POLİTİKA - 09 Haziran 2024 Pazar 18:02

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Ülkemizde ise her yıl 85 bin insanımızı tütün canavarına kurban veriyoruz"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Ülkemizde ise her yıl 85 bin insanımızı tütün canavarına kurban veriyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünya Tütünsüz Günü ve Çevre Hastası Programı” çerçevesinde Vahdettin Köşkü’nde dünyanın birçok ülkesinden gelen gençleri ağırladı. Düzenlenen programa serbest dalış rekortmeni milli sporcu Şahika Encümen, millli para yelken sporcusu Miray Ulaş, dünya şampiyonu milli boksör Ayşe Çağırır, milli atlet Mizgin Ay, oyuncu Berat Efe Parlar ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen öğrenciler katıldı.

"Her yıl 85 bin insanımızı tütün canavarına kurban veriyoruz"

Programda konuşan Erdoğan “Milyarlarca dolarlık hacmiyle sigara endüstrisinin çocuklarımız başta olmak üzere toplumumuzun tüm kesimlerini hedef aldığını görüyoruz. Tütün endüstrisi yeni ürünlerle ve kanuni boşluklardan da faydalanarak insanların hayatı pahasına kazancına kazanç eklemektedir. Aslında rakamlar sorunun vardığı ürkütücü boyutları ortaya koyuyor. Dünyada her gün 20 bin kişi sigaradan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise her yıl 85 bin insanımızı tütün canavarına kurban veriyoruz. Tütün sadece insanı zehirlemiyor aynı zamanda dünyamızı da kirletiyor. Dünya genelindeki çocuk nüfusunun yaklaşık yarısı tütün dumanının kirlettiği havayı solumak zorunda kalıyor. Sigara dumanı 4 binden fazla toksik ve kanserojen madde içeriyor. Tütün ürünlerinin içindeki toksin ve diğer kanserojen maddeler havaya yayılarak içen kişinin yakınındakiler için kirli bir ortam oluşturmakta. Tütün kullanmadığı halde tütüne maruz kalanların, yani pasif içicilerin durumu daha vahimdir. Sigaranın bütün bu zararlarına rağmen tütün endüstrisi büyümeye, her yıl 700 milyar dolar kazanç sağlamaya devam ediyor. Şahsımın ilk gençlik yıllarından itibaren sigaraya karşı verdiği mücadeleyi aziz milletimiz çok iyi bilmektedir. Yakın çevremizden başlamak suretiyle tütün kullanan herkesi bu meletin zararlarına karşı açıkça uyardık, varsa sigara paketlerine el koyduk, onlardan bırakacaklarına dair söz aldık” ifadelerini kullandı.

"Tavizsiz tavrımız neticesinde ülkemizde sigara kullanımında az da olsa bir gerileme yaşandığını memnuniyetle müşahede ediyoruz"

Sigara karşı hayata geçirilen yasal düzenlemelere vurgu yapan Erdoğan, “Düzenlediğimiz çeşitli etkinliklerle gençlerimizi sigara bağımlılığına karşı bilinçlendirmeye özen gösterdik. Kapalı mekanlarda sigara içme yasağından para cezalarının arttırılmasına ve yüksek vergi uygulamasına kadar çok önemli adımlar attık. Sağlık uyarılarının sigara paketleri üzerinde daha görünür ve etkili şekilde yer almasını sağladık. Dumansız hava sahası ve havanı koru kampanyaları ile toplumsal farkındalığı arttırmaya çalıştık. Tütün ürünlerine karşı en kararlı mücadeleyi yürüten hükümetler bizim hükümetlerimizdir. Tavizsiz tavrımız neticesinde ülkemizde sigara kullanımında az da olsa bir gerileme yaşandığını memnuniyetle müşahede ediyoruz. Bu sinsi tehlikeye karşı bütün vatandaşlarımızın, tüm insanlığın teyakkuz halinde olması gerektiğine inanıyorum. İnşallah bundan sonra da mücadelemizi daha kararlı şekilde sürdüreceğiz. Sorumluluk duygusu ile hareket ederek akranlarınıza örnek olduğunuz için her birinizi tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

