SAĞLIK - 18 Eylül 2023 Pazartesi 09:42

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gönen’den "obezite" uyarısı: "Kriterleri taşıyan hastalar ameliyat edilmeli"

A
A
A
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gönen’den "obezite" uyarısı: "Kriterleri taşıyan hastalar ameliyat edilmeli"

Obezite, Türkiye ve dünyanın en önemli sağlık sorunlarından olarak öne çıkarken uzmanlar, multidisipliner yaklaşımla kişilerin birçok açıdan değerlendirilmesinin ardından ameliyat kararı verilebileceğini belirtiyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, “Tedavi yaklaşımlarında kanıta dayalı bakmamız gerekiyor. Ameliyattan önce çeşitli değerlendirmeler yapılması, hastaların en az bir 6 ay endokrin disiplininde takip edilmesi gerekir. Yapılması gereken obezite cerrahisine tek hekimin karar vermediği, multidisipliner yaklaşım. Ameliyatlar yapılırken de kriterler belli, hangi hastalar bu kriterleri taşıyorsa o hastalara ameliyat yapılmalı. Yoksa ciddi sağlık sorunları çıkabileceğini de unutmamaları gerekir” dedi.


Türkiye ve dünyada obezite giderek artan bir sorun olarak öne çıkarken uzmanlar her fırsatta kilo alımına dikkat edilmesi konusunda uyarıyor. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen vatandaşların kimi zaman geçirdikleri operasyonlar sonrası çeşitli komplikasyonlar hatta ölüme giden süreçler yaşadıkları ifade ediliyor. Uzmanlar, ameliyat öncesi diyet, spor gibi süreçlerden geçilmesi, multidisipliner yaklaşımlarla kişinin değerlendirilmesinin ardından ameliyat kararı verilebileceğini belirtiyor. Bu çerçevede İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı, Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Sait Gönen ve Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kağan Zengin önemli açıklamalarda bulundu.



“Tedavi yaklaşımlarında kanıta dayalı bakılması gerekiyor"


Obezitenin birçok hastalığı da beraberinde getirdiğini aktaran İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı, Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Sait Gönen, “Ölüme yol açan önlenebilir sorunlarda birinci sırada sigaraysa, ikinci sırada obezite gelmekte. Ciddi bir sağlık sorunu birçok hastalığa da davetiye çıkarıyor. Hayatı kısaltan, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık ama tedavi yaklaşımlarında da kanıta dayalı, tıptan ayrılınmaması gereken bir hastalık olarak bakmamız gerekiyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de obezite giderek artıyor. Haftanın 4 ya da 5 gün tempolu yürüyüş, postacı yürüyüşü dediğimiz şekli önerebiliriz. Dengeli beslenme ve düzenli egzersiz daha sonra tabi ki obeziteyle mücadelede hastalığa yol açan, metabolizmayı yavaşlatan başka bir hastalık var mı yok mu araştırılması gerekiyor. Ondan sonra da dengeli beslenme, düzenli egzersiz, obezite tedavisinde kullandığımız birtakım ilaçlar da var. Ama bazen morbit obez dediğimiz hastalarda bariatrik cerrahi de tercih ediyoruz” şeklinde konuştu.



“Tek hekimin karar vermediği, multidisipliner yaklaşım gerekir"


Obezitede birçok branşta incelemelerin yapıldığını, bunların sonucuna göre uzman isimlerin ameliyat gerekliliği olup olmadığını ifade ettiğini söyleyen Prof. Dr. Sait Gönen, “Kimlerde tercih ediyoruz; beden kitle indeksi 40’ın üzerinde ise, 35’in üzerinde ama aynı zamanda hastada diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi var ise bunlarda da öneriyoruz. Bunun dışında bu tedaviden önce de hastaların en az bir 6 ay endokrin disiplininde takip edilmesi, yaşam tarzı disiplini ve dengeli beslenme ile sonucun görülmesi gerekiyor. Ameliyata vermek için bile bu takip çok önemli onun için de ameliyattan önce bütün bunların yapılmış olmasında fayda var. Yapılması gereken obezite cerrahisine multidisipliner yaklaşım, tek hekimin karar vermediği, cerrahın, endokrinoloğun, diyet uzmanı bazen psikiyatristin olduğu bir konseyin karar vermesi ve bu karardan sonra bu ameliyatların yapılıyor olması doğru yaklaşım, bu ameliyatlar yapılırken de kriterler belli. Hangi hastalar bu kriterleri taşıyorsa o hastalara o ameliyat yapılmalı. O hastalarda bile en az 6 ay bir endokrin kliniği tarafından bu hastalar takip edildikten sonra ameliyata verilmeli. Ciddi sağlık sorunlarının çıkabileceğini de unutmamaları gerekir. Bu vakaların bir kısmı bir süre sonra tekrar aynı ameliyatı olmak zorunda da kalabilirler. Onun için seçilmiş merkezlerde bu ameliyatların yapılması gerekir” diye konuştu.



