GÜNDEM - 16 Aralık 2025 Salı 16:33

"Çatlı" filmi tanıtıldı: Abdullah Çatlı’yı Galatasaraylı eski futbolcu Vedat İnceefe canlandıracak

A
A
A
"Çatlı" filmi tanıtıldı: Abdullah Çatlı’yı Galatasaraylı eski futbolcu Vedat İnceefe canlandıracak

Yakın dönem Türkiye tarihinin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Abdullah Çatlı’nın hayatının ele alındığı ‘’Çatlı’’ filmi 20 Mart 2026’da sinemaseverlerle buluşacak. Büyük buluşma öncesi filmde yer alan oyuncular ilk kez basın karşısına çıktı.


Abdullah Çatlı’nın hayatının kritik bir döneminin merkezini ele alan ve önümüzdeki yıl 20 Mart’ta izleyiciyle buluşmaya hazırlanan ‘’Çatlı’’ filmi basına tanıtıldı. Oyuncuların ilk kez basın karşısına çıktığı toplantı Eyüpsultan’da bulunan Kemer Film Platolarında yapıldı. Toplantıya Abdullah Çatlı’nın eşi Meral Çatlı, kızları Gökçen ve Selcen Çatlı’nın yanı sıra filmin ana kadrosu ile birlikte bazı davetliler katıldı. Proje sorumluluğunu Onur Tan’ın üstlendiği filmin yönetmen koltuğunda Deniz Enyüksek yer alırken, başrol kadrosunda bulunan ve ilk sinema deneyimini yaşayan Eski Galatasaraylı Futbolcu Vedat İnceefe ’Abdullah Çatlı’ karakteriyle izleyicinin karşısına çıkacak. Filmde ayrıca Eren Vurdem, Ömer Kurt, Engin Benli, Erdal Küçükkömürcü, Şiva Behrouzfar, Nizam Namidar ve Turgay Tanülkü gibi oyuncular rol alırken Yunus Emre Yıldırımer konuk oyuncu olarak bulunuyor. Senaryosu Onur Tan ve Nevzat Erkul imzası taşıyan ‘’Çatlı’’ 20 Mart 2026 Cuma günü vizyona giriyor. Projeye Abdullah Çatlı’nın kızları Selcen Çatlı ve Doç.Dr. Gökçen Çatlı danışman olarak katkı sağlıyor.



‘’Babam ülkemizin yakın tarihine damga vurmuştur’’


Toplantıda söz alan Abdullah Çatlı’nın kızı Gökçen Çatlı, ’’Projeye üç yönden katkı sunmaya gayret ettim. Öncelikle konsept danışmanı olarak, ikincisi bir kültür bilimci olarak dönemin ruhunu ele almak üzere; sonuncusu ve en önemlisi Abdullah Çatlı‘nın kızı olarak. Bu doğrultuda yıllar önce yazılmış iki kitabım var. Filmin biraz da ilk taşı kitaplarla birlikte oldu ve bu güzel ekiple birlikte bir ekip işi gerçekleştirmeye gayret ettik. Babam kuşkusuz bir dönemin çok önemli bir figürü ve o dönemde almış olduğu kararlarla birlikte kendisine yakın çevresine ve ülkesine farklı bir gelecek çizdi. Bu hep böyledir, kimileri çok daha cesur ve cüretkar davranır. Babam olarak baktığımızda ülkemizin yakın tarihine damga vurmuştur. Ben hep şöyle söylerim. Tarih tek renkli değildir ne siyah ne beyazdır ve ortada farklı renkler vardır. Farklı düşünenlere herkesin yapmadığını yapanlara bir bakış açısı sunmak filmin, kitapların gayesidir. Peki ’ne yaşadı?, O ne yaşadı da neden böyle davrandı’ diyebilmek empati geleneği ile farklılaştırmadan anlamaya gayret etmek çok önemli bir özelliktir diye düşünüyorum. Ben bir dönemin tanığı olarak babam Abdullah Çatlı‘yı kardeşim Selcen‘le birlikte anlatmaya gayret ettik. Kuşkusuz film ekibi bunu kendi çerçevelerinde değerlendirip filme aktarmaya gayret ettiler. Filmimiz bu manada bir belgesel değil bir dönemin anatomisini bir kişi üzerinden çizmeye gayret ediyor. Bu doğrultuda ben seyircinin takdirine bırakaraktan bir döneme bir kişi üzerinden kapı aralamamızın mutluluğu heyecanı içindeyim. Yıllardır verdiğimiz bir mücadelenin ilk adımında ailem adına bu adımın kutlu olmasını diliyorum’’ diye konuştu.