“Hatta denizlerimize ulaşan 8 milyon ton çöpün yüzde 73’ü sigara izmariti”

Programa katılan Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Encümen ise sigaranın zararlarının denizin altında da görüldüğünü belirterek, “Dünyamızın 4’te 3’ü sularla kaplıyken ben de denizlerimizde en çok sigara izmariti atığı ile karşılaşıyorum. Hatta denizlerimize ulaşan 8 milyon ton çöpün yüzde 73’ü sigara izmariti. Şu an içinde bulunduğumuz küresel iklim krizinde maalesef denizlerimiz bizim atıklarımız yüzünden boğuluyor. Aynı zamanda bir sıfır atık elçisi olarak yaptığımız kıyı temizliği çalışmalarında, su altı çalışmalarında gördüğümüz o pozitif değişimler bana umut veriyor. Nefesimizin sonuna kadar mücadeleye devam etmemiz gerekiyor” dedi.

Programa İspanya’da katılan Stella Corbera isimli öğrenci, ülkesinde tütün mamullerinin kullanımına ilişkin çıkartılan yeni bir yasadan bahsetti. İspanya’da tütün şirketlerinin sigara izmaritlerinin temizlenmesi için aktif sorumluluk almalarını zorunlu kılan çevre düzenlemeleri getirildiğini söyleyen Stella isimli öğrenci, “Buna bu izmaritlerin toplanması, atık olarak uygun şekilde işlenebilecekleri tesislere taşınması da dahil edildi. Hepimiz için sürdürebilirlik ve sorumluluğu teşvik eden bu tür girişimleri desteklemenin zamanı geldi” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile görüşerek kanun metnini isteyeceğini söyledi.

Programa Batman Sason’da yetiştirdiği çileklerle katılan Emrullah Işık ise, ailesinin 2007 yılına kadar tütün tarımı ile uğraştığını anlatarak, “Daha sonra devlet desteği ile çilek üretimine başladı. Şu anda ilçemizde yaklaşık 400 çiftçimizin geçim kaynağı çilek tarımıdır. Daha önce sadece tütün üretilirken şu an taze çileğin yanında çilek kurusu, çilek reçeli ve çilek pestili de yapmaktayız. Ürettiğimiz ürünlerle ilçemizin ve ülkemizin ekonomisine katkı sağlamaktayız. Bu durumda hem halk sağlığını hem de çevremizi koruduğumuza inanıyoruz. Size vermiş olduğunuz desteklerden dolayı teşekkür ediyoruz” açıklamalarında bulundu.

