ASAYİŞ - 24 Kasım 2023 Cuma 16:46

Cüneyt Arkın’ın miras davasında tanıklık yapan ilk eşi Güler Mocan, “Vasiyetnamenin baskıyla yapılıp yapılmadığını bilemem. Betül Hanım Filiz’i katiyen istemezdi, hatta bir keresinde kapıdan kovduğunu dahi biliyorum”

A
A
A
Cüneyt Arkın’ın miras davasında tanıklık yapan ilk eşi Güler Mocan, “Vasiyetnamenin baskıyla yapılıp yapılmadığını bilemem. Betül Hanım Filiz’i katiyen istemezdi, hatta bir keresinde kapıdan kovduğunu dahi biliyorum”

Yeşilçam’ın usta sanatçısı Cüneyt Arkın’ın ilk eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır’ın, mirastan mal kaçırdıkları ve pay alamadığı iddiasıyla üvey annesi Betül Cüreklibatır ile 2 erkek kardeşine açtığı davada Arkın’ın ilk eşi Güler Mocan ile sanatçı Ediz Hun tanık olarak dinlendi. Tanık Mocan ifadesinde, “Vasiyetnamenin baskıyla yapılıp yapılmadığını bilemem. Betül Hanım Filiz’i katiyen istemezdi, hatta bir keresinde kapıdan kovduğunu dahi biliyorum. Cüneyt, kızına her türlü imkanı sağlayacağını, yardımcı olacağını söylemesine rağmen kızımın telefonlarına çıkmamaya başladı ve görüşmedi. Kızımı ben okuttum ve tüm ihtiyaçlarını ben karşıladım” dedi.


Yeşilçam’ın usta sanatçısı olan ve 28 Haziran 2022’de 85 yaşında hayatını kaybeden Cüneyt Arkın’ın ilk eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır’ın, mirastan mal kaçırdıkları ve pay alamadığı iddiasıyla üvey annesi Betül Cüreklibatır ile 2 erkek kardeşi Murat Cüreklibatır ile Kaan Cüreklibatır’a açtığı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada davacı Filiz Cüreklibatır ile davalılar Betül Cüreklibatır, Murat Cüreklibatır ve Kaan Cüreklibatır hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.



“Betül hanımın bana, ‘eşimin bu dönemlerde kafası da iyi değil’ şeklinde sözler söylediğini hatırlıyorum”


Duruşmada Cüneyt Arkın’ın eski eşi olan ve kızı Filiz Cüreklibatır adına tanıklık yapan Güler Mocan, ‘’Cüneyt’in vasiyetnamesini ne zaman hazırladığını bilmiyorum. Ben vasiyetnamenin hazırlandığı tarihlerde Cüneyt’in eşi Betül hanımı aradım. Torunumun ata binmeyi öğrendiğini ve dedesiyle tanışmak istediğini söyledim. Betül hanımın bana, ‘eşimin bu dönemlerde kafası da iyi değil’ şeklinde sözler söylediğini hatırlıyorum. Vasiyetin yapıldığı dönemde söyledi bunu. Vasiyetname nasıl düzenlendi bilemem ama bunu hatırlıyorum. Vasiyetnamenin baskıyla yapılıp yapılmadığını bilemem. Kızım Filiz İngiltere’ye eğitim için gittiğinde Cüneyt, kızına her türlü imkanı sağlayacağını, yardımcı olacağını söylemesine rağmen kızımın telefonlarına çıkmamaya başladı ve görüşmedi. Kızımı ben okuttum ve tüm ihtiyaçlarını ben karşıladım’’ dedi.