‘’Biz bu filmle beraber, bazı soruları cevaplamayı hedefledik’’


Selcen Çatlı ise evlatları olarak önemli bir işe imza attıklarını belirterek, ’’Birçok insan o dönemi yaşamış olan birçok insan yaftalandı, suçlandı ve hayattan da koparıldı. Hiçbirine, kendisini ifade edebilecek hak tanınmadı, soruları cevaplayamadılar. Biz bu filmle beraber bazı soruları cevaplamayı hedefledik. Tabii ki de evlatları olaraktan bunu bir sorumluluk bilinciyle yaptık ’’dedi.


Anne Meral Çatlı ise ’’O elim kazada eşimle beraber iki kişi daha vefat etti. Rahmetleri bol olsun mekanları Cennet olsun. Aile olaraktan aile içerisinde sevgiye, saygıya, sadakate dayalı bir yuvamız vardı. Bunca yapılan spekülasyonlara, merak edilenlere bu filmimizle cevap veriyoruz’’ diye konuştu.



"Çatlı" filmi tanıtıldı: Abdullah Çatlı’yı Galatasaraylı eski futbolcu Vedat İnceefe canlandıracak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum: "27 Aralık’ta Hatay’ımızda, 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "27 Aralık’ta Hatay’ımızda, 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz" dedi. Bakan Kurum, TBMM Genel Kurulu’nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 yılına ilişkin faaliyetleri ve 2026 yılı bütçe teklifine ilişkin sunum yaptı. Göreve gelmelerinde bu yana 50 bin çalışma arkadaşlarıyla 81 ilde 922 ilçeye hizmet götürmek için aşkla, azimle çalıştıklarını söyleyene Kurum, "Ankara’yı Anadolu’ya taşıma ilkesiyle hareket ederek her şeyin en güzelini hak eden milletimizi, daha güzel şehirlerde yaşatmak için ‘Önce insan, önce millet’ demeye devam ediyoruz. 81 şehrimizin ulusal ve küresel ölçekte marka değerini yükseltecek yeni vizyon projeleri büyük bir titizlikle yapıyoruz. Biz istiyoruz ki istisnasız her bir şehrimiz yeni yuvaları ve işyerleriyle, birbirinden güzel tarihi kent meydanlarıyla, sosyal, kültürel alanlarıyla, gölleri, denizleri ve millet bahçeleriyle, birer yıldız gibi parlasın. İstiyoruz ki; Selçuklu ve Osmanlı’nın emanetini omuzlarında taşıyan şehirlerimiz her açıdan güzelleşsin, çocuklarımız bu şehirlerde geleceğe güvenle baksın, memleketiyle, ülkesiyle gurur duysun. İşte bu anlayışla Cumhuriyet tarihimizin en nitelikli ve kapsamlı projelerini bir bir hayata geçiriyoruz. Özellikle de depremsellik açısından kritik bir coğrafya üzerine kurulmuş olan ülkemizin, yaşadığı afetlerde binlerce evladını toprağa vermiş milletimizin ‘güvenli yarınları için’ insanüstü bir gayretle çalışıyoruz. Ülkemizde hayatı durduran pandemiyle, Karadeniz bölgemizde sellerle, Antalya, Muğla ve İzmir’de yangınlarla, Elazığ, Malatya ve yine İzmir’de depremlerle sınandık. Afetlerin ardından hızla kolları sıvadık, ‘ne bu aceleniz’ diyenlere rağmen; yeni yuvaları 1 saat daha erken verebilmek için çabaladık. Devletin milletine olan borcunu ödemek için, her afet bölgesinde olduk, haftalarca oralardan ayrılmadık" ifadelerini kullandı. "27 Aralık’ta Hatay’ımızda, 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz" 6 Şubat depremleri sonrası 11 ilde ilk konutların temellerini 15. günde attıklarını hatırlatan Kurum, "Yine 45. günde ilk evlerimizi teslim ettik. ‘Devlet nerede?’ diyenler oldu. Onlara, asrın felaketini asrın inşasına dönüştürerek cevap verdik ve ‘Devlet, işte burada’ dedik. Geçtiğimiz yıl yine bu kürsüde, ‘155 bininci konutumuzu teslim ettik’ demiştik. Ve bugün büyük bir gururla söylüyoruz ki; o sayının üzerine tam 300 bin konut daha ekledik. Allah’a şükürler olsun ki sözlerimizi tuttuk. İnşallah 27 Aralık’ta barışın ve medeniyetimizin kalbi olan Hatay’ımızda Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle, ’Asrın İnşası, Türkiye’nin Başarısı’ diyecek; 455 bininci yuvamızın anahtarlarını teslim edeceğiz. Milletimize ‘bu iş bizim namusumuzdur, şerefimizdir’ dedik ve hamdolsun sözümüzü tuttuk. Bu başarı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye’nin başarısıdır. Bu başarı; devletine güvenmekten asla vazgeçmeyen Büyük Türk Milletinin başarısıdır" dedi. "1,5 trilyon liralık bir bütçeye sahip