EKONOMİ - 19 Aralık 2024 Perşembe 14:51

DemirDöküm 70. yılını kutluyor

A
A
A

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından DemirDöküm, 70. yılını kutluyor. Sürdürülebilir gelecek için yenilikçi çözümler üreten şirket, asırlık hedeflerine yeni yatırımlarla ulaşmayı hedefliyor.

Türkiye’de ısıtma, su ısıtma ve iklimlendirme sektörünün gelişimine önemli katkılar sunan DemirDöküm, 70. yılını kutluyor. 1954 yılında İstanbul’da başlayan üretim faaliyetlerine, bugün 270 bin metrekare açık, 64 bin metrekare kapalı alana yayılan Bozüyük Fabrikası’nda devam eden şirket, yeni dönemdeki hedeflerini düzenledikleri basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı. DemirDöküm CEO’su Alper Avdel, Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Kayaoğlu ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan’ın da katılımıyla gerçekleşen toplantıda şirketin yeni hedeflerine ilişkin bilgi verildi. DemirDöküm markasının iklimlendirme sektöründe lider markalardan biri olduğunu ifade eden CEO Alper Avdel, Türkiye’de 5 milyonu aşkın hanede ürünlerinin kullanıldığını söyledi.

DemirDöküm 70. yılını kutluyor

Değişim ve atılım hamlelerinin yeni ürün alanlarından geleceğini belirten DemirDöküm CEO’su Alper Avdel, "2025 DemirDöküm’ün yenilenme yılı olacak. 70 yıllık köklü mirasımızla sadece Türkiye’de değil, 40’a yakın ülkede ısıtmanın simgesi olduk. Pazardaki öncülüğümüzü uzun yıllar devam ettirebilmek için baştan aşağıya yenileniyoruz. Yeni başarılara imza atmak için güçlü bir yatırım yaparak, daha motive bir şekilde 2025’e giriyoruz. Yeni logomuz, yeni showroomlarımız ve yeni ürün gamımızla asırlık hedeflerimize yürüyeceğiz” dedi.

DemirDöküm 70. yılını kutluyor

"70 yılda birçok ilke imza atıp, standartlarımı belirledik"

DemirDöküm’ün kuruluşundan günümüze Türkiye’nin sanayileşmesinde önemli bir rol oynadığını belirten CEO Alper Avdel, "70 yıldır bu ülkenin sıcağında ve soğuğunda, Ar-Ge çalışmalarında, hava kalitesinde ve eğitim süreçlerinde hep var olduk. 2 binden fazla satış noktası ile Türkiye’nin her yerinde, dünyanın 40’dan fazla ülkesinde, milyonlarca evde ve ofiste izimizi bıraktık. İlk döküm radyatör, kazan, şofben, kombi ve yoğuşmalı kombi üretimi gibi sektörümüzde birçok yeniliğe imza atarken, ısıtma çözümlerinde yeni standartlar belirledik. 2007 yılında, dünya ısıtma sektörünün öncü firması Vaillant Group bünyesine katılarak küresel ölçekte gücümüzü artırdık. Bugün, çevre dostu ve sürdürülebilir çözümlerle dünya genelinde tanınan bir marka olarak ilerlemeye devam ediyoruz" dedi.

DemirDöküm 70. yılını kutluyor

"Sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz"

Tüketicinin değişen ihtiyaçlarına cevap veren ürünleri geliştirmek için araştırma ve geliştirme çalışmalarına her yıl cirolarının yüzde 2’sini ayırdıklarını kaydeden Avdel, "Yaşam alanlarında kusursuz ısı konforu sunmak ve gelecek beklentilerini karşılamak için her yıl farklı alanlarda yaptığımız yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Ar-Ge çalışmalarımıza ayırdığımız bütçe sayesinde enerji verimliliği yüksek, çevre dostu teknolojileri hayata geçirerek geleceğin ısıtma sistemlerini tüketicilerimizin kullanımına sunuyoruz. Çevreye duyarlı bir üretim anlayışını benimsiyoruz. Karbon ayak izini azaltmayı ve geri dönüşümle atık yönetimi süreçlerini iyileştirmeyi önceliklerimiz arasında görüyoruz. Amacımız, yalnızca enerji verimliliği yüksek ürünler geliştirmek değil aynı zamanda sektöre çevre dostu çözümlerle yön vermek. Bu doğrultuda sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya kararlılıkla devam ediyoruz" açıklamasını yaptı.

