POLİTİKA - 08 Aralık 2025 Pazartesi 18:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Macaristan ile ticaret hedefimiz 10 milyar dolar"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Macaristan ile ticaret hedefimiz 10 milyar dolar"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’la Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Orban ile belirlediğimiz 6 milyar dolarlık ticaret hacmimize ulaşmak üzereyiz. Hacim hedefimizi 10 milyar dolar olarak güncellemeyi görüştük" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı İstanbul’daki Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde resmi törenle karşıladı. Ardından iki lider, heyetler arası görüşmeye geçti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Orban, anlaşmaların imza törenine katıldı. Türkiye ile Macaristan arasında enerji, savunma sanayii, eğitim gibi alanlarda 16 yeni anlaşma imzalandı.


İmza töreni sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İki yıl önce Budapeşte’de düzenlediğimiz toplantımızda ilişkilerimizi geliştirilmiş ortaklık düzeyine çıkarmıştık. Son yıllarda Sayın Orban ile gerek ikili ziyaretler, gerek Türk Dünyası Teşkilatı ve diğer uluslararası platformlarda birçok görüşmemiz oldu. Geçtiğimiz nisan ayında 4. Antalya Diplomasi Forumu’nda ve akabinde Macaristan’ın ev sahipliğinde Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı gayriresmi zirvesi marjındaki toplantıda Sayın Orban ile bir araya gelmiştim. Dostluk anlaşmasının 100. yılı münasebetiyle ilan ettiğimiz Kültür Yılı kapanış etkinliğini de geçen yıl aralık ayında sayın cumhurbaşkanı ve Sayın Orban ile birlikte yapmıştık. Bugünkü görüşmemizde ikili ilişkilerimizi gözden geçirmekle kalmayıp enerji, ulaştırma, ticaret, savunma ve kültür gibi alanlarda işbirliğimizi daha da geliştirme irademizi teyit ettik. Havacılıktan güvenliğe, teknolojiden kültür ve eğitime münasebetlerimizin ahdi zeminini güçlendirecek muhtelif belgelerin imzasını gerçekleştirdik. Dışişleri ve savunma bakanlarımız ile istihbarat ve savunma sanayii başkanlarımız evvelce tesisinde mutabık kaldığımız ortak istişare mekanizmasının ilk toplantısını yaptılar. Bugün ayrıca ikili ve küresel meselelerin çok daha kurumsal bir şekilde ele alınmasına imkan verecek ortak bir planlama ile dışişleri bakanlarımızın başkanlığında kurulmasını kararlaştırdık. Her iki mekanizmayı, ilişkilerimizin ulaştığı seviyeyi göstermesi bakımından anlamlı buluyor, bu istişare formatlarının işbirliğimizin güçlendirilmesine ilave katkılarda bulunacağına inanıyorum" dedi.


"6 milyar dolar ticaret hacmi hedefimize ulaşmak üzereyiz"


İki ülke arasındaki işbirliğinin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasi ilişkilerimizde eriştiğimiz bu müstesna düzeyin ekonomi alanına yansımalarını da görüyoruz. Sayın Orban’la belirlediğimiz 6 milyar dolar ticaret hacmi hedefimize ulaşmak üzereyiz. Aramızdaki güçlü ticaret potansiyelini dikkate alarak hacim hedefimizi 10 milyar dolar olarak güncellemeyi görüştük. Mevcut ekonomi ve ticaret mekanizmalarının en verimli şekilde işletilmesinde mutabık kaldık. Pek tabii savunma sanayii alanında somut projeler üzerinden ilerlettiğimiz ortaklıklarımızın ticaret ve yatırımlara müspet etkilerini de görüyoruz. Avrupa’da değişen güvenlik koşulları dikkate alındığında, savunma sanayii işbirliğimizi daha da ileri seviyelere taşıyacak, ortak üretimi de öngören projeleri değerlendiriyoruz. Stratejik önemde gördüğümüz enerji ve ulaştırma konuları da görüşmelerimizde öne çıkan başlıklardandı. Türkiye-Macaristan Bilim ve İnovasyon Yılı olarak ilan ettiğimiz 2025 senesi boyunca araştırma-geliştirmeden dijitalleşmeye, yapay zekâdan girişimciliğe kadar 28 ortak eylemi hayata geçirdik, belirlenen müşterek projelere kaynak aktardık" diye konuştu.