“Değerlendirmeler gerekiyor, hastaları direkt ameliyat edemiyoruz"


Obeziteye yönelik işlemlerin ’Hemen olayım, bitsin’ şeklinde değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kağan Zengin, “Vatandaşlar bir an önce ‘işim hallolsun, zayıflayayım’ diye geliyor, dünyada da genel cerrahlar açısından da hastalar açısından da obezite cerrahisine büyük bir ilgi var. Bu işi yapan genel cerrahi uzmanlarının sayısı, yapılan ameliyatların sayısı giderek artmaktadır. Hastalar maddi kaygılar nedeniyle daha ucuz, daha az para vereceği insanlara ameliyat olmak istiyorlar. Ehil olmayan kişilerin bu operasyonları yapması tabi komplikasyon oranlarını arttıran, ölüm oranını artıran şeylerden birisi. Normalde bu hastaların belirli bir süre bir dahiliye hekimi, psikiyatri, göğüs hastalıkları uzmanı ve diyetisyen tarafından değerlendirilmesi şartı lazım. Belirli bir süre, diyet, egzersiz veya ilaç tedavisini uyguladıktan sonra bu insanlar ameliyat olabiliyorlar. Biz direkt hastaları ameliyat edemiyoruz" dedi.



Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gönen’den "obezite" uyarısı: "Kriterleri taşıyan hastalar ameliyat edilmeli"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Doğu Ekspresi Erzurum’da mola verdi Son yıllarda oldukça fazla ilgi gören ve biletleri aylar öncesinden tükenen Turistlik Doğu Ekspresi, bu yılki ilk kış seferinin Erzurum durağında dört saatlik mola verdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı TCDD Taşımacılık AŞ Genel Müdürlüğü Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 dönemi ilk seferine başladı. Ankara Tren Garı’ndan bu sezonun ilk seferine başlayan Turistik Doğu Ekspresi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katıldığı törenle uğurlanmıştı. Turistik Doğu Ekspresi bölge turizmine ve ekonomisine önemli katkılar sağlıyor ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğu belirtiliyor. Erzurum’da dört saatlik mola Her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında tren; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar veriliyor. Yaklaşık 1.360 kilometrelik güzergahta, duraklamalar dâhil yaklaşık 33 saat süren bu özel yolculuk boyunca misafirler; karla kaplı dağlar, derin vadiler ve tarihi yapılar eşliğinde unutulmaz manzaralara tanıklık ediyor. Bu yılın ilk seferi olması nedeniyle Erzurum Garı’nda bir karşılama programı yapıldı. Trenden inen yolculara karanfil verildi, Erzurum Halk Oyunları ekibi gösteri yaptı, yolculara ayran aşı çorbası, kadayıf dolması, kahve ve çay ikramı yapıldı. Tren Erzurum Garı molasının ardından seferini tamamlamak üzere son durağı olan Kars yönüne doğru hareket etti. Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Yer, Turistik Doğu Ekspresi yolcularını Erzurum’da en iyi şekilde misafir etmek için çaba harcadıklarını söyledi. Gençlere çekilişle Doğu Ekspresi turu 8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunuyor. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatma imkanı sağlanacak. Doğu Ekspresi; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı veriyor. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriliyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrenciler de bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediliyor.
Ordu HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "Terörsüz Türkiye süreci yeni ve çok daha avantajlı bir süreç" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, ‘Terörsüz Türkiye’ projesini desteklediklerini belirterek, sürecin geçmişe kıyasla daha avantajlı olduğunu söyledi. Arslan, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) süreçte üstlendiği rolün, Türkiye açısından son derece kıymetli olduğunu vurguladı. Genel Başkan Mahmut Arslan, Ordu’da bir otelde düzenlenen programda, ‘Terörsüz Türkiye’ projesine dair açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye projesinin ülke gündeminin önemli başlıklarından biri olduğunu ifade eden Arslan, "Bu süreç hepimizi hem heyecanlandıran hem de zaman zaman endişeye ve tereddüde düşüren bir süreçtir. Ancak mevcut tabloya baktığımızda, bu sürecin geçmişe göre çok daha avantajlı olduğunu görüyoruz" dedi. "Çözüm süreci provokasyonlarla yarım kaldı" HAK-İŞ’in 2013 yılında başlatılan çözüm sürecinde aktif rol aldığını hatırlatan Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyarak yola çıkılan çözüm süreci maalesef provokasyonlar nedeniyle yarım kaldı. Amerika ve Batı’nın müdahaleleri, PKK ve uzantılarının bu oyunlara gelmesi süreci akamete uğrattı" diye konuştu. "Bölge