"Geleceğin iklimlendirme teknolojilerini şekillendiriyoruz"

Endüstri 4.0 yatırımı ile Türkiye İklimlendirme Sektöründe üretimde bu teknolojiyi kullanan ilk şirketlerden biri olduğunu vurgulayan Avdel, şöyle konuştu: "DemirDöküm, 70 yıllık deneyimi, güçlü marka değeri ve yenilikçi yaklaşımıyla Türkiye’nin en köklü ısıtma markalarından biri olmaya devam ediyor. Gelecekte de sektöre yön veren öncü konumumuzu sürdürmek ve tüketicilere daha konforlu, sürdürülebilir yaşam alanları sunmak için yatırım yapmak birinci önceliğimiz olacak. Endüstri 4.0 çerçevesinde, dijitalleşme çalışmalarımızı her alanda tamamlayarak yeni üretim teknolojilerini süreçlerimize entegre ediyor, üretimden satış sonrasına kadar her aşamada verimliliği artıran projeler geliştiriyoruz. Bu yatırımlarla sürdürülebilirlik hedeflerimizi daha yoğun bir şekilde gerçekleştirecek hem çevresel hem de ekonomik katkılar sunmaya devam edeceğiz. DemirDöküm, köklü geçmişinden aldığı güçle 100. yılına giderken; önümüzdeki 30 yılda da geleceğin iklimlendirme çözümlerini şekillendirmeye devam edecek, sektördeki öncü konumunu pekiştirecek."

"2025 yılı köklü bir yenilenme yılı olacak"

Şirketin 2025’i yenilenme yılı olarak belirlediğini belirten Alper Avdel, “Yeni umutlar, yeni hedefler ve her alanda yeniliklerle 2025 yılına daha motive bir şekilde hazırlanıyoruz. Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında milyonlarca tüketicinin hayatına dokunan DemirDöküm, bu süreçte köklü bir dönüşüm geçirecek. Yenilenme sürecimizin ilk adımı yeni logomuz. DemirDöküm’ün 70 yıllık köklü mirasını ve yenilikçi vizyonunu yansıtan bu logo, yalnızca bir tasarım değil, aynı zamanda güçlü ve öncü kimliğimizin bir sembolü. Showroomlarımız da değişimdeki ilk gündemimiz. Tüketicilerimizin ürünlerimizi deneyimleme fırsatı bulduğu showroomlarımızı baştan aşağı yenileyerek daha modern ve fonksiyonel bir hale getiriyoruz. Ürün gamımıza ekleyeceğimiz yeni nesil çözümlerle tüketicilerimize her zamankinden daha fazla seçenek sunmayı hedefliyoruz. Ocak ayında satışa sunacağımız nitromiX ioni kombi ve ısı pompası ürün grubunun yeni üyesi MaxiAir R32 ile sektördeki öncülüğümüzü pekiştireceğiz. 2025, sadece yeni bir yıl değil, şirketimiz için köklü bir yenilenme yılı olacak” dedi.

"Zor dönemin önemli bir kısmını geride bıraktık"

2024 yılını değerlendiren Avdel, "Geride bırakmaya hazırlandığımız 2024, pek çok açıdan zorlu bir yıl oldu. Ancak biz bu yılın, zorlukları fırsata çevirme ve yenilikler için kıvılcımı yakma yılı olduğunu düşünüyoruz. Şimdi bu kıvılcımı ateşe dönüştürme zamanı. 2025’in daha olumlu bir yıl olacağına inancımız tam. Zor dönemin önemli bir kısmını geride bıraktık. Bu süreçteki deneyimlerimizden güç alarak yeni hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz. Yatırım, yenilik ve sürdürülebilir çözümlerle geleceğe daha güçlü bir şekilde hazırlanıyoruz" açıklamasını yaptı.

"İhracatta rotamıza Mısır ve Kırgızistan eklendi"