Ukrayna’da kalıcı barışın sağlanması vurgusu


"Ukrayna konusunda Türkiye olarak savaşın en başından bu yana taraflar arasında adil ve kalıcı tesisi için diplomasinin tüm imkanlarını seferber ediyoruz" diyerek sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugünkü görüşmelerimizde Orta Doğu ve Ukrayna’daki gelişmeler dahil olmak üzere güncel, bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldık. Bu noktada Macaristan’ın Türk Dünyası Teşkilatımızın çalışmalarına yaptığı katkılardan duyduğu memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Geçtiğimiz mayıs ayında Macaristan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen gayriresmi zirvemiz, Avrupa Birliği sınırları dahilinde yapılan ilk Türk dünyası zirvesi olması nedeniyle tarihi bir toplantı olmuştur. Stratejik hedefimiz olan Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde Macaristan’ın yapıcı katkılarını ve güçlü desteğini sürdüreceğine eminiz. Ukrayna konusunda Türkiye olarak savaşın en başından bu yana taraflar arasında adil ve kalıcı tesisi için diplomasinin tüm imkanlarını seferber ediyoruz. Bu çerçevedeki gayretlerimiz tüm dünya kamuoyunun malumudur. Bundan sonra da savaşın kazananı, adil bir barışın kaybedeni olmaz şiarıyla elden gelen gayreti göstereceğiz. Konsey toplantımızın ilişkilerimizin ve halklarımız arasındaki köklü dostluk bağlarının daha da güçlendirilmesine katkıda bulunacağına samimiyetle inanıyorum" ifadelerini kullandı.


"Türkiye ile elbette tarihi yakınlıklarımızı dikkate alıyorum"


Türkiye ile tarihi yakınlıkarı olduğuna vurgu yapan Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise, "Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüştüğümde elbette tarihi yakınlıklarımızı dikkate alıyorum ve bundan yararlanıyorum. Bu tarihi arka plan, görüşmelerimizin değerli bir parçasını oluşturuyor. Söz konusu tarihi bağlar, iki halk ve iki hükümet arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesine ve derinleşmesine katkı sağlıyor. Macaristan coğrafi olarak batıda yer alıyor ancak batıda bir anlamda yalnız duruyor. Üç büyük dünya kültürü mevcut: Alman (Cermen) dünyası, Slav dünyası ve Latin dünyası. Biz ise bunlardan hiçbirine tam olarak ait olmayan, doğudaki akrabalarını geride bırakmış bir milletiz. Bu nedenle Türk dünyasıyla ilişkimiz bizim için büyük önem taşıyor. Bu her zaman böyleydi" şeklinde konuştu.


’Türk Yüzyılı’ vurgusu


Türk-Macar ilişkilerini sürekli geliştirdiklerini belirten Başbakan Orban, "Ancak en önemli gelişme, 2010’dan sonra Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tarihi pencereyi yeniden açmasıdır. ’Yeni bir dönem başlıyor, farklı bir dünya ortaya çıkacak’ dedi ve Türk dünyasının büyük bir enerji toplayacağını, büyük bir planla hareket ettiğini gördüm. Bizi, ’Türk Yüzyılı’ olarak adlandırılan bu vizyon doğrultusunda Türk Devletleri Teşkilatı’na davet etti. Türk-Macar iş birliğini sürekli geliştiriyoruz ve Türk dünyasıyla ilişkilerimizi de karşılıklı olarak daha da güçlendiriyoruz. Macaristan’ın içinde bulunduğu coğrafi ve kültürel çevreye baktığımda gerçekten çaba gösteren ve öne çıkan bir dünya görüyorum; bu da Türk dünyasıdır" diye konuştu.


