GÜNDEM - 18 Aralık 2023 Pazartesi 11:13

Bilal Erdoğan’dan ‘hakeme saldırı’ açıklaması!

A
A
A

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan Hakem Halil Umut Meler’in uğradığı saldırı ve siyaset gündemine ilişkin konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan gündeme ilişkin İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Bilal Erdoğan, Süper Lig’in 15. haftasındaki MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının sonunda Hakem Halil Umut Meler’in saldırıya uğraması, aile hayatı, seçim ve yeni anayasa gibi konularda konuştu. Erdoğan, Meler’e yapılan saldırının kabul edilemez olduğuna dikkat çekerek değerlendirmelerde bulundu.

“Devamlı kışkırtıcı olmak yerine sahada oynanan futbola odaklansınlar”

Hakem Halil Umut Meler’e yapılan saldırıya yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, “Çok acı, inanılmaz bir olay, görüldüğü zaman insanı derinden etkileyen bir olay. Zaman zaman şike, doping, bahis konuşuluyor. Bahis aslında bugün sporun en büyük sorunlarından, hastalıklarından bir tanesi. Bunların olduğu bir yerde huzur olmuyor, barış için sporu sağlayamıyorsunuz, insanların devamlı birbirini tahrik ettiği bir düzene sürüklüyor.

Bilal Erdoğan’dan ‘hakeme saldırı’ açıklaması!

Bu işte yorulan insanların biraz çekilip yeni yüzlerle belki de spor yönetiminin yenilenmesine ihtiyaç var. Ben doğrudan herhangi bir yeri hedef almıyorum aslında ama belli ki Türkiye’de futbolun yenilenmesine ihtiyaç var. Biz geleneksel sporlarda belli değerleri vurgulamaya çalışıyoruz, bu değerleri vurgularken bahse yer olmaması gerektiğini konuşuyoruz. Tesislerimizin çevre dostu tesisler olarak tasarlanmasını anlatıyoruz. Sporun gerçekten barışa, kardeşliğe hizmet ettiğini hayal ediyoruz ve öyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün en büyük borçlar içerisinde olan büyük kulüplerimiz altyapıda kaç gence hizmet ediyor mesela? Belki de bunların sorgulanması gerekiyor. Gençlerin boş kalmak yerine sporla zaman geçirmelerine emek harcanamaz mıydı?

Bazıları başarısızlığına kılıf bulmak için birilerini suçlamanın peşinde bazıları da dikkat çekmek için bir şeyler yapmanın peşinde. Maalesef dünyada birçok suç örgütlerinin de yasa dışı bahisten beslendiği konuşuluyor. Bunlar uluslararası kuruluşların tespitleri içinde yer alıyor. Bunlara da önlem alınması çok kritik önem taşıyor. Ümit ediyorum, dua ediyorum bu olay yeni bir silkelenmeye, kendine gelmeye vesile olsun. İnsanlar devamlı kışkırtıcı olmak yerine sahada oynanan futbola, daha çok sporcunun yetişmesine, hakemle oynamak yerine topla oynamaya odaklansın diye düşünüyorum. Hakemlerimiz de gerçekten çok töhmet altında kala kala yoruldular, yıprandılar. Bu onlar içinde belki de bardağı taşıran belki son damla oldu, onlar için de üzgünüm. Futbol alanı epey gergindi, gerilimliydi, inşallah bundan sonra insanlar biraz köşelerine çekilir, biraz konuşmaktan, kameralar kendilerine yöneldi diye heyecanlanmaktan vazgeçip daha çok sporcu yetiştirmeye, daha çok barışa hizmet etmeye odaklanırlar" dedi.

