir şey yapmadım"


Firma sahibi tutuklu sanık Mustafa Karadağ, "Kamuyu zarara uğratacak bir şey yapmadım. 2017 yılında Ataşehir Belediyesi’nde çalışmaya başladım. Bir şirket kurmayı düşündüm. Sektörü öğrendikten sonra şirketimi kurdum. 2024 yılından sonra Ataşehir Belediyesi’nden ayrıldım. Beykoz Belediyesiyle iş yaptım. Belediyeler bana mail üzerinden davet usulü ya da doğrudan temin için mail gönderirler. Beykoz Belediyesinden 4 davet aldım. 2 ihaleye katıldım, birini kazandım. Doğrudan temin ile ise 2 ihale aldım. Daha sonra teklif gelmedi. Ben ticaret hayatıma devam ettim" şeklinde konuştu.



"Müdürlükten alındım yerime başkası atandı"


Tutuklu sanık Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül ise, Mayıs 2024 tarihinde Alaattin Köseler’in daveti üzerine uzun yıllardır farklı müdürlüklerle çalıştığı Beylikdüzü Belediyesi’nden ayrılarak Beykoz Belediyesi Başkan Yardımcılığı görevine başladığını anlattı. Göreve başladıktan bir gün sonra belediye başkanı tarafından görevine son verildiğini söyleyen Gül, "Görevden alındıktan sonra 14 Haziran’a kadar atıl durumda bekletildim. Bu süre zarfında görev verilmedi. 14 Haziran’da sosyal hizmetler müdürlüğü verildi. Temmuz ayında başkan yardımcısı olarak göreve atandım. Ancak hiç bir iştirak ve müdürlük bana bağlanmadı. Sadece benim müdür olarak görev yaptığım sosyal işler müdürlüğü boştaydı. Bu nedenle hem müdürlük hem de başkanlık yaptım. Müdürlüğü aldığımda yaptığım kontrollerde alımlar için ihale yapacak bütçemizin olmadığını gördüm. Bütçe talebinde bulunmak istedim ama başkanın ek bütçe için uygun olmadığını ve benimle görüşmeyeceği söylendi. Bende Eylül’de belediye meclisine ek bütçe talebinde bulundum. Eylül ayının sonunda İBB meclisinden onay alınarak ek bütçe bize verildi. Bu süre zarfında müdürlüğe herhangi bir alım yapılmadı. 30 Eylül’de müdürlükten alındım. Yerime başka bir kişi müdür olarak atandı." dedi.



"Kendi akrabasını işe almış"


Başkan yardımcısı olarak göreve başladıktan bir gün sonra görevden alınmam benim kariyerim için kötü bir durumdur. Diğer sanıklarla bir yakınlığım yoktur. Örgüt kavramı içerisinde ben kesinlikle yokum" diyen Gül, "İnsan Kaynakları Müdürlüğü bana bağlandıktan sonra belediye içerisinde belli yerlerin fazla çalışanla doldurulduğu olduğu yönünde tespitlerimiz oldu. Veli beyin ailesinden ve akrabalarından işe alımların yapıldığını gördük. Kültür müdürlüğünde bünyesinde kurslarda çalışacak kişilerin PDR mezun olması gerekirken Veli Bey, kendi akrabası psikolog mezun olduğu için işe almış. 3 aylık değerlendirme kısmında gerekli desteği ve açıklamayı yapamadığını gördük. Akrabalarının işe alındığını tespit ettikten sonra çıkışlarını yaptığım için Veli beyin ayağına basmış oldum" şeklinde konuştu.



Mahkeme başkanı, Veli Gümüş’ün akrabalarını işe alması dışında başka bir usulsüzlüğünü görüp görmediğini sorması üzerine Gül, böyle bir durumu görmediğini belirtti.



Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.