"Sadece Erdoğan başarılı oldu"


Ukrayna-Rusya savaşı konusunda barış görüşmelerinde sadece Türkiye’nin başarılı olduğunu söyleyen Başbakan Orban, "Türkiye ile birlikte barıştan yana olmak bizim için çok önemlidir. Ukrayna-Rusya savaşı konusunda da savaş meydanlarının çözüm üretmeyeceğini düşünüyoruz. Eğer savaş alanında çözüm yoksa, barışın sağlanması gerekir. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. Bu konuda başarılı tek arabulucu o oldu. Barış yönündeki gayretlerimizi uyumlaştırmak konusunda da mutabık kaldık" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Futbolda bahis soruşturmasında 29 şüpheliye tutuklama talebi Futbol dünyasında ’bahis oynama’ iddiasına yönelik yürütülen soruşturmada aralarında Metehan Baltacı, Murat Sancak, Alassane Ndao, Mert Hakan Yandaş, Ahmet Okatan, Mehmet Emin Katipoğlu ve Ümit Kaya’nın da bulunduğu 29 şüpheli savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle, aralarında Zorbay Küçük, Salih Malkoçoğlu, Samet Karabatak ve Tolga Kalender’in de bulunduğu 10 şüpheli ise adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aralarında eski Adanademirspor Başkanı Murat Sancak, futbolcular Mert Hakan Yandaş ile Metehan Balcı, spor yorumcusu Ahmet Çakar ve hakem Zorbay Küçük gibi isimlerin de bulunduğu futbol müsabakalarında görev yapan bir kısım hakem, futbolcu ve bazı kulüp yetkililerinin karıştığı ’bahis oynama’ iddiasına yönelik yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 39 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. 29 şüpheliye tutuklama talebi Savcılığa ifade veren Ahmet Abdullah Çakmak, Eren Karadağ, Uğur Adem Gezer, Emrah Çelik, Yunus Emre Tekoğul, Metehan Baltacı, İzzet Furkan Malak, Bartu Kaya, Arda Türken, Muhammed Furkan Özhan, Yusuf Özdemir, Murat Sancak, Orkun Özdemir, Kadir Kaan Yurdakul, Faruk Can Genç, Alassane Ndao, Ensar Bilir, Oktay Aydın, Yücel Gürol, Mert Hakan Yandaş, Ersen Dikmen, Kerem Yusuf Sirkeci, Emircan Çiçek, Ahmet Okatan, Gürhan Sünmez, Mehmet Emin Katipoğlu, Volkan Erten, Şahin Kaya ve Ümit Kaya olmak üzere 29 şüpheli, tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Şüpheli Murat Sancak’ın ’suç gelirlerinin aklanması’ suçundan, diğer şüphelilerin ise ’maç sonuçlarını etkileme’ suçundan tutuklanmalarının talep edildiği öğrenildi. 10 şüpheliye adli kontrol talebi Abdulsamet Burak, Cengiz Demir, Erhan Çelenk, İsmail Kalburcu, Salih Malkoçoğlu, Samet Karabatak, Tolga Kalender, Uğur Kaan Yıldız, Gamze Neli Kaya ve Zorbay Küçük olmak üzere 10 şüpheli ise adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı.