“Betül Hanım Filiz’i katiyen istemezdi. Hatta bir keresinde kapıdan kovduğunu dahi biliyorum"


Tanık Mocan ifadesinin devamında kızı Filiz’in 30’lu yaşlarından sonra babası Cüneyt Arkın ile sık görüşmeye başladığını söyleyerek, ‘’O güne kadar Filiz kızımın babasıyla görüşmesini istemedi, Betül hanım Filiz’i katiyen istemezdi. Hatta bir keresinde kapıdan kovduğunu dahi biliyorum. Kardeşleriyle arasında bir anlaşmazlık yoktu. Kızım ile babasının arasında vefata kadar küs olmak, görüşmemek gibi bir durum söz konusu değildir. Benim bildiğim kadarıyla kızımın Cüneyt ile hastanede görüşmesi yasaktı, gizli kapaklı görüştüklerini biliyorum. Kızımın, Cüneyt ile telefon görüşmelerinde telefonun hoparlöründen duyduğum kadarıyla, Cüneyt ‘sana haksızlık yaptım kızım’ lafını birebir söylemiştir. Bu şekilde birçok konuşmalarına şahit oldum. Kızımın maddi ihtiyaçlarını ben karşıladım. Cüneyt Arkın tarafından kızıma herhangi bir malvarlığı veya miras verilmemiştir. Taşınmazların ne şekilde devredildiğini ve kimin adına kayıtlı olduğunu bilemem. Cüneyt filmlerinde dublör kullanmazdı ve ağır sakatlıklar geçirdiğini biliyorum. Sirke gidip akrobasi öğrendiğini falan bilirim. Kliniğime gelen birçok hastam ve arkadaşım, birçok defa farklı zamanlarda kızımın dikkatli olması gerektiğini, birçok malvarlığının kaçırıldığını bana söylemişlerdi’’ ifadelerini kullandı.



Ediz Hun da tanıklık yaptı: ‘’Eşi Betül hanım Cüneyt’in tedavi gördüğü dönemde ve bakıma muhtaç olduğu zamanlarda bir an olsun bile onu bırakmadı’’


Duruşmada Betül Cüreklibatır ve oğulları adına tanık olarak dinlenen sanatçı Ediz Hun ise ‘’ Cüneyt Arkın ile 1963 yılında birlikte sinemaya adım attık. Biz Cüneyt’le aynı paralelde çalıştık ve başrol oyuncusuyduk. Aşağı yukarı gelirlerimiz de aynıydı. Herkes böyleydi, Ayhan Işık, Türkan Şoray ve Kartal Tibet’te böyleydi. Birçok aktör ve aktris, çalıştıkları şirketlerden senet ve çek alırdı. Çok zor durumlarında senetlerini bozdurarak hayatlarını devam ettirirdi. Cüneyt’in maddi sıkıntısı olup olmadığını ve senetlerini bozdurup bozdurmadığını bilmiyorum ancak Yeşilçam’da büyük bir gelir elde edilmesi söz konusu değildi. O dönemde bir yılda ev alamazdık. 3-4 sene çalışırsak ancak ev alabilirdik. Kostümlerimizi dahi kendimiz alırdık. Ben dahi onun gibi aktif sahnelerde olmamama rağmen sakatlıklarım ve rahatsızlığım olmuştur. Eşi Betül Hanım Cüneyt’in tedavi gördüğü dönemde ve bakıma muhtaç olduğu zamanlarda bir an olsun bile onu bırakmadı. Cüneyt son anına kadar akli melekeleri yerindeydi. Konuşmalarımızda hiçbir zaman kızı Filiz’den bahsetmedi. Onun vasiyetnamesi ve taşınmazlarıyla ilgili herhangi bir bilgi sahibi değilim’’ şeklinde konuştu.



Arkın’ı son gördüğünde akli melekelerinin yerinde olduğunu söyledi


Tanık olarak dinlenen Cem Karaca’nın eşi İlkim Karaca, Cüneyt Arkın’ın hiçbir zaman kızı Filiz’den bahsetmediğini, Arkın’ın, eşi Betül hanıma ’cennetim’ diye seslendiğini ve Cüneyt beyi son gördüğünde akli melekelerinin yerinde olduğunu ve vefatına kadar da aynı olduğunu söyledi.


Duruşmada davalılar Betül, Murat ve Kaan Cüreklibatır, konuşmak istemediklerini söylediler.


Mahkeme, dinlenmeyen tanıkların dinlenebilmesi ve eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.