halkı terörden en çok zarar gören kesim" Çözüm sürecinde ‘akil insanlar’ heyeti kapsamında Doğu Anadolu Bölgesi’nde görev aldıklarını dile getiren Arslan, "Üç ay boyunca bölge halkıyla birebir çalıştık. O dönem de gördük ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımız terörden en çok zarar gören kesim oldu. Terör örgütünün baskısı nedeniyle insanlar özgürce yaşayamadı, bu da ülkemize büyük kayıplar yaşattı" ifadelerini kullandı. "MHP’nin bugünkü rolü sürecin başarısı açısından kıymetli" Mevcut sürecin en önemli avantajlarından birinin siyasi tablo olduğunu belirten Arslan, "Özellikle geçmişte çözüm sürecine itiraz eden ve bugün bu sürecin başlatıcıları arasında yer alan Milliyetçi Hareket Partisi’nin rolünün farklı bir noktada olması, Türkiye açısından son derece kıymetlidir. Bu durum sürecin başarıya ulaşması için önemli bir fırsattır" dedi. "TBMM’nin inisiyatif alması önemli bir kazanım" Arslan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) süreçte aktif rol üstlenmesini de önemli bir avantaj olarak değerlendirerek, "O günlerde en çok yapılan eleştiri, Meclis’in devre dışı bırakılmasıydı. Bugün ise TBMM’nin terörsüz Türkiye konusunda inisiyatif alması çok önemli bir kazanımdır. Neredeyse bir siyasi parti hariç, tüm partilerin komisyonda yer alması son derece değerlidir" şeklinde konuştu. "Bu fırsatı kaçırmamalıyız" Komisyona katılmayan siyasi partilerin endişelerinin de saygıyla karşılanması gerektiğini belirten Arslan, "Katılmayan partilerin Türkiye için endişe duyması ve görüşlerini dile getirmesi de kıymetlidir. Esas olan, komisyondaki yapının büyük çoğunluğunun bu süreci desteklemesidir. Bence buradan bu fırsatı kaçırmamamız gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Bakan Yerlikaya: "Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlu Türkiye’ye getirildi" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik ortaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız’’ dedi.İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Beşiktaş’ta bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Gürcistanlı mevkidaşı Gela Geladze ile bir araya geldi. Programa ayrıca iki ülkeden temsilciler ve bazı davetliler katıldı. Toplantıda iki ülke arası ilişkiler ve bölgesel gelişmeler ele alındı. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gürcistan’la komşu olmanın ötesinde tarihi, kültürel ve stratejik ortaklık konusuna önem verdiklerini belirtti. Bakan Yerlikaya, Gürcistan’ın da yine aynı iradeyi ve samimi duruşu sergilediğine dikkat çekti.Gürcistanlı mevkidaşının iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunduğunu belirten Bakan Yerlikaya, ’’Bilhassa geçtiğimiz ay, askeri kargo uçağımızın Gürcistan topraklarında yaşadığı elim kazanın ardından Bakan, kaza mahalline arama-kurtarma ekiplerini süratle sevk etmiştir. Ayrıca kendisi, bizzat orada bulunarak süreci yönetmiş ve eş zamanlı olarak bizleri bilgilendirmiştir. Sayın Geladze ve tüm Gürcistan makamlarına da bu zor zamanda gösterdikleri samimi ve dostane yaklaşım için tekrardan şahsım ve milletimiz adına şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle, şehitlerimize bir kez daha Yüce Allah’tan rahmet diliyorum’’ ifadelerini kullandı.‘’Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir’’Konuşmasına geçtiğimiz eylül ayında Tiflis’e yaptığı ziyaretle devam eden Bakan Yerlikaya, ‘’Bugün yaptığımız toplantılarda, ülkelerimizin huzur ve güvenliğini tehdit her türlü suç ve suçluyla mücadele ana gündem maddemizdi. Biliyoruz ki, sınır aşan suçlarla mücadele ancak sınır aşan bir iş birliği iradesiyle nihai sonuca ulaşabilir. Bu doğrultuda, bütçe görüşmelerinde ifade ettiğim gibi Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir. Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlunun Türkiye’ye getirilmesi bunun en somut örneğidir. Gürcistan da bu iş birliğimizin en verimli seyrettiği dost ülkelerdendir’’ dedi.‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir’’Gürcistanlı makamlarla, suç ve suçluları yakalamaya yönelik yapılan ortak çalışmaların önemine değinen Bakan Yerlikaya, ’’Nitekim, kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik otaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız. Er ya da geç; tıpkı diğer suçlularda olduğu gibi hepsini yakalayıp, adalete teslim edeceğiz. Bugün kıymetli dostum Geladze ile suçla mücadelede ve suçluların iadesi noktasında ortak irademizi daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğimizi ifade etmek isterim‘’ diye konuştu.