"Seçimlerde en iyi olanların kazanmasını diliyoruz”

Yerel seçimler ve Türkiye’yi önümüzdeki yıllarda nasıl bir süreç beklediğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bilal Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye Yüzyılı hedefi diyoruz, nedir; cumhuriyetimizin 2’inci yüzyılında dünyaya damgasını vurabilecek bir ülke, bu sadece hamasetle sloganla olacak bir şey değil. Bunun altını bilimsel çalışma, özgüveni yüksek genç nesillerle dolduracağız, çalışkanlıkla doldurmak zorundayız. Türkiye 2’inci yüzyılda çok daha iddialı bir ülke. Şimdiden bu iddialarını ortaya koyuyor.

Bilal Erdoğan’dan ‘hakeme saldırı’ açıklaması!

Bizim Türkiye yüzyılı hedefine varmamız için Cumhuriyetin 2’inci yüzyılında dünyaya damga vuran büyük bir güç olmamız için bütün gençlerimizin bu fikrin arkasına geçmesi artık ‘Ben ne yapabilirim’ demeye başlaması lazım. Kennedy’nin 1960’larda meşhur bir sözü var, gençlere haykırıyor. ’Ülkem, devletim benim için ne yapabilir diye değil, ben artık ülkem için ne yapabilirim deyin’ diyor. Bizde de bence Türkiye yüzyılında böyle bir döneme geçmemiz lazım. Bunu başarabilecek insan potansiyeline sahibiz.

Türk dünyası, Türk Devletler Teşkilatı’nın kurulmasıyla daha da bir kenetlendi. Filistin meseleleriyle birlikte daha yakınlaşması kaçınılmaz. Orada çok büyük bir potansiyelin parçasıyız. Bütün bunları bir arada düşündüğümüz zaman Türkiye sadece mevcut dünya düzeninde bir güç olmayacak. Bu dünya düzenini daha iyiye doğru düzelmesine çok büyük öncülük edecek diye düşünüyorum. Seçimlerde en iyi olanların kazanmasını diliyoruz.

Daha önemli olan Türkiye Yüzyılı’nın olmazsa olmazı, Türkiye’de sivil bir anayasanın hazırlanması gerektiğini düşünüyoruz. Biz de sivil toplum kuruluşları olarak kendi alanlarımızda bununla ilgili çalışma yapıyoruz. Eğitim, sosyal politikalar alanında nasıl bir perspektif olması gerektiğini kendi aramızda değerlendiriyoruz. Gerçekten Türkiye Yüzyılı olacaksa cumhuriyetin ikinci yüzyılında daha güçlü daha iddialı bir ülke olacaksak artık bir darbe dönemi anayasasından sivil bir anayasaya geçmenin önemli olduğunu düşünüyorum”

“En keyif aldığım zamanlar; evde ailemle geçirdiğim zamanlar, yemek yapmayı çok severim”

Aile hayatına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Evde çocuklarına, ailesine zaman ayırmaya çalışan bir babayım. Ev dışında uğraşlarımız çok fazla; okullarımız, üniversitelerimiz, yurtlarımızın, burslarımız, geleneksel spor, kültürle ilgili çalışmalarımız elbette belirli bir yoğunluk getiriyor. Bütün bunların yanında tabii ki en keyif aldığım zamanlar; evde ailemle geçirdiğim zamanlardır. Birlikte gezmeyi seviyoruz, evde en küçük kızım kek yapmayı sever. Kızımın yaptığı keki yemek, onun mutlu olduğunu görmek bir keyif. Kızım Kur’an okumaya başlayacak onun bir merasimi var. Kandilleri, mübarek gün ve geceleri güzel kutlamaya çalışırız. 20 yıllık evlilik hayatımda daha erken yıllarda daha çok yemek yapıyordum. Öğrencilik yıllarımızda, doktoraya devam ettiğim yıllarda vs. Meşgale arttıkça eve zaman ayırmak zorlaştıkça yemek yapma imkanı da azalıyor. Yemek yapmayı çok severim zaten kendi işimde yemekle ilgili. En son ne zaman ne yemek yaptın deseniz onu hatırlayamıyorum ama belli kabiliyetlerim de köreliyor olabilir”

