GÜNDEM - 14 Ocak 2024 Pazar 14:19

Binlerce Martı çalışanı ve sürücüsü şehitleri anmak için toplandı

A
A
A

Martı çalışanları ve sürücüleri Yenikapı’da şehitleri anmak için bir araya geldi.

Martı kurucusu Oğuz Alper Öktem’in sosyal medyadan yaptığı çağrı karşılık buldu. 2 bin araç ve 10 bine yakın kişi şehitleri anmak ve terörü lanetlemek için Yenikapı’da toplandı.

14 Ocak Pazar günü yapılması planlanan Martı TAG festivali, Pençe-Kilit operasyon bölgesinden gelen şehit haberleri üzerine ertelendi. Bunun üzerine Oğuz Alper Öktem, Martı ailesi ve sürücülerini şehitleri anmak için Yenikapı’da buluşmaya davet etti. Binlerce vatandaş çağrı üzerine Yenikapı’ya akın etti. Toplanan kalabalık PKK terör örgütünü lanetlerken ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganları attı. Vatandaşlar araçlara Türk bayrakları astı, anma gösterisi sırasında duygulu anlar yaşandığı gözlendi.

Toplanma alanında açıklamalarda bulunan Martı kurucusu Oğuz Alper Öktem, "Bugün festival programımız vardı, gelen şehit haberleri üzerine iptal ettik. Şehitlerimizi anmak üzere Martı ailesini Yenikapı’ya davet ettik. Dün akşam saatlerinde burada toplanmak üzere davette bulundum. Milletimizin teveccühü çok büyük oldu. Tahminimizden çok daha büyük kalabalık var. Milletimizin zor günlerde bir arada bulunuyor olması çok önemli. Türkiye bölünmez, milletimizin farkındalık göstermesi çok güzel bir şey" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Özgür Özel: "2025 yılının Kasım ayı sayın Erdoğan’a bir çağrı yaptığımız tarihtir" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Anayasa şunu yazıyor; ’360 milletvekilinin seçim kararı olursa mevcut cumhurbaşkanı son bir kez aday olabilir’ Bunu AK Parti, MHP ile birlikte başaracak çoğunluğa sahip değil. Bize, muhalefete ihtiyaçları var. 360 rakamını yakalayabilmeleri içinde bizim kendilerine bir cümlemiz var; tam ortasında. Bu tartışmalı 5 yılın yarısı sizden, yarısı bizden. 2,5’uncu yılda erken seçim kararı alıyorsanız biz varız, seçimleri yenileyelim. Sonrasında bir daha gelip kapımızı çalmayın" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Kocaeli’ye geldi. Özel, ilk olarak İzmit’te bir otelde düzenlenen "Emek Büroları Akademik Kurul Toplantısı"na katıldı. "Kocaeli emeğin başkenti" Özgür Özel, Kocaeli’nin emeğin başkenti olduğunu ifade ederek, "31 Mart seçimlerinden sonra kazanamadığımız 3 şehre çok üzüldüğümü ifade etmiştim. Bunlardan biri Kocaeli, diğeri Gaziantep, biri de Samsun’dur. Bu şehirler Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde çok önemlidir, yıllarca büyükşehirlerini yönettiği kentlerdir. Kocaeli’de bir olan belediye sayısını 3’e çıkarmış olmamız kabul edilebilir değil" dedi. "İktidara gidiyoruz" Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin dört bir yanında emek bürolarının çalışacağını kaydeden Özel, "Bundan sonra Kocaeli’den çıkan, burada başladığımız emek mücadelesiyle, alın terinin karşılığını artık alma değil, verme yolunda attığımız önemli adımda bugünü hatırlayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi geçmişte muhalefet partisi olmanın bilinciyle emeğin hakkını almanın, emeğin yanında durmanın toplantılarını yapıyordu. Oysa şimdi bundan sonraki süreçte, ’Emeğin hakkını nasıl vereceğiz?’, ’Emekçinin hakkını nasıl vereceğiz?’, ’Alın terinin karşılığını nasıl vereceğiz?’ bunları konuşuyoruz çünkü iktidara gidiyoruz, iktidara yürüyoruz, iktidara hazırlanıyoruz. Emek büroları bugün burada bir kez daha geçim, çalışma ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi için yola çıkacak. Emek bürosu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmişe dayanan önemli bir markası. Bugün geçmişte bu bürolara katkı sağlamış olan çok kıymetli büyüklerimizde bu toplantıda bulundular. Sayısız isim de emek bürolarına geçmişte olduğu gibi bugün de katkı sağlayacak. Emek büroları bu kez iktidar yürüyüşünde Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar programını nasıl hazırlayacağını konuştuğu bir süreçte hayata geçirildi" dedi. "Türkiye’yi nasıl yöneteceğimize dair ortaya koyduğumuz program çalışmamızın tam başındayız" CHP’nin 4-9 Eylül tarihleri arasında son zamanların en uzun süreli kurultayını gerçekleştirdiğini dile getiren Özel, "1930’larda, 1940’larda olduğu gibi. Bir haftayı bulan bir kurultay yaptı. Kurultayımız adı ’Değişim Kurultayı’ydı. Ve kurultayımızda önce neredeyse oy birliğiyle, komisyonda oy birliğiyle, genel kurulda da bazı maddelerin yarısından çoğu mutabakatla, pek çoğu bir karşı oya karşı, en çok itiraz alan madde dahi bin 300 oy içinde 36 karşı oy alarak, tam bir mutabakatla hayata geçti. Biz geçen hafta partiyi nasıl yöneteceğimize dair mutabakata vardık. Ardından iki gün hazırlık toplantılarını yaptık. Şimdi Türkiye’yi nasıl yöneteceğimize dair ortaya koyduğumuz program çalışmamızın tam başındayız. Bundan 6-8 ay sonra program kurultayımız topladığımızda, orada Cumhuriyet Halk Partisinin bundan yaklaşık 20 yıl önce yazılmış, 2008 yılında son şekli verilmiş programını çağın ihtiyaçlarına uygun, daha kısa, daha net, daha kolay okunabilir, daha kolay erişilebilir bir şekilde hazırlayıp, oradan her bir bakanlık, her bir alan için çözüm önerilerimizin yani politika notlarımızın ortaya çıkacağı bir sürecin içerisindeyiz" şeklinde konuştu. "Erken seçim kararı alıyorsanız biz varız, seçimleri yenileyelim" Özgür Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gidiyor. 2025 yılının kasım ayı sayın Erdoğan’a bir çağrı yaptığımız tarihtir. Kendisi geçmişte çok tartışıldı. Bu 2. dönemi mi, 3. dönemi mi. Kendileri anayasa aksini yazmasına rağmen, anayasa değişikten sonra ’2. dönemimiz’ diyordu. Yüksek Seçim Kurulu bu fikre iştirak etti, bu yönde karar verdi. Kendisi, seçimleri cumhurbaşkanı yenilediği halde yeniden aday olabildi. Bu durumda yani 2. döneminin içinde kendisi seçim kararı alırsa yeniden aday olamıyor. Çok net. YSK’nın kararına göre ve kendi geçmiş dönemde de yani ’2. döneme aday oluyoruz’ dedikleri süreçte anayasa şunu yazıyor; ’360 milletvekilinin seçim kararı olursa mevcut cumhurbaşkanı son bir kez aday olabilir’ Bunu AK Parti, MHP ile birlikte başaracak çoğunluğa sahip değil. Bize, muhalefete ihtiyaçları var. 360 rakamını yakalayabilmeleri içinde bizim kendilerine bir cümlemiz var; Tam ortasında, bu tartışmalı 5 yılın yarısı sizden, yarısı bizden. 