Mardin Mardin’de STK’lardan ’şiddete karşı ortak vicdan’ çağrısı Mardin’in Kızıltepe ilçesinde son dönemlerde artan şiddet olayları üzerine bir araya gelen sivil toplum kuruluşları (STK), ortak basın açıklaması yaparak toplumsal dayanışma ve sorumluluk çağrısında bulundu. Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şerif Öter, Kilise Caddesi girişinde STK’lar adına yaptığı basın açıklamasında artan kavga, cinayet ve yaralanmaların toplumda ciddi endişe oluşturduğunu belirterek, yaşanan olayların çoğunun maddi anlaşmazlık, kumar, borçlanma ve manevi bilinç eksikliğinden kaynaklandığını söyledi. Kızıltepe’de son dönemde yaşanan üzücü olayların herkesi derinden sarstığını ve toplum olarak derin bir kaygıya sürüklediğini belirten Öter, "Artan kavgaların, cinayetlerin, yaralanmaların ve çözümsüzleşen husumetlerin çoğunun maddiyat, manevi cehalet, kontrolsüz borçlanma, kumar ve ölçüsüz dünya hırslarından kaynaklı olduğu artık herkesin malumudur. Oysa hepimiz biliyoruz ki, meydana gelen can kayıplarını geri getirmeye, yaralanan bedenleri onarmaya, kırılan kalpleri ve dağılan aileleri bir araya toplamaya, dünyanın bütün hazineleri dahi yetmez. Olan oluyor, fakat acısı yıllarca sürüyor; kuşaklara sirayet ediyor. Bugün artık kendimize şu soruları sormak zorundayız: Bu ne cehalet? Bu ne kin? Bu ne öfke? Bu ne doymak bilmez dünya hırsı? Bu ne kibir? Bu ne nefsaniyet?" diye konuştu. "Bu toprakların mayası, asalet, merhamet ve dayanışmadır" Kızıltepe’nin geçmişinde insanlık, cömertlik, mertlik, misafirperverlik, yardımseverlik ve güçlü bir vicdan kültürü ile anıldığını söyleyen Öter, şöyle konuştu: "Bu toprakların mayası, asalet, merhamet ve dayanışmadır. Bu nedenle bugün yaşanan üzücü olayları Kızıltepe’nin geçmişine kara bir leke gibi yapıştırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Unutulmamalıdır ki bu olaylar bizim kederimiz olabilir, asıl kaderimiz değildir. Birlikte ve akılla hareket edersek dönüştürülebilir toplumsal sorunlardır." Kanaat önderleri, din adamları, aşiret liderleri, STK’lar ve siyasilere sorumluluk alma çağrısında bulunan Öter, "Toplumun yerel dinamikleri olan Kanaat önderleri, din adamları, aşiret reisleri, STK’lar, sorumluluk almalı devletin tüm kurumlarına vatandaşlık bilinciyle destek vermesi gerekmektedir" dedi. "Yeni gayret doğarsa, toplumsal huzura giden yol açılır" Toplumsal sorumluluk taşıyan herkesi fikir, görev ve konum fark etmeksizin ortak bir bilinç, ortak bir sorumluluk ve ortak bir onarım hareketi başlatmaya davet ettiklerinin altını çizen Öter, "Çünkü biliyoruz ki toplumsal dönüşüm, önce eksikliğin fark edilmesiyle başlar. Eksik olanı görmek; hatayı, zafiyeti, kaygıyı ve gidişatın tehlikesini idrak etmek demektir. Bu idrak olmadan hiçbir toplum kendini yenileyemez, hiçbir birey gerçek sorumluluğa adım atamaz. Eksikliğin farkındalığı gelişirse sorumluluk duygusu da uyanır. Sorumluluk uyanırsa, yeni bir gayret doğar. Yeni gayret doğarsa, toplumsal huzura giden yol açılır. Bu nedenle çağrımız, sadece bir duyuru değil, hepimizin muhasebesine, vicdani uyanışına ve ortak iyiliği çoğaltma iradesine bir davettir" ifadelerini kullandı. Öter, toplumsal huzurun yeniden inşası için her kesimin yerelde somut adımlar atması, kendi imkan ve etkisi ölçüsünde katkı sunması ve bu süreci bir yük değil, bir emanet olarak görmesinin hayati önem taşıdığını sözlerine ekledi.