Hasibe Karadağ - Semanur Kaygısız - Emre Baba - Murat Horoz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da toplu taşımada unutulan eşyalar arasında bisiklet, merdiven, ütü bile var İstanbul’da toplu taşıma araçlarında unutulan binlerce eşya İETT’nin Karaköy’deki binasında sergilendi. Unutulan eşyalar arasında yer alan bisiklet, ambalajı açılmamış merdiven, ütü ve çeşitli elektronik eşyalar dikkat çekerken, sahiplerine ulaştırılamayan ürünlerin açık artırmaya çıkarılabileceği kaydedildi. Tramvay, metro ve metrobüslerde unutulan binlerce eşya, İETT’nin Karaköy’deki binasında sergilendi. Cüzdandan, ütüye, ambalajı açılmamış merdivenden elektrikli scootera, çantalara kadar binlerce eşya sahiplerini bekliyor. Bu yıl içerisinde toplu taşımada unutulan 108 bin eşyadan 30 bin 717 eşya sahiplerine ulaştırılırken kalan 77 bin 283 eşyanın sahibi bulunmadığı takdirde bu yıl da açık artırmayla satışa çıkarılması bekleniyor. "En çok unutulan eşyalar metrobüste oluyor" İETT Yolcu Hizmetleri Müdürü Samet Şeker, sefer ve yolcu sirkülasyonundan kaynaklı en çok eşyanın metrobüste unutulduğunu belirtti. Kaybedilen eşyaların sahiplerine ulaştırmak için özenle çalıştıklarını aktaran Şeker, "2025 yılı içerisinde 30 bin 717 adet eşyayı sahiplerine ulaştırdık. Toplam unutulan eşya ise 108 bindi, yani unutulan eşyanın yaklaşık üçte birinin sahiplerine geri teslim ediyoruz. En çok unutulan eşyalar metrobüste oluyor. Bunun en büyük sebebini de metrobüsün hızlı sirkülasyon olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Ancak otobüs, metrobüs gerekse tarihi tünel ve nostaljik tramvayımızda unutulan bütün eşyaların sahiplerine ulaştırılması için özenle bir gayret sarf ediyoruz. Biraz süreçten de bahsetmek gerekirse sahibi bulunamayan ve kullanılabilecek durumda olan eşyalar ilgili mevzuatlar çerçevesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak üzere bağış yapıyor. Sahibi bulunamayan ve bir yıl muhafaza süresi dolan elektronik eşyalar ise açık artırma ile satışa çıkabiliyor. Yolcularımız kaybettikleri eşyalar için 153 çağrı merkezi ve İETT‘nin resmi internet sitesinde bulunan başvuru formuyla bizlere ulaşabilir" dedi.
Ankara Ticaret Bakanlığı’ndan ’asgari ücret’ açıklaması: "Haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına izin verilmeyecek" Ticaret Bakanlığınca 2026 yılı asgari ücretinin fiyatlama davranışlarına etkisine ilişkin yapılan açıklamada, haksız ve ölçüsüz fiyat artışına izin verilmeyeceği vurgulandı. Ticaret Bakanlığı tarafından 2026 yılı asgari ücretinin fiyatlama davranışlarına etkisine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, 2026 yılı asgari ücreti yüzde 27 oranında artırılarak, net 28 bin 75 Türk lirası olarak belirlenmiştir. Belirlenen asgari ücretin, çalışma hayatımıza, üretim yapımıza ve ülke ekonomimize hayırlı olmasını temenni ederiz" ifadeleri kullanıldı. "Fiyatlama davranışları üzerinde gerekçe gösterilerek haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına dönüştürülmesine izin verilmeyecek" Belirlenen asgari ücretin ardından fiyatlama davranışlarına olumsuz etkilenmesine izin verilmeyeceği vurgulanan açıklamada, "Bu süreçte özellikle vurgulama gereği duyduğumuz husus, asgari ücret artışının, fiyatlama davranışları üzerinde gerekçe gösterilerek haksız ve ölçüsüz fiyat artışlarına dönüştürülmesine, Ticaret Bakanlığımızca kesinlikle izin verilmeyeceğidir. Asgari ücret, toplam maliyet unsurlarından yalnızca biri olup, artış