2,5’uncu yılda gelip erken seçim kararı alıyorsanız biz varız, seçimleri yenileyelim. Sonrasında bir daha gelip kapımızı çalmayın. Yani Erdoğan’ın, yeniden aday olma iddiası varsa son tarih 2025 kasımdır. 2025’in kasımında yapılacak seçimde Türkiye’yi bütün bu sıkıntılarından kurtarmaya talibiz. Bu sorunları çözemeyen, işsizliği bitirmeyen, yoksulluğu derinleştiren bu iktidar. Hala daha eğer kendine güveniyorsa, en güçlü adayları hala sayın Erdoğan ise buyursunlar, gelecek sene 2025 yılının kasım ayında erken seçimde Türkiye, 2. yüzyılda dertlerine kim çare olacak kararını versin. Biz diyoruz ki, ’Tüm dertlerin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Patisi’ Bu özgüvenle buradayız. Şimdi kim özgüven gösteriyor, kim milletten kaçıyor bunu test edeceğimiz bir süremiz var. Biz bu yılın ilk yarısını adeta hükümet programını milletimizle birlikte yazacağımız ve bu ülkeyi bundan sonra nasıl yöneteceğimizi milletimize anlatacağımız bir sürecin ilk evresini ilk 6 ayda, ikinci evresini de ondan sonraki 6 ayda sürdüreceğiz." Özgür Özel, emek bürolarında görevli kişilerin hem masa başında hem de sahada faaliyet göstereceğini bildirdi. "Bu kentin CHP’nin iktidarına giderken en büyük sıçramaları yaşayacağı bir kent olacağını hep birlikte göreceğiz Kocaeli’yi, hedeflerinde olan 3 kritik şehirden biri olduğu için çok önemsediklerini kaydeden Özel, "15-16 Haziran 1970’de yapılan işçi direnişinin merkezlerinden biri olduğu için çok önemsiyoruz. İlk adımın Kocaeli’den atılmasını çok önemsiyoruz. Kocaeli’nin emeğin başkenti olması, CHP’nin bunu savunan bir parti olması, Kocaeli’deki işverenlerin, Kocaeli’de emekçiler dışındaki kesimlerin kaygı duyacağı değil, aksine çok daha mutlu Kocaeli, çok daha zengin bir Kocaeli, hep birlikte daha çok kazanıp, daha çok üretip, daha adil paylaşacağımız Kocaeli’nin, Türkiye’deki bu yürüyüşün ilk adımı olmanın onurunu yaşayan bir kent olacağını vurgulamak istiyorum. Bundan sonra emek büroları 81 kentte, 973 ilçede, dünyanın pek çok ülkesinde çalışırken bir pergel misali bir ayağı hep Kocaeli’de olacak. Bu kentin CHP’nin iktidarına giderken en büyük sıçramaları yaşayacağı bir kent olacağını hep birlikte göreceğiz" dedi. "Cumhuriyet Halk Partisi genel iktidar için geri sayımda olan bir partidir" Özgür Özel, konuşmasına şöyle devam etti: "Cumhuriyet Halk Partisi artık muhalefet partisi değildir. Nasıl muhalefet edeceğine, nasıl karşı çıkacağına, nasıl itiraz edeceğine karar veren bir süreci çoktan geride bıraktık. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin 1. partisidir. Kuruluş itibariyle de öyledir. Girdiği son seçimler itibariyle öyledir. Anketler itibariyle de öyledir. Bugün sahadaki beklenti ve gördüğü toplumsal karşılıkta da öyledir. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin 1. partisidir, iktidar partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi genel iktidar için geri sayımda olan bir partidir. Bu geri sayım süreci büyük bir mutlulukla, şevkle, tadını çıkararak değil, canımızı dişimize takarak, çalışarak tamamlamak zorundayız. Yük ağırdır. En basitinden 22 yıllık bir enkaz önümüzdedir."