olan sosyal konutlarımızla tam 300 sektörde iş imkanı ve ekonomik gelir sağlayacağız" Kentsel dönüşüm seferberliğiyle üretilen 1 milyon 750 bin sosyal konuta 500 bin sosyal konut daha ekleyeceklerini ifade eden Kurum, "24 Ekim’de 500 bin sosyal konutumuzun ilk adımını attık. Yeni yuvalarımızı 81 ilimizde yapacağız. Bunların 100 binini İstanbul’umuzda inşa edeceğiz. Yine Ankara’da 30 bin, İzmir’de 21 bin, Konya’da 15 bin, Bursa ve Gaziantep 13’er bin, Hatay ve Diyarbakır’da ise 12 bin konutumuzu yapacağız. İstanbul’da 100 bin sosyal konutun yanına, 15 bin kiralık sosyal konut daha inşa edeceğiz. Bununla da yetinmeyecek 500 mahalle konağını, 500 anaokulunu, aile sağlığı merkezlerini, gündüz bakım evlerini, taziye evlerini, misafirhaneleri ve spor salonlarını da hızla inşa edeceğiz. Mahalle kültürünü sitelere taşıyacağız. 5 milyondan fazla kardeşimizin başvurduğu projemizin ilk kuralarını 29 Aralık’ta çekecek, Allah’ın izniyle ilk anahtarlarımızı da Mart 2027’de teslim edeceğiz. 1,5 trilyon liralık bir bütçeye sahip olan sosyal konutlarımızla tam 300 sektörde iş imkanı ve ekonomik gelir sağlayacağız. Kira ve konut fiyatlarını dengeleyeceğiz, istihdamı, yerel kalkınmayı, sosyal refahı güçlendireceğiz. Bu ülkede ev sahibi olmayan tek bir kardeşimiz kalmayana kadar çalışacağız" şeklinde konuştu. Şu ana kadar 543 millet bahçesini en son hizmete açılan 1 milyon 215 bin metrekare büyüklüğündeki Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi ile beraber, 313’ünü vatandaşların hizmetine sunduklarını belirten Kurum, "230 millet bahçesinde ise çalışmalarımız devam ediyor. Mavi Vatanımızın her noktasında, tarihimizin en kapsamlı ‘Temiz Deniz Seferberliğini’ devam ediyoruz. Denize kıyısı olan 28 ilimize dair eylem planlarıyla; 300 bin ton atığı bertaraf etme başarısına eriştik. Marmara Denizi’ndeki İzmit Körfezi’mizde Avrupa’nın en kapsamlı çevre projesini yürütüyoruz. Yine İzmir Körfezi’nde 15 maddelik körfez eylem planını devreye soktuk. Fethiye-Göcek koruma bölgesinde başlattığımız Mapa-Şamandıra Projemizle deniz trafiğini azaltacak; teknelerin çevreyle uyumlu olarak konaklamalarını sağlayacak, daha temiz bir deniz turizmine erişeceğiz. 81 ilimizde yapacağımız doğa koruma alanlarımızın genişletilmesinden iklim değişikliğine uyum projelerine, düzenli atık depolamadan atıksu arıtma tesislerine kadar her alandaki yatırımlarla sürdürülebilir çevre ve yaşanabilir şehirler için canla başla çalışacağız" dedi.
Bursa Bursa’daki aynı evde baba-kızın ölümündeki sır perdesi aralandı Bursa’nın Osmangazi ilçesinde 3 katlı bir binada baba ve kızının evlerinde ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada yeni detaylar ortaya çıktı. Olayda babanın, giriş kattaki dairede kızını boğarak öldürdüğü, ardından çatı katına çıkarak kendisini asarak hayatına son verdiği belirlendi. Olay, Ovaakça Mahallesi Yayla Sokak’ta bulunan 3 katlı binada meydana geldi. Yakınlarının eve girmesiyle, giriş kattaki dairede Kübra Aybey’in (28) yatağında hareketsiz halde, çatı katında ise babası Nazmi Aybey’in (55) asılı olduğu görüldü. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, baba ve kızın hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından cenazeler, kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi amacıyla Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Otopsi bulguları ve yürütülen soruşturma kapsamında, Nazmi Aybey’in kızını boğarak öldürdükten sonra intihar ettiği değerlendirildi. Ailenin 3 katlı binada birlikte yaşadığı, anne ve diğer kız kardeşlerin olay sırasında evde olmadığı öğrenildi. Mahalle sakinleri ve akrabalar, Nazmi Aybey’in son günlerde içine kapanık bir ruh hali sergilediğini, ancak herhangi bir sorununu çevresiyle paylaşmadığını ifade etti. Özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışan Kübra Aybey’in ise bilinen bir probleminin olmadığı belirtildi. Baba ve kızının cenazelerinin, otopsi işlemlerinin ardından toprağa verileceği öğrenilirken, olayla ilgili soruşturma sürüyor.