oranının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılması ekonomik gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Bu çerçevede, ücret artışını bahane ederek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı gerekli tüm idari ve hukuki tedbirler kararlılıkla uygulanacaktır" açıklamasında bulunuldu. "Vatandaşımızın alım gücünü hedef alan hiçbir uygulamaya müsamaha gösterilmeyecektir" Bakanlık açıklamasında sürekli denetimlerin gerçekleştirileceği aktarılarak, şu ifadeler kullanıldı: "Ticaret Bakanlığımız koordinasyonunda; Tarım ve Orman Bakanlığı, İl Ticaret Müdürlükleri ve İl Tarım Müdürlükleri denetim ekipleri ülke genelinde sahada aktif şekilde görev yapmaktadır. Ayrıca, Ticaret Bakanlığımıza bağlı İç Ticaret Genel Müdürlüğü ile Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ekipleri tarafından yoğun ve sürekli denetimler gerçekleştirilmektedir. Vatandaşlarımızın, haksız fiyat artışı ve fırsatçılık içeren uygulamalarla karşılaşmaları halinde, Ticaret Bakanlığımıza ve resmi bildirim kanallarına gecikmeksizin başvurmaları büyük önem arz etmektedir. Yapılan her bildirim titizlikle değerlendirilmekte ve derhal işleme alınmaktadır. Gerekli hallerde, idari para cezaları istisnasız uygulanacak tüketiciyi mağdur etmeye yönelik haksız fiyat uygulamalarına ilişkin yaptırımlar, güncellenmiş ceza tutarları üzerinden en ağır şekilde hayata geçirilecektir. Fiyat istikrarını bozan, piyasada adil rekabeti zedeleyen ve vatandaşımızın alım gücünü hedef alan hiçbir uygulamaya müsamaha gösterilmeyecektir."
Muğla Datça ve Ula’ya Muğla Büyükşehir’den 360 milyonluk yatırım Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz, Datça ve Ula ilçelerinde devam eden yatırımları yerinde inceledi. Datça ilçesinde yürütülen incelemelerde; yapımı süren 300 milyon TL’lik, 52 kilometrelik yol çalışmaları ile gündüz bakımevi, kısa mola merkezi ve mezarlıklarda gerçekleştirilen çalışmalar değerlendirildi. Genel Sekreter Yılmaz, çalışmaların ilerleyişine ilişkin ekiplerden bilgi aldı. Ula ilçesinde ise Akçapınar, Şirinköy, Gökova ve Ataköy mahallelerinde toplam 58 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirilen sıcak asfalt çalışmalarını yerinde inceleyen Yılmaz, saha ekipleriyle sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca Sarayyanı Mahallesi’nde başlatılan 5 Milyon TL’lik taş duvar, durak cebi ve kaldırım çalışmaları da incelendi. İnceleme programının son durağında, Azmak Nehri’nin korunması amacıyla gerçekleştirilen 240 metre uzunluğunda inşa edilen çevreyle uyumlu ahşap kompozit korkuluk imalatı yerinde değerlendirildi. Sahada incelemelerde bulunan Muğla Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tayfun Yılmaz yaptığı açıklamalarda şu ifadelere değindi, "Bugün Ula ve Datça’da, Başkanımız Ahmet Aras’ın "Bütüncül Hizmet" vizyonunun sahadaki yansımalarını yerinde inceledik. İlk durağımız Datça’ydı. Datça’da planladığımız toplam 52 km’lik yol altyapı çalışmasının büyük kısmını turizm sezonu öncesinde, tamamını ise Ekim ayında bitireceğiz. Bir sonraki durağımız Ula’ydı. Akyaka’da Azmak Nehri’ni koruma altına aldığımız çalışmayı; Ula’nın Ataköy, Şirinköy, Akçapınar ve Sarayyanı mahallelerinde gerçekleştirilen yol altyapı çalışmalarını yerinde denetledik. Sadece Ula’da 16.5 km yolu tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Başkan Aras: "Muğla’nın her noktasına eşit ve nitelikli hizmet götürüyoruz" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Datça ve Ula’da yürütülen