POLİTİKA - 09 Şubat 2025 Pazar 23:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Amerikan yönetiminin Gazze’yle ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Amerikan yönetiminin Gazze’yle ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bunlar tamamen abesle iştigaldir, havanda su dövme çabalarıdır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan’ı kapsayan Asya turu öncesi Atatürk Havalimanı’nda açıklama yaptı. Erdoğan, "Malezya, Endonezya ve Pakistan’ı kapsayacak 4 günlük ziyaretimize başlamak üzere birazdan yola çıkıyoruz. İlk durağımız 2002 yılından bu yana kapsamlı stratejik ortağımız olan ve 2025 Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği Asya’nın da dönem başkanlığını yürüten Malezya olacak. Hatırlayacaksınız, Başbakan Sayın Enver İbrahim’i ülkemizde en son 2023 yılında ağırlamıştık ve kendisiyle ilerleyen dönemlerde çeşitli uluslararası toplantılar vesilesiyle görüşme imkanı bulmuştuk. Malezya ile ekonomik ve ticari işbirliklerimizin yanı sıra başta Filistin davası olmak üzere uluslararası alanda da yakın çalışıyoruz. İnşallah bunu önümüzdeki dönemde de artıracağız. Malezya’nın ardından diplomatik ilişkilerimizin 75. yıl dönümünü idrak ettiğimiz Enderozya’ya geçeceğiz. Endonezya ile 2022 yılında tesis ettiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısına Cumhurbaşkanı Sayın Subianto ile birlikte başkanlık edeceğiz. Kendisini de en son geçtiğimiz temmuz ayında ülkemizde ağırlamış, akabinde çeşitli toplantılarda bir araya gelmiştik. Asya Genel Sekreterliğine ev sahipliği yapan Endonezya ile halihazırda dönem başkanlığını yürüten Malezya’yı ziyaretlerimizin özellikle Asya teşkilatıyla güçlendirmek istediğimiz ilişkilere de müspet yansımaları olacağı kanaatindeyim" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Turumuzun son durağı olan Pakistan’ı Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 6. toplantısı vesilesiyle Şubat 2020’de ziyaret etmiştim. Bu ziyaretim sırasında Başbakan Şahbaz Şerif ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 7. toplantısına başkanlık edeceğiz. Ziyaretim vesilesiyle Cumhurbaşkanı Ali Zerdani ile de bir araya geleceğiz. Bu görüşmememizde ikili münasebetlerimizin yanı sıra bölgesel konuları da ele alacağız. Pakistan’ın Türkiye ve Türk milletinin gönlündeki müstesna yeri herkes tarafından çok iyi biliniyor. Bu ziyaretimizde dostluğumuzu, kardeşliğimizi ve aramızdaki münasebetleri inşallah bir adım daha öteye götüreceğiz. Her üç dost ve kardeş ülkeyi ziyaretimde ikili münasebetlerimizi daha da güçlendirmeye yönelik birçok anlaşmayı da imzalayacağız. Resmi temaslarımıza ilaveten ziyaret ettiğimiz ülkelerde özel sektör temsilcilerini bir araya getirecek iş forumu etkinliklerine de katılacağız. Malumunuz 2019 yılında yeniden Asya girişimini başlatmış, Asya ile işbirliğimizi güçlendirme irademizi fiiliyata dökmüştük. Bunun bir parçası olarak da görülmesi gereken bu ziyaretimizin Pakistan, Malezya ve Endonezya ile kardeşlik temeli üzerine bina ettiğimiz ilişkilere ivme kazandırmasını temenni ediyorum" dedi.

"Amerikan yönetiminin Gazze’yle ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur"

Suriye’nin farklı yerlerinde toplu mezarlar bulundukça Esad rejiminin kanlı yüzünün ortaya çıktığını söyleyen Erdoğan, "Üç ülkeyi kapsayan bu ziyaretimizi yakın çevremizde ve dünyada önemli tartışmaların yaşandığı bir dönemde gerçekleştiriyoruz. Bilindiği gibi Suriye’de 13,5 yıldır devam eden zulüm ve çatışmalar 8 Aralık’ta sona erdi. Suriye’nin Cumhurbaşkanı Sayın Şara’nın basiretli liderliği altında inşallah en kısa sürede istikrara kavuşacağına inanıyoruz. Tadamon, Hama, Doğukuta katliamları başta olmak üzere Baas rejimi tarafından işlenen vahşi cinayetlerin hesabı da tek tek soruluyor, sorulacaktır. Ülkenin farklı yerlerinde kazılan toplu mezarlar bulundukça Esad rejiminin ve şebbihalarının kanlı yüzü ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Gazze’de yaşananlara da değinen Erdoğan, "Gazze’de 471 gün süren soykırımın ardından bizim de çabalarımızla 19 Ocak’ta geçici ateşkes sağlandı. İsrail’in ayak oyunlarına rağmen esir ve tutuklu takasları devam ediyor. Hamas’ın verdiği söze sadık kaldığını memnuniyetle müşahede ediyoruz. 15 aydır ağır açlık altında olan Gazze’ye yardımlar istenilen seviyede olmasa da hamdolsun ulaşmaya başladı. Ancak İsrail yönetiminin kafasında ateşkesi kalıcı kılmak yerine daha sinsi ve insanlık dışı planların olduğunu ne yazık ki görüyoruz. Bir defa şunu açıkça söylemek isterim. Siyonist lobinin baskısıyla yeni Amerikan yönetiminin Gazze’yle ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bunlar tamamen abesle iştigaldir, havanda su dövme çabalarıdır" dedi.