Manisa Silah tutukluk yaptı, okul müdürü ölümden döndü Manisa’da bir okul müdürüne öğrenci velisi tarafından silahlı saldırı girişiminde bulunuldu. Saldırganın silahı şans eseri tutukluluk yaparken, okul müdürü olayı yara almadan atlattı. Olay anı güvenlik kamerasına yansırken, Eğitim Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Halil Kallat, konunun yakın takipçisi olacaklarını söyledi. Olay, geçtiğimiz Çarşamba günü Yunusemre ilçesine bağlı Güzelyurt Mahallesi’ndeki Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu’nda meydana geldi. İddiaya göre, çocuğunun sınıf tekrarı yapmasına kızan S.T, okul müdürü Mustafa Örnek’i önce telefonla tehdit etti, ardından aracıyla okulun önüne geldi. Okul müdürüne hakaret ederek bahçeye çağıran S.T, müdürün aşağıya inmesi üzerine aracından aldığı tabancayı müdür Örnek’e doğrulttu. Hedef gözeterek tetiğe basan saldırgan S.T’nin silahı tutukluk yaptı. Sadece bir el ateş alan silahtan çıkan mermi, müdür Mustafa Örnek’e isabet etmezken, diğer denemelerde tabanca tutukluk yaptı. S.T. daha sonra aracına binerek, olay yerinden uzaklaştı. Emniyet ekipleri şüpheli şahsı yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı. Saldırı anı kamerada Öte yandan silahlı saldırı girişimi güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, şüphelinin aracıyla okulun önüne gelmesi ve aracından aldığı silahla okul müdürü Mustafa Örnek’e ateş etmeye çalıştığı anlar yer aldı. Eğitim Bir-Sen’den tepki Yapılmak istenen silahlı saldırı ile ilgili açıklama yapan Eğitim Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Halil Kallat, "Manisa’nın Yunusemre ilçesinde 11 Eylül 2024 saat 17.05 sıralarında Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu’ndaki bir öğrenci velisi S.T., Okul Müdürü Mustafa Örnek’i küfürlü ifadelerle bahçe dışına çağırmış, okul müdürü dışarıya doğru çıkmak için yöneldiğinde şahıs arabasından tabancasını alarak okul müdürünü direkt hedef alarak ateş etmeye çalışmış ve silah tutukluk yapmıştır. Şahıs silahın tutukluk yapması üzerine birçok kez ateş etmeye çalışmış ancak silah tutukluk yapmış ve bir el ateş edebilmiştir. Şahıs ateş ettikten sonra aracıyla okul önünden ayrılmıştır. Müdürümüze yapılan bu saldırı tüm eğitim camiasına yapılmıştır. Bu tür saldırıların önüne geçilmesi için ilgili tüm yetkili mercileri daha ciddi önlemler ve yaptırımlar alınması konusunda göreve davet ediyoruz. Okul müdürümüze geçmiş olsun diyor, konunun yakın takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunuyoruz" dedi.
Ankara TDK Başkanı Mert: “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak" Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu tarafından 34 harfte uzlaşıldığını söyledi. TDK Başkanı Mert, sosyal medyada ve basında yer alan haberlerin aksine Türkiye’de hiçbir harfin değişmeyeceğini açıkladı. Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu iş birliğinde 9-11 Eylül tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonunun 3. toplantısı yapıldı. Toplantı sonrasında 34 harften liste üzerinde uzlaşıldı. TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert toplantının detaylarını ve uzlaşının önemini İHA muhabirine anlattı. “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak” Ortak Alfabe Komisyonu’nun Bakü’de toplandığını dile getiren TDK Başkanı Mert, yaklaşık 100 yıl sonra ortak alfabede uzlaşıldığını belirtti. TDK Başkanı Mert, komisyonun uzlaşmasındaki bazı noktaların toplumda yanlış anlaşıldığını dile getirerek, “Mesela Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak. Orada çalışma metodumuz şuydu. Önce çalışma ilkelerini ve genel çerçeveyi belirledik. Bu toplantıda her lehçenin -Azerbaycan ve Türkiye Cumhuriyeti dışında- Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın ihtiyaç duyduğu her harf ayrı ayrı belirlendi, tartışıldı. Her harf ayrı ayrı