Milli atlet Mizgin Ay ise konuşmasında çocukluğunda pasif içicilik nedeniyle yaşadığı sorunları anlattı. Yoğun şekilde sigara içilen bir ortamda büyüdüğünü söyleyen Ay, “10 yaşında spora başladım ve antrenmanlarımda çok zorlanıyordum. Bir gün antrenmanda bayıldım ve hastaneye gittik. Sigara dumanı nedeniyle akciğer kapasitem düşmüş. Antrenörüm derhal ailemle görüştü ve ‘Mizgin’in yanında kesinlikle sigara içilmesin’ dedi. Hemen antrenmanıma ve derecelerime yansıdı. İlk yılımda Türkiye şampiyonu oldum. Daha sonraki yıllarda Türkiye rekorları kırmaya başladım. 45 Türkiye rekoru kırdım. 2017 yılında da dünya yıldızlar atletizm şampiyonasında 100 metrede cumhuriyet tarihimizin ilk dünya şampiyonluğunu elde ettim. Şimdi hala küçük yaşta pasif içici olarak sigara dumanının yan etkilerini antrenmanlarımda hissediyorum. Kendi geçmişimi değiştiremem ama gelecek nesiller için tamamen sigarasız bir ortam oluşması için elimden ne geliyorsa yapacağım” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da uyuşturucu opersyonu: 10 gözaltı Bartın ve İstanbul’da gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonunda 10 kişi gözaltına alındı. Rekor düzeyde ekstasy hap ele geçirilen operasyonda gözaltına alınanlardan 8’i çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar, Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu koordinesinde Bartın Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen çalıbaşlatılan projeli çalışma kapsamında yapılan toplam 53,69 gram Metamfetamin maddesi 12,91 gram Sentetik Kannabinoid (Bonzai) maddesi ele geçirildi. Çalışmalar derinleştiren ekipler, Bartın ve İstanbul’da bulunan 10 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Bartın İl merkezinde 2, Bartın Kozcağız Beldesinde 6 ve İstanbul Esenlet ilçesinde 1 kişi olmak üzere toplam 10 kişi gözaltına alındı. Rekor seviyede eksatsy ele geçirildi Yapılan ikamet aramalarında ise 4 bin 659 adet ekstasy hap, 4 adet hassas terazi, 3,38 gram sentetik kannabinoid (bonzai), 7 adet 9x19 mm, 9 adeti 7x65 mm olan toplam 16 adet fişek ele geçirildi. Ele geçirilen 4 bin 659 adet ekstasy uyuşturucu hap ise, Bartın tarihinde bir operasyonda ele geçirilmiş en fazla miktardaki ekstasy hap oldu. Gözaltına alınan 10 kişi, Emniyet Müdürlüğü’nündeki işlemleri tamamlanarak önce hastaneye ardından ise Bartın Adliyesi’ne sevk edildi. 8 kişi tutuklandı Savcılığa çıkartılan 10 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Şahıslardan 8’i çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken 2’si adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.
İstanbul Eski İçişleri Bakanı Soylu’nun ofis çevresinde keşif yapan 2 kişi tutuklandı Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul’daki ofisi çevresinde keşif yapan DHKP/C terör örgütü mensubu kadın ve ona yardım eden bir şahıs yakalandı. Örgüt mensubu olmaktan birden çok suç kaydı bulunan 2 şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Eski İçişleri Bakanı ve TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Süleyman Soylu’nun Beyoğlu’ndaki ofisinin çevresinde keşif yapan şüpheli kadına yönelik İstanbul Emniyet Müdürlüğü çalışma yaptı. Yapılan çalışmada şüpheli polis ekipleri, kadının DHKP/C silahlı terör örgütü içerisinde faaliyet gösteren Adalet K. olduğu tespit edildi. Çalışma kapsamında şüphelinin Gaziosmanpaşa’da Mahir D. ile birlikte oturduğu belirlendi. Adrese yapılan operasyonda aynı adreste Mahir D. ile Adalet K. yakalanarak gözaltına alındı. Şahısların kaldığı adreste yapılan aramada bir adet laptop, 2 adet hafıza kartı ve üzerlerinde örgütün yayın organlarına ait dergi ele geçirildi. Dijital materyaller üzerinde yapılan incelemesinde herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı öğrenildi. Ofis çevresine otobüsle gelip keşif yapmış Söz konusu ofis çevresinde yapılan kamera incelemelerinde Adalet K.’nin 15 Temmuz 2025 günü belediye otobüsü ile gelerek ofisin karşısındaki parkta oturduğu, 10 dakika sonra parktan çıkarak başka bir otobüse binerek ayrıldığı belirlendi. Terör örgütü mensubu kadının, 2 durak sonra indiği durağın karşısındaki bir iş yerine girdiği buradan bir motosiklete