çalışmalara ilişkin yaptığı değerlendirmede, Muğla’nın tüm ilçelerinde ihtiyaçlara yönelik, sürdürülebilir ve çevreyle uyumlu projeleri hayata geçirdiklerini vurguladı. Başkan Aras, "Muğla genelinde hayata geçirdiğimiz yol ve altyapı yatırımlarının toplam maliyeti 2 milyar 272 milyon 422 bin TL’ye ulaştı. Muğla’mızın 13 ilçesinde hiçbir ayrım gözetmeden, bütüncül bir anlayışla hizmet üretiyoruz. Yol, altyapı, sosyal donatı alanları ve çevre yatırımlarıyla vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Datça ve Ula’da yürütülen çalışmalar da bu vizyonumuzun somut birer örneğidir. Muğla’yı bugün için değil, gelecek kuşaklar için planlamaya devam edeceğiz" dedi.
Ankara ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik 81 ilde farkındalık çalışmaları yürütülüyor Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne yönelik farkındalık çalışmaları kapsamında 81 ilde stant açarak, Sözleşme’yi vatandaşların imzasına sundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınmasını hedefleyen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin ilke ve hükümlerinin toplumun tüm kesimlerince bilinmesi ve çocuk katılımının güçlendirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda, hazırlanan ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’, ilk olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş tarafından imzalanarak kamuoyuna sunuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ve tüm dünyaya yaptığı destek çağrısıyla dijital ortamda çocuk haklarının korunmasına yönelik farkındalık zemini oluşturuldu. 81 ilde çalışmalar başlatıldı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bilinirliğini artırmak, konuya ilişkin farkındalık oluşturmak için çalışmalar başlatıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın dijital çağda çocukların güvenliğinin en az sokakta oynarken güvende olmaları kadar hayati bir mesele olduğu vurgusunun ardından ise konu ile ilgili 81 ilde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri aracılığıyla yapılan çalışmalara hız verildi. Bu kapsamda, çocukları dijital mecraların olumsuz etkilerinden korumak ve olası risklere karşı iş birliğini güçlendirmek amacıyla, il müdürlükleri aracılığıyla şehir merkezlerinde stantlar kurularak ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’ vatandaşların imzasına sunuldu. Dijital dünyanın bir tehdit değil, doğru kurallar, güçlü denetimler ve bilinçli ailelerle güvenli bir fırsat olduğunun vurgulandığı stantlarda, çocukların dijital dünyada kaybolmadan, haklarını bilen ve kendini güvende hisseden bireyler olarak güçlenmesi gerektiği mesajı veriliyor. Farkındalığı güçlendirmeye yönelik iş birliği çalışmaları Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri öncülüğünde yürütülen çalışmalar kapsamında, çocuk haklarına ilişkin toplumsal duyarlılığın güçlendirilmesi, dijital dünyada çocukların korunmasına yönelik bilincin artırılması ve ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin toplumun tüm kesimlerince öğrenilerek benimsenmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, eğitim kurumları ve ilgili paydaşlarla iş birliği içinde afiş ve broşür çalışmaları, sosyal medya paylaşımları, panel ve seminerler düzenleniyor. Ayrıca meydanlar, ulaşım ve alışveriş merkezleri, festival alanları ile benzeri kamusal alanlarda açılan stantlar aracılığıyla bilgilendirme yapılarak ebeveynler başta olmak üzere tüm vatandaşların imza kampanyasına katılımı teşvik ediliyor.