oylandı ve her harf oy birliğiyle kabul edildi. Burada bizim yaptığımız ya da bu komisyonun yaptığı 34 harflik bir alfabeyi kabul etmek değil. Böyle bir şey de söz konusu değil. Bizim yaptığımız Kazakça, Kırgızca Özbek Türkçesi için tamamına yakını aynı harflerden oluşan alfabeler oluşturmaktı. Onların ihtiyacını karşılayacak şekilde. Ama bu iş yapılırken Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin kullandığı alfabelerde herhangi bir değişiklik önerilmedi. Bizim için güzel yanı şu, bizim kullanmış olduğumuz 29 harf bütün lehçelerin alfabelerinde yer aldı" şeklinde konuştu. “Anadolu’dan bir vatandaşımız Özbekistan’a gittiğinde oradaki her yazıyı, tabelaları okuyabilecek” Kültürel birliğin birinci şartının yazıda birlik olduğunu kaydeden Mert, “Biz her şeyden önce bunun ilk adımını atmış olacağız. Anadolu’dan bir vatandaşımız Kırgızistan’a, Kazakistan’a, Özbekistan’a gittiğinde oradaki her yazıyı, tabelaları okuyabilecek. Bu lehçelerin bizim için anlaşılabilirlikleri farklı olsa da Türkçe kelime kökleri aynı. İnsanla ilgili, kültürle ilgili temel kelimelerimiz de aynı. Dolayısıyla bu konuda ciddi bir kolaylık olacak ve bu, halklarımızın mutlaka birbirine yaklaştıracak ve ekonomiden pek çok alana güzel gelişmelere sebep olacak” dedi. “Eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak.” Ortak Alfabenin kabulüyle Türk halkları arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin teşvik edilmesinin hedeflendiğini ifade eden Mert, "Kabul edilen harfler ile birlikte eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak ve birlikte hareket kabiliyeti artacak” dedi. Mert, bu gelişmenin sadece Türk dünyasının değil, dünyanın ve bölgenin geleceğini derinden etkileyecek bir adım olduğunu söyleyerek, “Bundan sonra Türk Dünyasındaki birlik ve beraberlik, iş birliklerinin güçlenerek artacağına inanıyorum” dedi. “Ortak alfabe bizi ortak dile götürmez” Dil ve alfabenin karıştırıldığını sözlerine ekleyen TDK Başkanı Mert, yeni bir ortak dil inşa edileceğini iddia edenlerin olduğunu kaydetti. Mert, “Ortak alfabe bizi ortak dile götürmez. Ortak dil başka bir kavramdır. Ve ortak dil gibi bir amaç da söz konusu değildir. Ama ortak iletişim diline ihtiyacımız var. Bunu karıştırmamak gerekir. Yani bugün nasıl İngilizce, uluslararasında bir anlaşma diliyse milletler üstü bir dilse bizim de bugün Türk dünyasında ortak bir iletişim diline ihtiyacımız var. Bu lehçelerden birinin bu işlevi yerine getirmesi gerekir. Fakat ortak alfabeyle bu konunun bir ilgisi yoktur. Yani alfabe değiştirmek, dil değiştirmek anlamına gelmez" dedi. Sosyal medyaya ve medyaya yansıyan 34 harflik bir liste olduğunu bildiren Mert, listenin kabul edilen toplam işaret sayısı olduğunu kaydetti. 34 harfin kullanıldığı bir lehçe alfabesi olmayacağını belirten TDK Başkanı Mert, "Türk lehçelerinden 34 harfli bir alfabe kullanan olacak mı derseniz, hayır. Bu 34 harf bir alfabe değil. Biz bu toplantıda Kazak Türkçesi için, Kırgız Türkçesi için, Özbek Türkçesi için ayrı ayrı onların ihtiyacını en iyi karşılayacak alfabeleri geliştirdik. Yani şu an 3 yeni alfabe önerildi. Fakat bu 3 alfabenin 29 harfi ortak. Diğerleri fonem sayısına göre farklılık arz ediyor. Ama ısrarla şunu söyleyeyim. O gördüğümüz liste herhangi bir lehçenin alfabesi değil böyle bir yanlış algı var şu an benim gördüğüm kadarıyla. Sosyal medyada dolaşan bu liste üzerinde uzlaşılan harfler. Ama bir ülkenin alfabesi kesinlikle değil. Hepimizin kullandığı harflerin toplamı. Alfabeler oluşturulurken harfler o listeden seçildi. Bir dilde sadece anlam ayırt edici / fonem değeri taşıyan sesler alfabede işaretlenir. Dolayısıyla şu an Türkiye Türkçesinin ve Azerbaycan Türkçesinin kullandığı alfabelere bir harf eklemeye gerek yok. Yani bu, Türk Cumhuriyetleri 34 harfli yeni bir ortak alfabe kullanacak anlamına gelmiyor" dedi.