binerek olay yerinden ayrıldığı tespit edildi. Gözaltına alınan iki şüpheli İstanbul Emniyet Müdürlüğündeki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadelerinin ardından iki şüpheli de sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi. Terör örgütü DHKP/C mensubu Adalet K’nin örgüt mensubu olmaktan 4, Mahir D.’nin ise 6 suç kaydının olduğu ve daha önce etkin pişmanlıktan yararlandıkları öğrenildi. Motosiklet sahibinin A.Y. ise emniyete verdiği ifadede kadını tanımadığını belirterek, "Adalet K. isimli şahsı tanımıyorum. İş yerine gelerek kendisini Handan olarak tanıttı, çay içtikten sonra hasta olduğunu Perpa’ya gitmek istediğini beyan etti. Bu nedenle motosikleti ile şahsı gitmek istediği yere bıraktım. Şahsın çantasını taşımak istediğimde panikleyerek çantasını aldı çantasına dokunduğumda ağırlık hissettim" dediği öğrenildi.
Düzce Köy meydanında çeşmeden ayran aktı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Düzce’ye gelişinin 91. yılı kentte coşkuyla kutlandı. Atatürk’ün ayran içtiği Selamlar köyünde çeşmeden ayran aktı. Mustafa Kemal Atatürk’ün Gümüşova ilçesine bağlı Selamlar köyüne gelişinin üzerinden 91 yıl geçti. İsmini Atatürk’ün verdiği Selamlar köyünde mehteran konseri ile başlayan tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. Programda köyün tarihçesi anlatıldı. Vali Yardımcısı Şevket Cinbir, Atatürk’ün dahiyane komutanlığına değinerek birlik ve beraberlik mesajı verdi. Köy muhtarı Sinan Çiftçi ise köyün tarihçesi ve program hakkında bilgiler verdi. Çiftçi, "Köyümüzde geleneksel olarak kutladığımız, Atatürk’ün 1934 yılında geldiği ve Atatürk’ün köyümüze gelişinin 50’inci yılında başladığımız kutlamaların bu sene 41’incisini düzenledik. Her sene biz bu anıyı yaşatıyoruz. Atatürk, köyümüze isim babalığı yapmıştır, onu seviyoruz. İsim babalığı yaptığı için de kendisine minnettarız. Protokolümüzü çağırıyoruz, köylümüze ve temsili ağırlama yapıyoruz ayran ikramlarımız, börek ikramlarımız her sene devam ediyor. 200 yıllık tarihi çeşmemizden ayran ikramında bulunuyoruz, herkesin hoşuna gidiyor güzel bir gelenek yaptık. 10 senedir de böyle bir etkinlik yapıyoruz" ifadelerini kullandı. Daha sonra Atatürk Müzesi’ni gezen protokol üyeleri ve vatandaşlara köyün girişindeki tarihi çeşmeden ayran ikram edildi.
Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı açıkladı: Dışkı yedirilen çocuklar koruma altına alındı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Diyarbakır’da dışkı yedirildiği iddia edilen çocukların devlet korumasına alındığını duyurdu. İddaya göre, Çınar ilçesinde Suriye uyruklu kadın, ilçede ismi açıklanmayan biriyle dini nikahla birlikte yaşamaya başladı. Kadın, çocuklarını bırakarak Hatay’a gitti. İddiaya göre evde kalan 3, 6, 7 ve 10 yaşındaki çocuklara baskı ve şiddet uygulanmaya başlandı. Çocuklara hayvan dışkısı yedirildiği ve bu anların video kaydına alınıp anneye gönderildiği öne sürüldü. Görüntülerde çocuklara eziyet eden kişilerin, çocukların üvey ağabeyleri olduğu belirlendi. Diyarbakır Baro Başkanlığı, çocukların güvenliğinin sağlanabilmesi için 3 Temmuz 2025 tarihinde Alo 183 üzerinden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına başvuruda bulundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, söz konusu olaya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Haber ve sosyal medya paylaşımlarına konu olan çocuklar devlet korumasına alınmıştır. İlgili şahıslar hakkında bakanlığımızca suç duyurusunda bulunulmuştur. Bakanlık olarak, hukuki süreci yakından takip ederek açılacak davaya müdahil olacağız. Ayrıca bakanlık çağrı merkezimize ulaşan bu ihbara yönelik ihmali tespit edilen ilgili personel hakkında Rehberlik ve Teftiş Başkanlığımız tarafından soruşturma başlatılmıştır." Diyarbakır Valiliği ise, "Bazı sosyal medya hesapları ve basın yayın organlarında ‘Diyarbakır’da kan donduran iddia’ başlığıyla yer alan paylaşımlar ve haberlere ilişkin süreç, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ile Valiliğimiz tarafından hassasiyetle takip edilmektedir. Konuya ilişkin gelişmeler oldukça kamuoyuna gerekli bilgilendirmeler yapılacaktır" denildi.