Avdel, yılın 11 ayını değerlendirirken, pazar dinamikleri ve şirketin performansıyla ilgili olarak şöyle konuştu: "Kombi yenileme süreci, büyükşehirlerdeki değişim pazarı ve yeni doğal gaz kullanımına başlayan ilçeler satışlarda pazarın itici gücü oldu. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik sunduğumuz finansal destekler, onların ürünlerimize daha kolay erişimini sağladı. Aynı zamanda iş ortaklarımız, hayata geçirdiğimiz yenilikçi finansal projelerle işlerini kesintisiz şekilde sürdürdü. İhracat tarafında da büyük bir ivme kazandık. Bu yıl ihracat satışlarımızı yüzde 10 artırarak, Mısır ve Kırgızistan gibi yeni pazarlara da giriş yaptık. Özellikle Almanya, Slovakya, Moldova ve İtalya’ya gerçekleştirdiğimiz ihracatla, güçlü bir performans sergiledik. Bugün, 40’ı aşkın ülkede ısı konforu sağlayarak dünya genelinde büyümemizi sürdürüyoruz. 2024 yılı ihracat performansımız yüzde 10 oranında büyüme ile beklentilerimizi aştı. Hedefimiz ise yıl sonunda 100 milyon dolarlık ihracat gelirine ulaşmak. 2025 yılında, enerji tasarrufu sağlayan, çevre dostu ve yaşam kalitesini artıran yeni nesil ürünlerimizle sektörde fark oluşturmaya devam etmeyi hedefliyoruz. Çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve tüketicilerimizden aldığımız güçle, DemirDöküm 2025’te de sektördeki öncülüğünü pekiştirecek."