"Gazzelileri binlerce yıllık ezeli ve ebedi vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez"

Gazze’yi Gazzelilerden koparmaya yönelik her türlü planın tuz buz olacağını ifade eden Erdoğan, "Gazzelileri binlerce yıllık ezeli ve ebedi vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Gazze’si, Batı Şeria’sı, Doğu Kudüs’ü ile Filistin Filistinlilerindir. 471 gün boyunca İsrail’in her türlü gaddarlığına, vahşetine ve saldırılarına rağmen topraklarını terk etmeyen Gazze halkı Gazze’de kalmaya, Gazze’de yaşamaya, Gazze’ye sahip çıkmaya devam edecektir. Hangi ambalaja sarılırsa sarılsın, Gazze’yi Gazzelilerden koparmaya yönelik her türlü plan, hakikatin sert duvarına çarpıp tuz buz olacaktır. Bölgede barış, huzur ve kalkınma isteniyorsa, bunun yolu ateşe daha fazla benzin dökmekten değil, Filistinlilere hakkını vermekten geçiyor. Yarın Malezya’da yapacağımız konuşmamızda Gazze’nin süratle inşası noktasında atılması gereken asıl adımı inşallah paylaşacağız" diye konuştu.

"İnsanda biraz mahcubiyet olur, utanma olur, arlanma olur, haya duygusu olur"

Ana muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Tabii burada ülkemizdeki ana muhalefete bir çift sözüm var. Genel başkanıyla, belediye başkanıyla görüyoruz ki birileri bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulamaya cüret ediyor. Filistin davasında şahsımızın ve hükümetimizin duruşunu sorgulamak sizin ne haddinize? Daha düne kadar Hamas’a terör örgütü yaftası vuran, işgal güçlerine şirin gözükmek için direnişçileri suçlayan siz değil misiniz? Siz önce Filistin direnişine attığınız iftiralardan dolayı çıkın bir özür dileyin de ondan sonra konuşun. İnsanda biraz mahcubiyet olur, utanma olur, arlanma olur, haya duygusu olur. Bizim Filistin davası ve Gazzeli kardeşlerimiz için neler yaptığımızı, nasıl bir mücadele verdiğimizi, bu uğurda neleri göze aldığımızı başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere tüm dünya gayet iyi biliyor. Şartlar ne olursa olsun Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimiz için en iyisini, en hayırlısını, en doğru olanını yapmaya çalışırız. İnşallah bundan sonra da aynı çizgide yolumuza devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun" dedi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: "Partimiz güçlüdür, bir araya geliriz oturur ve bir strateji belirleriz" Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin, "Şafak operasyonları ile insanlar gözaltına alındı. Davet edersiniz, gelirler, otururlar, sorarsınız sorularınızı ve cevabını verirler. Partimiz güçlüdür, bir araya geliriz oturur ve bir strateji belirleriz. Bu çerçevede de hareket ederiz" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, suç örgütü liderliği yaparak para aklamak, rüşvet, dolandırıcılık ve ihaleye fesat karıştırmak gibi eylemlere karıştığı, ayrıca ’kent uzlaşısı’ faaliyetleri çerçevesinde terör örgütüne yardım ettiği iddiasıyla Sarıyer’deki evinde gözaltına alınmıştı. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, soruşturma kapsamında gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Sarıyer’deki evinde eşi Dilek İmamoğlu’nu ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Kılıçdaroğlu, "Önce şunu ifade edeyim; gerçekten Türkiye adına çok üzgünüm. Olacak şey değil. Bir metropolde belediye başkanlığı yapan, 16 milyona hizmet veren bir belediye başkanı sabah saatlerinde gözaltına alındı. Bugüne kadar Ekrem, hangi davete icabet etmedi? Telefon edersiniz, gelir. İfadesine başvuracaksanız, alırsınız. Türkiye’de demokrasi yok, bir kişinin iradesi var. Bir kişinin iradesinin olduğu yerde, yasama, yargı ve yürütme organı yoktur. Anayasada bunlar yazmakla beraber fiilen uygulamada bunlar görevlerini yerine getirmiyorlar. Bir kişinin iradesi her şeye hakim olmuştur. Bu doğru değil. Aklın, hukukun ve adaletin olmadığı yerde insan hakları da olmaz. Özgür medya da olmaz. İnsanlar haklarını özgürce savunamazlar. Dolayısıyla bunu asla ve asla kabul etmiyorum. Buradan bütün vatandaşlara çağrı yapıyorum; bu ülkede, Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece hiç kimse bir gelecek endişesi taşımasın. Biz 100 yıllık bir partiyiz. Biz sıradan bir parti değiliz. Biz bir mücadele partisiyiz. Mücadele ve savaş ortamında kurulan bir partiyiz. Mücadelemizi de bu çerçevede yapacağız. Bu çerçevede bir mücadele olmazsa sonuç alamayız. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi, gerçek anlamda adaleti, gerçek anlamda hukuku getirmek zorundayız. Çağdaş ülke diyorsak, gelişmiş ülke diyorsak, hak arayan vatandaşların önündeki bütün engellerin kaldırılması lazım. Yaşadığımız tablo doğru bir tablo değildir. Şafak operasyonları ile insanlar gözaltına alındı. Davet edersiniz, gelirler, otururlar, sorarsınız sorularınızı ve cevabını veririler. Partimiz güçlüdür, bir araya geliriz oturur ve bir strateji belirleriz. Bu çerçevede de hareket ederiz. Olması gereken de budur" ifadelerini kullandı.