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde, usulsüz reçete düzenlenerek, muayene olmayan hastaların tedavi edilmiş gibi gösterip, SGK’nın ve hastanenin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin, yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, bir sanık hakkında, 46 yıla kadar, 4 sanık hakkında ise 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Balıklı Rum Hastanesi’nde, çocuk psikiyatri doktoru Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter N.D. ile bir eczanede kalfa olarak çalışan R.Ç. başta olmak üzere 16 şahsın, sahte reçete düzenleyerek Balıklı Rum Hastanesini zarara uğratıldığı, konun ise hastane tarafından yapılan iç denetimde ortaya çıktığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan operasyon neticesinde, 6 şüpheli gözaltına alınmış, bu şüphelilerden 3’ü tutuklanmıştı. Konuya ilişkin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 157 sayfalık iddianamede; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı ‘müşteki’, 18 kişi ‘mağdur’, 16 kişi ‘müşteki’, 5 şahıs ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tıbbi sekreter N.D. ve eczacı kalfası R.Ç. diğer sanıkların da içinde olduğu sahte reçeteler düzenlenmek suretiyle resmi evraklarda sahtecilik yapıldığı, müşteki hastane başta olmak üzere bir çok kişi ve kuruma zarar verdiği, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın kendi kurum bünyesinde yapmış olduğu iç denetim sonucunda; hastanede "Çocuk Psikiyatristi" olarak görev yapan sanık Prof.Dr. A.E. ve tıbbi sekreter sanık N.D.’nin, dışarıdan eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene ettikleri, resmi evrak düzenledikleri, hastaneye gelen kişi adına SGK sisteminde sorun olmadığı halde "Sistemde Problem Var"mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları ve yeşil ile kırmızı reçete düzenledikleri, bunun sonucunda da kamu kurumlarını zarara uğrattıkları belirtildi. "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak SGK zarara uğratıldı Protokol numaralarının çoğunda muayene olan hastanın değil, başkalarının kayıtlı olduğunun belirtildiği iddianamede, hastaların kayıtlı oldukları tarihte hastaneye hiç gelmedikleri, dolayısıyla hastaların hastanenin resmi sisteminde hiç bir kaydı olmadığı, dolayısıyla o kişi adına hastanede kaydı olan başka bir kişinin protokol numarasına yazılarak adına sahte reçete düzenlendiği, sisteme kaydedilmeyen hastalara usulsüz reçete verildiğinde; "Kişinin ne kadar ilaç alıp alamayacağı, sistemin buna izin verip vermediğinin görülmediği, "kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların fazla miktarda ve kayıtsız alındığının tespit edildiği, bazı hastaların belirli bir tarihten sonra hastane sistemine hiç kayıt olmadıkları, ancak bu hastalar adına yeşil ve kırmızı reçete düzenlenmeye devam edildiği aktarıldı. İddianamede, hastanenin maddi zarara uğradığı gibi hastaneye gelmeyen bu hastaların adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenmesi sebebiyle bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek, sanık Doktor A.E. tarafından, anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilme yapılarak hastanenin maddi kayba uğradığı, hastane ve sağlık çalışanlarının normalde "dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerler ile resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi" yasak olduğu halde sanık Doktor A.E’nin sürekli olarak eczane kalfası R.Ç. tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiği, bunun sonucunda da her ikisi arasında menfaat ilişkisi olduğu bilgisi yer aldı. Hazırlanan iddianamede, bazı hastalara "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak sisteme kayıt edilmeden çokça yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların hastane adına reçete edildiği, SGK’nın maddi kayba uğramasına sebep olunduğu bilgisi yer aldı. İlaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, Doktor A.E.’nin, 2020 yılından beri hastanede çalıştığı, bir psikolojik danışmanlık merkezine yüzde 50 ortağı olduğu, bu merkezin 3 yöneticisinden de biri olduğu, ayrıca Doktor A.E.’nin eylemlerini hastane çalışanı N.D. ile birlikte hareket ederek gerçekleştirdikleri, sanıkların Balıklı Rum Hastanesine kayıt yaptırmayan ancak özel polikliniğe giden hastaların reçetesini hastane aracılığı ile SGK’ya fatura ettikleri, fatura edilen ve kırmızı ve yeşil reçetelere mahsus edilerek alınan ilaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri, yazılan usulsüz ilaçlardan dolayı temin edilen haksız kazancı diğer sanıkların aralarında paylaştıkları, bu ilaçları temin ederken Eczacı sanık A.H. ile ilaç mümessili sanık C.K.’nin iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettikleri, işlenen suç yönünden dosyadan bulunan tüm sanıkların iş birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı. Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi İddianamede, sanık A.H. hakkında, 5 suçtan 21 yıldan, 46 yıla kadar, sanık A.E. başta olmak üzere diğer sanıklar C.K., N.D. ve R.Ç. hakkında ise 11’er yıldan 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Muş Muş’ta dolandırıcılık operasyonu: 5 tutuklama Muş’ta yatırım vaadiyle dolandırıcılık yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik Muş’ta düzenlenen siber operasyonda 5 kişi tutuklandı. Muş İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan müracaat üzerine başlatılan soruşturmada, müştekinin kendisini arayan şahıslar tarafından yatırım vaadiyle dolandırıldığı belirlendi. Müştekinin, iki ayrı şirkete ait banka hesaplarına 26 işlemde toplam 2 milyon 352 bin 382 TL para gönderdiği tespit edildi. Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, söz konusu paraların farklı şahıslara ait banka hesaplarına aktarıldığı, bu hesaplardan kripto para platformlarına yönlendirilerek kripto varlık alımı yapıldığı ve kripto cüzdanlara transfer edildiği belirlendi. Muş İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 25.12.2025 tarihinde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda, çeşitli illerde toplam 10 şüpheli yakalandı. Şüphelilerden 7’si adli işlemlerinin tamamlanması amacıyla ile getirilirken, 3 şüpheli ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bazı şüphelilerin adreslerinde bulunamadığı, bir kısmının ise yurt dışında olduğu tespit edildi. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda 13 cep telefonu, 6 SIM kart, 2 hard disk ve 1 hafıza kartı ele geçirildi. İle getirilen 7 şüpheli, 26.12.2025 tarihinde mevcutlu olarak adli makamlara sevk edildi. Şüphelilerden 1’i savcılıktan serbest bırakılırken, 1 şüpheli yurt dışı yasağı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 5 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Bayburt Bayburt’ta ’Liseler Arası Münazara Yarışması’ devam ediyor Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Liseler Arası Münazara Yarışması kapsamında ikinci münazara Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi ile Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında gerçekleştirildi. Öğrenciler, eğitimde teknoloji ve insan ilişkisinin önceliğini tartıştı. Yarışmada, Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri ’Eğitimde teknolojik araçlar öncelikli olmalıdır’ tezini savunurken, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimde öğretmen-öğrenci ilişkisi öncelikli olmalıdır’ tezi üzerinden görüşlerini dile getirdi. Belirlenen tezler doğrultusunda gerçekleşen münazarada öğrenciler; eleştirel düşünme, etkili ifade ve akademik tartışma becerilerini sergileyerek nitelikli bir tartışma ortaya koydu. Öte yandan, yarışmanın ilk münazarası ise Bayburt Lisesi ile Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında Çoruh Kültür Merkezi’nde düzenlenmişti. İlk münazarada Bayburt Lisesi öğrencileri ’Eğitimin öncelikli amacı değerler eğitimidir’ tezini savunmuş, Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimin öncelikli amacı bilgi aktarımıdır’ tezi üzerinden görüşlerini paylaşmıştı. Liseler Arası Münazara Yarışması ile öğrencilerin kendini ifade etmesine ve akademik gelişimlerine katkı sunulması amaçlanıyor.